Bir filmi sinemada izlemenin keyfi başkadır. Gişeden biletinizi alırken duyduğunuz heyecan, film esnasında yemek için aldığınız atıştırmalıklar ve salonun ambiyansı size farklı bir deneyim yaşatır. Buna rağmen sinema salonlarına olan talep her geçen gün maalesef azalmaktadır. Bunun etkisiyle yapım şirketleri de filmlerini online platformlarda yayınlamayı tercih etmektedir. Sinema sektörünün çalışanları ise filmlerin salonlarda izlenmesinden yanadır. Bu isimler arasında ilk akla gelebilecek yönetmen Christopher Nolan’dır. Kendisi film deneyimine çok fazla önem vermektedir. Az bütçeli filmlerden blockbuster filmlere geçen ve sinemanın sevilen yönetmeni Christopher Nolan hakkında bilmediğiniz ilginç bilgiler içeriğimizde derlendi. Keyifli okumalar!
1. Filmleri Öğrenme Şekli
Nolan’ın herhangi bir filminin başarısız olduğunu söylemek zordur. Bütün filmleri gişede belirli bir başarıyı yakalamış yapımlardır. Kendisi, Steven Spielberg’in kariyerinin tepesinde olduğu zamanlardan sonra sinemayı domine eden yeni isimdir. Öyle ki gazeteciler kendisine “Hiç ilk başarısız filminizin hayalini kuruyor musunuz?” diye sorular sormaktadır. Yönetmenin başarısını getiren yeteneği ise bir okul eğitimiyle ortaya çıkmamıştır. 11 yaşından beri film yapmayı planlayan Nolan, bildiklerini film setlerinde öğrenmiştir. Çeşitli belgesellerin birbirinden farklı bölümlerinde çalışarak film anlayışını geliştirmiştir. Bu tecrübelerin ardından da istediği çıkış elde etmiştir.
2. En İyi Senaryo Çalışması
Çoğu insan Inception filmini çok beğendiğini dile getirir. Senaryosunu ise Nolan’ın yazma konusundaki en büyük başarısı olarak nitelendirirler. Yönetmen ise buna katılmadığını söyler. Kendisi yıllar önce Howard Hughes’un hayatını sinema ekranına taşımak istemiştir. Bu projeye de kendini adamıştır. Başrolde ise Jim Carrey’i düşünülmüştür. Ortada ise bir sorun vardır. Martin Scorsese’nin The Aviator filmi de Hughes’in hayatına odaklanmıştır. Çekimleri ise çoktan başlamıştır. Bu nedenle proje rafa kalkmıştır. Nolan bir röportajında “Yazdığım en iyi senaryo olduğunu düşünüyorum. Bunu yazarken gerçekten harika deneyim yaşadım.” demiştir.
3. İletişim Teknolojilerine Bakışı
Sevdiğiniz ünlü isimleri sosyal medyada takip etmek istemişsinizdir. Bazılarını ise aradığınızda hesaplarını bulamamışsınızdır. Sinemanın sevilen yönetmeni olarak anılan Christopher Nolan hakkında ilginç bilgiler burada da karşınıza çıkmıştır. Ünlü yönetmenin herhangi bir sosyal medya hesabı yoktur. Hatta bir email hesabına da sahip değildir. “Emailin bana nasıl yaptıklarımda nasıl yardımcı olabileceğini anlamıyorum.” diyerek durumunu açıklar. Sizi daha şaşırtacak bir durum daha vardır. Kendisinin bir telefonu da yoktur. Bu durumdan hoşlandığını belirten Christopher, bunun ona düşünmek için zaman verdiğini savunmuştur.
4. Favori Filmi
Pek çok kişi Nolan’ı en sevdikleri yönetmen olarak göstermiştir. Bu konumda olan bir yönetmenin kendi favorileri ise merak konusu olmuştur. Bir film yapımının birçok bölümünde çalışan isim, etkili bir yönetmenin sahip olabileceği potansiyel etkiyi yakından görmüştür. Bir röportajında şunları söylemiştir: “Gençliğimde Alien ile Blade Runner izlerken ikisinin birbirinden hikayeleriyle, dekorlarıyla, oyuncularıyla tamamen farklı olmalarını fark ettim. Buna rağmen aralarında güçlü bir bağ olduğunu düşündüm. O bağ da yönetmen Ridley Scott’dı.” Nolan, açıklamanın ardından Blade Runner’ı favori filmi olarak göstermiştir. Star Wars ve 2001: A Space Odyssey’nin de biçimlendirici filmler olduklarını söylemiştir.
5. Favori Bond Filmi
İngiltere yapımı Bond serisi, sinemanın en sevilen serilerinden biri olarak yer almıştır. Pek çok yönetmen bu filmlerde görev almıştır. Birbirinden iyi aktörler başrolü üstlenmiştir. Herkesin de bir favori Bond filmi vardır. Christopher Nolan hakkında öğrenebileceğiniz ilginç bilgiler arasında sinemanın sevilen yönetmeni ve serinin en sevdiği filmi de yer alır. Yönetmen On Her Majesty’s Secret Service’ı en iyi Bond yapımı olarak gösterir. Bütün seri içinde eşsiz bir tona sahip olan film, George Lazenby’nın başrolde yer aldığı tek çalışmadır. Nolan’a göre bu yapım “Aksiyon ve romantizm arasında eşsiz bir dengeye sahiptir.”
