Mavinin sayısız tonlarına sahip olan Salda Gölü eşsiz güzelliği ile ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor. Burdur’un Yeşilova ilçesinin sınırları içerisinde bulunan Salda Gölü son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Bembeyaz kumları ve berrak suyu sayesinde isminden söz ettiren bu gölü keşfetmeye hazır olun. Gölün muhteşem atmosferinde hem huzur bulacak hem de doğanın sunduğu bu büyülü ortamın tadını çıkaracaksınız. İşte Türkiye’nin Maldivleri Salda Gölü hakkında mutlaka bilmeniz gerekenler bu içeriğimizde sizlerle… Keyifli okumalar!
1. Salda Gölü ve Oluşumu
Salda Gölü milyonlarca yıl önce gerçekleşen jeolojik hareketler sonucunda meydana gelmiş bir çöküntü gölüdür. Bu dönemin Paleolitik Çağ’a denk geldiği tahmin edilmektedir. Bölgede yaşanan tektonik hareketler yer kabuğunun çökmesine ve Salda Gölü’nün bulunduğu çanağın meydana gelmesine yol açmıştır. Göl, oluşum sürecinde çevresindeki magnezyum açısından zengin kayaçların erozyona uğramasıyla su birikintileri oluşturmuş ve bu kayaçlar gölün beyaz kumsallarına katkıda bulunmuştur. Yer altı ve yer üstü sularıyla beslenen Salda Gölü zamanla bugünkü halini almıştır. Bu jeolojik süreçler, Salda Gölü’nün kendine has özelliklerini oluştururken günümüzdeki yoğun ilgi gören haline dönüştürmüş ve Türkiye’nin Maldivleri olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
2. Salda Gölü’nün Yapısı ve Özellikleri
Salda Gölü, yaklaşık 2 milyon yıllık geçmişe sahip jeolojik bir hazinedir. 45 km² genişliğinde bir alana yayılmıştır. 184 metre derinliğe sahip olan Salda Gölü, Türkiye’nin en derin üçüncü gölüdür. Az tuzlu, yüksek alkalindir. Göl suyunun içerisinde zengin miktarda magnezyum ve sodyum barındırır. Salda gölü bölge yağışları ve yeraltı suları ile beslenmekte, buharlaşma ile çevresel faktörler sebebiyle su kaybetmektedir. Magnezyum elementi sayesinde kumsal beyaz rengini alır. Son yıllarda su seviyesinde 4 metreyi bulan çekilme meydana gelmiştir. Su seviyesinde gözlemlenen bu çekilme, iklim değişikliği ve insan faaliyetlerinin etkilerini inceleme açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu çekilme eylemi ise günümüzde halen devam etmektedir.
3. Salda Gölü ve Biyolojik Çeşitlilik
Salda havzası sulak alan olmasından kaynaklı zengin biyolojik çeşitliliğe sahip bir bölgedir. Havzanın içerisinde 81 ayrı familyadan 301 farklı sucul ve karasal bitki türüne rastlanmıştır. Havzanın çevresinde kızılçam, karaçam ve karışık ormanlar olmak üzere yer yer seyrek ormanlardan oluşmaktadır. Göl 3 endemik balık türüne ev sahipliği yapmaktadır. Nesli tehlikede olan Aphanius Anatoliea türünün burada bulunması Salda’nın önemini artırmaktadır. Gölün bu ekosistemini zarara uğratmak endemik türlerin sonsuza kadar yok olması anlamına gelmektedir. Bu canlılar sadece Salda Gölü ekosistemine ait canlılardır. Bu ekosistemin yetkililer ve ziyaretçiler tarafından korunması canlı türlerinin geleceği için oldukça önemlidir.
4. Salda Gölü ve Tesisler
Salda Gölü’nde suyun yanına kadar yaklaşılabilen üç yer bulunmaktadır. Bu alanlarda restoran, duş kabinleri, piknik alanları ve çocuk oyun alanları gibi keyifli zaman geçirip ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz alanlar ayrılmıştır. Piknik alanları, ateşli ve ateş yakılmayan alanlar olarak belirlenmiştir. Ücret karşılığında kalınabilen kamp ve karavan severler için uygun parklar da ziyaretçiler için düşünülmüştür. Beyaz kumları korumak adına göl kenarına kadar inmenin yasak olduğu, koruma altına alınmış alanlar mevcuttur. Bu alana otoparktan ulaşım, elektrikli mini servis araçlarıyla sağlanmaktadır. Salda’nın bu bölgesini tercih eden ziyaretçiler gölün muhteşem manzarasını seyir balkonuna çıkıp panoramik şekilde izleyebilmektedirler.
5. Salda Gölü ve Konaklama
Salda Gölü Akdeniz Bölgesi’nde turizm için tercih edilen Antalya, Muğla ve Isparta gibi şehirlere konumu itibariyle yakın bir bölgede yer almaktadır. İsterseniz gezinizi günübirlik rota şeklinde planlayabilir ya da size en uygun konaklama imkanını tercih edebilirsiniz. Salda’yı keşfetmek için daha çok vakit ayırmak istiyorsanız birçok konaklama seçenekleri mevcut. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için karavan kamp alanları en çok tercih edilenler arasındadır. Salda Gölü’ne ulaşımı oldukça kolay olan otel ve pansiyonlar konfor arayan aileler için bir seçenek sunmaktadır. Yeşilova çevresinde bulunan butik oteller ve bungalov tipi evler de rahat bir konaklama imkanı sağlamaktadır. Kendinize en uygun konaklama tipini seçip Salda’ya ayırdığınız süreyi uzatabilirsiniz.
