Ursula Kroeber Le Guin, özellikle bilimkurgu eserleriyle adını duyurmuş ünlü bir yazar. Edebiyat kariyeri neredeyse 60 yıl süren yazar çeviri, şiir, tiyatro gibi birçok türde eserler vermiştir. Eserleriyle sınıf ayrımı ve feminizm gibi önemli konuları okuyucuya aktaran yazar bunları bilimkurgu ve fantastik edebiyatla harmanlamıştır. Bu başarısı sayesinde hem Nebula Ödülü’nü hem de Hugo Ödülü’nü En İyi Roman alanında kazanan ilk kadın olmuştur. Bilimkurgu ve fantastik kurgunun daha saygın bir yer edinmesi için büyük çaba gösteren Le Guin bu çabalarıyla edebiyatın tanrıçası olmuştur. Biz de sizler için edebiyatın tanrıçası Ursula K Le Guin’in yüreklere dokunan eserleri içinden bazılarını listeledik. Keyifli okumalar!
1. Karanlığın Sol Eli
Karanlığın Sol Eli, edebiyatın tanrıçası Ursula K Le Guin’in yüreklere ve zihinlere dokunan önemli eserleri arasındadır. 1969’da yayınlanan roman bilimkurgunun iki önemli ödülü Hugo ve Nebula’yı kazanmıştır. Hikâye dünyamıza benzeyen Kış isimli bir gezegende geçmektedir. Bu gezegen, yılın en sıcak zamanlarında bile yarı-kutup ikliminin yaşandığı, tüm sakinlerinin çift cinsiyetli olduğu bir yerdir. Herhangi bir cinsiyetin diğerinden üstün olamadığı bu kitapta insanlar arasında hükmeden-hükmedilen gibi ikilikler zayıftır. Ayrıca Ursula K. Le Guin’in Hainli Döngüsü olarak bilinen bir bilimkurgu serisi vardır. Bu serideki kitaplar birbirine pek bağlı olmasa da bazıları arasında bağlantılar vardır.
2. Yerdeniz
Yerdeniz, Ursula K. Le Guin’in yarattığı kurgusal evrendir. Serinin ilk kitabı Yerdeniz Büyücüsüdür. Diğer kitaplar ise Atuan Mezarları, En Uzak Sahil, Tehanu, Yerdeniz Öyküleri ve Öteki Rüzgardır. Birçok okuyucu bu seriyi Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi ile benzetmektedir. Ursula K. Le Guin serinin ilk üç kitabını belirli kavramlar üzerine oluşturmuştur. İlk kitap büyüme, ikinci kitap cinsellik ve doğum, üçüncü kitap ise ölüm teması üzerine yazılmıştır. Ayrıca Le Guin serinin beşinci kitabı Öteki Rüzgâr ile “Dünya En İyi Fantezi Roman” ödülünü almıştır. Bunun yanı sıra serinin dördüncü kitabı Tehanu, Nebula Ödülüne layık görülmüştür.
3. En Uzak Sahil
Ursula K. Le Guin’in; Yerdeniz serisinin üçüncü ve son kitabı olan En Uzak Sahil adlı eseri, ölüm teması etrafında yazılmıştır. Yazarın ölümü hatırlatacak nitelikte kaleme aldığı bu kitap, özellikle gençlerin okuması gereken kitaplar arasında. Ölümü hatırlandığı anda çocukluğun biteceğine inanan yazar, başkarakteriyle yaşamın ne kadar değerli olduğunu tüm samimiyetiyle anlatmış. Belki de kitabın başkarakteri olan Ged’in en zor mücadelesine şahit olacaksınız. Bu kitabın üçlemede ki diğer iki kitabından farklı olan tarafı ise, yazarın kişisel hayatından kesitlere yer vermeyip daha çok metafizik konularına yoğunlaşmasıdır.
4. Rüyanın Öte Yakası
Ursula K. Le Guin bu kitapta ustaca anlatımıyla rüyalarla gerçekliği harmanlıyor. Kitapta George’un rüyalarından korkmasıyla başlayan bir hikâye anlatılmaktadır. Gördüğü rüyalar gerçek olduğu için onlardan korkan George yardım almak için bir psikoloğa gider. Hikâyede bu ikilinin ellerinde gerçekleşen rüyalar olduğunda sürüklendiği maceralar gözler önüne seriliyor. Eser 1972 yılında Locus En İyi Roman Ödülü’ne layık görülmüştür. Hugo ve Nebula ödüllerine de aday gösterilmişse de o ödülleri kazanamamıştır. Bunun yanı sıra eser iki kez de televizyona uyarlamıştır. Bilimkurgu alanının önemli yazarlarından Theodore Sturgeon ise New York Times’taki bir yazısında kitabı çok iyi bulduğunu belirtmiştir.
