İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

56 milyon nüfusa sahip İngiltere, Büyük Britanya adasının merkezi ve güney bölgesinin üçte ikisini kaplamaktadır. Kuzeyde İskoçya, batıda Galler ve güneyde İrlanda ile komşudur. Kısaca köklü tarihi, Orta Çağ’a ait mimarisi bakımından Birleşik Krallık’ın en önde gelen ülkesidir. Dünyanın her yerinden turist çeken ülke, birçokları için yaşanacak en iyi ülkedir. Gerek doğası gerekse mimarisiyle en göz alıcı yerlere sahip olan İngiltere, hem orada yaşayanlar için hem de gezmeye gelenler için güzel manzaralar sunmaktadır. Gotik havası ve büyük müzeleriyle İngiltere’ye gittiğinizde zevkle gezeceğiniz ve mutlaka görmeniz gereken yerler listesini sizler için hazırladık. Keyifle gezmeniz dileğiyle!

1. Big Ben

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Ünlü Thames Nehri kıyısında bulunan Big Ben aslında bir saat kulesidir. Ayrıca bu saat kulesi parlamento binasına ait bir yapıdır. Bir diğer ismi Elizabeth Kulesi olan saat kulesi, Big Ben ismini içerisinde bulunan 13 tonluk çandan alır. Londra’nın en ünlü yerlerinden biri olan Big Ben, ilk olarak 31 Mayıs 1859’da Westminster’da çaldı. Big Ben’in her saat kadranında 312 parça cam vardır. Tarihi boyunca Big Ben nadiren durmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında bir bomba Müşterekler Odasını yok ettikten sonra bile, saat kulesi hayatta kalmayı başarmıştır. Saat yüzünün altındaki Latin kelimeler “Domine Salvam Fac Reginam Nostram Victoriam Primam”, “Ey Tanrım, Kraliçe Birinci Victoria’yı güvende tut” anlamına gelmektedir.

2. Buckingham Sarayı

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ait olan Buckingham Sarayı hâli hazırda faaliyetini sürdürmeye devam etmektedir. Mimari açıdan göz dolduran yapısıyla Buckingham Sarayı’nın sadece devlet odaları turistik amaçlı ziyaretlere açık (Ağustos ve Eylül aylarında Kraliçe sarayda olmadığı dönemlerde). Öte yandan saray bahçesi yılın her zamanı ziyaret edilebilir. Özellikle sabah 11.00 gibi ziyaret ederseniz ünlü nöbet değişimi törenini izleyebilirsiniz. Buckingham Sarayı’nda toplam 775 oda vardır. Bunlar arasında 19 devlet odası, 52 kraliyet ve konuk yatak odası, 188 personel yatak odası, 92 ofis ve 78 banyo bulunmaktadır. Bina 108 metre uzunluğunda, 120 metre derinliğinde ve 24 metre yüksekliğe sahiptir.

3. British Museum

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Tarih meraklılarının gözdesi British Museum, bünyesinde yedi milyon parça barındırmaktadır. İngiltere’nin en büyük müzesi konumundaki yapı, halka ve turistlere ücretsizdir. Kamu müzesi olan British Museum, Londra’nın Bloomsbury bölgesinde konumlandırmaktadır. Sekiz milyon eserden oluşan koleksiyona ev sahipliği yapan müze, insan kültürünü başlangıcından günümüze belgeleyen British Museum, tüm bilgi alanlarını kapsayan ilk Kamu Ulusal Müzesi’dir. British Museum 1753 yılında kurulmuştur. Müze hala eski ve modern dünya kültürlerini temsil eden eser koleksiyonlarında evrenselliğini korumaktadır. British Museum her yıl neredeyse 6 milyon ziyaretçiye sahiptir.

4. Ulusal Galeri

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

1824 yılında Londra’da kurulan Ulusal Galeri, Trafalgar Meydanı’nda bulunmaktadır. Bünyesinde Leonardo Da Vinci, Monet ve Vincent Van Gogh gibi büyük ressamların eserlerini barındıran müze 2300 esere ev sahipliği yapmaktadır. Noel haftası kapalı olan müzeye diğer günlerde girişler ücretsiz. Trafalgar Meydanı’nda yer alan Ulusal Galeri’nin, ön yüzünün mimarı William Wilkins’dir. Ayrıca bu ön yüz yapıldığı günden beri aynı kalmıştır. Galerinin mimari eklentileri postmodern mimarinin önemli örneklerinden biridir. Avrupa’daki diğer ulusal galerilerle karşılaştırıldığında küçük boyutta bir koleksiyona sahip olan Ulusal Galeri, Giotto’dan Cézanne’e kadar geniş bir yelpazeye sahip olmasıyla ünlüdür.

