Gerek hikayesi gerekse karakterleri ile dünya çapında ün kazanmış ve ödüller almış olan Yüzüklerin Efendisi Serisi birçok kişi tarafından sadece filmleri ile biliniyor. Ancak böylesine derin bir hikayesi olan bu serideki tüm detayları anlamak için filmler yeterli olmayabiliyor. Bu yüzden Yüzüklerin Efendisi kitapları, yan hikayeleri ve üstü kapalı detayları hakkında bir araştırma yaptık ve ilk kez duyacağınız bilgiler serisi hazırladık. Keyifli okumalar!
1. Uzun Süren Ayrılık
Hatırlarsınız ki filmde doğum günü kutlamasından hemen sonra Bilbo Baggins yüzüğü Frodo’ya bırakıyor ve Gandalf yüzüğü araştırmak için bir süre Frodo’dan ayrılıyor. Geri döndüğünde Frodo’yu yüzüğü Ayrık Vadi’ye götürmesi için bir yolculuğa çıkarıyor. Filmlerde bu olaylar esnasında geçen süre birkaç hafta gibi anlatılmış olsa da kitaplarda bu süre 17 yıl sürüyor. Bu tür zaman farklılıkların en büyük nedeni ise filmin süresinin uzayacak olması. Ancak bu durumda da filmlerde Gandalf’ın Gollum’u arayış hikayesini göremiyorsunuz. Çünkü Gandalf bu süre içerisinde Gollum’a ulaşıp yüzük hakkında bilgi almak istiyor.
2. Beş Büyücüler
Tek Tanrı Eru tarafından yaratılan Valar isimli Yüce Varlıklar’ın yanına verilmiş hizmetkarlar olarak bilinirler. Daha sonraları ise Sauron tehdidine karşılık Orta Dünya’ya gönderilmiş temsilciler olarak karşınıza çıkarlar. Bu beş büyücünün isimleri Ak Saruman, Gri Gandalf, Kahverengi Radagast, Mavi Alatar ve Mavi Pallando’dur. Mavi renkli büyücüler dışında diğer üç büyücüyü Yüzüklerin Efendisi serisi ve Hobbit serisi filmlerinde görebilirsiniz ancak Mavi Alatar ve Pallando hakkında ilk kez duyacağınız bilgiler karşınıza çıkabilir. Bunun nedeni ise bu iki büyücünün doğuya gidip bir daha geri dönmemeleridir.
3. Gandalf’ın Güç Yüzüğü
Hikâyenin en başındaki anlatımı hatırlarsınız. Sauron dünyaya hükmedebilmek için Elflere, İnsanlara ve Cücelere belli sayılarda yüzükler verir. Burada Elflere verilen üç güç yüzüğünden bir tanesinin Gandalf’ın parmağında olduğunu belirtmek gerekir. İlk filmde Moria Madenleri içerisinde Balrog isimli alevli iblisle savaşırken Gandalf’ın şu sözlerini duyarsınız: “Ben gizli ateşin bir hizmetkarıyım. Anor’un alevinin sahibiyim.” Burada bahsi geçen Anor’un alevi, Sauron tarafından Elflere verilen üç yüzükten biri olan ve ateş gücüne sahip olan Narya isimli yüzükten gelmektedir. Filmlerde bahsi geçmese bile birçok sahnede bu yüzüğü Gandalf’ın parmağında görebilirsiniz.
4. Morgoth’un Uşağı
Hikâyenin temelinde Tek Tanrı Eru’nun yarattığı Valar isimli Yüce Ruhlar vardır. Bu ruhlardan Melkor diğer ruhlara karşı bir savaşa girer ve dünyaya kötülük yayılmaya başlar. Bu yüzden Melkor’a karanlık bir isim olan Morgoth ismi verilir. Sauron da Morgoth’un emrine giren bir Maiar olarak karşınıza çıkar. Morgoth’un mağlup edilişinden sonra onun yerine geçen Sauron filmlerde “Morgoth’un Uşağı” olarak tasvir edilir ve diyaloglarda bu tasviri sıklıkla duyabilirsiniz. Sauron tüm seri boyunca (sanılanın aksine) bir bedene sahiptir ancak eski gücüne erişene kadar kalesinde kalmayı tercih ettiği için seride onu canlı bir bedende göremezsiniz.
5. Dunedain Soyu
Aragorn, Rivendell’den henüz 2 yaşındayken ayrılır. Çocukluğunda kendi soyu ve kimliği hakkında bir bilgiye sahip değildir. Elfler ile insanların evlilikleri sonucunda ortaya çıkan ve uzun ömürlü olan Dunedain soyunun bir varisi olan Aragorn, Yüzük Savaşları döneminde ise 87 yaşındaydı. Kitaplarda ise 210 yaşına kadar yaşadığı biliniyor. Aragorn’un seri boyunca İsildur’un varisi olarak tasvir edilse de Dunedain soyundaki Elf kökeni nedeniyle Ayrık Vadi’nin Efendisi Elrond da Aragorn’un atası olarak kabul edilmektedir. Serinin sonunda Aragorn da ataları gibi bir Elf kadını olan Elrond kızı Arwen ile evlenmiştir.
