İnsan, evrim sürecinde bulunan kademelerden yavaş yavaş ve kararlı adımlarla bugünlere gelebilmiştir. Primatlardan bugüne, bedensel fonksiyonlarını daha iyi kullanıp becerilerini ve aklını geliştiren insan, gezegen üzerinde başarılı bir şekilde varlığını sürdürmekte. İnsanın evrimsel gelişiminde, ateş başında birlikte oturup sosyalleşmesinin ve bunun sonucunda dedikodu kavramının ortaya çıkmasının da etkili olduğu söylenebilir. Sizlere, insanlık tarihinde olumlu etkilere sebep olmasının yanı sıra insanları birbirine düşüren dedikodunun evrimsel gelişimi konusunu inceledik. Keyifli okumalar!
1. Avlanmanın Etkisi
Geçmişten beri avcı-toplayıcı olarak yaşamını sürdüren ilk insanlar, avlarında başarılı olabilmek için iyi iletişim kurmaları gerekiyordu. Küçük gruplar olarak yaşamanın dezavantajlarını gidermek için avlanırken kurulan iletişim hem avdaki başarı oranını arttırıyordu hem de iletişim dilinin gelişmesine neden oluyordu. Bu nedenle de küçük gruplar, hayatta kalmayı başarabiliyor ve aralarında ki sosyal bağın güçlenmesini sağlıyorlardı. Güçlenen sosyal bağlar ve avlarda artan başarı oranı, grupların çoğalmalarına ve genlerini başarıyla aktarmalarına ön ayak oluyordu.
2. Ateşin Etkisi
İnsanları birbirine düşüren dedikodunun evrimsel gelişimi ateşin keşfi kadar eskidir. Ateş, belki de insan evriminin en önemli yapı taşlarından biri olarak kabul edilebilir. Gündüzleri avlanıp toplayıcılık yapan insanlar, geceleri de karanlık sebebiyle kısıtlı imkanlara sahip oluyordu. Geceleri sadece uyumak için geçiren insan, barındığı yerlerde sabahı beklemek zorunda kalıyordu. Ateşin keşfi ile birlikte bu küçük gruplar geceleri de güvenliklerini sağlayıp birbirleri ile ateş başında toplanarak iletişim kurmaya devam ediyorlardı. Hayatta kalmak için gündüzleri avlanmak zorunda kalan insanlar, geceleri ateşin güvenliği ve sıcaklığı ile rahatlamış şekilde diğer konularda da konuşabiliyordu. Kurulan iletişim ile birlikte dedikodu da gelişiyor ve grubun birbiriyle daha çok kaynaşmasını sağlanıyordu.
3. DNA Faktörü
Her ne kadar dedikodunun başlangıcını keşfetmek zor olsa da araştırmalar ışığında Neandertallerde konuşmak için kodlanmış bir gen keşfi, aynı genin Homo Sapiens türünde de olabileceği ihtimalini yükseltiyor. Bu gen sayesinde iletişim ile birlikte dedikodunun da gelişebileceğini düşünmek hiç de mantıksız değil. Çünkü dedikodu yapma eylemi iyi-kötü ayrımı yapabilme, değerlendirme gücünü arttırma ve bu sayede evrimsel mücadelede daha çok başarıya ulaşma ihtimalini yaratıyor. Başarıya ulaşan türün genleri kuşaklarca aktarıldığı için de dedikodu yapma özelliği diğer genlere aktarılarak modern insanda da devamını sağlamış oluyor.
4. Kaynaşma Aracı
Dilin gelişimi sosyal ilişkilerin gelişmesi ile doğru orantılıdır. İnsanı da içinde bulunduran primatlar grubu için sosyalleşmek ve bireylerin yaşamını korumak çok önemli bir noktadır. Maymunlarda sosyal bağlar birbirlerinin vücudunu temizleyip bitleri yok ederek sağlanıyor. Bu işlem birkaç dakika sürerken bazı türlerde saatlerce devam etmesi, bireyler arasında sosyal bağı ve iletişimi arttırıyor. İnsanlar arasında da dedikodunun kökeninin bu olduğu düşünülüyor. Grubun büyümesiyle iletişim kuracak kişinin artması sonucu bire bir ilişki kurmaktan ziyade grup olarak iletişim kurmak ve dedikodu yapmak, bilgi paylaşımını arttıran bir özellik olarak düşünülüyor.
