Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

5 dk okuma süresi


Okçuluk, kökeni avcı toplayıcı döneme dayanan temel olarak bir oku yay vasıtasıyla hedefe ulaştırmayı amaçlayan bir spor dalı. Uzun yıllar insanların açlık ve savaşlar karşısında hayatta kalma amacına hizmet eden okçuluk, günümüzde olimpiyatlarda yarışılan popüler bir spor dalı haline geldi. Yaş, cinsiyet, yetenek fark etmeksizin hemen herkesin yapabilmesi okçuluk sporuna olan ilgiyi son dönemde oldukça artırdı. Her ne kadar ideal başlama yaşı 12-14 olarak gösterilse de amatör olarak ilgilenmek isteyenler için herhangi bir yaş şartı bulunmuyor. Geleneksel Türk kültürünün de bir parçası olan okçuluk hakkında bir spor dalı olarak merak edilenler ve ilginç bilgileri sizler için derledik. Keyifli okumalar!

1. Okçuluğun Kökeni

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Okçuluğun kökeni Taş Devri dönemlerine kadar dayanıyor. Ancak bilinen yaygın kullanımı Mısırlılara ait. Akabinde Çin ordularında mızraklı süvariler ve okçulardan oluşan timler ile savaş meydanlarında yerini alıyor. Yine Orta Asya’da Türk egemenliğinin kurulmasında hayati bir öneme sahip oluyor. Roma döneminde ok ve yay kullanımı savaş meydanlarından ziyade ağırlıklı olarak av için kullanılıyor. Bu sayede beslenme ihtiyacını gidermek amacıyla başlayan kullanımı, ilerleyen dönemlerde savaşlarda stratejik bir öneme sahip olmasıyla devam ediyor. Okçuluk savaş teknolojisinin gelişmesi ile savaş tarihinden çekilerek kendine spor tarihinde yeni bir sayfa açıyor.

2. İlk Müsabaka

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Okçuluğun bir spor haline gelmesi İngiltere kralı VIII. Henry ile başlıyor. 1537’de kralın emriyle Guild of St. George adında bir okçuluk derneği kuruluyor. Okçulukla ilgili bilgilerin korunup saklanması ve sonraki nesillere mevcut bilgilerin aktarılması amacıyla 1545 yılında Roger Ascham, Toxophillus adlı kitabı kaleme alıyor. Bu sayede okçuluk bir savaş sanatından ziyade sportif amaçlarla uygulanıyor. Düzenlenen turnuvalar sayesinde halkın merak ve ilgisini üzerine çeken geleneksel okçuluk, bir spor dalı halini alarak yeteneklerini bu spor hakkında başarısını sergilemek isteyenler için talep edilenler arasında yerini alıyor.

3. Türklerde Okçuluğun Kültürel Yansıması

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Savaşçı bir gelenekten gelen Türkler, savaş meydanlarında uyguladığı taktikler kadar elindeki savaş envanterini kendine has bir üslupla kullanmasıyla da önemli avantajlar elde etmeyi başarıyor. Moğollar, İskitler, Avarlar ve Uygurlar tarihte okçu uluslar olarak biliniyor. Kız erkek ayırt etmeksizin askeri bir eğitim aracı olarak görülüyor ve bu sayede bir yaşam biçimi haline geliyor. Hatta ıslıklı ok olarak bilinen çavuş okunun mucidi olarak Mete Han gösterilmekte. Ok ve yay, Türk devlet kültüründe simgesel bir özelliğe sahip. Hakanın tahta çıktığında elinde ok ve yay tutuyor oluşu devleti simgeliyor. Kullanılan sikkelerdeki ok ve yay figürleri de geleneksel olarak Türk kültüründeki yeri ve önemini gözler önüne seriyor.

4. Osmanlı’da Okçuluk

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Osmanlı’da ok atan kimselere kemankeş denilir. Okçuluk ile ilgili sırlar üstatlar tarafından kemankeşlere öğretiliyor ve okçular dışında kimseyle paylaşılmıyor. Osmanlı ordusunun en etkili güçlerinden olan okçu birlikleri birçok savaşın zaferle sonuçlanmasında kritik önemi sahip olduğu görülüyor. 17. yy ile birlikte savaş teknolojisindeki değişmelerle ordudaki önemini yitiriyor. Fakat bir spor dalı olarak okçuluk Osmanlı’da önemini koruyor. Okçu tekkeleri kurularak ok meydanı adlı otuzdan fazla alan bu spor için özel olarak tahsis ediliyor. Bunların içinde en bilineni İstanbul’daki Okmeydanı’dır. Kendine ait ödeneği, idarecileri ve sporcuları olan ok meydanlarında kemankeşler talimlerini sürdürürken, belirli zamanlarda müsabakalar düzenleniyor.

5. Osmanlı Okunun Özellikleri

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Tarihteki birçok medeniyetin kendine has yöntemlerle ok tasarladığı görülüyor. Osmanlı okları da başlı başına bu alanda bir kategoriye sahip. Osmanlı oku olarak bilinen oklar kısa olmasıyla tanınıyor. Aynı zamanda hafif olması sebebiyle havada uzun süre kalabiliyor ve inceliği sayesinde sürtünmeyi en aza indirgeyerek çok uzak mesafeler kat edebiliyor. Pişrev, Yeksüvar, Zergerdan, Karabatak, Azmayiş, İbriş en bilinen Osmanlı okları arasında yer alıyor. Atış, Puta, Darp, Kepaze yayı gibi kullanım amaçlarına göre farklılık gösteren yaylarda kullanılan yaylardan bir kısmını oluşturuyor. Geleneksel yöntemlerle icra edilen okçuluk hakkında tarihsel süreç içindeki merak edilenler günümüzde spor dalı olarak oldukça ilgiyle takip ediliyor.

