Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum, her geçen gün yeni yapıların ve kalıntıların ortaya çıkmasına imkân tanımaktadır. Tarihi ve doğal güzellikleriyle dünyanın dört bir yanından ziyaretçilere ev sahipliği yapan ülkemiz, özellikle içerisinde barındırdığı antik kentler ile göze çarpmaktadır. İçerisinde ortalama 78 farklı antik kent bulunduran ülkemiz, yerli ve yabancı tüm turistlere antik bir şölen yaşatmaktadır. Bizler de gezi rotaları oluşturulurken listenize ekleyebileceğinizi düşündüğümüz, Türkiye’de bulunan bu tarihî mekânların arasında mutlaka ziyaret edilmesi gereken 10 antik kent ve değerli yapıları sizler için bir araya getirdik. Keyifli okumalar!
1. Hattuşaş Antik Kenti
Tarih sahnesinde MÖ 17. ile 13. yüzyıllar arasında Hitit Uygarlığına 400 yıl boyunca başkentlik yapmıştır. Günümüzde Çorum ilinde bulunan Hattuşaş Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer almaktadır. İlk olarak 1834 yılında yabancı arkeologlar tarafından keşfedilen antik kent, yapılan çeşitli kazılar sonucunda gün yüzüne çıkarak aynı zamanda tarihi de aydınlatmaktadır. O döneme uygun olarak kil yapı tarzıyla oluşturulan Hattuşaş Antik Kenti, 2007’de gerçekleştirilen sur duvarı canlandırması ile nadide eserler arasında yer almaktadır. İçerisinde bulundurduğu en önemli eserlerden bir tanesi ise Mısır ve Hitit arasında yapılan Kadeş Antlaşması’dır.
2. Herakleia Antik Kenti
Muğla’da bulunan Herakleia Antik Kenti, daha önceki ismi Latmos Dağları olan, Beşparmak Dağları’nın eteklerine kurulmuştur. Heraklia, herkesin adına aşina olduğu felsefeci Heraklitos’un memleketi olması açısından da oldukça fazla önem arz etmektedir. İnanılmaz taş işçilikleriyle göz kamaştıran Herakleia Antik Kent’inde pek çok sur kalıntısının da görülmesi muhtemeldir. İçerisinde birçok tapınak, buluntular ve yapıların bulunduğu antik kentte, Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait fresklere rastlamak da mümkündür. Türkiye’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken 10 antik kent arasında ikinci sırada yerini alan bu harikulade mekân, günümüzde Kapıkırı Köyü içerisinde yer almaktadır.
3. Antandros Antik Kenti
Balıkesir şehrinin coğrafi tarihinde önemli bir izdir. Antandros Antik Kenti, Kaz Dağlarının eteklerinde yer almaktadır. Pelagslar tarafından kurulan antik kent, günümüzde Balıkesir, Edremit’in Altınoluk mahallesinde bulunmaktadır. Konum açısından oldukça stratejik bir bölge de yer almaktadır. Ayrıca Antandros Antik Kenti’nde yapılan kazılarda lahit mezarlarınada sıkça rastlanmaktadır. Bunların yanı sıra ölülerin yakılarak ve direkt toprağa gömülerek defninin yapıldığına dair kalıntılar da bulunmaktadır. MÖ 10. yüzyılda kurulduğu düşünülen, doğal ihtişamıyla bilinen bu antik kente aynı zamanda Latmos ve Latmia isimleri de verilmiştir.
4. Çatalhöyük Antik Kenti
Neolitik dönemde kurulduğu düşünülen Çatalhöyük Antik Kenti, Konya’da yer almaktadır. Çatalı andıran yükseltilerinin şekli bakımından Çatalhöyük olarak adlandırılan antik kentin içerisinde birbirinden farklı eserler bulunmaktadır. Antik kentin dahilindeki evler dörtgen duvarlı olmakla birlikle birbirlerine yapışık haldelerdir. Evlerin içerisinde ise çeşitli sanatsal ayrıntılar yer almakta, tarihi ile de akılları kurcalamaktadır. Evler, özellikle birbirine çok yakın bir şekilde inşa edilmiştir. Buna ek olarak, muhtemelen o dönemde 10.000 kişiye ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir.
