Karate kelimesinin ilk olarak Japonya’nın Okinawa şehrinde, bir dövüş sanatçısının Çin etkilerine sahip bir savaş sanatı ortaya çıkardığında kullandığına inanılmaktadır. Karate kelimesi iki Çince karakterin birleşimidir. Kara, boş anlamına gelirken te, el anlamına gelir. Boş el anlamına gelen karate ve diğer dövüş sanatlarında en iyi olabilmenin yolu disiplinli, düzenli ve ısrarlı çaba ile çalışmadan geçmektedir. Dövüş sanatları, eski savaş teknikleri olarak ortaya çıkmıştır. Fiziksel yönleri ele alarak savunma ve karşı saldırı hareketleriyle vücut geliştirmeyi, zihinsel ve ahlaki yönden bireylerin kendilerini geliştirmelerini hedefler. Dergice olarak sizin için hayatları ve çabalarıyla ünlenmiş tekmeleriyle dünyayı yerinden oynatacak en iyi karateciler listesini hazırladık. Keyifli okumalar dileriz.
1. Bruce Lee
Tekmeleriyle dünyayı yerinden oynatacak en iyi karateciler listemizin ilk ustası Bruce Lee’dir. Türkçe de durduran yumruk yolu anlamına gelen Jeet Kune Do Savunma sanatını geliştirmiştir. Bruce Lee öncelikle; kung fu, wing chun, karate, boks, Tayland boksu, jujutsu, kick boks, aikido, eskrim, güreş ve taekwondo eğitimini almıştır. Lee’nin Amerika’da birçok öğrencisi olmuştur. İnsan ayrımı yapmadan herkese kung fu öğretmiştir. Bu sebeple çevredeki diğer tekvando ve karate okulu öğrencilerini kaybetmeye başlamışlardır. Bununla birlikte kendi stillerini öğrencilerine kabul ettirmek adına Bruce Lee’ye meydan okumuşlar ve tabiki de Bruce Lee kazanmıştır. Baş parmağı ve işaret parmağıyla kolaylıkla şınav çekebilen Bruce Lee’nin aynı zamanda tekmesi o kadar güçlüydü ki, 100 kilodan fazla kum torbasını metrelerce uzağa fırlatabiliyordu. Bruce Lee 1970 yılında antrenman yaparken ciddi olarak belini sakatlamıştır. Doktorlar bir daha spor yapamayacak kadar kötü durumda olduğunu söylemişler ama o her şeyini riske atarak kendini adadığı spora sıkıca sarılmıştır. Mucizevi bir şekilde tamamen iyileşmiş hatta daha sonrasında 5 tane daha film çekmiştir.
2. Jackie Chan
Ailesi, komünist bir rejimden kaçarken yedi yaşında olan Chan’ı, Hong Kong’da bıraktı. Amerika Büyükelçiliği için çalışarak Avustralya’ya yerleştiler. Babası bazı yasadışı suçlara bulaşmış aynı zamanda milliyetçi bir casus olabilirdi. Annwai bir zamanlar afyon kaçakçılığından tutuklandı. Şanghay’da yeraltı dünya bağlantıları vardı. 2001 yılında annesini kaybeden Chan, babasıyla 2003 yılında bir araya gelmiştir. Duygusal ve fiziksel olarak 7 ila 17 yaşları arasında zorlu bir eğitim süreci geçirmiştir. Şarkı söylemek, dans etmek ve dövüş sanatları dahil olmak üzere tiyatro alanında bir kariyer için eğitim almıştır. Chan mezun olduğunda Pekin operasını bitirmek yerine becerilerini dövüş sanatları filmlerine çevirmiştir. Bununla birlikte ünlü oyuncu bir şarkıcı olup yirmiden fazla albüm çıkarmıştır. Chan, genellikle filmlerinde dublör kullanmayı tercih etmez. Gerekli olduğunda kendi dublörünü kamera karşına çıkarmadan önce her zaman test yapar ve eğitir. Bruce Lee ve Chan’ın birlikte rol aldığı Ejder Kalesi filmi çekimlerinde; Bruce Lee, Chan’e gerçekten vurmuştur.
3. Jet Li
Güçlü bir inanca sahip, Tibetli bir Budisttir. Kızlarının eğitimi için daha iyi olduğunu düşündüğü ABD vatandaşlığından vazgeçerek Singapur vatandaşı olmuştur. Kung fu fimleri çekimiyle ünlü birçok klasik Hong Kong filminde yer alan Jet Li, Kung fu süperstarı olarak bilinir. Film yapımcısı ve dövüş sanatçısıdır. Wushu şampiyonu olan sanatçı aynı zamanda şimşek hızında hareketleri ve yaratıcı koreografisiyle tanınır. İlk yönetmenliğini 1986 yılında yapmıştır. Jet Li, eşi Nina Li Chi’ye hamileyken çalışmayacağına dair söz verdiği için “Crouching Tiger, Hidden Dragon” filminde ki rolünü geri çevirmiştir. Yazarı olduğu ve rol aldığı “Kiss The Dragon” filminde yabancıları öldüren bir karakter olduğu için Çin’de yasaklanmıştır. Yönetmen, “Lethal Weapon 4” filminde dövüş sahneleri çekilirken Jet Li’nin hareketlerinin çok hızlı olması ve kameranın yakalayamamasından dolayı ondan hareketleri yeniden ve yavaşça yapmasını istedi. Çin dövüş sanatları yarışmasında “Altın Şampiyon” olarak taçlandırıldı. Bununla birlikte dövüş sanatlarında ki çarpıcı hızı sebebiyle Jet adını almıştır. Li’nin, “Born to Defense” filmi çekiminde bir boks sahnesinde burnu kırılmıştır. Bundan dolayı burnunda küçük bir yara izi bulunmaktadır.
