1. Anasayfa
  2. Kültür

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey


0

Jacopo Tintoretto, İtalyan Rönesans’ının en etkili sanatçılarından biriydi. Resim tarzı ve konusu, çağdaşları ve takipçileri için sanatın, insan hayatındaki yeri hakkında önemli fikirleri keşfetmelerinin yolunu açtı. Biz de sizler için büyülü eserlerin ressamı olarak anılan Jacopo Tintoretto’ya dair her şey içeriğimizi hazırladık. Keyifli okumalar!

1. Yetiştirilme Biçiminden Etkilenmiştir

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Jacopo Comin, 1518’de Venedik’te doğmuştur. Yirmi küçük kardeşiyle birlikte bir evde büyümüştür. Babası bir kumaş boyacısı olan Jacopo’nun atölyede geniş bir yelpazede zengin pigment seçeneklerine ulaşabilmesi anlamına geliyordu. Erken yaştaki bu deneyimin etkisi, genellikle görkemli bir şekilde yapılan daha renkli olan ileriki yaşlarındaki resimlerinde belirgindir. Aslında, boyacı anlamına gelen İtalyanca sözcük (tintore), sanatçının edindiği lakabıdır. Asıl adı Jacopo Comin olmasına rağmen, Jacopo Tintoretto olarak daha çok bilinmektedir. Önce küçük yaşta babasının boyacı atölyesinde çalışması daha sonra ise renkleri ustalık ile kullanması ile bu lakabı hak etmiştir.

2.Yetenekleri Küçükken Başlamıştır

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Tintoretto, Venedik’in diğer usta sanatçısı Titian’ın stüdyosunda çalıştı. Ancak yaşlı sanatçı Jacopo’nun kendisine rakip olabileceğinden korkarak, onu kovdu. Yine de Tintoretto büyük İtalyan sanatçıların eserlerini tek başına incelemeye başladı. Michaelangelo’nun eserlerini titizlikle inceledi. Figürleri balmumu ile modellemede ustalaştı. Venedik’in en başarılı fresk ressamlarından bazılarının yanında çalıştı. Sanatsal seçkinler tarafından dışlanmış olsa da, mütevazı stüdyosunda, Michelangelo’nun çizimi ile Titian’ın rengini birleştiren eserler yaratmayı hedefledi. Venedik’in ortamından ilham aldı. Dolambaçlı yolları, yüksek binaları ve gizli geçitleri ile şehir, ışık ve gölge arasındaki kontrast kullanımına yansımaktadır.

3. Çalışmalarının Temelini Din Oluşturur

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Katolik yetiştirilmesinin ürünü olan Hıristiyan imgesi, Tintoretto’nun gençliğinin resimlerinde yoğun bir şekilde yer aldı. Venedik’in önde gelen fresk sanatçılarından bazılarının yanında çalışarak, şehrin kiliselerinin süslü iç mekânlarına katkıda bulundu. En ünlü başyapıtlarından biri olan Susanna ve Yaşlılar, Daniel Kitabı’ndan alınan bir sahneyi gösterir. Çıplak genç kadın, tuvalin merkezine hâkimdir ve hemen izleyicinin dikkatini çeker. Ancak bundan sonra, bir gül kafesin arkasından gizlice bakan yaşlı figürü ortaya çıkmaya başlar. Resim sembolizmle doludur. Ancak belki de en büyüleyici olanı, sanatçının iffeti, saflığı ve günahkârlık ile şehvet arasındaki gerilimi ele alma biçimidir.

4. Özel Bir Projeyle Adını Duyurdu

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Tintoretto, henüz yirmili yaşlarındayken, yenilenmekte olan ve daha sonra gömüleceği Madonna dell’Orto kilisesinin boyama işini üstlenmişti. Duvarları, birçoğu bugün hala hayatta kalan İncil’den hikâyelerle süslendi. Bunların en büyüğü ve önemlisi Son Yargı idi. Sahne İtalyan sanatçılar tarafından iyi işlenmişti. Ancak Tintoretto’nun yorumu da ayrıca çarpıcı bir izlenim bırakmaktadır. Göz, kamaştırıcı derecede minimalist İsa figürüne odaklanmadan önce, insan ve melek bedenlerinin kaotik kütlesini yukarı doğru yükseltmektedir. Tablo, Hıristiyan zihninde yargı günüyle bağlantılı tüm karışıklığı ve kaygıyı yakalamaktadır. Tintoretto’nun bu tablo için herhangi bir ücret talep etmemesi, sadece adını yaymak ve sanatsal statüsünü yükseltmek için üretmesi dikkat çekicidir.

5. Klasik Mitolojik Fikirlerle Çalışmıştır

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Rönesans dönemi, eski ideallerin, imgelerin popülaritesinde sanatsal olarak bir patlama yaptı. Tintoretto bu gelişmeden muaf değildi ve Da Vinci ve Titian’ın benzerlerinden etkilenerek resimlerinin çoğunda klasik motiflere ve hikâyelere yer verdi. Yunan ve Roma mitlerinin çok eskimiş konusunu ele alma konusunda, 15. ve 16. yüzyıl sanatçıları arasında konuşulmayan bir rekabet vardı. Binlerce yıldır anlatılan bir hikâye olan Venüs ve Mars’ın zinası, Rönesans’ın tuvallerinde ve panolarında tekrar tekrar ortaya çıktı. Tintoretto, savaş tanrısı Mars’ı yatağın altında saklanırken gösteren tasviri ile yeni bir yaklaşım benimserken, sakat ve boynuzlu Vulcan görüntüye hükmediyor, güçlü kasları bir aynaya yansıyordu.

