Oyun, çocukların iletişim kurmasını sağlayan en önemli araçtır. Çocukların dili oyun, kelimeleri de oyuncaklardır diyebiliriz. Oyun terapisi, çocukların kendilerini daha iyi ifade etmelerini sağlayan, onların gelişim süreçlerinde ehemmiyetli bir yer tutan önemli bir terapidir. Kısaca tanımlamak gerekirse oyun terapisi, çocukların terapistleriyle tam bir güven ilişkisi kurması sonucunda çocukların iç dünyalarında yaşadıkları tedirginliklerin, korku ve heyecanların ya da mutlulukların dışarı aktarılmasını hedeflemektedir. Bebek, çocuk, ergen gibi farklı yaş gruplarında uygulanabilen oyun terapilerinin en sık tercih edildiği yaş aralığı 3-12 yaş grubudur. Oyun terapisinin çocuk ve ergen psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri konusunda faydalarını sıraladık. Keyifli ve verimli okumalar!
1. Saldırgan Davranışları Azaltır
Çocuklardaki her kavga ve yaramazlıklar, saldırganlık olarak tanımlanamaz. Burada anlatılmak istenen şey, tutum ve davranışta süreklilik gösteren saldırganlıktır. Saldırgan davranan çocuk, dürtülerini dizginlemeyi henüz öğrenememiş çocuktur. Sert ve hoşgörüsüz bir anne-baba ya da ilgisiz ebeveyn tutumu çocuğun biriken öfkesini ev dışında da sergilemesine sebep olur. Saldırganlık tedavisinde önemli bir payı olan “Oyun terapisinde” çocuk kuralsızdır, yıkıp tekrar oluşturur, kendini dener, sınırlarını belirler, yani kendi dünyasını kendi oluşturur. Çocuğun, oyun odasında terapistinin kendisini koşulsuz kabul ettiğini görüp, duygu ve davranışlarını özgürce göstermesi terapistle karşılıklı güven ilişkisini geliştirir dolayısıyla terapi süreci sağlıklı şekilde ilerler.
2. Rahat İletişim Kurar
Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar, dil becerileri yeterli olsa da kendi içsel dünyalarını sözlü ifade etmekte zorlanırlar. Duygularını yeterli yansıtamadıkları için davranış problemleri görülebilir. Oyun terapisi, sözel ifade becerilerine dayanmadığı için, dil ve konuşma alanında zorluk çeken küçük yaşlar; gelişimsel ve nörolojik olarak dil kazanımında yetersizlik olan her yaş çocuklar ve ana dil problemi yaşayan göçmen ve mülteci çocuklar için bile uygulaması kolay ve yararlı olabilecek bir terapi yöntemidir. Sonuçta oyun terapisinde çocuğun sembolik dili oyundur ve oyuncaklar ile çocuk kendisini ifade etme imkânı bulur. Fırsat verildiğinde çocuk erişkin gibi kendi duygu ve düşüncelerini oyun yoluyla gösterebilir.
3. Öz Güvenleri Artar
Başarı, sosyalleşme, mutluluk gibi insanların yaşamına anlam katan pek çok olayda özgüven başroldedir. Öz güvenin de, çocuklukta oluştuğunu ve çocukluktaki herhangi bir olumsuz olayda kolayca zedelenebileceğini düşünürsek, bu dönemde öz güvenin oluşturulup desteklenmesi çok mühimdir. Çocukta öz güven eksikliği, kendini sevmeme, yalnızlık, pasiflik gibi kavramlarla da tanımlanabilir. Bir çocuğun öz güvenli olması ise kendisine yönelik iyi duygular geliştirmesi sonucunda iyi hissetmesidir. Çocuklarda en etkili tedavi yöntemlerinden biri olan oyun terapisi öz güven eksikliğinin nedenlerini anlayarak ve öz güven eksikliğini ortadan kaldırarak çocuğun kendine olan güvenini geliştirmek için en uygun terapi yöntemidir.
4. Empati Yeteneğini Geliştirir
Empati, bir başkasının duygu ve düşüncelerini anlayabilme, kendini onun yerine koyup düşünebilme becerisidir. Empati yeteneği, oyun terapisi odasında çocukların dünyasına girebilmek için adeta bir sihirli değnek niteliğindedir. Empati, çocuğun travmasına eşlik etmek ve kendini iyileştirme mucizesine ortak olmak için, çocuğa ‘Yanındayım ve burada güvendesin” diyebilmektir. Oyun oynarken çocuk farklı roller alarak, yaşanan durumları farklı açıdan değerlendirebilir. Terapistler, çocuklarla hissettikleri duygular hakkında konuşarak hislerini anlayışla karşılar ve her haliyle onları kabul ettiklerini belirtirler. Bu sayede çocuk ebeveynlerinin ve diğer arkadaşlarının rollerine bürünerek empati yeteneğini geliştirebilir.
