Karıncalar ne kadar ufak olurlarsa olsun, ekosistemimizde en büyük yeri kaplayan canlılardır. Birlikten güç doğar cümlesini hayat felsefesi olarak kabul eden karıncalar doğaüstü inanılmaz yetenekleriyle yaşamlarını sürdürüyorlar. Tamamen birlik ve beraberliği savunarak gerekirse kolonileri için canlarını feda ediyorlar. Dünyada birlikte yaşadığımız karıncalar hakkında daha önce duymadığınız en ilginç bilgiler listemize bakarak bu çalışkanlığın timsali ufak hayvanları yakından tanıyabilirsiniz. Bugünden sonra onlara bakışınızın tamamen değişeceğine inanıyoruz.
1. Kraliçe Karınca
Kraliçe karınca koloni için üremeyi yapan ve en değerli dişi karıncadır. Bir kolonide larvaların beslenme zenginliğine göre işçi karınca mı yoksa kraliçe karınca mı olacağı belli olur. Larva, az veya normal seviyede beslenirse işçi karınca olur. Ancak düzgün ve çok beslenirse gelişimini kanatlı karınca olarak tamamlar. Bu karıncalar kendilerine bir koloni kurmak için ayrılırlar. İlk başta kraliçe karınca ve erkek karınca kanatlıdır. Ancak çiftleşmeden sonra erkek karınca ölür ve kraliçe karınca kendisine koloni oluşturmak için güvenli bir yer bulduğunda kanatlarını söker. Üreme ve sonrasında kanatları ile beslenir. Kendisine ait bir odası bulunan kraliçe karınca sperm deposu sayesinde üreme yaparak koloniyi büyütür. Çok nadirde olsa bazı kanatlı karıncalar prenses karıncalar olabilirler.
2. Mantar Üretimi
Kolonilerde sadece yuvanın dışında yiyecek taşıyan karıncalar çalışmazlar. Yuvanın içinde çalışan karıncalar da vardır. Karınca kolonilerinde güçlü çeneleri bulunan karıncalar yaprakları keserek kendi yuvalarına götürürler. Bu yapraklar karıncaların mantar çiftlikleri içindir. Yuva içindeki diğer karıncalar resmen kendi çiftliklerini oluşturarak mantarlar üretirler. Hatta gübreleme ve bakımlarını üstlenirler. Zamanla yaprakların üzerinde büyüyen mantarlar sayesinde ihtiyaçları olan proteini sağlarlar. Kendi kolonisini kurmak için ayrılan kraliçe karıncalar bazen yanlarına beslenmek ve kendi çiftliklerini kurmak için bir miktar mantar alırlar.
3. İki Mide
Karıncalar; türlerde bazı farklılar olsa da genel olarak koloni halinde yaşarlar. Koloni olmaları, onların ne kadar çok nüfusa sahiplerse o kadar güçlü olduklarını gösterir. Yaşamlarındaki tek amaçları birliği ve çoğalmayı korumaktır. Karıncaların yaptıkları her hareket neredeyse bu amaca hizmet eder. Hatta varoluş biçimleri bile bu yöndedir. Karıncaların vücut yapısında iki adet mide bulunur. Bu midelerden biri kendileri içindir. Diğeri ise koloni için depo niteliğindedir. Gerekli görüldüğünde diğer karıncalarla paylaşmak için saklanır. Aslında koloni, karıncalardan oluşan tek bir organizma gibi hareket eder. Her karınca kendini değil birbirini düşünür.
4. Etobur Karıncalar
Karıncalar için beslenme üremeden sonra gelen en önemli durumdur. Bunun için hızlı, düzenli ve dikkatli bir şekilde çalışırlar. Hem şuan ki beslenmeleri hem de olası bir durum için yiyecek depolarlar. Başta kraliçe karınca olmak üzere larvalar, işçi ve asker karıncalar için devamlı olarak yiyecek stoğunun arttırılması gerekir. Evlerde çoğunlukla şekerli yiyeceklere gelen karıncalar doğal ortamlarında daha çok yaprak, tohum, çekirdek, mısır tanesi, tahıl ile beslenirler. Bu tarz bitki türünde beslenmenin dışında bitleri, solucanları ve ağustos böceklerini de yiyebilirler. Böceği öldürüp parçalayarak yuvalarına taşırlar. Bunun dışında su ihtiyacı için işçi karıncalar suyu midelerinde taşıyarak yuvaya getirirler.
5. Karınca Türleri
Kadife karıncalar, marangoz karıncalar, arjantin karıncası, kırmızı karıncalar, hayalet karıncalar, firavun karıncası, panda karınca gibi birbirinden farklı karınca türleri mevcuttur. Bu türlerde bazıları alerjik reaksiyona sebep olurken bazıları ise zehirlerler. Karınca türlerinden bazılarında koloninin hepsi kanatlıdır bazılarında ise sadece erkekleri kanatlıdır. Bazı karıncalarda ise kraliçe karınca ve işçi karıncalar dışında köle karıncalarda bulunur. Köle karıncalar kendi kolonilerinden veya farklı kolonilerden olabilir. İşçi karıncalar bu karıncalara kendi işlerini yaptırırlar. Farklı türlerde ise cinsiyet ayrımı ve kraliçe, işçi gibi sınıf ayrımları yoktur.
