Günümüzde film dünyası gün geçtikçe daha profesyonel hale geliyor ve gelişiyor. Türk sinemasının da uluslararası alanda başarısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Son yıllarda farkımızı ortaya koyan filmlerin aldığı ödüllerin ardı arkası kesilmiyor. Hepsi birbirinden değerli filmler, başarılarını yurt dışında da tescillemiş ve ispatlamış durumda. Biz de yurt dışında düzenlenen festivallerde ödül alarak Türkiye’yi gururlandıran filmler listesini sizler için derledik. Bayraklar hazırsa hadi hep birlikte inceleyelim!
1. Yaşamın Kıyısında, 2007
Ali emekli ve duldur. Yalnızlığını paylaşacağı bir insan arayışındayken “hayat kadınlığı” yapan Yeter ile tanışır. Para karşılığı kendisine hayat arkadaşlığı yapmasını isteyen Ali’nin bu teklifini, Alman Dili Edebiyatı profesörü olan oğlu Nejat olumsuz karşılar. Nejat için Yeter’in “mesleği” kabul edilebilir değildir. Yeter’in asıl amacının Türkiye’de üniversitede okuyan kızını rahat yaşatabilmek olduğunu anladığında Nejat, Yeter’e karşı daha sıcak duygular hissetmeye başlar. Yeter’in beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetmesinden sonra kızı Ayten’i bulmaya Türkiye’ye gitmeye karar veren Nejat’ın hayatında bambaşka bir pencere açılacaktır. Bilmediği tek şey ise, siyasal eylemci Ayten’in kaçak olarak Almanya’ya gitmiş olduğudur. Nejat’ın tahmin ettiği zamanda ve şekilde olmasa da, bir gün bu karakterlerin hayatları beklenmedik bir şekilde kesişecektir. Bu bol entrikalı film yurt dışında ödül alarak Türkiye’yi gururlandıran filmler listemize ilk sıradan girmeye hak kazanmıştır.
Yönetmen: Fatih Akın
Ödül: Cannes Film Festivali- En İyi Senaryo Ödülü
2. Duvara Karşı, 2004
Cahit Tomruk 40’lı yaşlarda Almanya’da yaşayan, hayattan vazgeçmiş bir Türk’tür. Üstelik duyduğu acıyı dindirmek için kendisini uyuşturucu ve alkole vermiştir. Bir gece, bilinçli olarak arabasıyla duvara çarpar ve şans eseri hayatta kalır. Psikiyatri kliniğinde Sibel Güner ile tanışırlar. O da intihar girişiminde bulunmuştur. Sibel, Cahit’ten onunla evlenmesini ister, bu sayede tutucu ailesinin onu bunaltan kurallarından kurtulabilecektir. Cahit önce bu teklifi reddeder ama ardından plana uymayı kabul eder. Plana göre sadece ev arkadaşı olarak yaşayacak, tamamen bağımsız özel hayatlara ve cinsel yaşamlara sahip olacaklardır. Fakat birbirlerine aşık olmalarıyla durum karmaşık hale gelir ve Cahit Sibel’in sevgililerinden birini kıskandığı için öldürür. Cahit hapishaneye düşerken, Sibel İstanbul’a gider. Cahit hapisten çıkacak ve onu bulacaktır.
Yönetmen: Fatih Akın
Ödül: 54. Berlin Film Festivali – Altın Ayı Ödülü
3. Yeraltı, 2012
Muharrem, nefret ettiği eski arkadaşlarının akşam yemeğine kendisini zorla davet ettirir. Bu yemek ile birlikte tartışmalar ve ego gösterileri başlar. Sonucu eski defterlerin açılmasına, utanç dolu hesaplaşmalarla karşı karşıya kalınmasına sebep olur. Film, Fyodor Dostoyevski’nin başyapıtı olan Yeraltından Notlar kitabından uyarlanmıştır.
Yönetmen: Zeki Demirkubuz
Ödül: 9. Uluslararası Dubai Film Festivali – En İyi Film Ödülü, 12. Osian’s Cinefan Film Festivali – En İyi Film Ödülü
4. Ayla, 2017
Süleyman Astsubay 1950 yılında Kore’de savaşta yer almaktadır. Savaş meydanında 5 yaşında küçük bir kız bulur. Küçük kız Koreli ve yetimdir. Nereye gideceğini bilmeyen bu kızı Astsubay yanına alır ve Ayla ismini verir. Askerlerin neşesi haline gelen Ayla ile astsubay kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonrasında birliğin Türkiye’ye dönme kararı çıkar. Süleyman Astsubay Ayla’yı geride bırakıp dönmek istemez. Fakat her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz. Süleyman Küçük kızı Kore’de bırakmak zorunda kalır. Yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla ve Süleyman son vedalarında tekrar bir araya geleceklerine dair birbirlerine söz verirler. Yıllar ikiliyi yeniden buluşturacak mıdır?
Yönetmen: Can Ulkay
Ödül: Cape Town Uluslararası Film Festivali – En İyi Kurgu Yönetmeni Ödülü
5. Susuz Yaz, 1964
Osman, kendi arazisinde çıkan su sebebiyle köylülerle çatışma halindedir. Bu su kavgası nedeniyle kardeşi Hasan da hapse girmiştir. Osman’ın emeli hem suya hem de yengesi Bahar’a sahip olmaktır. İzmir’de çekilen bu film Ulvi Doğan’ın filmi bagajına koyup yurt dışına kaçırması ve yarışmaya sokmasının ardından film çok beğeniliyor. Yurt Dışında ödül alarak Türkiye’yi gururlandıran filmler arasına girmeyi başarıyor!
