Dünya üzerinde insanlar tarafından yapılmış devasa uzunlukta onlarca yapı vardır. Herkesin ilk aklına gelen yapı ise kale duvarları gibi yapılardır. Şu ana kadar yapılmış en uzun bina, herkesin bildiği gibi Çin Seddi olacaktır. Fakat şimdiye kadar ki hiçbir bina, içinde insanları barındıracak şekilde tasarlanmamıştır. Biri hariç. Bu yönüyle dünya üzerindeki en uzun bina, Adolf Hitler tarafından yaptırılan Prora Oteli’dir. Almanya’nın kuzeyinde yer alan Rügen adasında inşa edilmiş olan Prora Oteli ya da tatil köyü, sanıldığı gibi bir askeri amaçla inşa edilmemiştir. İnşa edilme amacı, herkesin bildiğinden çok farklıdır. Daha fazla merak uyandırmadan sizleri Naziler için tasarlanmış özel tatil köyü Prora hakkında gerçekler listesiyle baş başa bırakalım. Keyifli okumalar!
1. Uzunluğu Tam 4.5 Km Olan Turistik Otel
Prora Oteli, 1936 yılında Hitlerin iktidarda olduğu zamanlarda Almanya’ya bağlı Rügen adasında kıyı şeridine paralel olarak inşa edilmeye başlandı. Bu devasa yapıyı diğerlerinden ayıran en büyük özellik, içinde insanların yaşayabileceği dünyanın en uzun oteli olmasıydı. Tam tamına 4.5 kilometre uzunluğunda (2.8 mil) yapılan fakat tamamen bitirilemeyen bu proje, Hitler tarafından bizzat kontrol edilmekteydi. 8 özdeş ve birbirinin aynısı binalardan oluşmaktaydı. Sahile uzaklığı 150 metre kadar olan Prora Oteli, düz ve temiz bir kumsala sahip olmasıyla ilkbahar ve yaz aylarında ideal bir tatil beldesi kıvamındaydı. Eğer bu proje bitirilebilseydi dünyanın en büyük ve kalabalık kapasiteli tatil köyü unvanına sahip olacaktı.
2. Masum Görünen Bir Yapılış Amacı
Kraft Durch Freude projesi altında inşa edilen Prora Oteli projesi, askeri bir amaç uğruna inşa edilmedi. Aksine Hitler bu projeyi daha başka bir amacı gerçekleştirmek için müthiş destekliyordu. Hitler, orta sınıf alman halkının fabrikalarda daha motive olmuş ve rahatlamış bir şekilde çalışmasını istiyordu. Buraya gelen alman halkı dinlensin, denize girsin, rahatlasın ve mutlu olsun, daha sonra da eski işlerine büyük bir motivasyonla devam etsin istiyordu. Fakat buraya gelen halk, vücutları dinlenmiş olarak ayrılırken aynı zamanda zihinleri de yıkanmış olarak ayrılıyordu. Yani Adolf Hitler mevcut propagandasını halkına iyice empoze etmek için bu Prora Otelini ve projeyi tam da bu amaç için kullanmak istiyordu.
3. Otelin Kapasitesi
Prora Oteli, müthiş dizaynıyla ve büyüklüğüyle göz dolduruyordu. Aslında büyüklüğü bile göz doldurmaya yeter bir durumdaydı. Hitler bu projeyi mimarlarına tam da istediği şekilde tasarlatmak için uğraşıyordu. Birbirinin hemen hemen aynısı 10000 adet 5 metreye 2.5 metre odalar bulunmaktaydı. Bu odalarda gardırop ve 2 adet yatak bulunmaktaydı. Tuvaletler, duşlar ve banyolar bir katta ortak kullanılan alanlardı. Hitler aynı zamanda baş mimarından aynı anda 20000 kişi alabilecek devasa bir ortak alan inşa ettirmesini istiyordu. Bu ortak alanda herkes beraber hareket edecek, yemek yiyecek, propaganda filmleri izleyecek ve Hitler’in konuşmalarını dinleyip büyük Almanya’nın kudretini hissedecekti. Bu durum bu sebeplerden dolayı Naziler için özel tatil köyü Prora hakkında gerçekler listesinde yer alır.
4. Neşeden Güç Doğar
“Kraft Durch Freude” yani türkçesi “Neşeden güç doğar.” anlamına gelen sloganlarıyla orta sınıf alman halkını etkilemek için ülkenin en büyük turizm organizasyonu, insanları trenlerle Prora Oteline taşıdılar. 1939’a kadar otel henüz tamamlanmamasına rağmen yaklaşık 25 milyon insan bu otelde konakladı. Hep beraber her koridorda yer alan hoparlör sistemiyle kalktı, hep beraber kahvaltı yaptı, yüzdü, dinlendi ve akşam yemeklerini beraber yedi. Burada amaç çok büyük bir kitleyi kontrol altına almak ve aynı ideolojiyi zihinlerine sokmaktı. Bu yüzden hitler özellikle bu aktiviteleri devasa ortak alanda olmasını istiyordu. Böylece alman halkı, ırklarının ne kadar saf ve güçlü olduklarını iliklerine kadar hissedecek ve Hitler’in ideolojisini benimseyerek onu destekleyeceklerdi.