6. Film Partnerleri
Christopher Nolan’ın sürekli olarak çalıştığı bazı isimler vardır. Bunlardan biri erkek kardeşi Jonathan’dır. Memento, onun yazdığı kısa bir hikayeden uyarlanarak hazırlanmıştır. The Prestige, The Dark Knight, The Dark Knight Returns ve Interstellar senaryosunda da yardım etmiştır. Nolan’ın beraber çalıştığı bir diğer aile üyesiyse eşi Emma Thomas’dır. Üniversitede tanışan ikili Nolan’ın ilk filmlerinden beri ayrılmaz bir ikilidir. Emma röportajlarında eşi hakkında bilgiler vermiştir. “Chris’in bir daha küçük bir film yapacağını düşünmüyorum.” diyerek eski günlerdeki gibi çalışmayı düşünmediklerini söylemiştir. Nolan’ın bir diğer ortağı ise pek çok filminin müziğini hazırlayan Hans Zimmer’dır. İkilinin bir araya gelişi “yaratıcı bir evlilik” olarak anılır.
7. Gişe Başarısı
Ünlü yönetmenin filmlerinin finansal başarısını inkar etmek mümkün değildir. The Dark Knight üçlemesinden beri her filmi heyecanla beklenmiştir. Hepsi de salonları seyircilerle doldurmuştur. Bunun sonucu olarak da Nolan, gelmiş geçmiş en çok kazanan yönetmenler listesinde kendine yer edinmiştir. Beşinci sırada yer alan isim, neredeyse 2 milyar dolar kazanç elde etmiştir. Gişede en çok kazanan işi ise The Dark Knight Rises olmuştur. 2017 yılında yayınlanan Dunkirk de önemli bir gişe başarısına sahiptir. Bu film, en çok kazanan İkinci Dünya Savaşı filmi olmuştur. Daha önce bu unvan, neredeyse 20 yıl boyunca, Spielberg’in Saving Private Ryan’ı ile anılmıştır.
8. Etkilendiği Yönetmenler
2000’li yılların başından beri ismi sıkça karşınıza çıkan Nolan, pek çok yeni yönetmenin sinema anlayışını şekillendiren biridir. Onun da kendisine örnek aldığı, hayran olduğu isimler vardır. Bunlardan biri Terrence Malick’tir. Kendisinin The Tree Of Life filmindeki çalışmasını övmüştür. Ayrıca yönetmenin hikaye anlatımı için görselleri iç içe geçirerek kullanma tutkusunu da beğendiğini dile getirmiştir: “ Bir filmin görsel dilini düşündüğünüzde görsel tarz ve anlatım ögeleri arasında bir ayrım vardır. Ama Kubrick, Malick veya Hitchcock gibi en iyilerle gördüğünüz şey görüntü ve hikaye arasında ayrılmaz, hayati bir bağ.” Bu sözlerinden de her yönetmen gibi Stanley Kubrick ve Alfred Hitchcock’dan da etkilendiği ortaya çıkmıştır.
9. Filmlerinde Yer Alan İlhamları
Yönetmenler kendi işlerini ortaya koyarken sanatın pek çok formundan etkilenmişlerdir. Bu nedenle birçok filmde sanat eserlerine, sanatçılara veya diğer filmlere göndermeler vardır. Christopher Nolan da bu konuda bir istisna değildir. Inception filminde yer alan düş tasarımları size tanıdık gelmiş olabilir. Bunun sebebi yönetmenin MC Escher’den etkilenmesidir. Yönetmen, sanatçı hakkında konuşurken “Sanat ve bilim, sanat ve matematik arasındaki sınırların ilginç bağlantı noktasından ve bulanıklığından ilham alıyorum.” Demiştir. Nolan’ın bir diğer ilhamı ise Francis Bacon’dan gelmiştir. Sanatçının çalışmaları The Dark Knight’ta yer alan Joker’in ikonik görünüşüne ilham kaynağı olmuştur.
10. Vazgeçilmez Huyları
Christopher Nolan’ın vazgeçmediği belli huyları vardır. Bunlardan biri her gün aynı şeyleri giymektir. Bunlar hafif yıpranmış yakalı mavi gömlek üzerine koyu, dar yaka ceket, siyah pantolon ve rahat ayakkabılardır. Daha soğuk havalarda balıksırtı desenli yelekleri tercih etmiştir. Bir diğer sevdiği şey ise sıcak çaydır. Sette de günlük yaşantısında da çaysız yapamadığı söylenir. Sürekli bir içki matarasında çayını yanında taşır. The Dark Knight üçlemesinden birinin setinde Michael Caine içine votka koyup koymadığını sormuştur. Nolan buna olumsuz cevap vermiştir. Çay sevgisini ise “Asistanım bana bir buzul üstünde bile çay getirebilir.” diyerek anlatmıştır.