5. Her Yerden Çok Uzakta
Her Yerden Çok Uzakta, Emily Schultz’nin hakkında ‘Beni bir yazar olarak değiştiren bazı kitaplar var ama bu kitap beni bir insan olarak değiştirdi.’ dediği bir kitaptır. Kitap, 17 yaşındaki Owen’ın hikâyesini anlatmaktadır. Owen’ın kendi olmakla toplumun çizdiği kişi olmak arasındaki hikâyesi birçok kişiye kendi hikâyelerinden tanıdık gelebilir. 94 sayfada bu gencin hikâyesini okuyucuya sunan kitap hem kısa bir roman hem de Le Guin’in başyapıtlarından olarak görülmektedir. Eser farklılık ve ait olmaya dair birçok soruya yanıt aramaktadır. Farklı olduğumuzu hep mi biliriz yoksa sonradan mı öğreniriz? Kendi cevabınızı verin ve Owen ile bu yolculuğa çıkın.
6. Başlama Yeri
Başlama Yeri, Ursula K. Le Guin’in önemli yapıtlarından biridir. Ayrıca eser fantastik edebiyatın da nadide eserleri arasında gösterilir. Hikâye, Hugh Rogers isimli karakterin hayatındaki tekdüzelikle başlıyor. Hugh, bu tekdüzelikten bunalmış, hayatla sıradanlık arasında sıkışmış bir karakterdir. Ancak bir gün ormanda bulduğu “başlama yeri” ile hayatında yeni bir kapı açılıyor. Ancak bu büyülü yeri bulan ilk kişi Hugh değildir. Burayı daha önce Irena Pannis adında genç ve güzel bir kadın keşfetmiştir. Bu ikilinin karşılaşması onları bir yolculuğa sürükler. Peki bu yolculuk onları yeni bir başlangıca mı yoksa bir sona mı götürür?
7. Dünyaya Orman Denir
Önemli bir bilimkurgu örneği olan eserin Vietnam Savaşını temsilen yazıldığı söylenir. Ursula K. Le Guin bu kitapta feminizm ve anarşizmi ana hatlarıyla okuyucuya sunmuş denebilir. Ayrıca yazar bu romanda antropolog babasının bilgilerinden yardım almıştır. Babasının alanındaki bilgileri sayesinde Le Guin kitabında başarılı bir evren yaratmıştır. Ayrıca Le Guin eseri için ‘Yazmak çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için; bu öyküyü yazması kolaydı ama pek keyifli değildi. Bana hiç seçenek bırakmadı. Ülserli bir patronun sekreterine mektup yazdırması gibi yazdırdı kendini bana…’ açıklamasını yapmıştır.
8. Anlatış
Hainli Döngüsü’nün bir parçası olan eser aynı zamanda yazarın kaleminden çıkan son bilimkurgu romanıdır. Ursula K. Le Guin bu eserinde de okuyucuyu bir distopyadan diğerine yolculuğa çıkartıyor. Hikâye, Sutty isimli karakterin baskıcı bir rejimle değerlerin nasıl kaybolduğunu anlamak için çıktığı bir yolculukla başlıyor. Sutty’nin Aka gezegenine yaptığı bu yolculuk ona geride bıraktığı dünya ile bu gezegen arasındaki farkları sorgulatır. Eser okuyucudan büyük ilgi görmüştür. Bunun yanı sıra Jonathan Lethem ise eser için ‘Le Guin Anlatış’ta kurgusunu hem şairane yazıyor hem de alegorinin derinliğiyle kusursuzca birleştiriyor.’ yorumunu yapmıştır.
9. Rüzgârın On İki Köşesi
Ursula K. Le Guin bu eserinde öykülerinden bir seçki hazırlamıştır. Le Guin, yazarlığa başladığı ilk zamanlardan itibaren en beğendiği öykülerini bu kitapta okuyucuya sunmuştur. Bu görsel sanatlarda retrospektif denen bir koleksiyondur. Yazarlık hayatına birçok ödülü sığdıran Le Guin, bilimkurgu eserlerinde karmaşık labirentler sunabilir. Ancak Rüzgârın On İki Köşesi, Le Guin okumaya giriş yapmak için bir anahtar olabilir. Yazar bu kitapta bilimkurgu eserlerindeki kurguları da tarih sırasına göre anlatmıştır. Yazarın gençliğinden yetişkinliğine edebiyat hayatındaki birçok izi bu kitapta bulabilirsiniz. Semley’in Kolyesinden başlayan kitap Devrimden Önceki Gün ile son buluyor.
10. Uçsuz Bucaksız
Uçsuz Bucaksız da Rüzgârın On İki Köşesi gibi Le Guin’in öykülerini topladığı bir eserdir. Beş uzun öyküden oluşan kitapta cinsiyet eşitsizliğinden mitolojiye birçok konuya değinilmiştir. Kitabın orijinalinde 13 öykü vardır ancak çevrilen kitapta 5 öykü yer almıştır. Diğer öyküler önceden çevrilen kitaplarda olduğu için bu kitapta onlara yer verilmemiştir. Ursula K. Le Guin bu kitapta da okuyucunun dikkatini çekmeyi başarmıştır. Başarılı yazar Margaret Atwood ise Le Guin için Ursula K. Le Guin yirminci yüzyılın edebi dehalarından biridir. Onun bilinçli, adanmış, nükteli, bilge ve her zaman zeki olan sesine şimdilerde daha çok ihtiyacımız var.