Yönetmen: Metin Erksan
Ödül: Berlin Film Festivali – Altın Ayı Ödülü
6. Takva, 2005
Muharrem geleneksel bir İstanbul mahallesinde doğmuştur. 30 yılı aşkın süredir aynı mahallede yaşamını sürdürmektedir. Sade bir işi vardır. Mütevazi ve dışa dönük bir kişi olmayan Muharrem gece gündüz ibadet ederek, cinsellikten uzak, en sert İslami kurallara sıkı sıkıya bağlı bir hayat sürdürmektedir. Muharrem’in dinine bağlılığı, varlıklı ve güçlü bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker. Onun alkışlanası güvenilirliği ve vicdani zenginliği, tarafından etkilenir. Şeyh kendisine tarikatın sahip olduğu sayısız mülkün kira toplayıcısı olarak çalışacağı idari bir görev teklif eder. Yeni giysiler, cep telefonu ve bilgisayarla donatılan Muharrem, şimdi yıllardır uzağında kalmayı başardığı modern dış dünyanın içine girmiştir. Saf bakışları kısa zaman içinde içki tüketimi ve hayır konularında gösterilen çelişkili davranışlara şahit olur.Muharrem, artık tahakküm eden ve mağrur bir kişiye dönüşmüştür. Çalıştığı yerde elinde olmadan bir yolsuzluk yapar. Daha da kötüsü, Muharrem’in iç huzuru gittikçe bir işkence haline gelen, gece gündüz kendisini rüyalarında baştan çıkaran bir kadının görüntüsü ile altüst olur.Muharrem yaşamını dünyevi ve manevi değerleri birbirlerinden ayırma üzerine kurmuştur. Ama kendini adadığı değerler teker teker yıkılmaktadır. Allah korkusu akli dengesini zedelemeye başlamıştır.
Yönetmen: Özer Kızıltan
Ödüller: Toronto Film Festivali – Kültürel Yenilik Ödülü, Saraybosna Film Festivali – En İyi Film Ödülü
7. Uzak, 2002
Yusuf kasabada ona bir gelecek olmadığını düşünerek İstanbul’a gelmiştir. Kendisinden daha önce şehre yerleşmiş olan akrabası Mahmut’un yanında kalarak, uzaklara giden gemilerde miço olarak iş bulmak istemiştir. Hedeflerine ulaşmak için her şeyi yapmaya hazırdır. Fotoğrafçı Mahmut ise, hayalleriyle arasının gitgide açıldığının farkındadır. Üstelik, kendini bu durumdan kurtarmak için hiçbir şey yapamaz ya da yapmaya yanaşmaz.
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan
Ödüller: Cannes Film Festivali – Jüri Özel Ödülü, Chicago Uluslararası Film Festivali – En İyi İkinci Film Ödülü, Montpiller Film Festivali – En İyi Film Ödülü, Trieste Film Festivali – En İyi Film Ödülü, Beyrut Film Festivali – En İyi Film Ödülü
8. Pandora’nın Kutusu, 2008
3 kardeş bir gün yaşlı annelerinin kaybolduğunu öğrenirler. Annelerinin yaşadığı küçük bir Batı Karadeniz kasabasına doğru yola çıkarlar. Yolculukta kendi sorunları artar ve aralarında gerginlik ortaya çıkar. Alzheimer olduğunu öğrendikleri annelerinin yanındaki varlıkla kendi hayatlarını sorgulamaya başlarlar. Pandora’nın Kutusu yavaş yavaş açılırken anneanne ve torunu arasında başlayan yakınlaşma filmin sürprizli finalini hazırlamaya başlar.
Yönetmen: Yeşim Ustaoğlu
Ödül: Fajr Film Festivali – Jüri Özel Ödülü, 56. San Sebastian Film Festivali – En İyi Film Ödülü
9. Çoğunluk, 2010
Babasının inşaatları olan Mertkan, iş yerindeki getir götür işleriyle ilgilenmektedir. Hayatını alışveriş merkezlerinde arkadaşlarıyla vakit geçirerek ve arabayla gezerek yaşayan Mertkan Gül ile tanıştığında değişmeye başlar. Bu sayede boşluğu ve basitliği değerlendirmek için bir fırsat çıkar karşısına. Fakat babası Kemal Gül’ün kökeni konusunda şüpheci bir tutum sergileyince, Mertkan’ın bir seçim yapması gerekecektir.
Yönetmen: Seren Yüce
Ödül: 67. Venedik Film Festivali
10. Kış Uykusu, 2014
Aydın emekli bir oyuncudur. Aktörlüğü bıraktıktan sonra Orta Anadolu’da kendi halinde küçük bir otelde çalışarak yaşamını sürdürür. Hayatında ise ona her konuda uzak olan genç eşi ve boşanmış olan kız kardeşi olmak üzere iki kadın vardır. Aydın tiyatrodan emekli olduktan sonra, babasından kalan mülkü idare etmek üzere eşi ve ablasıyla birlikte Kapadokya’daki otele yerleşmiştir. Kapadokya’daki otelde Aydın’ın hayatı etrafında olanlarla ilgili hiçbir sorumluluk taşıma gereği hissetmediği için çok sakindir. Filmin hikâyesi Aydın’ın gerçekle arasındaki boşluğu kapatıp kapatamayacağı sorununun etrafında şekillenir.
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan
Ödül: 64. Cannes Film Festivali – Altın Palmiye Ödülü
