Distopya’nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Nobel Edebiyat Ödüllü Jose Saramago, eserleriyle kendi devrimini yaratmış, üslubu ve kendisine has yazım diliyle edebiyatta fark yaratmış önemli yazarlardan birisidir. Eserlerinin yarattığı etki, siyasi ve dini çevreleri etkileyerek baskılarla karşılaşmasına sebep olmuştur. Muhalif kişiliği, yüksek hayal gücü, cesur eserleriyle distopya’nın prensi Jose Saramago hakkında bilinmesi gerekenler listemizi sizler için hazırladık. Keyifli okumalar!

1. Yoksul Bir Ailenin Makinist Çocuğu

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Distopya’nın prensi Jose Saramago hakkında bilinmesi gerekenler arasında doğduğu hayat çok önemlidir. Büyüdüğü yaşam standartları görüşlerini ve fikirlerini oluşturacak temel taşları arasında yer alır. Saramago, Portekiz Lizbon’da küçük bir köy olan Azinhaga’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak 16 Kasım 1922’de dünyaya gelmiştir. Babasının polislik mesleği gereği Lizbon’a taşınmışlardır. Eğitimini iki yaşında ailesiyle taşındıkları Lizbon’da görmüştür. Bu süreçte kendisinden iki yaş büyük abisi Francisko vefat etmiştir. Ailesinin maddi durumunun üniversite eğitimi için yetersiz olması sebebiyle, meslek edinebilmesi için meslek lisesine yazdırılmıştır. Yaşadığı zorluklar sebebiyle okul hayatını bırakarak makinistlik eğitimi almıştır. Aldığı eğitimin ardından redaktörlük, çevirmenlik, teknik ressamlık, yayınevi editörlüğü gibi birçok iş yapmıştır. Yayınevinde çalışması yazıya daha çok bağlanmasına ve içinde yer almasına imkan tanımıştır.

2. Jose Saramago’nun Muhalif Kimliği

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kitapları, politik düzene ve dinlere karşı başkaldırı niteliğinde olan Jose Saramago, muhalif bir yazar olarak bilinir. Fakir bir ailenin maddi sıkıntılar çeken çocuğu olarak hayata tutunmaya çalışması muhalifliği kimliği haline gelmiştir. Portekiz Yazarlar Birliği Yönetim Kurulunda çalışırken yaptığı siyasi yorumlar ve düzen eleştirileriyle dikkat çekmiştir. Yazdığı kitaplar dini kesimleri rahatsız ettiği için sansüre uğramıştır. Kilise tarafından aforoz edildiği için baskılara maruz kalmıştır. İlk romanı “Ressamın Günlüğü” resim, cinsellik, siyaset üçgeni arasında bir ressamın hikayesini anlatırken, “Ricardo Reis’in Öldüğü Yıl” da coğrafi sınırları, kimlikleri sorgulamış ve faşizme karşı tepkisini sergilemiştir. İsrail’in Filistin halkına karşı tavrını da ‘soykırım’ olarak tanımlayarak cesur söylemlerde bulunmuştur. Ömrü boyunca Portekiz Komünist Partisi üyesi olarak kalmıştır.

3. Kiliseden Aforoz Edilmiştir

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Tartışmalı eserlerden ”İsa’ya Göre İncil (O Evangelho Segundo Jesus Cristo) ” 1911 yılında yayımlanmıştır. Kitapta Hz. İsa’nın doğumundan ölümüne kadar tüm yaşamı kutsal kitapların dışında farklı bir bakış açısıyla anlatılmıştır. Kitapta insan, Tanrı ve şeytan üzerinde yoğunlaşılmıştır. İsa, bir peygamberden ve Tanrının oğlu olmaktan ziyade, duygularını herkes gibi yaşayan ve ortaya çıkaran bir insan olarak tasvir ediliyor. Tanrının ve İsa’nın üzerindeki kutsallık örtüsü kaldırılarak temel sorular soruluyor ve bilinenin aksine farklı cevaplar alınıyor. Kitap, konusu itibariyle kutsal kitaplara birçok gönderme içeriyor. Jose Saramago bir röportajında ateist olduğunu belirtmesine rağmen, kitabın yarattığı büyük etki ve kızgınlıkla Katolik Kilisesi tarafından aforoz edilmiştir. Kitapları sansürlenmiş ve baskı görmüştür. Jose Saramago, Portekiz Hükümeti tarafından kitapları yasaklanınca ülkesini terk etmiştir. Vefatının ardından Vatikan’ın vefatının ardından yaptığı açıklama “Saramago dünyaya kötülüğü yaymak için gelmişti.” olmuştur.

