Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Türk topraklarında doğup büyüyen bilim insanlarından biri olan Fuat Sezgin, 1924 yılında Türkiye’de doğmuştur. Ardından ünlü bir Türk bilim tarihçisi ve akademisyen olmuştur. Sezgin, İslam biliminin tarihine olan katkılarıyla tanınır. İslam dinini incelemesi, doğup büyüdüğü topraklarda İslam’ın etkisi büyük olduğu içindir. Akademik hayatında Doğu kültüründen de etkilenerek felsefeyle harmanlayıp ciddi tahliller ortaya koymuştur. İslam dünyasındaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri de inceleyen Sezgin, özellikle Arapça, Farsça ve Türkçe kaynakları kullanarak ilerlemiştir. Sayın Prof. Dr. Fuat Sezgin hocanın yaşam boyu bilim ve felsefe tarihine adanmış bir hayatı ve daha fazlası siz değerli okuyucularımıza sunulmuştur.

1. Doğduğu Sosyolojik Ortam

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Prof. Dr. Mehmet Fuat Sezgin, İslam medeniyetinin altın çağının kâşifi İslam alimlerinin birçok eserini yayınlamış, dünyamızda tanınan bir bilim tarihçisidir. 24 Ekim 1924 tarihinde Bitlis, Kızıl Mecit’te doğmuştur. Babası Mirza Mehmet Efendi, annesi Cemile Hanım’dır. Ailesi Siirt’in Şirvan bölgesinden gelen Fuat Sezgin’in ataları yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu’na Şirvan beyliği yapmıştır. Sezgin’in doğduğu yıllarda dünyada hala devam eden ikinci dünya savaşı yaşanmaktaydı ve Türkiye savaşa dahil olmamasına rağmen, tabiri caizse sürekli diken üstünde olduğu için oldukça sıkıntılı yıllar geçirmekteydi. Fuat Sezgin böyle bir ortamda dünyaya gelmiştir.

2. Meslek Seçiminde Önemli Faktörler

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Fuat Sezgin, Doğubayazıt İlkokuluna gitmiştir. Babası Mirza Mehmet Efendi’nin ölümü üzerine Bitlis’e dönerek, liseyi yatılı olarak 1939 yılında bitirmiştir. Ardından yine Erzurum Lisesi fen bölümünü burslu bitirerek 1943 yılında matematik okuduktan sonra mühendis olma fikriyle İstanbul’a geçmiştir. İstanbul’da fikrini tamamen değiştirecek olan Alman Hellmut Ritter’in İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsünde yaptığı semineri dinlemiştir. Gittiği seminer onu öyle derinden etkilemiş ki mühendislikten o an vazgeçip Hellmut Ritter’in yolundan gitmek istemiştir. Ne Hellmut Ritter’in disiplini ne de sahasının zorluğu Sezgin’in bu son kararından vazgeçmesine engel olmamıştır.

3. Akademi Alanında Gelişmeler

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Tercihini yaptıktan sonra vakit kaybetmeden Şarkiyat Enstitüsü’ne giderek İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap ve Fars Filolojisi Bölümü’nde lisans eğitimine başlamıştır. Bu arada lise yıllarında gördüğü Fransızcayı geçerek yabancı dil muafiyet sınavından muaf olmuştur. İstanbul onun için bir dönüm noktası niteliğindedir. Onun hayatı için İstanbul’dan önceki ve sonraki Fuat olarak ikiye ayrılıyor denebilir. Çünkü sorguladığı ve incelemek istediği alanlar tamamen değişiklik göstermiştir. Yüksek lisansta Arap Dili Edebiyatına yoğunlaşmıştır. Doktora tezini de hadislere yoğunlaşarak tamamlamıştır. Ardından Türkiye’de asistanlık görevine başlamaya hak kazanmıştır.

4. Okuma Yazma Aşkı

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Günde on yedi saat çalışan Prof. Dr. Fuat Sezgin, bilim tarihine adanmış bir yaşam için zamanın doğru kullanılması gerektiğini hayatı boyunca savunmuştur. Öyle ki yetmiş yaşından sonra bile çalışmalarını sürdürerek günde on üç saate kadar çalışmaya devam etmiştir. Onun amacı Türk-İslam tarihinde bilimin ne kadar büyük yer kapladığını günümüz dünyasına göstermektir. Hayatını bu amaç uğruna adayarak İslam tarihi için hak edilen değerin verilmesini istemiştir. Bu kıvılcım onda hiç sönmeden ömrünün sonuna kadar yanmıştır. Gerici denilen toplumların bilime katkılarını açığa çıkarmak onu tatmin eden şeylerdendi. Okuma yazma aşkı bu yüzden onda hiç tükenmemiştir.

5. Üniversiteden Uzaklaştırıldığı Dönem

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

1960 darbesinde birçok insan mesleklerinden menedildi. Akademiden de 147 kişi uzaklaştırıldı. Bunların içerisinde Fuat Sezgin de bulunmaktaydı. Akademiden uzaklaştırıldığında Almanya’dan teklif gelmesi üzerine Frankfurt’ta misafir öğretmen olarak dersler verdi. Ardından orada profesör olmuştur. Türkiye’de olmaması onu İslam bilim tarihinden uzaklaştırmamıştır. Sezgin, araştırmalarına kaldığı yerden devam ederek İslam bilim tarihini aydınlatma hedefinden hiçbir şekilde sapmamıştır. Gençlere örnek olacak türden davranışlarından biri de budur. Sezgin, engeller ne olursa olsun hedefinden asla şaşmayan, amacı uğruna her an ilerleyen bir akademisyendir.

