Çöl iklimi, kuraklık ve aşırı soğukluk gibi değişken hava şartları ile bilinmektedir. Özellikle yaz aylarında, gündüzleri sıcaklık 50°C’nin üzerine ulaşırken geceleri daha soğuk geçmektedir. İklimin bu denli zor olması, çölde yaşayan canlıları daha ilgi çekici hale getirir. Bu canlılar, kendilerine has özellik ve kabiliyetleriyle yaşamlarını sürdürebilmek için adaptasyon geliştirmişlerdir. Bazılarının nesli tehlike altında olsa da iklim şartlarına inat hala çölde yaşayan bu canlılar hangileri ve yaşadıkları çevreye nasıl uyum sağlıyorlar hadi birlikte inceleyelim. Keyifli okumalar!
1. Deve
Çöl denince akla ilk gelen hayvanlardan biri devedir. Sahip olduğu upuzun iki sıralı ve üç koruyuculu kirpikleri, kapanabilen burun kapakları ve tüylü kulak delikleri çölün şiddetli kum fırtınalarına karşı korurken, geniş ve iki toynaklı ayakları kumda yürümesini kolaylaştırır. Devenin postu, çölde gece ve gündüz arasında oluşan aşırı sıcaklık farklarına uyum sağlayarak adeta termal düzenleyici görevi görür. Yüksek sıcaklıkta nemi hapsederek su kaybını minimum seviyeye indirir ve soğuk gecelerde vücut ısısını dengeler. Deve, suyu diğer hayvanlardan çok daha verimli kullanarak uzun süre susuzluğa dayanabilir. Yemek ihtiyacı için dikenli çalılar ve kuru otlar ile beslenir. Yeteri miktarda besin bulamazsa hörgücünde depoladığı yağı kullanarak enerji ihtiyacını karşılayabilir. Çölde az besinle çok uzun süre dayanabilen sıra dışı bir canlıdır.
2. Çöl Tilkisi
Kuzey Afrika ve Arap yarımadasında yaygın görülen küçük ve ilginç bir canlıdır. Çöl yaşamına mükemmel bir şekilde uyum sağlayan bu canlının en belirgin özelliği, kulaklarının vücuduna oranla çok büyük olmasıdır. Bu sayede kulaklar, fazla ısının dışarıya dağılmasına imkân vererek vücut sıcaklığını dengede tutarlar. Aynı zamanda yer altındaki avlarının seslerini duymaya da yardımcı olurlar. Kalın kürkü, değişken çöl sıcaklarına karşı korur ve kum rengine sahip olduğu için harika bir kamuflaj görevi görür. Çöl tilkisi, gündüzleri avcılardan ve sıcaktan korunmak için yerin altına 120 metrekareye ulaşabilen kocaman bir alan kazabilir. Böylelikle, gündüzleri saklanır ve gece avlanmaya çıkar. Genellikle böcekler, sürüngenler ve kuşlarla beslenir. İhtiyacı olan suyu yiyeceklerinden elde ettiği için uzun süre susuz kalabilen bir canlıdır.
3. Dikenli Şeytan Kertenkelesi
Avustralya’nın çöl bölgelerinde yaşayan farklı bir kertenkele türüdür. Çevresine muhteşem bir şekilde uyum sağlayarak renk değiştiren bir deriye sahiptir. Bu deriler genellikle kırmızımsı, kahverengi ve sarımsı tonlarda olur. Bu kertenkeleyi diğer türlerinden ayıran en dikkat çekici özelliği, kafasının arkasında bir kafa daha bulunmasıdır. Bu sayede usta avcılarını şaşırtarak fark edilmesi zorlaşır. Ayrıca vücudunu tamamen saran dikenler kolay bir yem olmasını engeller. Enteresan özelliklerini avlanırken de kullanır. Uzun süre hareket etmeden avının önünden geçmesini bekleyerek avlanma şeklini tercih eder. Dikenlerinde bulunan kanallar sayesinde suyu emebilir ve toplayabilir. Sadece karıncayla beslenir ve günde binlerce karınca yiyebilir. Son olarak dikenli çalılarda ve kazdığı yuvalarda yaşamını sürdürmektedir.
4. Beyaz Antilop
Sahra çölü ve çevresindeki kurak yerlerde yaşayan nadir görülen bir antilop türüdür. İklim şartlarına inat çölde kolayca yaşayabilen bu canlılar, eşsiz özelliklere sahiptir. Renginin neredeyse beyaz olması sebebiyle, çölde çok iyi bir şekilde kamuflaj olabilir. Ancak, tüylerinin rengi mevsime göre değişiklik gösterebilir. Kış aylarında gövdeleri daha koyu bir renkte olup, bacakları beyaz görünür. Spiral şeklinde giden boynuzlarının uzunluğu 90 santimetreye kadar ulaşabilmektedir. Yaşamı genellikle sürüler halindedir. Bu canlı, gün doğmadan önce uyanık olmasıyla bilinir. Bu yüzden, avlanmak için serin zaman aralıklarını tercih eder. Beslenmesi ağırlıklı olarak küçük çalılar ve değişik otlardan oluşur. Hayatının büyük bir çoğunluğunu susuz kalarak geçirebilen türünün tek örneğidir. Ancak nesli tükenme tehlikesi altındadır.
