Stanley Kubrick, sinemanın dahi çocuğu olarak bilinir. Henüz 16 yaşındayken başladığı fotoğrafçılık ile kariyerinde ilk adımları atmıştır. 1951 yılında çektiği Day of the Flight isimli kısa filmiyle ise sinemaya giriş yapmıştır. Kubrick, yönetmenliğinde kendine has teknikleri ve mükemmeliyetçiliğiyle sinemada önemli bir yer edinmiştir. Kitaptan uyarladığı filmlerde de büyük tartışma yaratan Kubrick, kendi tarzını bu konuda da göstermiştir. Sinema dünyasından başarılı örnekler izlemek istiyorsanız, sinemanın dahi çocuğu Stanley Kubrick’in muhteşem filmleri çok iyi bir seçenek olacaktır. Şimdiden iyi seyirler!
1. The Killing (1956)
The Killing, sinemanın dahi çocuğu Stanley Kubrick’in muhteşem filmleri arasında en eski olanlardandır. Bu film, Kubrick’in ilk stüdyo filmidir. Kubrick, ismini bu filmle Hollywood’da duyurmuştur. Ayrıca film Lionel White’ın Clean Break adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır. Film eski mahkûm Johnny Clay’in hikayesini anlatmaktadır. Beş yılını hapishanede geçiren Clay düzenli bir hayata geçmeden önce son bir soygun yapmak istemektedir. Bu soygunu konu alan film çekildiği zamana göre bir başyapıttır. Hatta birçok suç filmi için temel sayılabilecek bir film olduğunu düşünenler vardır.
2. Spartacus (1960)
Spartacus Kubrick’in epic tarihi filmidir. 3 saat 18 dakikalık film Kubrick’in en uzun filmi olma özelliğini taşır. Film, antik çağda köle isyanının lideri Spartaküs’ü anlatmaktadır. Filmin hem yapımcısı hem de başrolü olan Kirk Douglas’in bu filmde önemi büyüktür. Ayrıca film Howard Fast’in 1951’de aynı adla yazdığı romandan esinlenilerek yapılmıştır. Bu film Kubrick’in yönettiği ve tam bir sanatsal kontrolün olmadığı tek filmdir. Filmin tarihi eski olmasına rağmen görkemli sahneleriyle izleyenleri etkilemiştir. Bu dönemle ilgili iyi bir film arayışındaysanız Spartacus sizin için iyi bir seçenek olacaktır.
3. Lolita (1962)
Lolita, Kubrick’in İngiltere yapımı drama filmidir. Filmin senaryosu Vladimir Nabokov’un aynı adlı kitabından uyarlanmıştır. Senaryoyu da başarılı bir uyarlama yapabilmek adına Nabokov yazmıştır. Ancak döneminin sinemasındaki sansürler için Kubrick senaryoda değişikler yapmıştır. Dolayısıyla anlatım olarak kitaptan oldukça uzaklaşmıştır. Film, orta yaşlı bir profesörün genç bir kıza aşık olmasıyla ilgilidir. Konusu gereği filmin uyarlandığı roman ve sonrasında film çok tartışılmıştır. Oscar’a aday gösterilen film onu kazanamasa da daha sonra Altın Küre’yi kazanmıştır.
4. Dr. Strangelove (1964)
Politik hiciv türündeki filmdir. Bu film de Kubrick’in bazı filmleri gibi kitaptan uyarlanmıştır. Kubrick bu filmi Peter George’un Red Alert romanından senaryolaştırmıştır. Kitaptan uyarlamış da olsa Kubrick katı kurallarıyla film için kendi senaryosunu oluşturmuştur. Başarılı bir kara mizah örneği olan film konusuyla seyirciden büyük ilgi görmüştür. Filmin başarısında başroldeki Peter Sellers’ın da rolü büyüktür. Filmde 3 farklı rolde gördüğümüz Sellers oyunculuğuyla izleyenleri büyük ölçüde etkilemiştir. Ayrıca film Kubrick’in eleştirmenler tarafından en yüksek puanlanan filmi olma özelliğini taşır.