4. Nobel Ödüllü İlk Portekizli Yazar

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Jose Saramago, Nobel Edebiyat Ödülü’nü 1995 yılında yayımlanan “Körlük” kitabının ardından 1998 yılında almıştır. Böylece “Portekiz’in ilk Nobel Ödüllü Yazarı” olarak edebiyat dünyasına adını altın harflerle yazdırmıştır. Saramago, Nobel Ödülü kazanınca üzerinde oluşturulan baskılar da biraz hafiflemiştir. Nobel konuşmasında adaletsizliklerden, eşitsizliklerden bahsetmiş ve mutsuzluğun arttığını anlatmıştır. Başka gezegenlere araçlar yollayabilen dünyanın fütursuzca milyonlarca insanın açlıktan ölmesini parmakla göstermesinden rahatsızlığını dile getirmiştir. “Mars’a gitmek, komşuya uğramaktan daha kolay görünüyor. Kimse görevini yerine getirmiyor. Hükümetler de. Çünkü bilmiyorlar ya da yapamıyorlar veya istemiyorlar. Ya da dünyaya gerçekten hükmedenler onlara izin vermiyorlar.” diyerek ikiyüzlülüğe vurgu yapmıştır.

5. Nobel Ödülü’nden Çok Sevdiği Eşi

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Pilar del Rio kitaplarının bir hayranıdır ve Saramago ile tanışmak için Lizbon’a gider. Aralarındaki sohbet koyulaşır ve uzun uzun muhabbet ederler. Saramago bu buluşmadan çok etkilenir ve Pilar’a bir mektup yazar. Lizbon’a gelip gelemeyeceğini sorar ve tekrar görüşmek istediğini söyler. Bu mektup Saramago’nun Pilar’ın evli olup olmadığını öğrenme yöntemidir. Tanıştıktan iki sene sonra Kanarya Adalarında evlenirler. Pilar del Rio sadece hayatının aşkı değil aynı zamanda eserlerinin tanıtımını ve uluslararası ilişkilerini yöneten kişidir. Saramago, Nobel’i aldığını öğrendiği sırada Frankfurt Kitap Fuarından havaalanına doğru gitmekteydi. Ödülün yeni sahibinin Saramago olduğu öğrenilince kendisine bilgi verilmiş ve fuara dönmesi için davet edilmiştir. Onun söylediği tek şey ise “Bırakın karıma gideyim!” olmuştur. Saramago ölene kadar çok sevdiği eşiyle beraber yaşamıştır.

6. Eserlerini Yazma Süreci

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Jose Saramago verdiği röportajlarda eserlerini nasıl oluşturduğunu aktarmıştır. Distopya’nın prensi Jose Saramago hakkında bilinmesi gerekenler bilgiler arasında yazılarını nasıl oluşturduğu da yer alır. Belirttiğine göre bir şey üzerinde yazmaya başladıysa her gün yazmaya devam ediyormuş. Seyahat gibi durumlar dışında ara vermediğini ve planlı çalıştığını söylemiştir. Genelde iki sayfa kadar çalışırmış ve çoğu yazarın aksine bilgisayarla çalışmanın kendisine eksi olarak dönmediğini düşünürmüş. El yazısıyla yazdığı son kitap “Lizbon Kuşatmasının Tarihi” kitabıymış. Yazılarının çıktılarını almak somut olarak elinde tuttuğu için daha rahat hissetmesine sebep oluyormuş. Çalışmalarının yüzde 90’ı yazdığı ilk haliyle kalırken, büyük değişikleri ise en sonda yapıyormuş. Yazmaya başladığında keskin kararları olduğunu anlatan Saramago, yazılarını kendi gördüğü penceresinden yazdığını söylemiştir.

7. Jose Saramago’nun Yazar Üslubu

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Jose Saramago’nun eserleri, tarihsel olgular barındıran, kutsal kitaplara göndermeler yapan, yeni kendi dünyasını kuran ve bilinenlere farklı bir perspektiften yaklaşan bir bakış açısına sahiptir. Rivayetlere, yazılmış kaynaklara alternatif oluşturarak bir bütün yakalar. Alaycı ve eleştirel bir üsluba sahiptir. Düz yazılarında nokta ve virgül dışında noktalama işareti kullanmamıştır. Bazı kitaplarını kendi kaleminden çıkan “yeni dini kitaplar” olarak değerlendirir. Hikayelerini çarpıcı kurgular eşliğinde ilerleterek distopik bir ortam oluşturur. Kişisel üslubu, kendisine has imla tekniği vardır. Sistem eleştirisi kayda değer, edebiyatın muhalif seslerden biri olarak edebiyatta yer almıştır. Eserlerinde dünya görüşü çok rahat anlaşılabilen bir yazardır. Jose Saramago, sıra dışı bir edebiyatçı ve hayal gücü yüksek biridir.