4. Donnie Yen
Tekmeleriyle dünyayı yerinden oynatacak en iyi karateciler arasında olan Yen, muay thai, wing chun, jeet kun do ve diğer her türlü dövüş sanatının ustasıdır. Dövüş sanatçısı ve oyuncu olan Donnie Yen’nin Bruce Lee’ye büyük hayranlığı vardır. Gençliğini Boston’da geçirmiştir. Zamanını genellikle annesinin dövüş sanatları okulunda, boks spor salonunda ve Chinatown Boys Club’da ağırlık kaldırma seansları arasında bölmüştür. Yen’in annesi Bow-sim Mark , 20. yüzyılın en etkili dövüş sanatçılarından biridir. Aynı zamanda onun bu durumu yurtdışında popülerleşmelerine yardımcı olmuştur. Annesi Yen’in kendini geliştirmesinde birçok katkıda bulunmuştur. Wong Kar Wai ve Yen’in başrolünü oynadığı Ip Man filminden her ikisi de kendi başarılarına başarılı olan eleştirel beğeni toplamıştır. Yen, Men’s Journal dergisine “Bunun bir olasılık olduğunu bile bilmeden aksiyon filmlerinde yer almak için eğitim alıyordum” demiştir.
5. Chuck Norris
Chuck 1950’lerde ABD hava kuvvetlerinde görev yaptığı sırada Kore’de dövüş sanatları okumaya başlamıştır. 1962’de hizmetten ayrılan Norris eve döndükten kısa bir süre sonra kendi karate stüdyosunu açıp burada karate hocalığı yapmıştır. Otuzdan fazla karate stüdyosu açmıştır. Priscila Presley ve aktör Steve McQueen olmak üzere birçok ünlü kişiye ders vermiştir. Daha sonra McQueen, öğretmenini oyunculuğu denemeye teşvik etmiştir. Norris aynı zamanda şiddetli bir rakip olmuştur. Çok sayıda turnuvalara katılmıştır. Yarıştığı birçok etkinliği kazanmıştır. Norris 1968’de ilk Dünya Orta Sıklet Karate Şampiyonası unvanını almıştır. Bununla birlikte bu unvanını 5 kez savunmuştur. 1974 zaferinden sonra emekli olmaya karar vermiştir. Dövüş sanatlarında Bruce Lee ile birlikte 1970’lerde Way of the Dragon’da görünmüştür. Norris, 1980’lerde popüler bir aksiyon filmi yıldızı olmuştur. 1990’larda ise kendi televizyon dizisinde rol almıştır.
6. Michelle Yeoh
1962 yılında Batı Malezya’nın maden kasabası olan Ipoh’da, Yang Zi Qiong olarak doğmuştur. İngilizce ve Malayca’nın yanında Çince’de konuşmaktadır. 4 yaşından beri bale dansçısı olmak için eğitim almıştır. Daha sonra gençliğinde Royal Academy’de okumak için Londra’ya gitmiştir. Kısa bir dans kariyerinin ardından, 1983’te kendi ülkesinde Miss Malaysia güzellik yarışmasını kazanmış ve Malezya güzellik kraliçesi unvanını almıştır. Bilinenin aksine Kung Fu ustası değil, bir dansçıdır. Dövüş sanatlarını daha sonra öğrenmiştir. Dövüş hareketlerini dansçılık becerileriyle birlikte sunarken sahip olduğu kabiliyeti de sergilemektedir. Jackie Chan ve Jet Li’nin filmleri dahil olmak üzere 20’yi aşkın filmde rol almıştır. Yeoh, 2000 yılında Crouching Tiger Hidden Drogan ve 2005 yılında Memoirs Of A Geisha filmleriyle kariyerinin zirvesine ulaşmıştır. Mart 2013’te Hong Kong’da yedincisi düzenlenen, yıllık Asya Film Ödülleri sırasında Asya Sineması Mükemmellik ödülünü almıştır.