5. Dedikodu İle Artan Adaptiflik
Geceleri ateş başında toplanan ilkel insanlar, birbiriyle konuşarak bilgi aktarımı sağlıyordu ve birbirlerini daha iyi tanıyabiliyordu. Birbirlerini tanımak, grup içerisinde saygınlığı arttırmanın yanında dayanışma gücünü de arttırıyordu. Bu durum, birbirine bağımlı olarak yaşayan grup bireylerinin hayatlarını devam ettirmesi açısından önemli bir kriterdi. Grup içerisinde iletişime katılmayan, yani başka bir anlamda dedikodu yapmayan bireyler gruptan dışlanıyordu. Gruptan dışlanmak, birey için ölümcül bir hata oluyordu ve gruptan dışlanan birey, vahşi ortamda yaşamını sürdüremeyerek gen aktarımında pay sahibi olamıyordu. İnsanları birbirine düşüren dedikodunun evrimsel gelişimi, hayatsal fonksiyonlarını da devam ettirmesi için önemli bir eylem olarak varlığını sürdürüyordu.
6. Dilin Gelişmesi
Dedikodu, insan ırkının evriminde önemli bir rol oynayan iletişim kurma eyleminin de gelişmesine yardımcı olmuştur. İletişim yeteneği artan insan beyinsel fonksiyonlarını geliştirmenin yanında hayatının devamlılığını da olanaklı kılmıştır. Dedikodu ile artan bilgi aktarımı, vahşi hayvanlardan korunma, barınma ihtiyacını giderme ve yiyecek ihtiyacını karşılama konularında, tür içi dayanışmayı arttırdığı için insan türünün bugünlere kadar gelmesine olanak sağlamıştır. Her ne kadar olumsuz bir kavram olduğu düşünülse de dedikodu, bizi bugünlere getiren ve türümüzün devamlılığını sağlayan yegane etmenlerden biri sayılabilir.
7. Sağlıklı Psikoloji
Yapılan araştırmalara göre ilkel insanlarda dedikodu günümüzde olduğu gibi dedikodusu yapılan kişi veya grupların olumlu özelliklerinden ziyade olumsuz yanlarına yoğunlaşmaktadır. Bu durum dedikodu yapan grubun kendi içerisinde güveni arttırması, karşı tarafın zayıf yönlerini grup içinde yaygın bir bilgi haline getirmesi ve grubun öz güvenini arttırması, sağlıklı bir psikolojinin oluşmasına da neden olduğunu gösteriyor. Sağlıklı bir psikolojiye sahip bireyler, grup için daha faydalı hale gelirken sağlıksız ve uyum sağlayamayan bireyler gruptan çeşitli etkilerle elenip grup dışına atılıyordu.
8. Sosyal Becerilerin Artması
Dedikodu, grup içerisinde bağın artmasının yanında sosyal becerileri de arttırmıştır. Dedikodu yaparak bilgilenen, beceri sahibi olan insan, grupta bulunan diğer bireylerin tecrübelerinden faydalanarak hayatını kolaylaştırmıştır. Bu bilgi aktarımı, birey olarak edinilmeyen tecrübelerden dahi faydalanmayı sağlayarak, bireyin grup içerisinde yerini sağlamlaştırmıştır. Yeri sağlamlaşan birey, genetik mutasyonlarını ve modifikasyonlarını, devam eden soyuna aktararak dedikodu ile sosyal beceri artırma özelliğini de bugünlere kadar ulaştırmıştır.
9. Dedikodu İle Ortaya Çıkan Hikaye Anlatıcılığı
Ateş başında toplanıp güven içerisinde birbiriyle konuşan ilkel insanlar, hikayeler anlatarak hem birbirleriyle bağ kurup hem de günümüze kadar ulaşan mitolojiler, dinler ve efsanelerin oluşmasına neden olmuştur. Etrafında olup bitenler hakkında primitif bilgiye sahip olan insan, ateş başı sohbetlerinde hayal gücünü de kullanarak hikayeler oluşturmuş, dedikodu ile bu hikayeleri bezemiş ve günümüz sözlü ve yazılı mitosları oluşturmuştur. Yıkıcı etkilerinin olmasına rağmen dedikodu insanlık tarihinin gelişmesinde birçok faydalı sonuçlar da doğurmuştur.
10. Günümüzde Dedikodu
Her ne kadar insanın evrimsel sürecinde dedikodunun yararlı sonuçlarına şahit olmuş olsanız da günümüzde dedikodu, temel gelişimini büyük ölçüde sağlayan modern insan için yıkıcı etkilere de sebep olmaktadır. Sosyal etkileşimi üst seviyeye gelmiş, yaşantısı geçmişe göre kolaylaşmış ve çevresel faktörlerinin hayatına etkisini en aza indirgemiş modern insan, dedikoduyu genellikle birbirini çekiştirmek için yapmaya başlamıştır. Sosyal çevrenin ve toplumsallığın önemini unutan modern insan, çevresinde bulunan insanları kaybetmekten korkmadan, dedikodu yapmaya devam etmektedir. İnsanı birbirine düşüren dedikodunun evrimsel gelişimi, ilkel dönemlerde türü başarıya ulaştırsa da modern dönemde daha çok yıkıcı etkisiyle kendisini göstermektedir.