Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Bir dönemin gençliğine ve siyasi düşüncesine yön veren hippiler, çiçek çocuklar lakaplarıyla ünlendiler. Fikirleri, temsil ettikleri, protestoları giyimleri ve tercih ettikleri hayat tarzlarıyla renklerle ışık saçan bu grup düşünce özgürlükleriyle birlikte barışı ve sevgiyi kucaklıyordu. Aralarında herkese yer veriyor ve hayatın içinde var olan her şeyde özgürlüğe inanıyorlardı. Tüm dönemlerin gelmiş geçmiş en çılgın nesli çiçek çocuklar konusunu işlediğimiz bu içeriğimizde barış ve sevgi ile bir araya gelmiş bu insanlar hakkında geniş bilgiye sahip olacaksınız. Hippi hareketinin nasıl ortaya çıktığı, ülkemizde yaşananları ve insanlığa getirileri ile çiçek çocukları her yönleriyle tanıyacaksınız. Keyifli okumalar!

1. Çiçek Çocuklar

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Hippilerin savaş karşıtı protesto yaparken silahların namlularına çiçek bırakmalarıyla bu tabirin ortaya çıktığı söyleniyor. Aslında bu lakap hippilerin yaşam tarzını ve sınırlara, silaha, şiddete ve savaşa karşı çıkmalarını hatırlatırken, aynı zamanda aitliğin dışında kalmayı, özgürlüklerini ve doğaya dönüşü simgeliyordu. Bunun dışında çiçek çocuklar ismini dönemin şarkıcılarından olan Scott McKenzie’nin San Francisco şarkısından aldığı da rivayetler arasındadır. Çiçek hadisesi hem pratikte hem de felsefi olarak her sorunun barış ve sevgiyle çözülebileceğini temsil ediyordu. Uygarlığı reddederek doğada yaşayan çiçek çocuklar, çoktan başlarında çiçek taçlarıyla dolaşmaya başlamışlardı.

2. Vietnam Savaşı

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

1965 yılından sonra ortaya çıkmaya başlayan hippi düşüncesinin en hareketli zamanları Vietnam Savaşı’na denk gelen zamanlardır. Ünlü boksör Muhammed Ali’nin karşı çıkarak askere gitmediği, Malcolm X ve Martin Luther King’in ırkçılıkla mücadele ettikleri dönemleriyle iç içe geçen ve birbirini tetikleyen olaylar çiçek çocukların doğuşuna neden oldu. Bu kadar savaş, kan, şiddet insanları artık birlik olup hareket etmeye itti. Birileri artık gözlerini para bürümüş insanlara karşı bir başkaldırı istedi. Amerika’nın Vietnam’a asker gönderme isteği ise protestolara sebep oldu ve güçlenerek büyüdü. Asla savaş değil bir barış hareketiydi.

3. 68 Kuşağı

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Birçok siyasi harekete ülkemizde de rastladığımız 1968 yılları tüm dünyada çalkantılı zamanlardı. Baskıya ve özgürlük kısıtlamalarına son verme isteği birçok ülkede bağımsızlık arayışlarına neden olmuştu. Kapitalizme karşı çıkışlar ile üniversitelerdeki eylemlerin ve sol görüşlü devrimci, eylemci öğrencilerin çoğaldıkları zamanlar oldu. Pek çok tarihi ve kötü sonuçlanan eylemler gerçekleşiyordu. Halen üzerine konuşularak ve araştırılarak belgeseller hazırlanıyor. Che Guevara’nın öldürülmesi gibi farklı olaylar da toplulukların hareketlenmesine sebep oldu ve 68 kuşağı ya da hippi akımı olarak birleştiler.

4. Yaşam Tarzları

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Tüm kuralları, yetkileri, savaşı ve zorunlu askerliği reddediyorlardı. Çiçek çocuklar tüm dönemlerin gördüğü gelmiş geçmiş en çılgın nesli ve radikal gruplarından biriydi. Anı yaşamak onların felsefesiydi. “Aşk, özgürlük, barış” (Love, Freedom, Peace), ve “Savaşma, seviş” (Make love, not war) çiçek çocukların en bilinen sloganlarıydı. Parasız ve toplumun baskıladığı ahlak kurallarının dışında bir yaşam sürerek her alanda özgürlüğü savunuyorlardı. Yaşam alanı olarak sokaklara ya da açık ortak alanlara yerleşerek bir grup halinde, komün olarak yaşıyorlardı. Geçim kaynağı olarak toplayıcılık ve bahçecilik yaparak hayatlarını sürdürüyorlardı. Genel olarak vegan ya da vejetaryenlerdi. Aynı zamanda cinsel ve uyuşturucu kullanımı özgürlüğüne de inanıyorlardı.

5. Psikedelik Müzikler

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Psikedelik ya da saykodelik olarak adlandırılan müzik türü, 70’li yıllarda daha çok zirveye çıkmıştı ve bunda hippilerin payı büyüktü. Hayatlarında uyuşturucu gibi kafa yapıcı maddelerin kullanımına yer veren zamanının en çılgın nesli çiçek çocuklar, tüm dönemlerin gelmiş geçmiş en farklı müzik türünün de ortaya çıkmasını sağladılar. Müzik kendi için renkli, yavaş ve sanki rüyadaymış veya halüsinasyon görüyormuş hissi veren bir etkiye sahipti. Bazen blues müziğiyle bir arada bulunan psikedelik müziğin temsilcileri arasında Led Zeppelin, Jefferson Airplane, John Lennon, Pink Floyd, Rolling Stones, Jimi Hendrix ve günümüzden de Tame Impala yer almaktadır.