6. Modern Okçuluk

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Modern okçuluk, günümüz teknolojisinin sunduğu imkanlarla üretilen oklar sayesinde icra edilen spor dalıdır. Hedef okçuluğu olarak bilinen ve belli bir mesafeden hedefe yapılan atışlar üzerinde rekabet edilen en bilinen türdür. Günümüzde birçok federasyon ve derneği bünyesinde barındıran Dünya Okçuluğu Federasyonu, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan bir organizasyondur. Modern okçuluk olimpik ve makaralı olmak üzere ayrılmaktadır. Makaralı yay, daha az kas kuvveti gerektiren ve üzerinde optik nişangah barındıran bir yay türüdür. Olimpik yay ise klasik yay olarak bilinen İngiliz uzun yaylarının modernize edilmiş halleridir ve olimpiyatlarda kullanılan yay türüdür.

7. Okçuluğun Olimpiyatlara Girişi

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Okçuluk, ilk kez 1904 yılındaki Yaz Olimpiyatları ile olimpiyat oyunları programına dahil oldu. 1972 yılından bu yana da olimpiyat programında yer alıyor. Okçulukta ilk zamanlar Fransa, Belçika, Büyük Britanya’nın belirgin hakimiyeti gözlemlense de ABD, Rusya, Kore ve İskandinav ülkeleri son dönemde oldukça başarılı işlere imza atıyor. 1931 yılında kurulan Uluslararası Okçuluk Federasyonu günümüzde 140 üye ülkeyi bünyesinde barındırıyor ve okçuluk sporunda en önemli otorite konumunda bulunuyor. Türkiye, olimpiyatlarda okçuluk branşında ilk kez 1988 yılında yapılan Seul Olimpiyatları ile boy gösterme başarısını gösterdi.

8. Okçuluk Sporunda Puanlama

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Geleneksel okçuluk yapıldığı şartlara göre her ülke ve bölgede farklılık kurallara sahip olabiliyor. Mesafeler ve kullanılan ekipman şartların belirlenmesinde önemli bir kriter oluşturuyor. Modern okçulukta ise kural gereği makaralı yay ve olimpik yay sporcuları birlikte yarışmazlar. Puanlamalar belli kriterler baz alınarak değişiklik gösterebiliyor. Olimpik yay müsabakalarında her üç okluk seri bir set olmak kaydıyla her sette en yüksek puan atan sporcu 2 puan alıyor. Toplamda beş set içinde en yüksek puana ulaşan sporcu galip geliyor. Makaralı yay müsabakalarında ise her seri üç oktan oluşmak kaydıyla beş seri sonunda en yüksek puanı (maksimum 150) elde eden sporcu galip geliyor.

9. Çocuklar İçin Okçuluk

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Okçuluk sporunun çocukların mental ve fiziksel gelişimine önemli faydalar sağladığı biliniyor. Okçuluk sayesinde kol ve sırt kaslarının çalışmasına bağlı olarak postür bozukluklarının önüne geçiliyor. Tüm vücudu çalıştıran bir spor olması bedenin egzersiz ihtiyacını karşılıyor. Aynı zamanda bir sporla uğraşmış olmanın verdiği disiplin sayesinde öz saygısını kazanıyor. Okçulukta gelişim sürekli ve uzun vadeli çalışmayla elde edildiğinden sabır konusunda da kendilerini geliştiriyorlar. Oldukça güvenli ve hava şartlarından bağımsız olarak her zaman yapılabilmesi, okçuluk sporunun ebeveynler açısından da tercih edilir bir dal olmasını sağlıyor. Spor ile kurulan yakın ilişki kötü ve zararlı alışkanlıklardan çocukları uzak tutuyor.

10. Türkiye’de Okçuluk Sporu

Geleneksel Spor Dalı Okçuluk Hakkında Merak Edilenler

Türklerin ata sporu olarak kabul edilen okçuluk sporu, son yıllarda amatör ve profesyonel branşlarda yükselişte olduğu görülüyor. Türk sporcuları geleneksel, olimpik, makaralı, paralimpik gibi birçok kategoride yurt içi ve yurt dışında önemli başarılar elde ediyor. Özellikle son yıllarda oldukça başarılı işlere imza atan Türk sporculardan Mete Gazoz ve Yasemin Ecem Anagöz, genç yaşlarına rağmen okçuluk branşında olimpiyatlarda madalya kazanma potansiyeli yüksek görülen isimlerden. Tokyo 2020 Olimpiyatlarında da ülkemizi temsil edecek olan sporcularımıza başarılar diliyor ve nice başarılarla göğsümüzü kabartacaklarına yürekten inanıyoruz.


Bu içeriğe ifadenle renk ver!

Beğen Beğen
5
Beğen
Mutlu Mutlu
2
Mutlu
Eğlenceli Eğlenceli
3
Eğlenceli
Üzgün Üzgün
0
Üzgün
Olamaz Olamaz
0
Olamaz
Kızgın Kızgın
0
Kızgın
Komik Komik
0
Komik
İlginç İlginç
2
İlginç

Yorum bırak