Kolloidal gümüş olarak da adlandırılan gümüş suyu, antimikrobiyal özelliği sayesinde mikroplara karşı üstün bir etki göstermesiyle ün salmıştır. Günümüzde kolaylıkla elde edeceğimiz kolloidal gümüş suyunun birçok faydası vardır. Vücuda alındığında yararlı enzimler yerine sadece zararlı enzimleri yok etmesi durumu, onu antibiyotikten ayırmaktadır. Eski zamanlardan bu yana değerini hiç yitirmeyen gümüş suyunun yapımı oldukça basit olduğu kadar, yanlış kullanımı sonucunda ciddi yan etkiler gösterebilmektedir. Ağız yoluyla alındığı gibi, sprey olarak ya da krem gibi cilde uygulanması ile birçok kullanım şekli mevcuttur. Bu yazımızda, faydalarıyla ün salmış kolloidal gümüş suyunun şaşırtıcı özellikleri konusuna yer verdik. Şimdiden keyifli okumalar dileriz!
1. Bağışıklığı Güçlendirir
Kolloidal gümüş, su içerisinde homojen bir dağılıma sahip olduğu için gözle görülmeyecek kadar küçük olmakta ve kolayca tüketilmektedir. Hakkında birçok tartışmaya da neden olan kolloidal gümüş suyunun bağışıklığı güçlendirdiği bilinir. Vücuttaki enfeksiyonlara karşı antikor üretmekte ve enfeksiyonlara savaş açabilmektedir. Bunun sonucunda da güçlü bir bağışıklık sağladığı öngörülen kolloidal gümüş suyu, anti bakteriyel özelliği sayesinde kullanılmaktadır. Gümüş suyunun uygun koşullar altında ve doğru kullanımı sonucunda hiçbir yan etkisi olmadığı bilinir. Bu yüzden tüketimi için nereden alındığının bilinmesi oldukça önemlidir. Yeterli miktarda kullanımı da bu hususta önem arz etmektedir.
2. Virüse Karşı Direnç Gösterir
Faydalarıyla ün salmış kolloidal gümüş suyunun diğer bir şaşırtıcı özellikleri arasında, virüs ve bakterilere karşı direnç gösterdiği yer almaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda hiçbir mikrobun, kolloidal gümüş suyuna 6 dakikadan daha uzun süre dayanmayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Geçmiş zamanlarda bunun üzerine yapılan araştırmalar da gümüş suyunun virüslere karşı etkili olduğu rapor edilmiştir. 650’den fazla hastalığa neden olan virüsleri yok ettiği, yapılan araştırmalarla da desteklenmiştir. Özellikle HIV virüsünü birkaç dakika içinde yok ettiği ile ilgili araştırmanın Dr. Xiaojian Yao tarafından yapıldığını ve bunu “Nanoteknoloji 2012 International Journal”da yayımladığını söyleyebiliriz.
3. Soğuk Algınlığında Etkilidir
Gümüş suyunun diğer bir şaşırtıcı özelliği, soğuk algınlığında etkin bir role sahip olmasıdır. Özellikle soğuk havalarda önem arz eden gümüş suyu, ilgili araştırmalara da konu olmuştur. Doktor Becker, yaptığı bir araştırmada vücuttaki gümüş oranının az olmasıyla o kişilerde grip, nezle gibi hastalıklara çabuk yakalandığının altını çizmektedir. Bağışıklık sisteminin zayıf olmasıyla da ilişkili olan soğuk algınlığı durumları, vücuttaki enfeksiyonları atmak için gümüş suyu ile de tedavi edilmektedir. Özellikle geçmiş zamanlarda, buna benzer birçok enfeksiyonda etkili olan kolloidal gümüş suyu antibiyotik olarak kullanılmıştır. Ayrıca sinüs enfeksiyonlarını yok etmesi yönünde burun spreyi olarak da faydalı olabilmektedir.
4. Cilt Hastalıklarına İyi Gelir
Kolloidal gümüş suyunun birçok deri rahatsızlıkların tedavisinde de etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bununla ilgili 2012 yılında Pharmacognosy Communications tarafından yapılan bir araştırmada, gümüş suyu cilt üzerindeki hasarların ve yumuşak dokularının iyileşmesini hızlandırmaktadır. Bu nedenle gümüş suyu, sedef hastalığı, egzama, mantar ve yanık gibi birçok deri rahatsızlıklarında fayda sağlayabilmektedir. Yaşlılarda da yaralı dokuların çabuk iyileşmesinde rol alan kolloidal gümüş suyu, mikropları öldürme özelliğiyle dezenfektan olarak da kullanılır. Aynı zamanda kaşıntı ve tahrişi de en aza indirir. İran’da yapılan bir çalışmada, gümüş partikülleri içeren bir kremin de cilt iltihabını ve yaralarını azalttığı gözlemlenmiştir.
5. Kanser Tedavisinde Etkilidir
Faydalarıyla ün salmış kolloidal gümüş suyunun şaşırtıcı özellikleri arasında, kanser tedavisinde de etkili olabileceği yer almaktadır. Bununla ilgili Robert O. Becker “Body Electric and Cross Currents” adlı kitabında gümüş suyunun kanser tedavisindeki etkisine değinmiştir. Buna istinaden, gümüş suyunun kanser hücrelerini normal hücrelere çevirme ya da değiştirme özelliğine sahip olduğu ele alınmıştır. Henüz insan üzerinde kesin kanıtlanmamış olsa da gümüş suyunun vücuttaki etkisi birçok araştırmada vurgulanmış ve doğru kullanımının önemli olduğu söylenmiştir. Bazı kaynaklarda, uzun yıllar kanser tedavisindeki metotlarında kolloidal gümüşün kullanıldığı dikkat çekmektedir.