6. Gözlerdeki Irk
Kitaplarda Arwen’in gözlerinden biri açık mavi diğeri ise koyu mavi renkle tasvir edilir. Bunun nedeni ise Elf ırkları arasındaki farklılıktır. Koyu mavi göz rengi babası Elrond’un soyu olan Ayrık Vadi Elflerinden gelirken açık mavi göz rengi ise annesinin soyu olan Lohtlerien Elflerinden gelmektedir. Çünkü Arwen’in annesi Lohtlerien Elflerinden Galadriel’in kızıdır ve Elrond da Galadriel’in damadıdır. Bu kan bağları ve geçmişte yaşanan kayıplar nedeniyle de Elrond kızının bir fani olan Aragorn ile evlenmesine karşı çıkmıştır. Ancak geçmişte yaşanan Elf katliamından sağ kurtulan Galadriel ise bu evliğine karşı sert bir tavır koyamamıştır.
7. Tarihteki Güçlü Elf
İlk filmde Frodo’nun bir Kara Süvari kılıcıyla yaralanması üzerine ölüm tehlikesi yaşadığını hatırlarsınız. Filmde tam o sahnede gelen ve Frodo’yu Ayrık Vadi’ye götürüp kurtaran kişi Arwen olsa da orijinal hikâyede gerçek böyle değil. Orijinal hikâyede Ayrık Vadi’nin Efendisi Elrond tarafından gönderilen Glorfindel isimli efsanevi bir Elf yetişiyor Frodo’nun imdadına. Geçmişte büyük savaşlarda yer almış olan Glorfindel, yaralı haldeki Frodo’yu Ayrık Vadi’ye götürmek Kara Süvariler ile çetin bir mücadeleye giriyor. Yüzüklerin Efendisi serisi veya Silmarillion kitabını okumadıysanız Glorfindel hakkında ilk kez duyacağınız daha fazla hikâye ve bilgiler bu kitaplarda sizleri bekliyor.
8. Ankmar’ın Cadı Kralı
Bir önceki maddede değinilen sahnede kılıcı ile Frodo’yu yaralayan Kara Süvari ve devam filmlerinde de Nazgul Beyi olarak gördüğünüz bu kişi Ankmar’ın Cadı Kralı. Sauron’un insanlara verdiği yüzükler nedeniyle karanlığa gömülen Cadı Kral, Sauron’un serideki en şeytani ve en güçlü hizmetkarıdır. Hatta Gandalf’ın en güçlü hali olan Ak Gandalf’tan bile kudretlidir. Sauron’un yüzüğü ile karanlığa çekilmeden önce büyü yapabilen tek insan olarak tasvir edildiği için Cadı Kral unvanını almıştır. Filmde Eomund’un kızı Eowyn tarafından öldürülen Cadı Kral’ın bir erkek tarafında öldürülemeyeceği kehaneti Glorfindel tarafından öngörülmüştür.
9. Bitmeyen Nefret
Yüzüklerin Efendisi tarihi boyunca Legolas ve Gimli dönemine kadar Elfler ve Cüceler arasında bir anlaşmazlık süregelir. Elfler zanaatkarlık konusunda oldukça ilerledikleri için diğer kavimlerin zanaatkarları ile tanışmak isterler. Böylece cüceler ile yolları kesişir ve Cüceler ile bir anlaşma yaparlar. Cücelerden demircilik yetenekleri ile Silmaril ve Nauglamir ismindeki eserleri birleştirmelerini isterler. Ancak Cüceler bu eserleri birleştirdikten sonra Elflere vermek istemezler. Bu yüzden Elfler eserleri almaya geldiğinde Cüceler Elf lideri olan Thingol’u öldürüp eserleri kendilerine alırlar. Bu yaşanan olay aralarında yüzyıllar sürecek bir nefretin tohumlarını atmış olur.
10. Cücelerin Tarihi
Cücelerin seri boyunca dağların derinliklerine şehirler kurduğunu hatırlarsınız. Bunun sebebi Cücelerin yaratılış hikayesidir. Tek Tanrı Eru, emrindeki Valar denen ruhlara yaratma gücü bahşeder ancak bir şartı vardır. İnsana ya da Elflere benzeyen bir şey yaratmak yasaktır. Ancak yalnızlık çeken Aule ismindeki Valar, Eru’nun görmeyeceği bir yerde Cüceleri yaratmak ister. Bu yüzden dağların derinliklerine iner ve Cüceleri orada yaratır. O dönem Cücelerin zekâsı ve iradesi yoktur ancak Aule ansızın Eru’ya yakalanınca işler değişir. Eru başta çok kızsa da sonradan Aule’nin haline acır ve Cücelere zekâ bahşederek cücelerin dağların derinliklerine şehirler kurmasına müsaade eder.