Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

6 dk okuma süresi


Yüzyıllardır hayatımızda var olsa da gelişen pozitif bilimlerin etkisiyle son yıllarda daha çok farkına vardığımız genetik psikiyatrik bozuklukları daha kolay tanımlayabiliyoruz. Artık belirtileri ve tanı durumu çok daha kolay ve hızlı bir şekilde konulabiliyor. Ancak hala bilmediğimiz çok şey var. Son zamanlarda yapılan çalışmalar ile birlikte şunu rahatlıkla görebiliyoruz ki kişide taşınan psikiyatrik bozukluklar kendiliğinden oluşmuş bir durum değil aile mirası olarak yerleşen genetik bir süreçtir. Burada, genetik hastalıkların ne olduklarını ve aile içinde nasıl aktarıldığını göreceğiz. Keyifli okumalar!

1. Duygudurum Bozuklukları

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Duygudurum bozukluğu genel olarak bakıldığında kişinin duygusal durumunu etkileyen bir akıl sağlığı sorunu olarak görülmektedir. Bir kişiye duygudurum bozukluğu teşhisi konulabilmesi için belirtilerin bir ay veya daha uzun süre mevcut olması gerekir. Duygudurum bozuklukları, kişilerin davranışlarında farklılıklara neden olabilir ve iş gibi rutin faaliyetlerle başa çıkma becerilerini etkileyebilir. Duygudurum bozukluğunun semptomları, bozukluğun türüne bağlı olarak değişebilir. Çoğu zaman üzgün hissetmek, enerji eksikliği hissetmek, çaresiz veya umutsuz hissetmek, önceden eğlendiren aktivitelerden zevk alamamak gibi durumlar belirtilerindendir. Duygudurum bozuklukları çeşitli genetik, biyolojik, çevresel ve diğer faktörlerden dolayı ortaya çıkabilir. Ailede duygu durum bozukluğu tanısı almış bireylerin olması, travma, stres veya büyük yaşam değişiklikleri gibi faktörler etkilidir.

2. Panikatak

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Şiddetli delirme ve ölüm korkusu yaşamak genel tanımıdır. Ama genel olarak değil, birdenbire ortaya çıkar. Hemen herkeste görülebilir bir durumdur ama bazı kimselerde kronikleşmiştir ve ilaç tedavisi gerektirir. En büyük belirtileri; korku, kalp çarpıntısı, mide bulantısı, baş dönmesidir. Bunu yaşamakta olan kimseler çoğunlukla kendilerini güvende hissettikleri bir yere gitmek isterler(ev). Atağın şiddeti fazlaysa titreme ve bayılma da yaşanabilir. Sık sık panik atak yaşayan kişiler kapalı, karanlık ve gürültülü yerlerden hoşlanmazlar, evlerinden başka yerde kalmamaya özen gösterir ve kapalı yerlerde hep kapıya yakın durmak isterler. Hatta bir insan ya panik atak olursam korkusuyla bile panik atak geçirebilir. Bu psikiyatrik bozukluklar kişilerde genel anlamda aile mirası olarak yerleşen ve taşınan genetik bir rahatsızlıktır ve ailenin geçmişine bakıldığında aynı hastalığa yakalananlar olduğu görülmektedir.

3. İntihar Dürtüsü

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Genel anlamda intihar etmeye meyilli ve daha yatkın olan insanlar için kullanılan bir rahatsızlıktır. Hayatlarında kötü giden olaylardan sonra tek çözümü intihar etme düşüncesinde bulma ve fısıltılar halinde intihar etme dürtüsünün beyinde yankılanmasıdır. Beyindeki en güçlü duygulardan birisi hayatta kalma içgüdüsü olsa da bazı insanlar için aynı şekilde geçerli değildir. Ölüme yakın bir anda bile insanlar hayatta kalma içgüdüsüne sarılarak yaşamlarına devam ederken bazı insanlar tam tersi durumlarda ölümü çıkış yolu olarak görmektedirler. Klinik olarak üzerinden gelinebilecek ve çeşitli ilaç tedavileri ile alt edilebilecek bir hastalık olsa da doktor kontrolünün çok önemli olduğu durumlardan bir tanesidir. Ayrıca genetik olarak aktarıldığı tespit edilen hastalıklardan bir tanesidir ve kişinin tedavisinde geçmiş aile bağlarındaki vakalar hassasiyetle takip edilmelidirler.