5. Nazi Almanya’sı
Dönemin Nazi Almanya’sından bahsedilecek olursa, Birinci Dünya Savaşından sonra tattığı utanç verici yenilgiyle; ödenmesi gereken yüklü savaş tazminatı, kaybedilen topraklar, sınırlandırılmış ordu, yıkılmış kentler ve mahvolmuş ekonomi gibi acı bir tablo söz konusuydu. Hitler, başa geçince tüm bu olumsuzlukların düzeltilmesi ve tekrar güçlü bir Almanya’nın kurulması gerektiğini biliyordu. Fakat bunun için tüm Almanya’nın birleşmesi ve onu desteklemesi gerekiyordu. Bu sebeple güçlü propaganda yöntemlerinin, medyayı sansürlemenin ve aykırı düşünenleri tutuklatmanın yanında, halkını da düşünen bir lider görünümüne bürünmesi de gerekliydi. Bunun için de Prora Oteli projesini şiddetle destekledi. Böylece halkının zihnini yıkayabilecek ve davasını haklı gösterebilecekti.
6. Prora’nın Tasarımı
Adolf Hitler ari ırk anlayışına sahipti. Roma İmparatorluğuna aşırı hayrandı. Bu sebeple iktidarlığı süresince yaptırdığı tüm yapıları roma mimarisinden esinlenerek yaptırmıştı. Daha sonra bu mimari literatüre Nazi mimarisi olarak geçti. Bu mimarinin özelliği, bakıldığında insanın tüylerini diken diken edecek, ne kadar güçlü ve yenilmez olduklarını hissettirecek duygular vermesiydi. Bu fikirden yola çıkarak Prora Oteli fikrini savundu. Marshall Mcluhan’nın medya teorisi üzerine söylediği “Ortam mesajın kendisidir.” teorisi de Hitler’in gerçek amacını gün yüzüne çıkarmaya yetecek bir teoridir. Kısaca insanlar, Hitler’in ari ırk anlayışını ve ideolojisini, yaptırdığı devasa binalar sayesinde görecek ve etkilenecek, böylece kendilerini inanılmaz güçlü hissetmelerini sağlayacaktı.
7. Otelin Yapım Aşaması
Otelin yapım aşaması da amacı kadar ilginçtir. Adolf Hitler bu oteli inşa ettirirken çoğunlukta olan orta sınıf insanın kendisine hayran olmasını istiyordu. Yapımına 1936 yılında başlanan ve 9000 işçinin çalıştığı Prora Oteli, daha sonra II. Dünya Savaşının patlak vermesiyle yapımı durduruldu. 1939 yılına kadar işçiler ve otelde konaklayanlar, oteli şu anki durumuna getirdiler. Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi sürecinde otel inşası durduruldu. Daha sonra savaşın iyice yayılması ve şiddetlenmesiyle büyük bir insan kaynağı ve mühimmat ihtiyacı doğdu. Bu sebeple Hitler, tüm işçileri ve içinde konaklayanları silah ve tank fabrikalarına yollayarak savaşa odaklandı.
8. Prora’nın Savaştan Sonraki Durumu
Özellikle II. Dünya savaşı sırasında Alman şehirlerinin bombalanmasıyla harap olan binalar kullanılamaz durumdaydı. Hamburg’lu birçok insan ve doğu bölgelerinden gelen mülteciler otele yerleştirildi. Almanya’nın savaşı kaybetmesiyle de otel, 1945 yılında el değiştirerek Sovyet Rusya tarafından geçici bir askerî üs olarak değerlendirildi. Zamanla otelin blokları çökerek kaderine terk edildi. 1955 yıllarından sonra Doğu Alman ordusu tarafından restore edildi. Soğuk savaş döneminde ise tekrar çeşitli amaçlar için kullanıldı. Daha sonraları Berlin duvarının yıkılıp Almanya’nın tekrar birleşmesiyle kaderine terk edildi. Bu yönüyle Prora tatil köyü yapımı Naziler için özel tatil köyü Prora hakkında gerçekler listesinde yer almaktadır.
9. Gerçek Anlamda Turistlere Hizmet
Otelin yapım amacı her ne kadar sözde turizm gibi görünse de günümüz koşullarına bakıldığında gerçekten otel, bu amaç için kullanılmaya başlandı. Otelin bazı bölümleri birkaç müteahhit ve şirket tarafından satın alındı. Daha sonra çeşitli iyileştirme, tamir ve restorasyon çalışmaları sonrasında otel tekrar kullanılmaya başlandı. Günümüzde bu otelin bir kısmı boş bir şekilde durmaktadır. Bazı bölümleri de kaderine terk edilmiştir. Şimdilerde tanesi 200.000 dolardan 50’ye yakın daire satılmış durumda. Her birinin tekrar elden geçirilerek lüks birer rezidanslara dönüştürülmesiyle bölge turizminin canlandırılması planlanmaktadır. Fakat odaların küçük ve dar boyutlarda olması müteahhitlerin işini biraz zorlaştırmaktadır.
10. Otel Bitirilebilseydi Ne Olabilirdi?
Tasarımları içerisinde sinema salonları, yüzme havuzları, tiyatro salonları gibi eğlence ve sanatsal aktivitelerin bulunduğu Prora Oteli savaş nedeniyle asla bitirilemedi. Otel için Hitler tarafından kullanılan maddi kaynak 275,5 milyon Reichsmark, yani 2009 yılı Euro değerlerine göre 899 milyon Euro’dur. Kimilerine göre Hitler’in bu çılgın projeyi yaptırmak istemesi, dünya üzerinde Piramitler ve Kolezyum gibi kalıcı bir miras bırakmak istemesindendi. Bu oteli yaptırarak dünyanın en güçlü lideri olduğunu gösterecekti. Bir anlamda bu durum, devasa oteli gibi Hitler’in de devasa egosunun dışa vurulmuş halinin simgesi olacaktı. Fakat savaş sonunda Hitler dünyanın en güçlüsü olmadığını anlayacak, ideolojisini destekleyenler ise, hiçbir ırkın diğerinden üstün olmadığını görecekti.