Winston Churchill İngiliz ve Dünya tarihinde kalıcı olmuş siyaset erbabı bir politikacıdır. Birleşik Krallık Başbakanı olarak görev yapmış, İkinci Dünya Savaşı’nın sembol isimlerinden biri olmuştur. Edebiyatçı olarak yazdığı 43 kitap, ressam olarak oluşturduğu 500’den fazla tablosu vardır. Asker, yarbay, muhabir olarak da görev yapmıştır. Keskin zekâsıyla iyi bir hitabetçi ve laf cambazıdır. Tarih yazan devlet adamı Winston Churchill’e dair bilinmeyenler listemizi sizler için derledik. Keyifli okumalar dileriz.
1. Eskrim Şampiyonudur
Randolph Churchill ve Jennie Jerome çiftinin çocuğu olarak 30 Kasım 1874 yılında dünyaya gelmiştir. Babası Randolph 7’inci Marlborough Dükü’dür. Annesi Lady Randolph Churchill (Jennie Jerome) Amerikan milyoneri Leonard Jerome’in kızıdır. Winston Churchill kekemelikten dolayı zorlu bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Küçükken yaşadığı kekemelik probleminin aksine ileride en ünlü söylevlere imza atmıştır. Öğrencilik kariyeri de başarılı geçmemiştir. Çocukluğunun bir kısmı yatılı okullarda geçmiştir. Öğretmenlerinin ailesine yazdığı mektuplarda unutkan, dikkatsiz ve uyumsuz olduğundan söz edilmiştir. Aynı zamanda okulun eskrim şampiyonudur. Yatılı okul dönemlerinde annesine sık sık mektup yazarak daha çok ziyarete gelmelerini istemiştir. Babasıyla hiçbir zaman samimi bir ilişkisi olmamıştır.
2. Savaşta Esir Düşmüştür
Kraliyet Ordusu’na girişi üç başvurudan sonra gerçekleşmiştir. Kraliçenin 4’üncü Süvari Alayı’na teğmen olarak 20 yaşında girmiştir. Hindistan’a inerken yaşadığı bir aksaklık omzunun çıkmasına neden olmuştur. İleride bu sağlık problemi kendisi için sorun yaratmıştır. 11 Ekim 1899 – 31 Mayıs 1902 tarihlerinde Boer Savaşı gerçekleşmiştir. Güney Afrika’da yer alan altın madenleri bu savaşın sebebidir. Morning Post gazetesi Churchill’e savaş muhabirliği teklifinde bulunmuştur. Churchill, bu savaşta esir düşmüştür. Tutuklu kaldığı hapishaneden üç hafta sonra kaçmayı başarmıştır. Ülkesine döndüğünde milli kahraman olarak karşılanmıştır. Bu heyecanın neticesinde siyasette de ünlenmiştir. Boer Savaşı sonucunda Güney Afrika, İngilizlerin sömürgesi altına girmiştir.
3. Osmanlı’nın Yanında Savaşmak İstemiştir
Churchill’in gençliği için, ün kazanma arayışında olan bir maceraperest olarak bahsedilebilir. 1897 Türk Yunan Harbi’nde Osmanlı İmparatorluğu için savaşmak istemiştir. Osmanlı Bankası’na para göndermek için annesine danışmıştır. Churchill’in biyografisini yazan Bechhofer Roberts’a göre aktarma yaptığı gemide General Hamilton ile karşılaşmıştır. Savaşa yetişemeyen Churchill, kaçırdığı macera için üzülmüştür. Annesine yazdığı bir mektupta “Aynı havai fişeklerin ıslanınca sönmesi gibi Osmanlı ile alakalı savaşa yönelik umutlarımdan isteksizce vazgeçtim.” demiştir. Churchill yıllar sonra bu durumu hatırlayarak kendisinin Türkler için savaşmak istediğini, Hamilton’un ise bir romantik olarak Yunanlılar için savaşmak istediğini söylemiştir.