6. Dil Öğrenimindeki Başarısı

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Öğrendiği ilk yabancı dil Arapçadır. Arapça olan Taberî Tefsiri eserini incelemesi gereken Sezgin, altı ay içerisinde gazete okur gibi okuyacak hale gelmeyi başarmıştır. Bir insanın günde 17 saat vererek 6 ayda bir dil öğrenebileceğini savunmuştur. O zamanlar sadece çalışmakta ve evden hiç çıkmamaktaydı. İslam dinini ve Doğu bilimini inceleyen Sezgin, kaynakları bizzat anlayabilmek için orijinal metin üzerinden dilleri öğrenmiştir. Bilim dünyasının bir yanlışına değinerek kavramların gerçek anlamlarının bilinmeden bilim yapıldığını ve ancak orijinal metinler üzerinden doğru bilgiye ulaşmanın mümkün olduğunu savunarak toplam 27 dil öğrenmiştir.

7. Kurduğu Bilim Müzesi

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Sezgin, yolun başındayken müze açma hedefi yoktu. Kendisi İslam tarihindeki değerli bilimsel eserler hakkında bilgiler edinerek ilerlemekteydi. Eserlerin çokluğu ve bunu diğer insanları aydınlatması isteği üzerine müze fikri kendiliğinden gelişmiştir. 1983’te “İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi” ismiyle açılan müzede İslam alimlerinin sekiz yüzden fazla eseri bulunmaktadır. Milattan önce sekizinci yüzyıllarda Müslümanların bilimde diğer herkesten ileride olduğu gerçeği bu müze sayesinde daha net bir hal almıştır. Sezgin hocanın isteği de İslam’ın bilimle asla zıt düşmediği, aksine bilim insanları yetişmesi için öğütler veren bir din olduğunu göstermekti. Bu amacına hizmet için müzeyi kurmuştur.

8. Gençler İçin Öğütleri

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Zamanın çok önemli olduğunu ve ona hâkim olunması gerektiğini söylemektedir. Zamanı boşa harcamanın hayatı boşa harcamak gibi olduğunu belirtmektedir. Gençlik yıllarında ekonomik sorunlar da yaşayan Sezgin, gününün yarısını inşaatta çalışarak diğer yarısını okuyup yazarak geçirmekteydi. Okumanın verdiği lezzetin keşfedilmesi gerektiğini düşünmektedir. Hedefi olan bir insanın kesinlikle inançlı olmasını istemektedir. Ardından da yapıcı bir güçle o hedefe ulaşmak kaçınılmaz olacaktır. Prof. Dr. Fuat Sezgin, bilim tarihine adanmış bir yaşam sırrının o yapıcı gücün ve inancın olduğunu belirtmektedir. Zamanın büyük bir nimet olduğunu ve asla boşa harcanmaması gerektiğini söylemektedir.

9. Fuat Sezgin’in Vefatı

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Sezgin, 2018 yılında hayata veda ederek İstanbul’a Gülhane Parkına defnedilmiştir. Sezgin, 94 yıllık hayatını bilime adamıştır. Vefatından önce bir süre hastanede kalan Sezgin, o dönemde bile kütüphaneye gitmek, okumak, yazmak ve araştırmak istemiştir. 30 Haziran Sezgin hocanın ölüm yıl dönümü olarak her sene anılmaktadır. Defin törenine dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan da katılarak bir konuşma yapmıştır. Sezgin’in geride bıraktığı eşsiz eserlerine gereken özenin verileceğini ve unutmayacağını dile getirmiştir. Vefatının ardından 2019 yılında yayınlanan bildiri ile “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” ilan edilmiştir. Sezgin uzun yıllar hasret çekerek uzak kaldığı İstanbul’a bu şekilde kavuşmuştur.

10. Unutulmayacak Yazılı Eserleri

Bilim Tarihine Adanmış Bir Yaşam: Prof. Dr. Fuat Sezgin

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in bini aşkın bilimsel çalışması bulunmaktadır. Alanında eşsiz ve çok değerli olanı; on yedi cilt halinde yazılmış İslam Bilimi tarihinin yazılı olduğu eseridir. Diğer önemli eseri de beş cilt halinde yazılmış olan İslam’da tekniği ve bilimi incelemiş olduğu eseridir. Burada tarihteki ilk kullanılan teknik bilgileri, ilk keşifleri ve benzeri önemli bilgilerin İslam’la bağlantısını incelemiştir. Haritalarla ve çeşitli resimlerle çok kapsamlı bir eser ortaya koymuştur. Kendi yazdığı eserlerin dışında birçok çevirisi de bulunmaktadır. Eserlerinde orijinallerinden okuyup, anlayıp, bizzat kendisi çeviri yaparak en doğru bilgiye çok daha kolay ulaşım sağlamak adına sonraki nesilleri aydınlatmayı amaçlamıştır.

Mobil sürümden çık