6. Kulak ve Göz Tedavilerinde Kullanılır
Kulak enfeksiyonu, bakteriyel enfeksiyondan oluşan iltihaplı bir mukoza hastalığıdır. Bu hastalık da birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple kolloidal gümüş suyu bu enfeksiyonun tedavisinde virüse karşı kullanıldığı öne sürülür. Birden fazla bakteri sınıfı yer aldığı için, reçeteli antibiyotikler yetersiz gelirken gümüş suyu bir o kadar etkilidir. Ayrıca çok fazla bakteri ve virüsü kısa zamanda yok ettiği için bu gibi durumlarda fayda sağlar. Göz enfeksiyonları için de aynı şekilde etki gösteren gümüş suyunu göze bir- iki kez damlatmak yeterli olacaktır. Bunun sonucunda göz enfeksiyonlarının hafifleyeceği belirtilmiştir. Günümüzde bile halen, yeni doğan bebeklere göz damlası şeklinde gümüş suyu kullandıklarını söyleyebiliriz.
7. İltihap Giderici Özelliğe Sahiptir
Faydalarıyla ün salmış kolloidal gümüş suyunun güçlü bir iltihap giderici olması, şaşırtıcı özellikleri arasında yer almaktadır. Tıp dünyasında antiseptik olarak yer almakla birlikte güçlü bir antibiyotik görevi de görür. Dolayısıyla mantar ve bakterilere karşı büyük bir duvar örmektedir. Yara ve şişlikle birlikte oluşan ağrı için de fayda sağlayan kolloidal gümüş suyu, iyileştirmeyi hızlandırmaktadır. Gümüş suyu MRSA gibi güçlü mikroplara karşı da etki gösterir. Yara bakımı gibi pansuman gereken durumlarda da önem arz eder. Gümüş suyu bu durumda en iyi mikrop avcısıdır. Ayrıca toksin özellikler içermediği için rahatlıkla kullanılabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken, bunun kullanım dozunu iyi ayarlamak olacaktır.
8. Olası Yan Etkileri Olabilir
Gümüş suyunun kısa vadeli alımında bir sorun çıkmamaktadır. Ancak uzun vadeli ve bilinçsiz kullanımı, olası riskleri de beraberinde getirir. Yapılan araştırmaların da gösterdiği gibi gümüş suyu faydalı bakterileri de öldürerek olumsuz bir durum yaratabilmektedir. Aşırı tüketimi ile birlikte vücutta biriken partiküller cilt üzerinde renk değişikliğine de neden olur. Arjiri hastalığı olarak da bilinen bu durum, derinin, tırnaklıların ve diş etlerinin mavi-grimsi bir dönüşüme uğramasıdır. Bu durum kalıcı olmakla birlikte tedavisi yoktur. Gümüşün aşırı yüksek seviyelerde olması, merkezi sinir sistemine zarar vermekte ve kemiklerde kalsiyum salınımını tetiklemektedir.
9. Geçmişte Farklı Bir İnanca Dayanmaktadır
Gümüşün birçok medeniyetlerde benzer anlamlar içerdiğini söyleyebiliriz. Ülkemizde gümüş kaşıkla doğmak diye bir deyim vardır. Eski zamanlarda durumu iyi aileler, yeni doğan bebeklerinin ağzına gümüş kaşık koyarlardı. Böylece çocukların enfeksiyonlara karşı direnç gösterdiği inancını benimserlerdi. İngiliz Kraliyet Ailesi de kanlarında bulunan gümüşten dolayı mavi kan olarak adlandırılırdı. Yiyeceklerini gümüş kaplarda yedikleri için de doktora ihtiyaç duymazlardı. Romalılar, yaralarını temizlemek için gümüş suyunu kullanırlardı. Ayrıca Romalılar özellikle gümüş kaplarda su taşıyan askerleri savaşa gönderirdi. Çünkü gümüşün suyu saf ve temiz tutuğunu düşünürlerdi. Hristiyanlık inancında da gümüş suyu, kutsal su olarak bilinirdi.
10. İnsanlıktan Saklanan Bir Gerçektir
Modern tıpta pek yer almasa da gümüş suyu, geçmiş zamanda sağlık alanında kullanılan bir elementtir. Ancak modern zamanda kapitalist dünyanın da el atmasıyla bu alternatif tıp yasaklanmış ve eczanelerden kaldırılmıştır. Aynı zamanda MRSA tedavisinde kullanılan elementin gümüş olduğu FDA (U.S. Food and Drug Administration) tarafından gizlenmiştir. Bununla beraber gümüş suyunun enfeksiyona karşı gelmediği iddiasını öne sürüp reklamlarla da bunu desteklemiştir. Hatta bazı tıp fakültelerinde kolloidal gümüş suyu konu başlığının kaldırıldığını da söyleyebiliriz. Cevizin içerisinde gümüş iyonunun yer alması da dikkat çeken ancak bilinmeyen bir unsurdur. Bu da faydalarıyla ün salmış kolloidal suyunun şaşırtıcı özellikleri arasında yer almıştır.