4. Gelibolu’da Bozguna Uğramıştır
Boer Savaşı’ndaki esirliğinden kaçarak milli kahraman olmuş, ciddi bir popülerlik elde etmiştir. On ay sonra Muhafazakâr Parti’den milletvekili seçilmiştir. 1904’te Liberal Parti’ye girmiştir. 1911’de Bahariye Nazırı olmuştur. Başarılı giden siyasi kariyeri 1916 Gelibolu yenilgisiyle düşüşe geçmiştir. Sadece donanmayla Çanakkale Boğazı’nı geçebileceğine inanmış ve İstanbul’a kısa sürede ulaşabileceğini düşünmüştür. Bu savaşı çok rahat bir şekilde atlatabileceklerinde ısrarcı bir tavır sergilemiştir. Türkler, ülkenin yaşadığı sıkıntılı sürece karşı tüm dünyayı şaşırtarak cesurca savaşmıştır. Yapılan tarihi savunmayla müttefik ordusu yenilgiye uğratılmıştır. Churchill’in bozgunu Mustafa Kemal’in zaferi olmuştur. Bu başarısızlığın mimarı olarak görülen Churchill görevden alınmıştır.
5. Nobel Edebiyat Ödülü’nü Almıştır
Winston Churchill 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olmuştur. “Tarihi ve biyografik açıklamalarının ustalığı kadar, yüce insani değer ve parlak hatipliği için” açıklamasıyla dünyanın en önemli ödüllerinden birini almıştır. Churchill 1951’de başbakan olmadan önce de aday olmasına rağmen Akademi, siyasi değer taşıdığı gerekçesiyle adaylığını reddetmişti. Başbakan olduktan sonra aynı Akademi tarafından ödül verilmesi, politik bir karar olduğu yönünde izlenime sebep olmuştur. İki adaylığı arasında başbakan olması dışında farklı bir şey olmamıştır. Akademiye yazdığı mektupta “Sizin ve benim önemli bir risk aldığımızı ve bu ödülü hak etmediğimi düşünüyorum.” sözleriyle düşüncesini dile getirmiştir. Savaş yıllarını ve deneyimlerini okuyucuya hissettirecek 43 kitaba imzasını atmıştır.
6. Resim Sanatında Ustalaşmıştır
Resim sanatına olan ilgisi ve yeteneği, tarih yazan devlet adamı Winston Churchill’e dair bilinmeyenler arasındadır. 1915’de resim yapmaya başlamıştır. Bu hobisine kendisini adaması stresten arınma ihtiyacıyla sıklaşmıştır. Müzelerde sergilenen ve özel koleksiyonlar için alınan 500’e yakın tablosu vardır. Empresyonist bir sanatçı olduğu söylenebilir. Özellikle gün batımı ve manzaralarla ilgilenmiştir. Farklı bölgelerin manzaralarını resmetmek yerine genelde evinin etrafındaki bölgeleri tercih etmiştir. Çoğunlukla tercihi bu yönde olsa da seyahat ettiği yerlerde de bunu sürdürmüştür. Resim yapmak onun için bir hobidir ama sanatını ciddiye almıştır. Her seyahatinde yanında boya takımını da götürmüştür. Tabloları müzayedelerde satışa çıkarılmıştır ve ciddi rakamlara alıcı bulmuştur. Resim üzerine hiç eğitim almadığını da belirtmek gerekir.
7. Evlilik Teklifi Reddedilmiştir
Tarih yazan devlet adamı Winston Churchill’e dair bilinmeyenler listemizde Churchill’in özel hayat kırgınlığı da yer almaktadır. Churchill hayatının aşkıyla evlenene kadar üç ayrı kadına evlilik teklifinde bulunmuş, üçünde de reddedilmiştir. Asquith’in kızı Violet ile de flört ettiği dönemde büyük teyzesinde verilen bir davete Clementine Ogilvy Hozier son anda davet edilmiştir. Churchill, Clementine’nin güzelliği, siyaseti ve duruşundan çok etkilenmiştir. Birbirine bir ömür âşık kalacak olan çift, 12 Eylül 1908’de de Londra’da St. Margaret Kilisesi’nde evlenmiştir. Evliliği üzüntüyle karşılayan Violet ise Churchill’le sık sık yürüyüş yaptıkları yamaca giderek, uçurumun kenarında otururken bulunmuştur. Churchill çiftinin beş çocuğu olmuştur. Marigold üç yaşında ölmüştür. Diana, hayatı boyunca depresyonla mücadele etse de 1963’te intihar etmiştir.