5. Zorluklarla Mücadelesini Kolaylaştırır
Yetişkinler yaşadıkları zorlukları, psikolojik sıkıntıları konuşarak aktarabiliyorken, çocuklarda bu durum ancak oyun oynadıkları zaman görülebilmektedir. Oyun terapisi, çocuklara yaşadıkları problemlerle nasıl mücadele edeceklerini öğretir. Yaşadıkları zorluklar ve durumlar çocuk tarafından tekrar canlandırılır ya da figürler ve resimlerle ortaya konur. Çocuklar bu sayede olumsuz duygu ve düşüncelerini bir terapist eşliğinde çalışma şansı bulurlar. Oyun terapisi ile çocuk, duygularını ve yaşadığı sorunları dışa vurma fırsatı bulur. Yapılan araştırmalar sonucunda, oyun terapisinin ergen ve çocuk psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri çocuklarda güçlüklerle baş edebilme yeteneğini geliştirdiğini göstermiştir.
6. Sosyal Beceriler Kazandırır
Sosyal beceriler, belirli bir ortamda ya da toplumda kabul görecek bir biçimde davranabilmektir. Çocukların gruba katılma, hayır diyebilme, alaylarla baş edebilme gibi becerileri oyun terapisiyle geliştirilebilir. Oyun terapisi esnasında süreç, ortaya çıkan üründen daha önemli olduğu için çocuklar yaptıklarının sonuçlarından korkmadan, özgürce kendi sorunlarını ve sosyal problemleri çözmelerinde onlara yardım edebilecek yeni keşiflerde bulunabilirler. Dil gelişimi ve sözel becerileri henüz duygularını ifade etmeye yetecek düzeyde olmayan çocuk, bu aktarımı oyunla yapabilir. Çocukların hayalî oyunlar oynaması ıraksal düşünme becerilerinde başarı sağlar. Hikâyelere farklı sonlar üretme, nesnelerin farklı kullanımı üzerinde düşünme ve eylem senaryoları çocukların ıraksal düşünmelerine yardımcı olur.
7. Öğrenme Güçlüğüne Katkı Sunar
Bazı çocuklar, fiziksel açıdan diğer çocuklarla aynı ancak konuşma, dinleme, düşünme, heceleme, okuma, yazma ve matematik işlemlerini yapma yeteneğini etkileyen becerilerin veya konuşmanın yapılamaması ya da anlaşılamamasıyla ilgili psikolojik süreçlerden birine ya da bir kaçına sahip olabilir. Bu durum özgül öğrenme güçlüğü olarak tanımlanmaktadır. Oyun terapilerinin çocukluk çağındaki birçok bozukluğun tedavisinde kullanımı her geçen gün daha fazla yaygınlaşmaktadır. Yapılan araştırmalara göre öğrenme bozukluğu tanısı konmuş çocuklara farklı tekniklerde uygulanan oyu terapisi yöntemleriyle çocuklarda akademik ilerlemeler kaydedilmiştir.
8. Travmaların Etkisini Azaltır
Oyun terapisi çocukluk çağındaki bilinen psikolojik sorunların yanında sık görülmeyen veya alternatif tedavilere cevap vermeyen sorunların tedavisinde de kullanılabilmektedir. Özellikle erken çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar ile ihmal ve istismar olayları çocukların fiziksel, psikolojik, sosyal ve duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Çocukların gelişimlerini destekleyen oyun aktivitelerinin, davranış anormallikleri ve travmatik deneyimlerinin iyileştirilmesinde faydalı olduğu belirtilmektedir. Çocuklar bu terapi sayesinde fobilerini yenebilir ve travmatik yaşantılar sonucu kaybettikleri çeşitli yetilerini geri kazanabilir.
9. Sınav Kaygısını Azaltır
Yapılan araştırmalara göre; kaygı bozuklukları çocuklar ve ergenler arasında en sık rastlanan rahatsızlıklardan biridir. Çocuk ve ergenlerde kaygı bozukluklarının görülme sıklığı %4 ile %20 arasında değişiklik göstermektedir. Kız çocuklarda erkek çocuklarına oranla daha fazla kaygı bozukluklarına rastlanmaktadır. Çocuk merkezli oyun terapisinin başlıca hedefi, her çocuğun doğuştan getirdiği kapasitesini ortaya çıkarmak, çocukları özgüveni yüksek, problem çözebilen, kendi kararlarını kendi veren, inisiyatif alabilen bireyler olmaları yolunda desteklemektir. Sınav kaygısı başta olmak üzere birçok kaygı türünden kaynaklanan psikolojik sorunlarla başa çıkmada oyun terapisi tekniği yaygın olarak kullanılmaktadır.
10. Sorumluluk Almasını Sağlar
Erken dönemde sorumluluk bilinci kazandırılmayan çocuklar, okul hayatı boyunca zorlanmakta ve kendisinden beklenen görev ve sorumlulukları yerine getirmede büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Çocuğun, doğru kararlar alabilmesi için sorumluluk almasını ve kabul edilemez davranışların kontrollü bir şekilde kabul edilebilir hale çevirebilmesini sağlar. Oyun terapisinin ergen ve çocuk psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri, çocukların yaşadığı çeşitli travmalar sonucu içine kapanmalarına engel olarak onları daha sosyal ortamlara ve tutumlu davranışlara yönlendirir. Bununla birlikte, çocuğun özgüveni artarken, sorumluluk bilinci edinmeye başlar ve yaptıklarının bir sonucunun olacağı çıkarımlarında bulunabilir hale gelir.
Çok teşekkür ediyorum ????????????
Emeğinize sağlık genç eğitimcimiz, gününüzü kutluyorum. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.