1. Anasayfa
  2. Seyahat

İstanbul’da Mutlaka Gezip Görülmesi Gereken Yerler


0

İstanbul denildiğinde akla ilk gelen yapılardan bir tanesi şüphesiz ki tüm muhteşemliğiyle görenleri kendine hayran bırakan Boğaz Köprüsü’dür. Fakat çeşitli uygarlık ve medeniyetlere başkentlik dahi yapmış olan İstanbul, Antik Çağ’dan günümüze kadar olan pek çok çeşitli tarihi yapılar, müzeler, parklar ve meydanlara ev sahipliği de yapmaktadır. Biz de buradan yola çıkarak sizler için İstanbul’da mutlaka gezip görülmesi gereken bazı yerler ve onların öğrenilmesi gereken hikayelerini bir araya getirdik. Keyifli okumalar!

1. Galata Kulesi

İstanbulda Mutlaka Gezip Görülmesi Gereken Yerler

Hezârfen Ahmed Çelebi’nin 17. yüzyılın ilk yarısında tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını takarak Galata Kulesi’nden Üsküdar’da bulunan Doğancılar’a uçma hikayesi ile daha bi değer kazanan Galata Kulesi, ismini de bulunduğu Galata semtinden almaktadır. Beyoğlu Belediyesi’nin ambleminde dahi yer alan bu ikonik yapı 67 m uzunluğundadır. Kuruluşu işe çok eski zamanlara, Bizans İmparatorluğu’na dayanmaktadır. Bizans ile ittifak içerisinde olan Cenevizliler’in kurduğu “Pera” adlı koloninin ardından yetki sınırlarını aşmaları üzerine kurulan sur ve kuleler ile birlikte inşa edilen Galata Kulesi, 1348 yılında “Kutsal Haç Kulesi” adıyla inşa edilerek günümüzde dahi popülerliğini korumaktadır.

2. Dolmabahçe Sarayı

dolmabahçe sarayı

Boğaza sıfır bir konumda bulunan Dolmabahçe Sarayı, Kabataş’tan Beşiktaş’a uzanan Dolmabahçe Caddesi ile İstanbul Boğazı arasında bulunan bir alana kuruludur. Osmanlı döneminde ilk olarak geleneksel denizcilik törenlerinin yapıldığı bir koy olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise doldurmaya başlanarak padişahların inziva ve eğlenceleri için kullanılan “hasbahçe”lere dönüştürülmüştür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de hayata gözlerini yumduğu bu görkemli saray hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmektedir. İhtişamlı yapısı ile görenleri büyüleyen saray aynı zamanda barok, rokoko ve ampir motiflerinin bir arada kullanılmasıyla birbirinden farklı sanat dönemlerini yansıtmaktadır.

3. Ortaköy

İstanbulda Mutlaka Gezip Görülmesi Gereken Yerler

İstanbul’un en eski semtlerinden bir tanesi olan Ortaköy, farklı kültürlerin harmanlanıp bir araya gelmesiyle oluşturulmuş bir yapıya sahiptir. Sahil boyunca Türk, Rum, Ermeni ve Yahudi gibi farklı toplumlara ev sahipliği yapmış olan semt, her bir köşesinde farklı kültürlere ait izler taşımaktadır. Eşsiz boğaz manzarası eşliğinde ruhunu dinlendirmek isteyen herkese görsel bir şölen sunuyor. Günümüzde Beşiktaş ilçesine bağlı olan Ortaköy semti, 19. Yüzyıl Osmanlı sivil mimarisinin kendine has ve özgün örnek yapılarını da içerisinde bulundurmaktadır. Damat İbrahim Paşa Çeşmesi, Ortaköy Cami ve Ayios Fokas Kilisesi gibi değerli yapılar bu örneklerden sadece birkaç tanesidir.

4. Ayasofya Müzesi

ayasofya

Türkiye’de en çok ziyaret edilen tarihi yerler arasında yer alan Ayasofya Müzesi, özellikle mimarisiyle öne çıkan ve ayrıca sanat severlerin çokça rağbet ettiği dünyanın en muhteşem anıtlarından bir tanesidir. 532-37 yılları arasında I. Justinianus tarafından bir kilise olarak inşa ettirilen müze, İstanbul’un fethinin ardından camiye dönüştürülmüştür. Mimarlık tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak da sayılan Ayasofya Müzesi, bünyesinde bulundurduğu mozaikler, sanat eserleri, freskler ve daha pek çok değerli öğe dolayısıyla İstanbul’da mutlaka gezip görülmesi gereken yerler içerisindedir.

5. Miniatürk

İstanbulda Mutlaka Gezip Görülmesi Gereken Yerler

Açıkhava müzesi olarak da bilinen Miniatürk, bir çok tarihi yapı minyatürünün sergilendiği 60.000 metrekarelik alan üzerine inşa edilmiştir. Ziyaretçilerinin hoşça vakit geçirebilmeleri için bu alana ek olarak farklı eğlence mekanları da bulunmaktadır. Antik Çağlardan Roma İmparatorluğu’na, Bizans’tan Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar, arkasında değerli izler bırakmış olan her medeniyetin kültürel açıdan bıraktıklarını görebileceğiniz bu projede Peri Bacaları, Artemis Tapınağı ve Halikarnas Mozolesi gibi çeşitli yapılar sergilenmektedir. “Büyük Ülkenin Küçük Bir Modeli” mottosuyla dikkatleri çeken Miniatürk, Türkiye’nin küçültülmüş bir versiyonu gibidir.