6. Rönesansın Kilit Oyuncularından Biriydi

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Büyülü eserlerin ressamı olarak anılan Jacopo Tintoretto’ya dair her şey yazımızda sırada İtalyan Rönesans’ına katkısı hakkında bilgiler yer almaktadır. Tintoretto, yaşamı boyunca aldığı hayal kırıklığı yaratan eleştirilere rağmen, dönemin en etkili sanatçılarından biri olduğunu kanıtladı. Net, cesur fırça darbeleri ve keskin renk kullanımı, çağdaşlarının ve Rönesans’ın daha önceki ustalarının tarzına bir alternatif sundu. Ayrıca, resimlerinde yer alan canlı dışavurumculuğu taklit etmeye çalıştıkları için, takip eden yüzyılda birçok Barok sanatçı için önemli bir ilham kaynağı olarak gösterilmektedir. Tintoretto’nun sanatının büyük çoğunluğu hala Venedik kurumları veya dünya çapındaki akademik kuruluşlar tarafından saklanmaktadır.

7. Etkili Patronlarla Çalıştı

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Madonna Dell’Orto’nun arkasındaki sanatçılar olarak ün kazandıktan sonra Tintoretto, Venedik’in en zengin derneklerinden biri olan Scuola di San Rocco için tablolar üretmeye başladı. Aynı zamanda Venedik’in siyasi merkezi olarak ve seçilmiş hükümdarına ev sahipliği yapan Doge’nin sarayı için bir dizi çalışma başlattı. Tintoretto, nihai şaheserini bu bina için üretti. Cennet, izleyiciyi sahnenin görkemiyle etkilemek için devasa bir ölçekte tasarlandı. 22 metre uzunluğuyla, The Last Judgment’ın önceki yorumunun muhteşem karşılığıdır. Burada da birbirine karışmış bir yığın figür olarak görünmektedir. Ancak Cennet’te etki ürkütücü değildir. Merkezde, İsa ve Baş Melek Mikail göksel bir parıltı yayarak, altında oturan Venedikli politikacılara adalet ve dindarlığın önemini hatırlatıyor.

8. Scuola Di San Rocco Zaferiydi

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

1560 yılında Scuola salonlarından birinin tavanını boyayacak sanatçıya karar vermek için bir yarışma düzenledi. Kardeşliğin bir üyesi olarak kabul edilmeye istekli olan Tintoretto, o sırada Venedik’te çalışan bir başka genç sanatçı olan rakibi ve meslektaşı Veronese’nin yaptığı gibi yarışmaya katıldı. Ancak Tintoretto, istendiği gibi taslak bir tasarım sunmak yerine, tam bir tablo üretti ve jüriye sunmadan önce tavana monte ettirdi. Örgütün hayırsever bir bağışı reddetmesinin yasak olduğunu biliyordu. Bu nedenle tabloyu Scuola’ya hediye olarak sunduğunu açıkladı. Sonuç olarak, hoşnutsuz rakiplerine rağmen Tintoretto galip geldi ve Saint Roch tablosu bugüne kadar yerinde kaldı.

9. Mütevazı Bir Yaşamı Oldu

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Büyülü eserlerin ressamı olarak anılan Jacopo Tintoretto’ya dair her şey yazımızda sırada yaşamı hakkında bilgiler yer almaktadır. Tintoretto’nun sade bir hayata değer verdiği ve alçakgönüllülükte büyük onur duyduğu bilinmektedir. Ayrıca dindarlığın mütevazı tasvirlerinden de açıkça anlaşılmaktadır. Örneğin, Müjde’sinde Meryem’in küçük ve harap bir evde tasviri, sanatçının yoksul ve alçak gönüllü hayranlığını yansıtır. Büyük eserleri şüphesiz ona çok büyük bir servet kazandırmış olsa da, Tintoretto mütevazı bir hayat yaşadı. Asla seyahat etmedi ya da devlet işlerine karışmadı. Karısının mali giderlerini kontrol ettiği bile söyleniyordu.

10. Tarzı Övgüyle Karşılandı

Büyülü Eserlerin Ressamı Jacopo Tintoretto’ya Dair Her Şey

Büyülü eserlerin ressamı olarak anılan Jacopo Tintoretto’ya dair her şey yazımızda sırada tarzı ile ilgili hakkında bilgiler yer almaktadır. Konusu o zamanlar tipik olanlardan çok az farklı olsa da, Tintoretto çizdiği hikâyelere ve figürlere radikal ve yeni bir şekilde yaklaştı. Ahşap tahtalara alternatif olarak tuvalin ilk savunucularından biriydi. Bu ortam, sanatçının pigmentleri ustaca karıştırırken katman üzerine katman oluşturabilmesi nedeniyle daha zengin derinlik, renk ve fırça çalışmasına izin veriyordu. Çalışmaları aynı zamanda çağdaşlarının düzenli simetrisinden uzaklaşan, teknik doğruluk yerine duygu ve atmosfere vurgu yapan bir dinamizm ve tutku duygusu sergiliyordu.

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    destekledim
    Destekledim