8. Dresden Bombardımanı Emrini Vermiştir
Dresden, Elbe Nehri’nin kenarında Doğu Almanya şehirlerindendir. İkinci Dünya Savaşı’nda neredeyse hiçbir saldırıya maruz kalmayan Dresden, 1945’de bombalanmıştır. 13-14 Şubat’ta İngiltere-Amerika ortaklığıyla gerçekleştirilen bombardıman büyük tartışmalara sebep vermiştir. Bunun sebebi de Almanya teslim olmak üzereyken yapılmasıdır. Dresden halkı savaş boyu günlük hayatına devam etmiştir hatta şehrin acil eylem planı bile yoktur. Dresden’in su şebekesi imha edilmiş, halk korkuyla sokağa çıkınca bombardıman yapılmıştır. İngilizler tarafından 2000, Amerikalılar tarafından 8000 ton bomba Dresden’e bırakılmıştır. 25 bin sivil ölüm gerçekleşmiştir. “Emri kim verdi?” diye sorduklarında Churchill “Ben verdim, ben!” demiştir. Bilinçli sivil katliam Churchill’e zarar vermese de bombardıman komutanı Arthur Harris aforoz edilmiştir.
9. Hitler, Davetine Katılmamıştır
Churchill, siyasi itişmelerden sıkıldığı bir dönemde yeniden kitap yazmaya başlamıştır. Bunun içinde 1932’de Hitler’le görüşme ayarlamıştır. Münih’te bir otelde ayarlanan bu yemeğe Hitler katılmamıştır. İkisi hiçbir zaman bir araya gelmemiştir ama Churchill Hitler’e karşı savaşın sembollerinden biri olmuştur. Amerika’nın savaşa girmesini sağlamış, Sovyetleri’n Hitler’e karşı gelmesiyle güçlü bir blok oluşturmuştur. İsabetli kararlarıyla İngiltere’yi ayakta tutmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nda izlediği politika ve kurduğu ilişkiler, 20’inci yüzyılın en önemli politikacılarından biri olmasını sağlamıştır. Tarih yazan devlet adamı Winston Churchill’e dair bilinmeyenler arasında enteresandır ki Hitler’in yemeğine katılmadığı Churchill, Hitler’in sonunu getirenlerden biri olmuştur.
10. Alkol Yaşam Biçimidir
Winston Churchill alkolle samimiyeti olan politikacılardan biridir. Güne beyaz şarap ile başlayıp diğer alkollü içeceklerle devam edermiş. Sadece kahvaltıdan önce içki tercih etmezmiş. Gece uyumadan önce brandy içtiği bilinmektedir. Fazlaca alkol tüketmesine rağmen saçmaladığına rastlanmamıştır. İçkiyi sarhoş olmak için değil, yaşam biçimi olarak içermiş. Boer Savaşına muhabir olarak gittiğinde, yanına 18 şişe viski, 36 şişe şarap, 6 şişe konyak almıştır. Güney Afrika’nın içilemeyecek kadar kötü durumdaki suyuna, viski ekleyerek içilebilir kıldığını, söylemiştir Britanya Ulusal Arşivleri’nin yayınladığı belgelere göre İkinci Dünya Savaşı sırasında Churchill Stalin’le de sabaha kadar içki içmiştir. Alkolle olan ilişkisini “Ben, alkolün benden aldıklarından daha fazlasını ondan aldım, bunu her zaman hatırlayın.” sözleriyle anlatmıştır.
