Animasyonlarda birçok farklı teknik kullanılır. Çizimler, bilgisayar programları, görsel efektler, dekorlar animasyonda istenilen görüntüyü oluşturmada kullanılan yöntemlerdir. En çok kendine yer eden ve her defasında bizi şaşkına uğratan yöntemlerden biri ise stop motion tekniğidir. Biraz fotoğraf biraz kuklavari bir animasyon türü olan stop motion, el yapımı üç boyutlu karakterlerin gerçek birer oyuncu gibi hikayeye eşlik etmeleriyle yapılır. Kasabaların, yeni dünyaların kurulduğu bu animasyon türünde bizi etkileyen gerçekten evlerin, sokakların, eşyaların, kıyafetlerin en önemlisi ise yüz ifadelerin tek tek yapılıyor olması. Stop motion tekniğinde her hareket fotoğraflanarak sahneler oluşturuluyor daha sonra seslendirme ve efektlerle son halini alıyor. Senaryoları, müzikleri ve görsel yaratıcılıklarıyla mutlaka izlenmesi gereken stop motion tekniği ile çekilmiş en iyi animasyonlar önerilerimizi sizlere sunuyoruz. Hiçbirinde izlerken sıkılmayacak her birinin hikayesine kapılarak yeni dünyalar göreceksiniz.
1. Kuzular Firarda
Çok farklı bir konuya sahip olan animasyon, çiftlik sahibinin kuzuları tarafından uyurken yanlışlıkla şehre gönderilmesiyle başlar. Sadece biraz rahatlamak isteyen kuzuların kaza eseri çiftlik sahibini şehrin içinde kaybetmelerinin ardından hafıza kaybı ile uyanan adam nereden geldiğini ve nerede olduğunu hatırlamaz. Tek hatırladığı koyun kırpmaktır ve şehirdeki bir kuaförde çalışmaya başlar. Kuzular onu bulmaya çalışırken birlikte eğlendikleri günleri ve arkadaş oldukları ilk zamanları hatırlarlar. Hikaye hayvan sevgisine ve dostluğa değinirken monoton hayatın içindeki hafıza kaybına dikkat çekiyor. Geçmişin güzel günlerini yeniden hatırlamalı ve gerçekten nelerin önemli olduğunun farkına varmalıyız.
2. Ölü Gelin
Gotik bir senaryoya sahip olan animasyon eski bir kasabada geçiyor. Victor Van Dort adlı bir genç nişanlı olmasına rağmen kendini henüz evliliğe hazır hissetmiyordur. Kaza eseri yüzüğü bir iskeletin parmağına takmış bulunur ve yanlışlıkla evlenme teklifi ettiği ölü gelinle evlenir. Yaşayanlar ve ölüler arasında sıkışan baş karakterimiz bir çözüm bulmaya çalışır. Animasyonda, yaşayanların dünyasının daha gri ve karanlık ölülerin dünyasının ise daha canlı renklerle dolu olması tezatlığı çok net bir şekilde vurguluyor. Animasyonda korkutucu birçok karakterin yanı sıra naif karakterlere de yer verilmiş. Ölü Gelin animasyonunda ölülerin de duyguları ve gözyaşları olduğunu izleyeceksiniz.
3. Tavuklar Firarda
Animasyonda tavuk çiftliğine sahip korkutucu bir çiftin artık yumurta vermeyen tavukları kesip yedikleri bir ortamda hayatta kalmaya çalışan tavukların hikayesi anlatılıyor. Şans eseri olaya bir horozun karışmasıyla daha da ilginç durumlara ilerleyen hikayede, arkadaşlık, sevgi, ve fedakarlıkların olduğu çok fazla duygu yüklü ve dramatik sahneleri izliyoruz. Eli baltalı çiftlik sahiplerinin acımasız ve canice planlarından kurtulmak için tavuklar bir araya gelip her yolu denerken resmen bizde onlarla birlikte kaçmaya çalışıyoruz. Stop motion tekniğinde akla kazınmış animasyonlardan olan Tavuklar Firarda, eskimeyecek bir yapıt olarak her yaşta ve zamanda izlenebilir. Her izlediğimizde ise özgürlüğün her canlı için ihtiyaç olduğunu hatırlayacağız.
4. Korsanlar
Animasyonda Yılın Korsanı seçilmek isteyen bir kaptanın maceralara atılma tutkusu, İngiltere kraliçesinin soyu tükenmekte olan hayvanları yeme sevdasıyla kesişiyor. Başını birçok belaya sokan kaptan çoğunlukla iyi niyetine kurban gitse de neyse ki onu çok seven ve daima arkasında olan mürettebatına sahip. Kaptan çok istediği ödülü ve diğer korsanlara karşı itibarını yükseltmek için gemisiyle birlikte gezerek en çok hazineyi bulan olmaya çalışıyor. Atıldıkları macerada bilim adamları, kaptanın çok sevdiği Dodo kuşu, ve Darwin’in beklenmedik tutkulu aşkı gözümüzü hiç ayırmadan izlememize sebep oluyor. Animasyon, Tavuklar Firarda filminin espri anlayışına sahip olan dolu dolu bir senaryo ile yaratıcı detaylarla süslü bir yapım izlettiriyor.