4. Hiperaktivite

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, dürtüsellik gibi temel belirtileri olan ve genelde çocuk yaştaki kişilerde daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Çocuk yaşta başladığı için, çocukların okul hayatını da birçok farklı yönden etkilemektedir. İlaç tedavisi vardır fakat küçük yaştaki insanlara bu ilacı vermek çokta tercih edilen bir seçenek değildir. Son çare olarak görülen ilaç tedavisi etkili olsa da yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle psikologlar tarafından tedavi süreci ele alınmaya çalışılır ve ilgili kişiye bu şekilde tedavi uygulanır. Birçok alt gruba ayrılan bu rahatsızlığında genetik olarak aktarıldığı konuşulmaktadır. Çocukluğunda hiperaktif olan bir kişinin çocuğu da aynı şekilde bu rahatsızlığı alabiliyor. Psikiyatrik bozukluklar arasında en çok bilinen durumlardan biri olarak aile mirası şeklinde kalan ve genetik yollar ile taşınan bu hastalık günümüzde birçok çocuk tarafından yaşanmaktadır.

5. Dürtüsel Davranışlar

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Dikkatli düşünme ya da mantık yürütmeye değil de bir dürtüye dayanan davranışlardır. Duygudurum bozukluğu ve hiperaktivite ile dolaylı veya doğrudan bağıntılı olabilir. Kişinin içinde bulunduğu durumlarda önceden düşünmeden ve bilinçsiz olarak anlık içinden gelen duygularla karar vermesi olarak da görülebilir. Genelde insanların pişman olacakları ve sonrasında düzeltmek zorunda kalacakları işler yapmalarına ve aksiyon almalarına sebep olan bu dürtüler psikolog ve psikiyatristler tarafından belirli bir ölçüde tedavi edilebilir. Kişinin çabalarıyla birlikte bu durumdan kurtulmuş birçok örnek vardır ve başarılı sonucu elde etmesi kolay bir rahatsızlıktır. Aynı şekilde, aile genlerinden miras olarak aktarıldığı düşünülen bir diğer rahatsızlıklardan bir tanesidir.

6. Şizofreni

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Halk arasında “kişilik bölünmesi” olarak adlandırılan ve diğerlerinin yanında en ağır sayılabilecek bir psikolojik hastalıktır. Materyal ve düşünsel düzlemlerdeki zaman-mekan-olay-kişi değerlerinin birbirinin içine girerek tek bir bütün halinde ve gerçekliğin kendisi olarak algılanması hali yaratır. Özellikle bazı türlerinde kişide kendine veya başkalarına zarar verme durumu yaratmasından ötürü klinik gözetim altında tedavi uygun görülür genellikle. Uzun süreli stres ve yoğun üzüntüden sonra da ortaya çıkabilir. Şizofrenisi olan kişilerde beyinde dopaminin aracılık ettiği haberleşmede bir bozukluk olduğu bilinir. Bu hastalık alevlenme ve yatışma dönemleri ile seyreder, alevlenme döneminde fark edilirse daha iyi tedavi edilebilir. Farklı türleri vardır ve genetik olarak aktarılan en yoğun ve ağır denilebilecek hastalıklardan bir tanesidir.

7. Anksiyete Bozuklukları

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Kişinin kaygısını, endişelerini kontrol edememesi durumuyla tanımlanabilir. En küçük şeylerin, önemsiz insanların tüm günü, tüm haftayı, tüm hayati mahvedecek güce ulaşması gibi hissiyatları sürekli düşünmeye iter. Olaylar arasında olmayan ya da çok ince olan bağları görüp, gereksiz zincir reaksiyonlar vererek ruhu, aklı, bedeni yıpratmaya yol açabilir. Birçok farklı alt grupta incelenir. Doğrudan bir ilişkisi olmasa da durumlar karşısında verilen tepkiler ve hissedilen panik ile birlikte intihar sürecini tetikleyebilir. Psikologlar tarafından tedavi etki etmez ise psikiyatristler tarafından ilaç tedavisine başlanabilir ve bu şekilde karşı konulabilir. Günümüzde en yaygın psikolojik rahatsızlıklardan bir tanesidir. Neredeyse bütün insanlar alt başlıklardan bir tanesine sahip olabilecek kadar yaygındır. Genetik olarak aktarılsa da çevre faktörleri ilerleyen günlerde çok daha büyük bir alevlendirici olmaktadır.

