Kaliteli bir filmi seyretmek, izleyicinin gerçek hayattan uzaklaşarak keyifli zaman geçirmesinin en iyi alternatiflerinden sayılabilir. Aynı zamanda bu filmler hakkında bilinmeyenler de seyircinin öğrendikten sonra entelektüel doyuma ulaşmasının en iyi yollarından biri. The Sixth Sense gibi bir gerilim klasiğinin yönetmeni M. Night Shyamalan’ın filmleri de bu doygunluğu sağlayabilen filmlerin arasında. Shyamalan’ın tamamlanması tam 19 yıl süren Eastrail 177 Üçlemesi’nin ikinci filmi olan ve perde arkası detaylarıyla da seyirciyi hayretler içerisinde bırakan olan Split filmi, izleyenlere birçok duyguyu aynı anda yaşatabilen gerilimi yüksek bir başyapıt. Ancak baştan uyaralım, filme dair detayları paylaşacağımızdan dolayı, öncesinde filmi izlemeniz önerilir!
1. Gerçek Hayattan Esinlenilen Karakter
Her ne kadar filmin ana karakteri Kevin çok iyi kurgulanmış bir çizgi roman/korku uyarlaması gibi dursa da pek çok kişi karakterin aslında gerçek bir kişiden esinlenildiğini bilmez. Kevin, ABD tarihinde fizyolojik bir duruma dayanarak suçtan beraat eden ilk kişi olan Billy Milligan adında bir adamdan esinlenerek yaratıldı. Milligan, günümüzde “çoklu kişilik bozukluğu” olarak bilinen bir durumdan muzdaripti. Ohio’da bir akıl hastanesine yatırıldıktan sonra Milligan’ın 24 farklı kişiliğe sahip olduğu belirlendi. Split filminin yönetmeni M. Night Shyamalan’ın da Kevin’ın yaratım sürecinde Billy Milligan’ın hayatından etkilendiği bilinen bir gerçek.
2. Paylaşılmış Evrendeki Farklı Hikayeler
Empire dergisine verdiği bir röportajda M.Night Shyamalan’a, Split’i bir önceki filmi Unbreakable’ın devamı olarak görüp görmediği soruldu. Yönetmen, yapılan röportajlarda Eastrail 177 Üçlemesi’ni (yönetmene ait Unbreakable, Split ve Glass filmlerinden oluşan üçleme) üç filmden oluşan bir diziden çok, Marvel Sinematik Evreni ve DC Genişletilmiş Evreni’ne benzer şekilde, ortak bir evren içinde yaşanan farklı olayların anlatıldığı bir seri olarak gördüğünü belirtti. Freddy vs. Jason ve The Counjuring-Anabelle-The Nun serisi gibi korku filmlerinde buna benzer paylaşılmış evren kavramı daha önceden de kullanılmıştı.
3. Gerilimin İçindeki Mizah
Split, Unbreakable filminde oluşturulan süper kahraman evrenini paylaşan gerilim/korku kategorisinde bir film olmasına rağmen, özellikle Hedwig ve Patricia kişiliklerinin Kevin’ın vücudunu devralmaya çalıştığı sahneler seyirciye tebessüm ettiren mizahi anlar içeriyor. Yönetmen Shyamalan’a göre Split, bir süper kahraman filminden ziyade mizah ve gerilim ögeleriyle dolu bir film. Shyamalan bir röportajında bu tip mizahi eklemeler hakkında şunları söylüyor: “Senaryo uzun bir süre öylece bekledi. Ancak şimdi gerçekleşmesi, hem yaptığım filmlerin tarzları hem de işlediğim komedi-gerilim öğeleri açısından aslında tam zamanıymış gibi hissettiriyor.”
4. Oyuncu Kadrosundaki Değişim
Sevenlerini perde arkası detaylarıyla hayretler içerisinde bırakan Split filmi hakkında bir diğer bilinmeyen detay ise, Kevin karakteri için ilk düşünülen ismin Joaquin Phoenix olmasıydı. Ancak konu hakkında konuşan Shyamalan, Split’in çekimlere başlayacağı sırada Phoenix’in müsait olmadığını söyledi. İronik olarak o sırada James McAvoy’un da elinde de başka bir proje vardı. Ancak, McAvoy aniden fikir değiştirdi ve sözleşmesindeki “diğer yönetmenler ve diğer filmler ile ilgili taahhütler” kısmını değiştirtti. 2016 yılında Joaquin Phoenix yayınlanan hiçbir projede yer almazken, James McAvoy ise o yıl hem Split’i hem de X-Men Apocalypse’i tanıttı.
5. Acı Yoksa Başarı Da Yok
Özellikle fiziksel olarak zorlu sahneler gerektiren bir film çekerken, oyuncuların yaralanmaları nadir görülen bir durum değildir. Bu nedenle James McAvoy’un Split’i çekerken sakatlanmış olması da izleyicilerin kulağına şaşırtıcı gelmez. Konuyla ilgili konuşan aktör, “Bir kapıyı yumruklamam gerekiyordu. Metal bir kapıydı ama içinde yumuşak olan küçük bir kare vardı ve ben, tabii ki, yumuşak kısmı kaçırdım ve sert kısma vurdum.” şeklinde başına gelenleri açıklamıştı. Sonuç ise McAvoy için kırık bir el ve uzun süren iyileşme süreci oldu. Ancak Split’i çektikten hemen sonra James McAvoy 2017 yapımı Atomic Blonde filmini çekti ve tüm bu prodüksiyonu kırık bir el ile yaptı. Hatta elindeki zedelenme film boyunca görülebiliyordu.