5. Coraline
Coraline adındaki küçük bir kız taşındığı eski evde bir kapı buluyor. Aslında geçit olan bu kapıdan girdiğinde yaşadığı dünyanın tersi bir evrene geçiyor. Vodoo bebekleri ve paralel evren olgularını bir arada barındıran animasyon korkudan çok gerilim sahneleriyle dikkat çekiyor. Kitaptan uyarlama animasyon çocuklardan çok yetişkinlere yönelik bir senaryoya ve sinema diline sahip. Coraline’nin keşfettiği bu evrende insanların gözleri düğmeden oluşuyor ve en korkutucu yanı ise bunu normallik sıfatına sığdırmak oluyor. Ailesi tarafından pek önemsenmeyen Coraline, geçidin diğer ucundaki evrende kendisini seven ve ona özen gösteren ailesini buluyor. Fakat bu sahte gerçeklik ve onu bu evrenin içine hapsetmeye çalışan farklı olaylarla birlikte işler iyice karışıyor.
6. Fantastic Mr. Fox
Orjinali Roald Dahl’a ait çocuk kitabı Wes Anderson ile stop motion bir animasyona dönüşmüş. Türkçeye Yaman Tilki olarak çevrilmiş animasyonda bir tilki kendisi ve ailesini doyurabilmek için her gece çiftçilerden tavuk, hindi ve ördek çalmaktadır. Bu duruma çok fazla canları sıkılan çiftçiler bir türlü yakalayamadıkları tilkiden intikam almak ve onu öldürmek için bir araya gelirler. Zeki tilkimiz ve renkli birçok yan karaktere sahip hikayede akıcı ve bir o kadar da karmaşık olaylara şahit oluyoruz. Mutlaka izlenmesi, kaçırılmaması gereken animasyonlar arasında stop motion tekniğinin en iyi kullanıldığı filmlerden biri. Wes Anderson’ın filmlerinde rastladığımız farklı görüntü seçkilerine bu animasyonda da yer verilmiş.
7. Kubo ve Sihirli Telleri
Annesiyle birlikte bir mağarada yaşayan küçük Kubo, çalgısının sihirli telleriyle kağıtlardan yaptığı karakterleri canlandırarak gösteriler yapar ve bu şekilde geçimlerini sağlar. Daha sonradan ortaya çıkan düşmanlar ve dostlar ile yeni olaylara karışır. Annesinden ayrılmak zorunda kalışının ardından ona eşlik eden bir maymun ve bir böcek ile yollara düşerler. Stop motion tekniği ile çekilen animasyonda çok iyi bir hikaye anlatıcılığı mevcut. Hem film kurgusu olarak hem de içinde yer alan hikayeleri anlatma ve birbirleriyle bağlantı kurma yöntemi olarak yaratıcılığı yüksek bir film. Animasyon içinde uzak doğu ve origami kültürünü de barındırıyor. Kubo’nun yanından ayırmadığı enstrümanı, karakter ve oluşturulan dünya olarak bu kültüre çok sık rastlıyoruz. Maceralarla dolu animasyon ilerledikçe çok daha farklı bir sona ulaşıyor.
8. Köpek Adası
Animasyon şehre yayılan köpek gribinden korunmak adı altında bütün köpeklerin bir adaya sürülerek ölüme terk edilmeleri üzerinden ötekileştirmeyi anlatıyor. Bir distopya oluşturarak, siyasilerin başı çektiği hayvan zulümleri ve hayvan sevgisinden yoksun insanların gözünde hayvanların değersizliği anlatılıyor. Yönetmen Wes Anderson’ın farklı sinematik görüntüsüyle çocuk ve köpeklerin arkadaşlığının kimsenin engellemeye cesaret edemediği sorunları nasıl çözdüklerini seyrediyoruz. İnsanlık olgusunun hayvanlarda daha çok yer aldığını bize hissettiren animasyon müzikleriyle sizi içine çeken kaliteli bir yapım. Köpeklere farklı karakterler vererek onların kendi psikolojik sorunlarını da ortaya koyan bir animasyon. Filme başladığınız andan itibaren stop motion olduğunu unutacağınız dramatik bir animasyon izleyeceksiniz. Diğer animasyonlara göre duygusal yönden daha ağır basan filmde durgunluğun etkisini hissediyoruz.
9. Paranorman
Norman hayaletlerle konuşabilen küçük bir çocuktur. Bu nedenle hiç paranormal olaylardan kurtulamayan Norman, bu sefer kasabasındaki zombi istilasıyla baş etmek zorundadır. Kasabaya dadanan laneti ancak ailesi tarafından bile dışlanan bir çocuk olan Norman durdurabilir. Farklı olanı dışlama ve hor görme bu sefer zombiler, lanetler, hayaletler, ruhlar gibi olaylar üzerinden anlatılıyor. Stop motion animasyonlar arasında mutlaka izlenmesi gereken, en iyi eğlenceli korku türü yapımlardan biri. Stop motion ile birlikte çok farklı teknikler kullanarak da ortaya çıkarılan animasyon, karakterler ve görsel efektleriyle gerçek oyuncularla çekildiği etkisini oluşturmuş.
10. Kutu Cüceleri
Bir kasabada insanlardan saklanarak yerin altında yaşayan kutu cüceleri, geceleri herkes evlerine çekildiğinde ortaya çıkarak buldukları her şeyi alıp evlerine götürüyorlar. Orada yaşayan halkın korktuğu böceklerle beslenen bu yaratıklar aslında sadece kutuların içine girerek kendilerine bir tür koruma yapmış tatlı ve utangaç canlılardır. Animasyon insanların anlamadığından korkmasını, bilmediğini yargılamasını anlatan bir hikayeden oluşuyor. Tabi ki aradaki bağı yine bir çocuk tamamlıyor ve aslında saklanmak gerekmediğini, her canlının özgür ve korkmadan yaşayabileceğini söylüyor.
