1. Anasayfa
  2. Felsefe

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler


0

Bireyler doğdukları andan itibaren çeşitli kişilerle etkileşimde bulunmaya başlamaktadır. İçinde doğulan topluma uyum sağlamak adına gördükleri ve öğrendikleri davranışları sergilemektedirler. Bazen alışkanlıklar bazense norm ve gelenekler kişileri, yapılması beklenen eylemlere yönlendirmektedir. Toplumsallaşma da bireyin kimlik oluşumunda ve kendini tanımlamasında önemli bir aşama olarak görülmektedir. Toplumsallaşma sona ermeyen ve değişip evrilebilen bir süreci teşkil etmektedir. Sizlere merak edilen sosyolojinin ilgi odağı olarak toplumsallaşma olgusu hakkında bilgiler içeriğini hazırladık. Keyifli ve bilgi yüklü bir okuma dileriz.

1. Toplumsallaşma Nedir?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Sosyolojinin ilgi odağı olan toplumsallaşma olgusu hakkında bilgiler listesinin ilk sırasında tanıma yer verilmektedir. Bir süreci kapsayan sosyalizasyon olgusunun temelinde, bireyin davranışları ve normları öğrenme biçimi yatmaktadır. Toplumda var olan ve yıllardır geleneksek şekilde aktarılmış bulunan mevcut normlar, kurallar ve değerlerin birey tarafından benimsenmeye başlamasını ifade etmektedir. Statü ve roller bu aşamada oluşurken, kişi kendinden beklenen davranışları da içselleştirmeye çalışmaktadır. Kültürel değerler ve temel yapı taşları toplum tarafından bireye verilmektedir. Bir köşede duran bir toplum vardır ve tekil kişi, bu toplumla kendini bütünleştirmekte ve gün geçtikçe ona adapte olmaktadır.

2. Süreç Nasıl İşler?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Kelimenin kökeni “bağlamak” fiilinden gelmektedir ve sosyalizasyon türemektedir. İlk maddede de belirtildiği üzere birey, topluma kendini bağlamakta ve onunla bütün olmaya çalışmaktadır. Mekân, çevre ve diğer kişiler ile birlikte bireyin kendi duygusal gelişiminin yanı sıra, bağ kurması da oldukça önemlidir. Birey bazen olumlu etkilenme ile gerçekleştirdiği toplumsallaşma sürecini bazen ise yanlış eğitimler sonucunda olumsuz bir şekilde sonuçlandırabilmektedir. Sosyal kimlik oluşmasını sağlayan sosyalleşme eğilimi, bireyin uyum gösterememesi sonucunda “bireyselleşmeye” de dönüşebilmektedir. Çok farklı işlevlerin rol aldığı süreçte atılan her adım çok önemlidir.

3. Ailede Mi Başlar?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Yaygın araştırmalara göre toplumsallaşmanın ilk aşamasının, toplumun temel kurumu olan ailede başladığı öne sürülmektedir. İstisnai durumlar haricinde, dünyaya yeni gelen bir bebek bir aileye doğmaktadır. Gözlerini açtığında anne ve babasını görmektedir. Bunun arkasından ise çekirdek ailenin devamı ve geniş aile üyeleri gelmektedir. Çocukların gelişim süreçlerinde en çok etkileşimde bulundukları kişiler de yine bu yakın aile üyeleridir. Kişi çocukluğuyla birlikte yeni yeni tanımaya başladığı ve kavradığı dünyayı ailesiyle tanımlamaktadır. Ailede başlayan sosyalleşme, hemen ardından çocuğun okulla tanışmasıyla devam etmektedir. Bu sefer rol model olarak anne-babanın yerini farklı kimlikler almaktadır.

4. Teoriler Barındırır Mı?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Her çalışmada olduğu gibi toplumsallaşma ile ilgili analizlerde de farklı teoriler bulunmaktadır. En temelde iki teoriye ev sahipliği yapan sosyalleşme süreci; olgunlaşmaya odaklanan kurumsal teori ve standartlaşma aracı teorisi şeklinde bölünmektedir. İlk teori oldukça ırkçı bir fikir olarak kabul edilmekte ve taraflı olduğu gerekçesiyle bilimsel olarak reddedilmektedir. Doğayı önemsemez ve organizmacı bir geleneği barındırır. İkinci teori ise toplumsallaşmayı bir uyum aracı olarak betimlemektedir. Objektif açıklamalar yapmadığından bu da bilim tarafından benimsenmemektedir. İnsan biçime sokulmadan ihtiyaç karşılamakla yükümlü olarak görülmektedir.

5. Temsilcileri Kimlerdir?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Toplumsallaşma kavramı sosyoloji bilimi açısından epey önemli bir çalışma alanını kapsamaktadır. Bu kavramı literatürde ilk kullanan kişi G.Simmel’dir. Sosyoloji Problemi isimli çalışmasında toplumsallaşma kavramını açıklamakta ve onu kendince bir tanıma sokmaktadır. Grup ve birey ilişkisinin istikrarının oluşum süreci olarak tanımladığı toplumsallaşmayı, grup ile fazlaca ilişkilendirmektedir. Bireyler arası etkileşime önem vermekte ve bu iletişimin kesildiği takdirde toplumsallaşmanın da yok olacağını söylemektedir. H. Giddings ise bu kavrama kafa yoran bir başka teorisyendir. Değer kazanma, kullanma, karakterize etme ve toplumsallaşma şeklinde, süreci dört aşamada tamamlamaktadır.