7. Tony Jaa
Tekmeleriyle dünyayı yerinden oynatacak en iyi karateciler listemizin bir diğer üyesi olan Tony Jaa, 5 şubat 1976 Tayland, Surin doğumlu olup asıl ismi Panom Yeerum’dur. Ailesi geleneksel meslekleri olan fil sürücülüğü ile uğraşmaktadır. Çocukluğunun büyük kısmı fillerle geçmiştir. Çocukluğunda dövüş sanatları filmlerini çok seven Jaa , Bruce Lee, Jackie Chan ve Jet Li’ye hayrandı. Onlar Jaa’nın en büyük ilham kaynakları olmuştur. Jaa, ekranda onlardan gördüğü hareketleri ev işleri yaparken, arkadaşlarıyla oynarken ya da babasının pirinç tarlasında çalışırken ustalaşana kadar tekrar etmiştir. 10 yaşından beri Muay Thai Boran eğitimi almaya başlamıştır. 15 yaşında dublörlük yapmaya başlamıştır. 14 yıl boyunca Muay Thai dublörlüğü yapmıştır. Jackie Chan, Jaa’nın filmlerde ki görüntülerini görüp onu yönetmen Brett Ratner’a tavsiye etmiştir. Yönetmen onu çok beğenmiştir. Jaa’nın çocukluk hayali neredeyse gerçekleşmek üzereydi ki malesef o sırada Jaa, Ong Bak 2’nin çekimleriyle zaman çatışması olduğu için Jackie ile birlikte oynayamamıştır. Jaa’nın gösterdiği üstün azimden sonra çok sevdiği Bruce Lee gibi sevilen bir yıldız olmuştur.
8. Jean-Claude Van Damme
Van Damme, 1860 Belçika doğumludur. Henüz 10 yaşındayken babası tarafından karate okuluna kaydolmuştur. 12 yaşına geldiğinde ise Centre National De Karate’ye katılmıştır. Belçika milli karate takımında 16 yaşında temassız maçlarda yarışmıştır. Bu yarışlarda 4 mağlubiyeti ve 44 galibiyeti ile rekoru elinde tutuyordu. 16 yaşından 20’li yaşlarının başına kadar bedenini olmasını istediği gibi geliştirmek için bale okumuştur. Dengesi, hassasiyeti ve esnekliği buradan gelmektedir. 1982’de Van Damme ve arkadaşı Michael Qissi, oyuncu olabilme hayallerini gerçekleştirmek için ABD’ye taşınmışlardır. İlk olarak 1984 yılında bir hip-hop dans filminde figüran olmuştur. Van Damme, Chuck Norris ile ünlü olmadan önce arkadaş olmuştur. Ayrıca Norris’in filmi olan Missing in Action’da dublör ekibinde yer almıştır. O zamanlar arkadaş olmalarına rağmen aynı zamanda uzun süredir dostça rakiplerdir.
9. Ti Lung
Çin’de 1946 yılında doğmuştur. Tommy Tam Fu-Wing, sahne adı olarak Ti Lung ismi ile tanınan bir Hong Kong aktörüdür. Dövüş sanatları ustası Jiu Wan’ın yanında Wing Chun öğrenmiştir. 1968’de Shaw oyunculuk kursuna başvurmuştur. Burayı tamamladıktan sonra Chang Cheh’in Return of the One-Armed Swordsman filminde küçük bir rol almıştır. Chang Cheh, onun potensiyelini hemen farketmiş ve ona klasik Wuxia filminin en iyi bilinen yüzlerinden biri olarak kariyerine başlayacak bir fırsat sunmuştur. Genellikle atılgan, asi bir kahraman ve aynı zamanda yetenekli bir dövüşçü olarak rol almıştır. 1980’lerde Shaw Brothers Studios’tan ayrılmıştır. Ti Lung’un kariyeri 1986’da yayınlanan John Woo’nun, A Better Tomorrow filmine kadar kötüye gitmiştir. Bu filmle birlikte yeniden Çin halkının aklına girmiştir.
10. Iko Uwais
Endenozya’nın Jakarta kentinde 1983’te doğmuştur. Aktör, dövüş sanatçısı, dövüş koreografı ve dublördür. Bir zamanlar yerli bir Jakarta kulübünde futbolcuydu. Büyükbabası H. Achmad Bunawar, Endonezya’nın geleneksel savaş sanatı olan Silat ustasıydı ve bir Silat okulu kurdu. Bununla birlikte 10 yaşından itibaren Iko, Silat eğitimine başlamıştır. Silat gösteri kategorisinde 2005 yılında Ulusal şampiyon olmuştur. Galli film yönetmeni Gareth Evans’ın 2007 yılında bir belgesel için Silat okulunu ziyareti sırasında Iko’yu keşfetmiştir. Bu sırada bir telekomünikasyon şirketinde şoför olarak gündüz işi yapıyordu. Gareth bu işi bırakmasını ve kendi film yapımına katılmasını istemiştir. İlk dövüş sanatı filmi olan Merantau’da başrolü oynamıştır. 2012’nin ortasında gösterime sunulan The Raid filminde yer almıştır. Film, yılların en iyi dövüş sanatı filmlerinden biri olarak çeşitli festivallerde eleştirmenler ve izleyiciler tarafından alkışlanmıştır. Bununla birlikte kariyerinde iyi bir şekilde ilerlemektedir.