5. Zeugma Antik Kenti
Büyük İskender’in generallerinden biri olan Seleucus Nictor tarafından tepelerin üzerine kurulmuş olan büyüleyici bir kenttir. Antik kentin diğer tarafında ise eşi Apama’nın adına kurulmuş başka bir kent göze çarpmaktadır. Ayrıca bu iki muhteşem yapının köprü yardımıyla birbirlerine bağlanmaktadır. Bu özelliği, Zeugma Antik Kenti’ni daha da değerli kılmaktadır. Bölgenin küçük bir kısmında yapılan kazılar ile ortaya çıkarılan mozaikler, kentin sanatsal değerini ayrıca arttırmaktadır. O dönemde ortalama 80.000 kişinin yaşadığı düşünülmektedir. Aynı zamanda Kommagene Krallığı’nın en önemli 4 yerleşim yerinden birisi olarak bilinmektedir.
6. Sardes Antik Kenti
Lidya uygarlığına ev sahipliği yapmıştır. Sardes Antik Kenti, asıl önemini ise paranın basıldığı ilk yer olması özelliğinden almaktadır. Manisa şehrinin en gözde tarihi mekanlarından biridir. Antik kent, tapınaklar, kütüphane ve kral mezarı gibi birçok esere yıllardır ev sahipliği yaparak tarihi canlı tutmaya devam etmektedir. Sardes Antik Kenti, üst düzey şehir planlamasının yanı sıra devasa savunma duvarları ile de dikkatleri üzerine çekmektedir. Bununla birlikte, antik kentin aslında kral yolunun başlangıcı olduğu da düşünülmektedir.
7. Magnesia Antik Kenti
Magnet’ler tarafından kurulduğu düşünülen Magnesia Antik Kenti, Aydın’ın Germencik ilçesinde yer almaktadır. Thessalia, Yunanistan’dan gelen Magnet’ler ile alakalı efsaneler kulaktan kulağa günümüzde dahi dolaşmaktadır. Hemen yanında bulunan Menderes Nehri’nin sürekli taşması, salgın hastalıklar ve Pers saldırılarına önlem olması açısından kentin sürekli daha yüksek yerlere taşındığı görülmektedir. Taşındıkları bölgelerde oluşturulan yapıların daha düzenli ve sağlamdır. Magnesia Antik Kenti, günümüzde dahi muhteşem tarihi dokusunu ve hikâyesini korumaya devam etmektedir.
8. Laodikeia Antik Kenti
Denizli şehrinde bulunan Laodikeia Antik Kenti, MÖ 3. yüzyılın ortalarında kurulmuştur. Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından, eşi Laodike adına kurulduğu bilinmektedir. Oldukça mühim arkeolojik kalıntılara sahip olmasıyla da tanınmaktadır. Bakır Çağı ve Roma gibi önemli dönemlere de ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca kentin 7. yüzyıla kadar aktif bir şekilde kullanıldığı düşünülmektedir. Laodikeia Antik Kenti, bir hac kilisesi olarak İncil’de adı geçen kiliseye de ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle Hristiyanlık inancı için çok eski ve değerli bir yapı olma özelliğini taşımaktadır.
9. Aizanoi Antik Kenti
Kütahya şehrinde yer alan Aizanoi Antik Kenti, ismini Frigyalılar’ın kahramanı olan Azan adlı mitolojik karakter, Kral Arkas ve Superisi Erato’nu birleşmesinden aldığı düşünülmektedir. MÖ 3 bin yıl önce kurulduğu bilinmektedir. Aynı zamanda Frigya’ya bağlı yaşayan Aizanitis’lerin yerleşim bölgesi olarak geçmektedir. Bununla birlikte, ilk sikkelerin söz konusu bölgede basıldığı da bilinmektedir. Aizanoi Antik Kenti, Roma döneminde zenginleşerek ünlenmesine rağmen, MÖ 1. yüzyıl sonlarına kadar kentleşme bulgularına rastlanmamaktadır. Türkiye’de ise 1926 yılında keşfedilen kent, dünyanın en eski borsalarından birisine sahiptir.
10. Assos Antik Kenti
Türkiye’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken 10 antik kent listemizin sonuncu maddesini oluşturan Assos Antik Kenti’nin tarihi MÖ 6. yüzyıla uzanmaktadır. Çanakkale şehrinde bulunan kentin, sönmüş volkanik tepe üstüne, denizden tam olarak 236 metre yüksekliğe kurulmasıyla bilinmektedir. Etrafta bolca rastlanan andezit taşının, kentin inşa sürecinde de kullanıldığı görülmektedir. 1880’li yıllarda Amerikalı arkeologlar tarafından keşfi gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Anadolu’nun en eski meclis binasıdır. Bununla birlikte, Athena Tapınağı, Agora ve Surlar gibi önemli yapıları da içerisinde bulundurmaktadır.