6. Sosyal Çevre Önemli Midir?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Hayvanlar ve insanların farklı olduğu birçok konu bulunmaktadır. Sosyoloji ise bu konulardan toplumsal olanlarla ilgilenmektedir. İnsan dışındaki canlı varlıklar bulundukları ortama adapte olma konusunda pek sıkıntı çekmezler ve uyum sağlamada kolaylıkla başarılı olabilirler. Ancak insan, yeterince olgunlaşamamış olması nedeniyle uyum sağlama konusunda özel koşullara ihtiyaç duyabilmektedir. Doğduğu andan itibaren bakıma muhtaç olan insan, giderek karmaşık bir iletişim ağı ile tanışmaya başlamaktadır. Hayatta kalabilmesi için öğrenmeli, kavramalı ve kendini geliştirmelidir. Etrafını çevreleyen sosyal ağ, bireyin uyum sürecinde çoğu zaman ona yardımcı olmaktadır.

7. Kurumsallaşma Şart Mıdır?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Burada kurumsallaşmadan kasıt, insan yaşamıdır. Alışkanlıklar, kurumsallaşma aşamasının dengelenmesinde önemli rol oynamaktadır. Nesneler dünyasındaki her şey, insan tarafından anlamlandırılmaya başlamaktadır. Alışkanlıklar, bireye zaman kazandırırken onu güvenli bir alana doğru sürüklemektedir. Uzmanlaşma sağlama konusunda yararlıdırlar. Bireyler karşılıklı etkileşimlerini ve davranışlarını alışkanlıklardan aldıkları güvenle korkmadan ve normal bir şekilde gerçekleştirebilmektedir. Alışkanlıkların rutine dönüşmesi halinde bazı sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Uyumsuz davranış gösterenler toplum tarafından dışlanmaya maruz kalmaktadır.

8. Eğitim Gerekli Midir?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Herhangi bir akademik çalışmaya bakıldığında toplumsallaşma sürecinin eğitimden bağımsız olmadığı görülmektedir. Bu iki kavram birbirini tamamlayan iki önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Kuşak farklılıklarının başat olduğu toplumsallaşma da, ilişkiler iki kuşak arasında kurulmaktadır. Alışılagelmiş normlar ve değerlerin sorgulanmadan gerçekleşen kabulü, sosyoloji açısından sevilmeyen bir durumdur. Gelişmeyi etkileyebilen bu kalıbı yıkmak için, bireyler eğitimle kazanacağı becerilere kavuşturulmaktadır. E. Durkheim bu konu hakkında epey eser vermiştir ve toplumsallaşmanın eğitimsiz gerçekleşemeyeceğini vurgulamaktadır.

9. Eleştiriler Nelerdir?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Sosyolojinin ilgi odağı olarak bilinen toplumsallaşma olgusu hakkında bilgiler listesinin dokuzuncu maddesinde eleştirilere yer verilmektedir. Toplumsal cinsiyet ilkesi kapsamında bakıldığında, bireylerin doğdukları andan itibaren üzerlerine yapışılan rollerle büyütüldüğü görülmektedir. Çocuklar doğdukları ailenin cinsiyet ve kimlik tanımlamalarına göre yetiştirilirler ve bu bazen kötü sonuçlara yol açabilmektedir. Birey kendi düşünmeye başladığı ve bağımsız karar verme aşamasına geldiği zaman aile ile çatışma yaşayabilmekte ve kendine yabancılaşabilmektedir. Kadına ve erkeğe biçilen geleneksel roller günümüzde kabul görmemektedir. Toplumsallaşma kavramını modern çağa uydurmak bir gerekliliktir.

10. Günümüzde Nasıl Toplumsallaşılır?

Sosyolojinin İlgi Odağı Toplumsallaşma Olgusu Hakkında Bilgiler

Yaşadığımız teknoloji çağındaki toplumsallaşma sürecimiz “ağ sosyalleşmesi”, “çevrimiçi toplumsallaşma” yahut “dijital sosyalizasyon” gibi isimlerle anılmaktadır. Kitle iletişim araçlarının özellikle de sosyal medyanın yoğun kullanımıyla birlikte toplumsallaşma boyut geçirerek adeta zaman uygun bir biçime bürünmektedir. Her gün ismine farklı bir harf verilen kuşaklar, sosyal medya ile daha da içli dışlı olmakta ve yaşam enerjilerini sanal butonlara harcamaktadır. Bir video ile ağlamakta, bir fotoğraf ile gülmekte, bir kişi ile eğlenmekte ve bir kelime ile hiddetlenmektedirler. Yeni bir mecra olan dijital platformlarda kendini var etme çabası, toplumsallaşma adına önemli bir örnektir.

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    destekledim
    Destekledim