Yaşlanmanın etkisiyle birlikte meydana gelen hastalıklar gençlerde görülmüyor diyerek araya keskin bir set çekmemizin imkanı yok. Demek istediğimiz derlediğimiz bu listedeki hastalıklara yaşlıların yakalanma oranın, popülasyonun diğer kalan kısmına göre daha fazla bir yer tutması. Ruhen ve bedenen her yıl bir önceki yıla göre olgunlaştıkça bazı hastalıklarla karşılaşma oranımız artıyor. Tabi ki de zamanlama her birey için farklılık gösterecektir. İnsanların yaşam tarzları, hayatları boyunca mücadele ettikleri stres seviyeleri ya da yaptıkları spor pek çok hastalığın önüne geçerek uzun yıllar sağlıklı kalabilmelerini sağlayacaktır. O yüzden halk ağzında dolanan “gençken yiyebildiğini ye, yaşlanınca hiçbirini yiyemiyorsun” sözlerine aldırmayarak, gençliğinizde yaptığınız ufak değişikliklerle yaşlanınca da zinde ve sağlıklı kalabilirsiniz. Yaşlanınca, vücudunuzun yenik düşme olasılığı olan hastalıklara gelin birlikte göz atalım. Keyifli okumalar!

1. Alzheimer Hastalığı

Son yıllarda ciddi ölçüde gündemde olan Alzheimer hastalığı özellikle yaşlı insanlardaki unutkanlıktan sorumlu olan bir bunama türüdür. Alzheimer hastalığı doğrudan beyindeki sinirlerin bağlantılarını yok ederek zaman içinde anıların, hatıraların hatta insanın kendi benliğinin, bizi biz yapan özelliklerin yok olmasına neden olur. Kayıtlara göre ABD’de en çok öldüren hastalık sıralamasında 6. sırada yer alıyor. Alzheimer hastalarının sayılarının giderek artması ve hastalarda oluşan psikolojik sorunların önüne geçebilmek için Fransa’da bir Alzheimer köyü kurulması planlanıyor. Uzmanlar düzenli ve sağlıklı beslenmeyle bu hastalığın önüne geçilebileceğini savunuyorlar.

2. Parkinson Hastalığı

Parkinson hastalığı sinir sisteminde oluşan bir bozukluktan dolayı hareketlerde aksaklıklara ve titremelere yok açarak ortaya çıkar. Bu hastalığın görülme yaşı ortalama 60 olup görülme sıklığı ilerleyen yaşla birlikte artar. Başlangıçta Parkinson hastalığı aile bireyleri veya kişinin kendisi tarafından fark edilmeyebilir. Hastalığın evreleri arttıkça gözle görülür aksaklıklarda belirmeye başlar. Hastalık, yavaş ve oldukça sinsi bir şekilde hareket eder. 10 yıl gibi bir süre boyunca sürekli ilerler. Erken tanı hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Ama unutulmamalıdır ki tedavi, hastalığın ilerlemesini durdurmaz sadece hastanın yaşam kalitesini arttırmak için uygulanır.

3. Sarkopeni

Yaşlanmanın etkisiyle meydana gelen hastalıklar listemizde sırada ileri yaşlarda insanların korkulu rüyası olan sarkopeni var. Diğer bir anlamıyla halk arasında yaşlanmaya bağlı kas erimesi olarak bilinir. Normal şartlarda yaş ilerledikçe bir miktar kas erimesi doktorlar tarafından doğal karşılanır ama fazlası sarkopeni hastalığına davetiye çıkarır. Sarkopeni, insanın yaşam kalitesini ciddi oranda düşürerek pek çok konuda insanın fiziksel yetersizlik hissetmesine yol açar. Bu hastalık yaşla doğru orantılı olarak artış gösterir. Egzersiz ve doğru beslenmeyle sarkopeniye savaş açabilir, kaslarınızın gücüne güç katabilirsiniz.

4. İdrar Kaçırma

İdrarın istemsiz bir şekilde zamansız olarak idrar yolundan çıkmasından dolayı oluşan bir rahatsızlıktır. Bu hastalığın tedavisi vardır. İdrar kaçırmalar; gülme, egzersiz yapma, oturma, hapşırma, yürüme gibi olağan hareketler esnasında meydana gelir. Bu durum konfor bozar, sosyal ve psikolojik sorunlara yol açar. Kadınlarda görülme oranı erkeklere göre daha fazladır. İdrar kaçırmanın arkasında pek çok faktör yer alabilir. Yaşın ilerlemesi, kalıtımsal nedenler, menopoz dönemindeki hormon değişimleri, beyin fonksiyonlarını etkileyen Alzheimer gibi hastalıklar idrar kaçırmanın arkasında yatan nedenlerden sadece birkaçıdır. Tedavisi mümkün olduğu için doktorların yönlendirmeleriyle hastalar hayatlarını normal bir şekilde yaşayabilirler.

5. İşitme Kaybı

Yaşın ilerlemesine bağlı olarak iç kulak ve sinirleri etkileyen hastalıkların gözlenmesi işitme kaybına davetiye çıkarır. 65-74 yaş aralığında olan her 3 kişiden 1’inde görülen bir rahatsızlıktır. Erkeklerde görülme oranı kadınlara göre daha fazladır. Bazı insanlar işitme kaybı yaşadığını reddederek hayatlarına devam ederler ama her hastalıkta olduğu gibi erken tanı ve tedavi çok önemli bir rol oynar. Eğer ciddiye alınmazsa ve zamanında tedaviye başlanmazsa sorun giderek büyüyebilir. Sağlığınız için eğer işitme kaybınızın olduğunu düşünüyorsanız kulaktan dolma tedavi yöntemlerine inanıp uygulamak yerine kendinizi Türk hekimlerine emanet ediniz.