6. Salda Gölü ve Sosyal Faaliyetler
Türkiye’nin Maldivleri diyebileceğimiz Salda Gölü hakkında bilmeniz gerekenler neler, net bir şekilde öğrenip keşif turunuzu eksiksiz planlayabilirsiniz. Ziyaretinizde sevdiklerinizle veya yalnız olarak yapabileceğiniz birçok aktivite bulunmaktadır. Gölün berrak sularında yüzme deneyimi yaşayabilir, şifalı suyundan faydalanabilirsiniz. Doğanın tadını çıkarmak için çevredeki yürüyüş parkurlarında keşfe çıkabilir veya tabiat parkı alanlarında piknik yaparak arkadaşlarınızla anılar biriktirebilirsiniz. Ayrıca kuş gözlem deneyimi için Salda, habitatı en güzel noktalardan biridir. Bu deneyimi yaşarken yerel kuşların ve doğanın eşsiz manzaralarını fotoğraflayabilirsiniz. Bölgedeki turist rehberlerini dinleyerek gölün önemi hakkında bilgi toplayıp farkındalığınızı artırabilirsiniz.
7. Salda Gölü ve Ekonomik Getirisi
Salda Gölü, 2019 yılına ait kaydedilen verilere göre yaklaşık 1,3 milyon ziyaretçi ağırlayarak bölge ekonomisine son derece önemli katkıda bulunmuştur. Ziyaretçilerden elde edilen gelir yılsonu itibarıyla daha önce ulaşılmamış bir rakam görmüştür. Göl çevresinde bulunan otel ve pansiyonlar, bu turizm hareketliliği sayesinde doluluk oranlarını %85’in üzerine çıkarmıştır. Bölgedeki esnaf ve hizmet sektörü, turizmden elde edilen gelirlerle önemli bir ticari hareketlilik yaşamıştır. Gerçekleşen yoğun sezon sayesinde yüzlerce kişiye istihdam sağlanmıştır. Bu ziyaretçi akışı, bölgeye yapılan yatırımları teşvik etmiş ve turizm odaklı projelerin artmasına sebep olmuştur. Bu bilgiler, Salda Gölü’nün bölge ekonomisi için ne kadar önemli bir rol oynadığının göstergesidir.
8. Salda Gölü ve Mars Benzerliği
NASA, Mars’ta yaptığı çalışmalar sonucunda gezegende bir benzerlik keşfettiğini duyurdu. Bir zamanlar Mars’ta bulunan kurumuş bir krater gölü olan Jezero ile Salda Gölü’nün benzer özelliklere sahip olduğunu gözlemledi. Bu benzerlik, gölün kumsallarındaki beyaz minarellerden kaynaklanmaktadır. Dünya’da sadece iki yerde bu özellikler görülmektedir. Bu çalışmalar ışığında kızıl gezegende yaşama dair ipuçların aydınlatılmasında Salda Gölü nadide bir yerdir. Hem jeolojik hem de astrobiyolojik araştırmalar için doğal laboratuvar özelliği taşımaktadır. Bu sebeplerden dolayı Salda Gölü, bilimsel açıdan da çalışmaların yürütüldüğü oldukça kıymetli bir yere sahiptir. Gölün bu bilimsel değeri, gelecekteki uzay araştırmalarına rehberlik etme potansiyeline sahiptir.
9. Salda Gölü’ndeki Yasaklar ve Uyarılar
Gezi rotanıza büyüleyici güzellikteki bu gölü dahil etmek istiyorsanız bilmeniz gereken bazı kurallar var. Gölde yüzmek için ayrılan plajlı bölgeler dışında suya girmek, yüzmek ve yaklaşmak yasaktır. Ayrıca göl çevresinde ateş ve mangal yakmak da yasaktır. Sadece özel olarak ayrılan piknik alanlarında bu aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. Gölün beyaz kumlarını yanınıza almak, saklamak ve taşımak kesinlikle yasaktır. Bununla ilgili jandarma bölgede denetim yapmaktadır. Tabiat parkları içerisinde yer alan Salda Gölü’nde her türlü avlanma faaliyetleri de komisyon kararı ile yasaklanmıştır. Bu yasaklar ve kısıtlamalar, gölün doğal yapısını bozma tehlikesi sebebiyle oldukça önemli ve uyulması gereken kurallardır.
10. Salda Gölü ve Koruma Çalışmaları
Türkiye’nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda Gölü hakkında bilmeniz gerekenler, insanlık adına alınması gereken tedbirleri beraberinde getirmektedir. Turizm baskısı ve çevresel tehditler Salda’nın doğasına gölge düşürmektedir. Göl ile ilgili ilk koruma kararı 1989’da alınmış olup bu alan birinci derece sit alanı olarak ilan edilmiştir. Bu karar, 2019 yılında inşai ve fiziki müdahalelerin yasaklanmasını içerecek şekilde tekrar değiştirilmiştir. Böylelikle gölün çevresinde yeni yapılanmalar meydana gelmiştir. Yakın çevreye yapılan barajlar nedeniyle besleyici kaynaklar kesilmiş ve göl suyunun çekilmesine neden olmuştur. Uzmanlar gölün öneminin ziyaretçiler tarafından anlaşılması ve bu bilinçle ziyaretlerini gerçekleştirmeleri adına çalışmalarına devam etmektedirler.