6. Karınca Savaşları
Hakkında çok az şey bildiğimiz bu çalışkanlığın timsali karıncalar arasında çıkan savaşlar ilginç bilgiler listemizde yer kazanıyor. Çünkü karınca kolonileri arasında ciddi savaşlar yapılıyor. Bazı zehirli karıncalar içlerinde bulunan zehirlerini karşı tarafı öldürmek için kullanıyorlar. Bu karıncalar zehirlerini bıraktıktan sonra ise ölerek kendilerini koloni için feda etmiş oluyorlar. Bazı karıncalar ise diğer koloniden birini ısırarak ve formik asit salgılayarak öldürür. İnsanlara benzer yönlerinden biri ise bir koloninin başka zayıf bir koloniye saldırmasıdır. Karşı tarafın kraliçesi öldürülüp larvalara el konulur. Her zaman sayı üstünlüğünü düşünerek hareket eden karıncalarda sayısı az olan koloni geri çekilir.
7. Cenazeler
Savaş veya saldırı sonrası bazı karıncalar yaralanabilir. Bu durumda yaralıyı bulan karınca kendi kolonisinden yardım çağırır. Yaralı karıncayı tıpkı bir sedyeye yatırır gibi sırt üstü çevirerek ve yarayı yalayarak kendi sıvılarıyla iyileştirmeye çalışırlar. Bir bakıma karıncayı kurtarmak için ilk yardım yaparlar. Eğer yuva içinde ölen bir karınca varsa diğer karıncalar onu yuvadan uzaklaştırarak koloninin mikrop kapmasını önler. Bunu yapamazsa onu bir salgı ile kaplar. Bu işlemi ise ne işçi ne de asker karıncalar yapar. Her kolonide iş bölümü olduğu gibi bu iş içinde özel karıncalar görevlendirilmiştir.
8. Suda Yaşam
Karıncalar hakkında ilginç bilgiler arasında suyla başa çıkabilmeleri de çalışkanlığın timsali olan bu küçük hayvanların beklenmedik özelliklerinden biridir. Yağmur benzeri bir doğal afetle karşılaştıklarında eğer yuvalarına su dolmaya başlamış ise duruma göre bir karınca geçtiği yerlerden koku izi bırakarak diğer karıncaları güvenli şekilde çıkışa yönlendirir. Çoğunlukla yuvayı terk etmeyi tercih etmeyen karıncalar suyun şiddetine göre bu seçeneğe de başvurabilirler. Ama ilginç olanı şiddetli yağmur veya yuvalarının su altında kalması gibi durumlarda karıncaların birbirlerine kenetlenerek bir sal oluşturmasıdır. Salın ortasında yumurtalar ve kraliçe karıncayı tutarak onları korurlar. Su üzerindeki bir bitkiye tutunarak sorun geçene kadar sabit kalmaya çalışırlar. Karıncalar suya batsalar bile uzun süre su altında dayanabilirler. Aynı zamanda vücutlarının su ihtiyacını karşılamak için minik su damlalarından su içerler.
9. Karınca Köprüsü
Karıncalar mükemmel bir uyum ile çalışırlar. İş düzeninde her bir karınca ne yapması gerektiğini içgüdüsel olarak bilerek hareket eder. Koloni eğer bir boşluk veya yolu üzerinde geçilmesi gereken bir engel görürse birbirlerine tutunarak bir köprü oluşturur. Her bir karınca birbirlerinin üzerine çıkarak bacakları ile kenetlenir ve diğerlerinin geçebilmesi için sağlam bir köprü oluşturabilirler. Hatta ulaşmaları gereken hedefleri yiyecek ise kolonilerinin potansiyeline göre istedikleri uzunlukta köprü oluşturarak yiyecek taşırlar. Saniyeler içinde köprüyü kurarak kimse düşmeden karşıya geçilebilmesini sağlarlar. Köprüyü kuran karıncalar ise tüm koloni geçtikten sonra sırayla karşı tarafa geçerler.
10. Ağırlık
Karıncalar devamlı olarak yuvalarına yiyecek taşımakla meşguldürler. Havalar ısındığında hemen birkaç karınca ortaya çıkarak besin araştırması yapar ve bulduğunda yuvaya doğru koku bırakarak yiyeceğin yerini haber verir. Karıncalar vücut yapıları gereği kendi ağırlıklarının 10 ila 50 kat fazlasını taşıyabilirler. Bunun sebebi boyun eklemlerinin çok güçlü olması ve vücutlarına ağırlık edecek bir iskelet sistemlerinin olmamasıdır. Dayanıklı boyun eklemleri sayesinde karıncalar, ağızları ile istedikleri miktarda yiyeceği taşıyabilirler. Her bir karıncanın bu güce sahip olduğunu düşünürsek bizden kat kat güçlü canlılardır.