8. Uyuşturucu Bağımlılığı

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

En yaygın rahatsızlıklardan bir tanesi de uyuşturucu kullanmaya ve bağımlı olmaya yatkın olma belirtileridir. Aile mirası olarak taşınan rahatsızlıkların başında gelir ve psikiyatrik bozukluklar çerçevesinde incelendiğinde genetik olarak aktarıldığı görülmüştür. Dünyada var olan uyarıcı ve uyuşturucu maddelerin hepsi mental olarak tatmin odaklı çalışmaktadır. Bir uyuşturucu maddeyi ilk kez denediğinizde sizi fiziksel olarak etkilese bile asıl etkisi ve daha sonra aklınızda kalacak, sizi ona çekecek olan şey beyninize yaptığı etkidir. Bu etki kullandığınız maddeler olmadan gerçekleşmesi imkansız bir etkidir. Bundan dolayı sağladığınız bu tatmini tekrar etme ihtiyacı farkında olmasanız bile bilinçaltınıza çoktan yerleşmektedir. Her maddenin süreci farklı işlese bile genel olarak birkaç kullanımdan sonra uyuşturucu madde bir eğlence aracı veya bir deneyim olmaktan çıkıp ihtiyaç haline gelecektir. Ve bu şekilde bağımlılığın kapısı aralanmış olmaktadır.

9. OKB

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Obsesif kompülsif bozukluk olarak tanınan ve Türkçe’de saplantı-zorlantı bozukluğu olarak bilinen bir rahatsızlıktır. Saplantı dediğimiz olgu kişiyi tedirgin eden ve irade dışı gerçekleşip sürekli tekrarlanan düşüncelerdir. Zorlantı ise bu düşüncelerden kurtulmak için çabalanan irade dışı hareketlerdir. Duygudurum bozukluklarından bir tanesidir ve depresyonu da beraberinde kolay bir şekilde getirebilir. Çocukluğun belli dönemlerinde travmatik olaylar yaşamış bireylerde çok daha sık görülür. Ayrıca tedavisi de düşünüldüğünden çok daha zor gerçekleşmektedir. Bu hastalığa sahip insanlar sabit fikirli ve düşüncelerinin sonuna kadar arkasında duran kişiler oldukları için tedaviye yönlendirmek ve hatta bazen hasta olduklarına inandırmak bile çok zordur. Ebeveynlerde olmasa bile ailenin 2 veya 3. basamaklarında bu hastalığa sahip insanlar çok daha büyük bir risk altındadır.

10. Bipolar Bozukluk

Aile Mirası Olarak Taşınan Genetik Psikiyatrik Bozukluklar

Duygudurum bozukluklarından bir tanesidir ve obsesif kompülsif bozukluk ile yakın ve doğrudan bağıntılıdır. Enerji artışı, kolay yorulmama, aşırı neşelenme veya aşırı sinirlilik, dikkatin çabuk dağılması, uyku ihtiyacında azalma muhakeme yeteneğinde bozulma, düşüncelerde aşırı artma gibi belirtileri vardır. Beyindeki kimyasal aktivitenin bozulmasıyla birlikte ortaya çıkmaktadır ve neredeyse %99 oranında genetik olarak aktarılmaktadır. Belli dönemleri vardır. Manik dönemde kişiye enerji patlaması yaşatır ve alamayacağı sorumlulukları üstlenmesi gibi hatalar yapmasına neden olur. Tam tersinde ise depresif dönem devreye girer ve en yoğun duygular ile depresyonu yaşarlar. Belli sanatçılarında manik dönemlerinde yaratıcı taraflarını etkinleştirip gece gündüz çalışarak ürettikleri ama depresif dönemlerinde ise intihar düşüncesine kadar gidilebildiği görülmüştür.


Bu içeriğe ifadenle renk ver!

Beğen Beğen
3
Beğen
Mutlu Mutlu
0
Mutlu
Eğlenceli Eğlenceli
0
Eğlenceli
Üzgün Üzgün
0
Üzgün
Olamaz Olamaz
1
Olamaz
Kızgın Kızgın
0
Kızgın
Komik Komik
0
Komik
İlginç İlginç
2
İlginç

Yorum bırak