8. Jose Saramago’nun Eserleri

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Jose Saramago bir röportajında “İlk kitabımı 19 yaşında bir arkadaşımdan borç alarak aldım.” demiştir. 19 yaşındayken okumak için kitap bulamayan Saramago, yazdığı eserlerle kendi devrimini yaratarak dünyanın en iyi yazarlarından biri olarak varolmuştur. Eserleri ve katkıda bulundukları arasında üç şiir kitabı, bir öykü kitabı, yirmi roman kitabı, yedi deneme, beş ciltlik günlük ve beş oyun kitabı bulunmaktadır. İlk romanı “Günah Ülkesi” ile adını duyurmuştur. Son eseri “Kabil” olarak geçse de ölümüne dek uğraştığı “Mızraklar, Mızraklar, Tüfekler, Tüfekler” tamamlanarak yayımlanmıştır. Gerçek ve gerçeküstü kalemini çarpıcı bir şekilde kullanmasıyla müthiş bir etkiye sahip olmuş ve unutulmazlar arasına girmiştir. Kabil kitabını okuyanların kitapta karşılaştığı son yazı “Hikaye bitti, anlatacak başka bir şey olmayacak.” Saramago severler için hüzünlü bir cümledir. Kabil, Filin Yolculuğu, Körlük, Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, Bilinmeyen Adanın Öyküsü en ünlü eserleri arasındadır.

9. Sinemaya Uyarlanan Kitapları

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Jose Saramago’nun iki kitabı sinemaya uyarlanmıştır. Düşman (Enemy) filmi “Kopyalanmış Adam” kitabından uyarlamadır. İzlediği filmde kendisine tıpatıp benzeyen bir oyuncunun peşinde saplantılı şekilde iz süren bir öğretmenin hikayesi anlatılmaktadır. 2004’de vizyona girmiştir. Bir diğer uyarlama ise Körlük filmidir. Saramago film için şunları istemiştir; filmin İngilizce çekilmesi, film setinin belirsiz bir yer olması ve senaryodaki köpeğin büyük bir köpek olması! Julianne Moore ve Mark Ruffalo’nun başrollerini paylaştığı film, 2008’de vizyona girmiştir. Yönetmenliği Fernando Meirelles tarafından yapılmıştır ve Cannes Film Festivali‘nin açılış filmi olmuştur. Kitaptaki felsefenin sinemaya yeteri kadar aktarılamaması hayal kırıklığı yaratsa da, salgın ve macera filmi olarak keyifle izlenebilir bir film olmuştur. Saramago, filmi izlemeye gidemeyince, yönetmen Lizbon’a gidip filmi sinema salonunda izletmiştir. Kitaba büyük ölçüde sadık kalan filmi izleyen Saramago, filmin sonunda gözyaşlarını tutamamış, Meirelles’in ellerine sarılmıştır.

10. Kanarya Adaları ve Ölümü

Distopya'nın Prensi Jose Saramago Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Eserlerinin içeriği sebebiyle siyasi ve dini olarak baskılara maruz kalan Jose Saramago, Portekiz’den ayrılarak Kanarya Adaları’na yerleşmiştir. Çok sevdiği eşi Pilar del Rio ile de burada evlenmiştir. Nobel Edebiyat Ödülü’nü alması da Kanarya Adaları’na yerleşmesinden sonra gerçekleşmiştir. Ölümüne kadar geçen süreçte de burada yaşamışlardır. Yayıncısının yaptığı açıklamaya göre; yakalandığı bir hastalık sonucu sağlık durumu gittikçe kötüleşmiştir. Yaşarken ölüm hakkında “Sonuçta, yaşamanın tek şartının ölmek olduğunu keşfediyoruz.” demiştir. Ölümün görevinden vazgeçmesiyle “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” kitabında ölümün olmadığı bir dünya oluşturan Jose Saramago, 87 yaşında 18 Haziran 2010 yılında ölmüştür. Kanarya Adaları’ndaki Lanzatore’deki evinde eşinin yanında vefat etmiştir. Cenazesi, yaşarken sürgün olarak gittiği Lanzatore Adası’ndan Portekiz Hava Kuvvetleri’ne ait uçakla Lizbon’a taşınmıştır.

Mobil sürümden çık