6. Woodstock Festivali

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

İlk olarak 1969 yılında New York’ta yapılmış olan festival önce Woodstock’ta yapılması planlanırken arazi aksaklıkları nedeniyle yer değişikliği yapılarak Bethel yakınlarındaki bir arazide yapıldı. Orijinal adı “Woodstock Music and Art Fair” olan festivalin yeri değişse bile ismi değiştirilmedi. Üç gün boyunca süren festivalin düzenlemesindeki amaç devamlı olarak savaşı protesto eden ve sürekli şiddete karşı çıkmaya çalışarak siyasi olayların içinde kalan çiçek çocukları bir araya getirerek sadece müzik, barış ve sevgiye odaklanmaktı. Festivale katılan sanatçılar arasında Janis Joplin, Jimi Hendrix, the Who, Crosby, Joan Baez gibi 70’li yılların en önemli müzisyenlerinden bazıları vardı.

7. Hair Müzikali

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Hair müzikali, şarkıları dans koreografileriyle en ünlü müzikallerin başında yer alıyor. Konusu olarak hippileri ve Vietnam savaşını merkeze alan filmde askere gitmek için şehre gelen baş karakter Bukowski’nin özgürlük düşkünü ve istedikleri gibi yaşayan Berger ve arkadaşlarıyla tanışıyor. Hair ismini ise aynı zamanda filmin içinde yer alan hair şarkısında da anlatarak yaşam, kıyafet ve en çok da saç özgürlüklerine değinmelerinden alıyor. Let the Sunshine In şarkılarıyla ünlü, hüzünlü bir sona sahip film hippilerin fikirlerini, yaşam tarzlarıyla ve karşı çıktıkları savaş düşüncesiyle en iyi anlatan filmdir.

8. Türkiye’de Hippiler

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Sahip oldukları eşyaları satarak ve otostop ile farklı yerlere gitmeye başlayan çiçek çocuklar, Avrupa’dan Asya’ya geçiş de İstanbul’u kullanmaya başlamışlardı. Böylece hippi akımı ülkemizde de kendine bir yer edinmişti. O dönemde Beyoğlu, Sultanahmet ve Sirkeci civarında büyüyen bu yaşam tarzı, madde kullanımı ve satışı, dilencilik ya da bulaşıcı hastalıklar nedeniyle pek olumlu bakılmamış olabilir. Ülkemizin hippi kraliçesi olarak anılan Perihan Yüce ise 16 yaşında İzmir’den İstanbul’a kaçarak hippi hayatı yaşamaya başlamış biriydi. Babasının evden kovmasıyla İstanbul’a kaçan ve yurt dışına gitme planları olan Perihan, daha sonrasında kaldığı otelde ölü olarak bulundu. Mezarını ise annesi ve diğer hippiler ziyaret ederek uğurladılar.

9. Giyim Tarzları

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Tabi ki tüm dönemlerin gelmiş geçmiş en çılgın nesli olan çiçek çocuklar sadece felsefi olarak değil moda olarak da dünyaya yön vermişlerdi. Bol kıyafetler, dağınık saçlar ile halen moda da yeri olan bir tarz yarattılar. Aslında ne isterlerse ve ne bulurlarsa onu giyen hippiler, 70’li yıllarında getirisi olan İspanyol paça pantolonların yanında püsküllü yelekler, bol kesim tişört veya gömlekler, badanalar, uzun kolyeler, çiçekli bol elbiseler, çiçeklerden taçlar, saykodelik desenli renkli kıyafetler ve uzun saçları tercih ediyorlardı. O dönemde çiçek çocuklar ya sokaktan buldukları ya takas ettikleri ya da başka şeyler satarak kazandıklarını giyinerek salaş ve bohem tarzlar ile karışık bir moda oluşturdular.

10. Olumsuzluklar

Tüm Dönemlerin Gelmiş Geçmiş En Çılgın Nesli: Çiçek Çocuklar

Düşünce tarzları ile ne kadar olumlu bir düşünceye sahip olsalar da her komün yaşam gibi bu akım da kendi içinde olumsuzluklar getiriyordu. Her konuda özgürlüğü savunuyorlardı fakat bu gayrimeşru çocukları, madde kullanımı ve yüksek dozdan ölümleri de beraberinde getiriyordu. Yetkileri de hiçe sayan hippiler kuralları, aile kavramını da reddediyorlardı. Bu da medeniyetten uzaklaşarak geriye gitmek demekti. Paraya tapmama mantığı güzeldi fakat neredeyse tamamının çalışmamasından kaynaklı parasızlık onları yasa dışı işlere itiyordu. Bir aitlik veya sahip olma duygusu yoktu. Onlara göre her şeye sahiplerdi ve hiçbir şeyleri yoktu. Sokakta yaşamaları gerekiyordu ve bu durumda yıkanma gibi temizlik alışkanlıkları da yok oluyordu. Bu da hastalıkların yayılmasını güçlendiriyordu. Tüm bunlara rağmen onları düşünceleriyle anlamak ve özgürlük felsefelerini kavramak gerekiyor. Onların karşı çıktıkları olgu savaş ve kabul ettikleri ise barış ve sevgiydi.

Mobil sürümden çık