Büyük kediler arasında en yaygın olarak bilinen leoparlar oldukça asil, güçlü ve kurnaz hayvanlardır. Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunabilen bu kedi türü, Sahra altı Afrika, Kuzey Afrika, Orta Asya, Hindistan ve Çin ülkelerinde sıkça görülür. 12-17 yıl arasında ömre sahip olan leoparlar, aslan ve kaplanlara nazaran daha küçük ve hafiftir. Ayrıca, hızlı kediler olup, saatte 58 kilometre sürat yapabilirler. Leoparlar hakkında bilgiler verdiğimiz bu içeriğimizde, sizler için asillikleriyle dikkat çeken yönlerini sıraladık. Keyifli okumalar dileriz!
1. Leoparlar yalnızlığı severler
Asillikleriyle dikkat çeken leoparlar hakkında bilgiler dediğimizde ilk akla gelen zamanlarının çoğunu yalnız geçirmeleridir. Her leoparın kendine ait bir bölgesi vardır. Diğer leoparları kendi bölgesinden uzak tutmak için, ağaçlara çizik ve idrar kokusu işareti bırakırlar. Erkek ve dişi leoparlar aynı topraklardan geçer fakat sadece çiftleşirler ve yollarına devam ederler. Genellikle, yalnızlığı seven leoparlar iletişim kurmaya gelince birbirinden farklı çağrılarla birbirleriyle etkileşime geçerler. Örneğin, erkek bir leopar varlığını diğerlerine haberdar etmek istediği zaman, boğuk bir öksürük sesi çıkarır. Fakat kızgın olduğu zaman evcil kedi türleri gibi mutsuz olur ve rahatlarken ise, homurdanır. Kısaca, çıkardıkları seslerden leoparların ruh hallerine dair ipuçları bulabiliriz.
2. Çok güçlülerdir
Asillikleriyle dikkat çeken leoparlar hakkında bilgiler içinde en önemlisi, büyük kediler arasında en başarılı olmalarıdır. Cüsselerine göre oldukça hareketli ve hızlılardır. Aslan, kaplan ve jaguara nazaran daha küçük bir cüsseye sahiptirler. Fakat, en büyük cüsseye sahip kedi türleri arasında dördüncü sırada yer alırlar. Diğer büyük kedi türlerine göre, uzun gövdesine nazaran daha kısa bacaklara sahiplerdir fakat, aralarında ağaçlara en iyi tırmanabilen türdür. Ağaçlara rahatça tırmanabilirler ve gün boyunca ağaç dallarında dinlenmek isteyebilirler. O kadar güçlüdürler ki, avlarını kolaylıkla ağaçlara taşıyabilirler. Avlarını, leş yiyicilerden korumak için ağaçlara taşırlar. Cüssesine göre oldukça güçlüdür geyik ve domuz gibi ağır hayvanları bile kolaylıkla avlayabilir ve ağaca taşıyabilirler.
3. Doğaya göre kürklerinde değişikler olabilir
Asilliğiyle dikkat çeken leoparların görünüşleri bulundukları habitattan habitata da değişiklik gösterir. Leoparların çoğu açık renklidir ve kürklerinin üzerinde siyah lekeler yer alır. Bu lekeler “rozet” olarak nitelendirilir. Bu lekelerin şekli, genellikle gül şekline benzer. Ayrıca, siyah leoparların kürklerinden dolayı bu rozet olarak nitelendirdiğimiz gül şeklini görmek biraz zordur. Kedigiller ailesinden gelen bu asil hayvanın kürkünün rengi ve uzunluğu bulunduğu bölgeye göre değişiklik gösterir. Örneğin, soğuk bölgelerde yaşayan leoparlar daha uzun ve ergonomik kürklere sahipken, yağmur ormanlarında yaşayan leoparlar altın rengindedir. Her ne kadar, bölgeden bölgeye kürklerinde ve uzunluklarında değişikler olsa da bu farklılık her birine ayrı bir asillik katıyor.
4. Harika avcılardır
Konu avlanmaya gelince, bu büyük kediler işlerini biliyorlar. Genellikle, gündüzleri ağaçlarda dinlenir ve kendilerini kamufle ederler ya da mağaralarda saklanırlar. Geceleri ise avlanmaya çıkarlar, gece en aktif oldukları vakittir. Leoparlar hem çok kurnaz hem de çok iyi avcılardır. Potansiyel bir av gördükleri vakit bacaklarını ve kafasını yere eğerek avına sessiz ve yavaş bir şekilde yaklaşırlar. Daha sonra, avına doğru koşarlar ve hamle yaparlar. Küçük kuşlar ve yavru kedigiller gibi küçük hayvanlar için tek bir darbe bile ölümcüldür. Ayrıca, etçil olduklarından dolayı çoğunlukla böcek, antilop, geyik, maymun, çeşitli kemirgenler ve balıktan beslenirler. Hatta, leoparlar çok iyi yüzücülerdir suda olmayı severler bu yüzdende balık ve yengeç avında oldukça başarılılardır.
5. Her çevreye uyum sağlayabilirler
Leoparlar her çevreye kolaylıkla uyum sağlayabilen büyük bir kedi türüdür. Fakat, hayatta kalabilmeleri için bazı gereklilikler mevcuttur. Avların mevcut olduğu her bölgeye kolaylıkla uyum sağlayabilirler. Hatta, yarı kurak bölgeden yağmur ormanlarına kadar değişiklik gösteren bölgelerde de yaşayabilirler. Bu yüzden, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunabilirler. Fakat, çoğunluklu olarak Sahra altı Afrika, Kuzey Afrika, Orta Asya, Hindistan ve Çin’de görülürler. Ayrıca, leoparların menzilleri boyunca nesli tükenmekte olarak kabul edildiğini biliyor muydunuz? Tabi bazı istisnalar da mevcut. Örneğin, Afrika ülkeleri Gabon, Kongo Cumhuriyeti, Uganda ve Kenya’nın güney bölgesinde leoparlar çok olduğu için oraların halkı için sadece bir tehdit olarak görülüyorlar.