6. Yüksek Kolesterol

Kolesterol, hücrelerimizde bulunan yağ benzeri bir maddedir. Kolesterol, hücre zarının ve bazı hormonların yapımında kullanılır. Bu satıra kadar oldukça masum gözüken kolesterolün kanda bulunması gereken miktarın çok üstünde olması başta kalp hastalığı olmak üzere pek çok hastalığa davetiye çıkarır. Yükselen kolesterol miktarı kalp-damar rahatsızlığı riskini artırır. Günlük hayattaki stresi yöneterek, haftanın birkaç günü 30 dakika tempolu yürüyüş yaparak ve fazla kiloları verip ideal kiloyu koruyarak yüksek kolesterolün önüne geçilebilir. Hayatınızda yaptığınız küçük değişikliklerle daha sağlıklı bir dünya sizi bekliyor.

7. Şeker Hastalığı

Yaş ilerledikçe şeker hastalığına yakalanma oranı artmaktadır. Bunun nedeni; günlük yapılan egzersizlerin azalması, yağ dokusunda görülen artış, kullanılan ilaçlar ve insülin salgısının azalmasıdır. Yaşlılarda tedavi için diyet şarttır. Diyetin yanında kilo kontrolünün sağlanması ve yeterli miktarda egzersiz yapılması gerekmektedir. Tip 2 diyabet olarak bilinen çeşidi genelde orta yaş ve üzerinde görülür. Belirtiler arasında susuzluk, ayaklarda uyuşma, açlık hissi ve yaraların geç iyileşmesi gibi nedenler vardır. Belirtiler görülmeye başlandığında mutlaka bir doktora görünülmelidir.

8. Görme Bozukluğu

Yaşa bağlı olarak oluşan görmek bozukluğu yaklaşık olarak 40’lı yaşlarda ortaya çıkan bir hastalıktır. Belli bir yaştan sonra ortalama her 3 insandan 1’inde görme bozukluğu çıkabilir. Yaşlanmanın etkisiyle meydana gelen hastalıklar listesinde tedavisi olan ancak doğru zamanda müdahale edilmezse körlüğe kadar giden ciddi, geri dönülemez sorunlara yol açabilir. O yüzden erken teşhis son derece önemlidir. Yaşlanmanın etkisiyle göz merceği yaşlanır ve yakına odaklamada sıkıntılar olabilir. Genellikle tedavi gözlük ya da lensle yapılır.

9. Zona Hastalığı

Zona bir sinir iltihabıdır aynı zamanda suçiçeği hastalığının ailesinden gelen bir virüstür. Yaşın ilerlemesi, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açtığı için zona aslında yaşlıların hastalığıdır. Genellikle 60 yaşından itibaren görülür. Uzmanlar 60 yaş ve üzeri olan herkesin zona aşısını yaptırmasını öneriyor. Aşının koruyuculuğu 5 yıldır. Risk grubunda genellikle önceden suçiçeği geçirmiş kişiler yer alıyor. Başlangıçta vücutta kızarıklıklar görülür. Daha sonra döküntüler oluşur. Oluşan döküntüler ise içi sıvı dolu kabarcık kümelerine dönüşür. Son derece ağrılı bir süreçtir. Kesin tedavisi henüz bulunamamıştır ancak ilaç tedavileriyle hastalığın ilerlemesinin önüne geçilebilir.

10. Osteoporoz

Halk arasında kemik erimesi olarak da bilinir. Kemikler yüksek oranda kalsiyum içerir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde kemik yapımı vücudumuzda devam eder. Yaş ilerledikçe bu yapım durur ve yıkıma geçer. Kemiklerdeki bu yıkımın geciktirilmesi ya da durdurulması son derece önemlidir. Kalsiyum ve D vitamini takviyeleriyle kemik kütlesi ve kemiğin sağlığı korunmalıdır. Yaş ilerledikçe tedavinin yapılması zorlaşmaktadır. Bu hastalığın kemiklerde geri dönülemez ciddi hasarlar yol açmaması için erken teşhis son derece önemlidir. Erken teşhis hayat kurtarır.

11. Depresyon

Depresyon genellikle yetişkinlerde görüldüğü için yaşlanmanın getirdiği bir rahatsızlık olarak görülmemesine rağmen yaşlılarda çok sık görülen bir rahatsızlıktır. Çalışma hayatından emekliliğe geçişte ya da ciddi bir rahatsızlıkla karşı karşıya gelindiğinde insanlarda mutsuzluk ve endişe hissinde artış görülebilir. Yaşlılarda depresyonu teşhis etmek gençlere göre oldukça zordur çünkü depresyonun gösterdiği semptomlar çok farklı olabilir. Bazen yaşlılarda depresyon sadece yorgunluk hissiyle, uyku düzensizlikleriyle ya da eskiye göre daha fazla sinirli ve aksi hareketleriyle görülebilir. Bu durumla karşı karşıya kaldığınızda mutlaka doktorunuza danışmanız gerekiyor.