5. 2001: A Space Odyssey (1968)
Bu önemli bilim kurgu filmi Arthur C. Clarke’ın bir öyküsünden esinlenilmiştir. Senaryosunu ise Kubrick, Clarke ile beraber yazmıştır. Dört dalda Oscar’a aday olan film görsel efekt kategorisinde Oscar kazanmıştır. Bu Oscar, Kubrick’in aldığı tek Oscar ödülüdür. İnsanın evriminden başlayan film yapay zekaya kadar birçok kavramı ele almıştır. Film, yayınlandığı dönemde seyirci tarafından eleştirilmiştir. Hata filmin gala gösteriminde birçok kişi salonu terk etmiştir. Film hakkındaki dikkat çekici bir diğer nokta ise 88 dakikasının diyalogsuz olmasıdır.
6. A Clockwork Orange (1971)
A Clockwork Orange, Anthony Burgess’ın aynı adlı romanından uyarlanan filmdir. Distopik bir evrende geçen film şiddetle kurulu bir çeteyle ilgilidir. Bu çetenin lideri bir deneyde kobay olarak kullanılır ancak işler umulduğu gibi gitmez. Kubrick genelde kitaptan uyarladığı senaryolarda kitaptan uzaklaşsa da bu filmde böyle olmamıştır. Kubrick kitabı o kadar sevmiş ki kitaba olabildiğince bağlı kalmıştır. Bazı sahneleri sebebiyle film ilk yayınlandığı zaman İngiltere’de vizyona girmemiştir. Ancak Kubrick’in ölümünden sonra 2000 yılında vizyona girmiştir. Ayrıca film 4 Oscar’a aday gösterilmiştir.
7. Barry Lyndon (1975)
Kubrick bu filmi sadece yönetmemiş aynı zamanda senaryosunu yazmış ve yapımcılığını üstlenmiştir. Filmin senaryosu 1844 yılında yazılan The Luck of Barry Lyndon adlı romandan uyarlanmıştır. Yedi Yıl Savaşları sırasında geçen film İrlandalı serüvenci genç Redmond Barry’nin hikayesini konu anlatmaktadır. Film dekorlar ve kostümleriyle seyirciden büyük beğeni almıştır. Film bu beğeni sayesinde de birçok ödül ve adaylığa layık görülmüştür. Bunun yanı sıra film, sinematografisiyle de ilgiyi toplamıştır. Filmde sadece mum ışığıyla çekilen bir sahne bile vardır.
8. The Shining (1980)
The Shining, Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Başroldeki Jack Nicholson oyunculuğuyla filme önemli bir başarı kazandırmıştır. Kubrick’in yönetmenlik stilini en çok bu filmde görebiliriz. Kubrick’in sert kurallarından dolayı filmin çekimleri tahmin edilenden çok daha uzun sürmüştür. Hatta Jack Nicholson’ın banyoya girmeye çalıştığı sahne tam 127 kez tekrarlanmıştır. Ayrıca Kubrick filmi kitaptan farklı yaptığı için kitabın yazarı Stephen King filmi beğenmemiştir. Stephen King filmi beğenmediği için The Shining’in 3 bölümlük dizisini yapmıştır.
9. Full Metal Jacket (1987)
Film askerlerin Vietnam Savaşında yaşadıkları zorluklar ve bir grup acemi askeri anlatmaktadır. Filmin inandırıcılığı için Kubrick savaş muhabiri arkadaşı Michael Herr’den yardım almıştır. Kubrick bu filmde yönetmenliğin yanı sıra yapımcılığı da üstlenmiştir. Film Oscar ve Altın Küre’ye aday olmuş olsa da bu ödülleri kazanamamıştır. İzleyiciden büyük ilgi gören filmin savaş filmleri arasındaki yeri önemlidir. Kubrick’in bu başyapıtı için Martin Scorsese “Savaşın gerçekten ne olduğunu anlatan tek film.” demiştir. İzlemek isterseniz Netflix’te bulabilirsiniz.
10. Eyes Wide Shut (1999)
Eyes Wide Shut, Kubrick’in son başyapıtıdır. Film, Arthur Schnitzler’in Traumnovelle isimli romanından uyarlanmıştır. Kadın-erkek ilişkileri ve cinselliğe farklı bir bakış açısı sunan filmin başrolleinde Nicole Kidman ve Tom Cruise yer almıştır. Kubrick’in filmleri genelde hak ettiği değeri altında kalsa da Eyes Wide Shut bu zinciri kırmıştır. Eyes Wide Shut, vizyona girdiği ilk hafta 30 milyon dolarlık bir kazanç sağlamıştır. Ayrıca bu başarıyla Amerika’nın Box Office’i sıralamasında ilk sıraya yükselmiştir. Filmi BluTV’de bulabilirsiniz.