6. Leoparların suya ihtiyacı yoktur
Leoparların suya pek ihtiyacı yoktur. Su içmeden de hayatta kalabilirler. Su ihtiyaçlarını ise avlarını yemekten aldıkları nemden karşılarlar ve böylelikle hayatta kalırlar. Bu yüzden, Leoparların çok iyi avcılar olmalarına şaşmalı, etçil olan bu büyük kedi türü daha çok avlanarak hayatta kalır. Etoburlardır, fakat seçici yiyiciler değillerdir dolayısıyla karşılarına çıkan potansiyel av olarak gördükleri canlıları avlarlar. Bu yüzden su içmelerine de pek gerek kalmaz, çünkü su ihtiyaçlarını da avlarından karşılarlar. Fakat, yaşadıkları habitata göre nasıl leoparların kürklerinde ve uzunluklarında değişiklikler olabiliyorsa bu durumda da değişiklik gösterebilir. Hem asillikleriyle hem de harika bir avcı olmalarıyla leoparlar şaşırtmaya devam ediyor.
7. Yavrularını yuvalarda saklayarak korurlar
Yılın herhangi bir zamanında doğurabilen dişi leoparlar, doğum yaptıkları esnada iki veya üç yavru doğurabilirler. Anne leoparlar hem yavruları 2 yaşına gelene kadar onlarla birlikte kalır hem de kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında. Dişi leoparlar, yavrularını yuvalarda saklayarak korurlar. Bu yuvalar granit kayaların çıkıntıları, termit höyüklerinin kenarlarında açılan eski yer üstü oyukları ya da yoğun çalılıklar olabilir. Aslanlar ve sırtlanlar yavrular için bir tehdit oluşturduğundan bu saklanma yerleri anne leopar uzaktayken yavruları korur. Fakat, anne leopar yuvalarının diğer avcılar tarafından keşfedilmesini engellemek için birkaç günde bir yuvalarını yani sığınıklarının yerini değiştirir.
8. Dişi leoparlar gündüzleri daha aktiftir
Yapılan yeni araştırmalar sonucu, dişi leoparların ve erkek leoparların günün farklı saatlerinde aktif olduğu gözlemlenmiştir. Dişi leoparlar, genellikle sabahın erken saatlerinden geç saatlere kadar aktifken erkek leoparlar yalnızca geceleri uyanıyor ve aktif oluyorlar. Fakat, dişi leoparların sabah vakitlerinde daha aktif olmaları onları insan faaliyetlerine karşı daha savunmasız yapıyor. Bunun sebebi ise, sabah saatleri insanların en aktif oldukları zaman dilimi olmasıdır. Ayrıca, bir şeyi korumak için kişinin o şey hakkında az da olsa bilgi sahibi olması gerekir. Böylece, dişi leoparlar hem kendilerini hem de yavrularını olası tehlikelere karşı korumak için daha iyi önlemler alabilir ve bulundukları yuvaların diğer avcılar tarafından keşfedilmesini engelleyebilirler.
9. Duyuları çok gelişmiştir
Leoparların kulaklarının insan kulağının duyabileceğinden beş kat daha fazla sesi duyabildiğini biliyor muydunuz? Leoparlar oldukça iyi işitme ve koku alma duyusuna sahiptir. Hatta, kendi bölgelerini idrarla işaretler. Ama, en güçlü duyuları görmedir. Leoparlar, uyarlanmış retinaları sayesinde karanlıkta insanlardan yedi kat daha iyi görebilme becerilerine sahiptirler. Bu görme duyuları ise, onları harika bir gece avcıları yapıyor. Bu yüzden çoğu erkek leopar geceleri avlanıyor. Bu asil büyük kedi türünün hem işitme hem görme hem de koku duyularının gelişmiş olması onlar için avantaj sayılırken diğer türler için bir dezavantaj sağlıyor. Özellikle görme duyuları çünkü, herhangi bir hareket için keskin görüşlere sahipler ve bu onları olası tehlikelere karşı daha bir duyarlı yapıyor.
10. Leoparlar Anadolu’da da yaşamaktadır
Asilliğiyle dikkat çeken bu büyük kedi türünün bizim ülkemizde de varlığını sürdürdüğünü biliyor muydunuz? Geçen senelerde yapılan haberlere göre, leoparların varlıkları Türkiye’de de tespit edilmiş. Hatta, Anadolu parsının yani leoparının yıllardır Anadolu da varlığının sürdürdüğü, neslinin tükenmediği düşünülüyor. Dünyanın dört bir yanında yaşayabilen fakat çoğunlukla Afrika da görülen leoparların varlığı Türkiye de 8 ilde tespit edilmiş. Fakat, 30 ilde daha varlığının bulunabilme ihtimali olduğu düşünülüyor. Bu yüzden, kırsal kesimde yer alan vatandaşlardan olası bir leoparla karşılaşma ihtimallerine karşı haberdar etmeleri isteniyor. Türkiye de çoğunlukla Doğu Anadolu’da ve Doğu Karadeniz’de görüldüğü belirtiliyor.