6. Mısır Çarşısı

mısır çarşısı

Mısır Çarşısı, İstanbul’da yer alan en köklü yerleşime sahip, içerisinde çeşitli alışveriş mekanlarını bulunduran kapalı çarşılardan bir tanesidir. Eminönü’nde konumlanmış çarşı, tarihsel olarak Bizans İmparatorluğu zamanından bu yana geldiği söylenmektedir. Fakat, günümüzde var olan yapı, 1660 yılında Hassa baş mimarı olan Kazım Ağa’ya yaptırılmıştır. Aktarlar, şarküteriler, kuruyemişçiler ve kuyumcular gibi pek çok farklı dükkanlın bulunduğu Mısır Çarşısı, mimarisi ile de turistlerin ilgi odağı haline gelmektedir. Ayrıca alışveriş için çok elverişli bir yapısının olması da çarşının bir ticaret merkezi haline gelmesine katkıda bulunmuştur.

7. Topkapı Sarayı

İstanbulda Mutlaka Gezip Görülmesi Gereken Yerler

Topkapı Sarayı, 1478 yılında Fatih Sultan Mehmet’in emri ile inşa ettirilmiştir. Osmanlı’nın 600 yıllık hükümdarlığının yaklaşık 400 yılında imparatorluğun ana merkezi olarak kullanılmıştır. Günümüzde Sarayburnu’nda konumlanmış olan Topkapı Sarayı, Hasbahçe (Gülhane Parkı), Darphane Köşkü, İncili Köşk ve Gülhane Kasrı gibi içerisinde çeşitli bölümlere ayrılmaktadır. Uzun yıllar boyunca tarihe tanıklık etmesi sebebi ile turistlerin görmeyi en çok tercih ettiği yerlerden biri haline gelen saray, tam anlamıyla 9 Ekim 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile halka açık hale getirilmiştir.

8. Kız Kulesi

Kız Kulesi

İstanbul Boğazının kalbinde yer alan ve İstanbul aşkının simgesi haline gelen Kız Kulesi, Üsküdar sahilinde bulunmaktadır. MÖ 5 yüzyılda Yunanlar tarafından yapılan kule yüzyıllar boyunca farklı amaçlarda kullanılmış, haliyle de hakkında pek çok efsane ve rivayet üretilmiştir. Bu mitler arasında Hero ve Leandros Efsanesi kule ile en çok bütünleşen hikayedir. Efsaneye göre güzellik ve aşk tanrıçası olan Afrodit’in rahibelerinden biri olan Hero Kız Kulesi’nde görevlidir ve rahibe olması sebebiyle âşık olması yasaktır. Kuleden ayrıldığı ilk gün Leandros isimli rahiple tanışan Hero rahibe ilk görüşte âşık olur. Görüşebilmek için her seferinde yüzerekkuleye ulaşan Leandros, Hero’nun yaktığı fenerin sönmesiyle boğularak ölür. Yaşadığı acıya dayanamayan rahibe de Kız Kulesi’nden atlayarak intihar eder.

9. Emirgan Korusu

emirgan korusu

Emirgan Korusu, doğal güzelliği ile büyüleyen ve büyük ağaç topluluklarının günümüze kadar gelmiş en zengin parçalarından biridir. Sarıyer’de bulunan koru, 17. yüzyılda IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han’a hediye edilerek yüzyıllar içerisinde pek çok el değiştirmiştir. Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk koru içerisinde konumlanan, 1871-78 yılları arasında yaptırılmış en önemli yapılardır. İstanbul Belediye Başkanı Lütfi Kırdar’ın öncülüğünde kamusal alan haline getirilerek halka açılmıştır. Günümüzde ise Emirgan Korusu sakinlik ve huzur arayan ziyaretçilerine lale bahçeleri ile donanmış yalılarda kahvaltı yapabilme imkanını sunmaktadır.

10. Büyükada

İstanbulda Mutlaka Gezip Görülmesi Gereken Yerler

Eski adı Prinkipo olan Büyükada, İstanbul açıklarındaki en büyük adadır. Tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistleri büyüleyen adada ulaşım ise bisiklet ve faytonla sağlanmaktadır. Şehrin gürültüsünden bıkan kişilerin nefes almak isteyenlerin uğrak noktası haline gelen ada aynı zamanda pek çok film ve diziye de ev sahipliği yapmaktadır. Günümüze kadar ulaşmış önemli yapılar arasında Aya Yorgi Kilisesi, Rum Yetimhanesi, Ayios Dimitrios Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı mutlaka görülmesi gereken yerlerden yalnızca bazılarıdır. Tarihsel yapısı dışında, plajları ile de ünlü olan Büyükada, ziyaretçilerine Eskibağ Plajı, Nakibey Plaju ve Prenses Koyu Plajı gibi birçok farklı sahil olanağı da sunmaktadır.

 

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    destekledim
    Destekledim