6. Seyirciye Verilen İpuçları
Kızların nerede tutulduğu ve Kevin’ın ne iş yaptığına dair bazı bilgiler esasen filmin detaylarında gizli. Kızların kaçırılması olayı King of Prussia Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşiyor. Alışveriş merkezinin yakınlarında ise yeraltı bakım alanı olan bir hayvanat bahçesi bulunuyor. Hatta çeşitli sahnelerde farklı hayvan heykelleri görülüyor. Hedwig’in odasında da hayvan çizimleri yer alıyor. Hatta bu hayvanların isimleri dahi var. Öte yandan, kızların tutulduğu ilk odadaki kaya duvar, hayvanat bahçesinin muhafaza duvarlarıyla neredeyse aynı. Ayrıca bir sahnede Dr. Fletcher, Beast kişiliğinin Kevin’ın hayvanat bahçesinde geçirdiği zaman yüzünden oluştuğundan bahsediyor.
7. Üçlemedeki Anahtar Karakter
İzleyenleri perde arkası detaylarıyla hayretler içerisinde bırakan Split filmi, üçlemenin ilk filmi olan Unbreakable’da Bruce Willis’in canlandırdığı David Dunn karakterinin “Mr. Glass.” demesiyle bitiyor. Aynı şekilde Unbreakable filmi de bu sözlerle sona eriyor. Her ne kadar üçlemenin son filmi olan Glass’in ana karakteri Mr. Glass Split’te yer almasa da yönetmen Shyamalan, Samuel L. Jackson’ın canlandırdığı Mr. Glass karakterini her filme koyarak karakterin önemini belirtiyor. Böylece kendi filmi dışında Unbreakable filminde de anahtar role sahip karakterin, Eastrail 177 Üçlemesi’ni bir arada tutmak adına Split filminde de bahsi geçmiş oluyor.
8. Karakterler Arasındaki Benzerlikler
Beast karakteriyle alakalı diyaloglar ile Mr. Glass hakkındaki diyaloglar birbiriyle tam olarak örtüşen bir sürü cümle içeriyor. Örneğin Split filminde Dennis karakteri, Beast’in bir hata olmadığını söylüyor. Aynı şekilde Unbreakable filminde Mr. Glass kendisinin bir hata olmadığını dile getiriyor. Aynı zamanda her iki filmdeki karakterler kendilerini tanımlamak için “olağanüstü” ve “insan evrimi” kelimelerini kullanıyorlar ve sık sık “Dünya şimdi anlayacak.” diyorlar. Dennis tarafından verilen Beast tasviri de Mr. Glass’in annesi tarafından betimlenen düşman asker tanımı ile eşleşiyor: Uzun yelesi olan saçlar, kaslı korkutucu bir vücut, normalin iki katı uzunluğunda parmaklar…
9. Başka Filmden Konuk Karakter
Signs filmi, Eastrail 177 Üçlemesi paylaşılan evrenin bir parçası olmamasına rağmen yönetmen M.Night Shyamalan’a önceki filmlerinden birine gönderme yapma fırsatını yarattı. Filmin ana karakteri Kevin’ın her bir kişiliği adına bilgisayarında farklı klasörlerin göründüğü sahnede, bir klasörün Mr. Pritchard adına olduğu dikkat çekmekteydi. Lionel Pritchard, diğer adıyla Mr. Pritchard, üçlemenin ilk filmi Unbreakable’dan iki yıl sonra gişelere giren Signs filminde çok önemli bir karakterdi. Perde arkası detaylarıyla kendi evrenini yaratarak izleyenleri hayretler içerisinde bırakan Split filmi, bu bağlamda yönetmen Shyamalan’ın da iki filmi arasına bağlantı kurmasını sağladı.
10. Gereksiz Bulunan Sahnelerdeki Gizli Yıldız
2018 yılından itibaren, Sterling K.Brown köklü bir isim ve aranan bir Hollywood yıldızı oldu. Aktör, televizyon dizisi The People v. O.J.Simpson: American Crime Story ile patlama yaptı ve This Is Us gibi ödüllü yapımlarda da ününe ün kattı. Ayrıca Black Panther, Predator gibi yüksek bütçeli filmlerde de yer alan oyuncu, tüm bu rollerden önce Split için Dr. Fletcher’ın komşusu Shaw’ı oynadığı sahneler çekmişti. Ancak filmin yönetmeni Shyamalan, Shaw karakterinin bulunduğu sahnelerin filmin genel anlatısı adına gereksiz olduğunu hissetti ve onları kesmeye karar verdi. Öte yandan, bu sahneler filmin Blu-ray ve DVD’sinin silinen sahneler bölümünde yer aldı.