5. Victoria ve Albert Müzesi

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

İngiltere’nin Londra şehrinde bulunan Victoria ve Albert Müzesi, 4,5 milyon nesnenin üzerinde bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin ismi Prince Albert ve Kraliçe Victoria’dan gelmektedir. 1852 senesinde kurulan Victoria ve Albert Müzesi, eski çağdan günümüze kadar geniş bir eser koleksiyonuna sahiptir. Müzede 414 parça İznik Çinisi ve farklı yüzyıllara ait duvar çinisi olduğu bilinmektedir. Tasarım ve süsleme sanatını odak noktası alan müze içerisinde çok sayıda göz alıcı mücevherler de yer almaktadır. Neredeyse 5 milyon esere ev sahipliği yapan Victoria ve Albert Müzesi, İngiltere’ye gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken nefes kesici yerler arasındadır.

6. Globe Tiyatrosu

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Bütün dünya bir oyun sahnesidir sözünün sahibi ünlü tiyatro yazarı Shakespeare’in tiyatrosu olarak da bilinen Globe Tiyatrosu, 1599 yılında sanatçının oyuncu topluluğu tarafından inşa edilmiştir. Güzelliğin sembol yıldızı olan pentagram şeklindeki tiyatro binası modern ve tarihsel mimarinin bir eseridir. 1644 yılında tamamen yıkılan tiyatro binası aslına uygun şekilde tekrar inşa edilmiştir. II. Elizabeth yeni bir dokunuş arayışıyla 1997 yılında tiyatroyu Shakespeare’s Globe adıyla yeniletmiştir. Bu yenilemeyle birlikte tiyatro eski olduğu yerden 230 metre daha uzağa taşınmıştır. Günümüzde geleneklere saygı duruşu anlamında kapalı gişe oynamaktadır.

7. Stonehenge Anıtı

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Neolitik Taş Devri ve Bronz Çağ’ı dönemleri arasında yapılan daire biçimindeki Stonehenge Anıtı, eski çağlarda Keltli rahipler tarafından tapınak olarak kullanıldığına inanılmaktadır. Her bir dikili taş yaklaşık 4 metre yüksekliğinde, 2 metre genişliğinde ve yaklaşık 25 ton ağırlığından oluşmaktadır. Anıtın bulunduğu bölge olan Wiltshire’de tek bir kaya dahi bulunmamaktadır. Buna rağmen tonlarca ağırlıktaki kayaların kilometrelerce öteden bölgeye nasıl taşındığı bugün dahi gizemini korumaktadır. İngiltere’ye gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de giren tarihi yapı, turistik yerler arasındadır. Alabildiğine çayırları ve farklı atmosferiyle Stonehenge Anıtı ziyaretçilerini büyülemek için beklemektedir.

8. Canterbury Katedrali

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Canterbury Katedrali, ismini İngiltere’nin güney doğusunda yer alan Canterbury şehrinden almaktadır. İhtişamlı mimarisi ve gotik havasıyla ziyaretçilerini karşılayan yapı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunmaktadır. İngiltere’nin en eski Hristiyan yapılarından biri olan Katedral, Canterbury Başpiskoposluğu’na bağlıdır. Canterbury Katedrali, 597’de kurulmuştur. Bununla birlikte 1070 ve 1077 yılları arasında katedralde düzenlemelere gidilmiş ve yeniden inşaa edilmiştir. 1174 yılında yangından büyük ölçüde etkilenmiş ve Gotik tarzda yeniden inşa edilmiştir. Göz alıcı mimarisiyle İngiltere’ye gidenleri büyüleyen yapı, gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler arasındadır.

9. London Eye

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Thames Nehri’nin güney kıyısında yer alan London Eye, İngiltere’nin gözde yapılarından biridir. Devasa boyutlara sahip olan London Eye, heybetinin de etkisiyle Londra’nın tamamını görebilen bir göz gibi düşünülmektedir. İngiltere’nin en çok turist çeken yapısı olan London Eye, tepesine çıkan ziyaretçilerine Londra’yı panorama görmelerini sağlamaktadır. 135 metre uzunluğundadır. Tekerleği 120 metre çapında olan London Eye, 2000 yılında halka açılmıştır. Bu dönemde dünyanın en yüksek dönme dolabı özelliğine sahip olan yapı, günümüzde üçüncü en büyük gözlem tekerliğidir. Tam bir turu 20 dakika süren gözlem tekerleğinde Londra manzarasına doyabilirsiniz.

10. Bibury Köyü

İngiltere’ye Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

İngiltere’de mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında yer alan Bibury Köyü, Orta Çağ’dan kalma havası ve yemyeşil alanlarıyla görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Bu köy, ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkartmaktadır. Büyük piknik alanları bulunan Bilbury köyüne girişler ücretliyken fiyatına değer bir macera yaşayacağınıza emin olabilirsiniz. Günü birlik bir gezi için harika bir destinasyon olan köy, İngiltere’nin en güzel köyü olarak anılmaktadır. Tatlı, küçük ve sıralı evlerden oluşan köy, şirin mimarisi ve renkli ağaçlarıyla her yerden ziyaretçilerini çekmektedir. Tarihi 17. yüzyıla dayanan köyde doğanın orta yerine zaman geçirmeniz mümkündür.

Mobil sürümden çık