5. Gila Canavarı
Kuzey Amerika kıtasının güneybatı kesimindeki çöllerde yaşayan bu canlı, adını çok sayıda bulunduğu Arizona’daki Gila havzasından alır. Dünyanın en zehirli ilk on canlısı arasındadır. Bu canlının renkleri sarı, turuncu, pembe ve siyah olabilmektedir. Gila canavarının diğer türlerinden ayrılan ilginç özellikleri vardır. Kuyruğu kopar veya hasar alırsa rejenerasyon ile yenilenme gösteremez. Ayrıca, alt çenesinde zehirli tükürük salgılayan zehir bezleri bulunur. Salgıladığı zehri, avlanmaktan ziyade savunma amaçlı kullanır. Isırdığında bu zehir, solunum yetmezliğine, dayanılmaz ağrıya ve felçlere sebebiyet verebilir. Genellikle kuş yumurtaları, küçük memeliler ve sürüngenlerle beslenir. İklim şartlarına inat çölde yaşayabilen bu canavar, yasa dışı koleksiyonculuk ve habitat kaybı sebebiyle nesli tehlike altında olan canlılar arasındadır.
6. Mirket
Afrika’nın güneyinde yaşayan küçük etobur bir canlıdır. Uzun kuyrukları dengede kalmasına destek olur. Gözlerinin etrafında bulunan koyu halkalar güneş ışığının yansımasını engelleyerek mükemmel bir görüş sağlar. Mirket oldukça sosyaldir ve koloni halinde yaşar. Farklı vücut hareketleri yaparak ve sesler çıkararak aile üyeleriyle iletişim kurar. Aynı zamanda, yuvayı düşmandan koruma ve avlanma görevlerini paylaşır. Gözcülük kabiliyeti epeyce gelişmiştir. Bu sebeple etrafındaki tehlikeyi önceden sezer ve diğer aile üyelerini yüksek bir ses çıkararak uyarır. Çoğunlukla böcekler, örümcekler ve küçük sürüngenlerle beslenir. Zehirli akrepleri de avlayabilir ancak zehre karşı bağışıklığı yoktur. Su ihtiyacının büyük bir bölümünü avlarından elde eder. Sevimli görünümüyle popüler olan mirket, bazı bölgelerde turistik cazibe haline gelmiştir.
7. Çöl Kanguru Faresi
Kuzey Amerika çöllerinde bulunan ve birçok farklı bölgelerde de görülebilen küçük kemirgen bir canlıdır. İsmini, iki ayak üzerinde yürüyebilme ve kanguru gibi sıçrama özelliğinden dolayı almıştır. Vücutlarının neredeyse iki katı kadar çok uzun bir kuyruğu vardır ve zıplarken dengede kalmasına yardımcı olur. Bu canlının en çarpıcı özelliği hayatına hiç su içmeden devam edebilmesidir. Bu sebeple çöl ikliminin güç koşullarına inat rahatlıkla yaşayabilir. Yediği besinler çoğunlukla tohumlar, hayvan atıkları, bitki parçaları ve böceklerdir. Su ihtiyacını da bu yiyeceklerden karşılar. Besinleri, yerin altına açtığı uzunluğu 1 ile 2,5 metreye ulaşan yuvalarda toplar. Gündüzleri yüksek sıcaklıktan korunmak için yuvada dururken, geceleri aktif olan bir canlıdır. Soğuk havalarda kış uykusuna yattığı bilinen kanguru faresi çölde yaşayan en özel canlılardan biridir.
8. Boynuzlu Kertenkele
Amerika’nın Teksas eyaletinde sıklıkla görülen bir kertenkele türüdür. Vücudu tamamen dikenlerle kaplıdır ve avcılardan korunmak için muhteşem bir savunmaya sahiptir. Yırtıcı kuşların ve etobur farelerin hedefinde olan bu kertenkele, kendini çok iyi gizleyebilir. Gizlenmeyi ve kaçmayı başaramazsa, adeta bir balon balığı gibi şişerek avcılarının yemelerini zorlaştırır. Çok daha ilginç olan başka bir özelliği, tehlike anında gözlerinden vücudunda ki toplam kanın yarısından fazlasını fışkırtarak kendini koruyabilmesidir. Bu kan, zehir ve uzaklaştırıcı maddeler içerir. Böylelikle boynuzlu kertenkeleyi kolay bir av haline gelmekten uzaklaştırır. Besin kaynağı karıncalar, böcekler ve diğer küçük omurgasızlardır. Eşsiz özelliğiyle hayranlık uyandıran boynuzlu kertenkele popülasyonu, yaşam alanının tahrip edilmesi ve iklim değişikliği nedeniyle düşüş yaşamaktadır.
9. Kum Kedisi
Kuzey Afrika, Güneybatı Asya ve Orta Asya’nın çöllerinde, oldukça geniş bir alanda yaşayan güzel ve vahşi bir kedidir. Çöl ikliminde değişen hava şartlarına rahatlıkla adapte olabilen tek kedi türüdür. Evcil kedilere göre daha küçüktür. Kısa bacakları, geniş kulakları ve uzun bir kuyruğu vardır. Aşırı sıcak ve soğuğa karşı dayanıklı kalın tüylere sahiptir. Ayrıca geniş ve tüylü patileri, çöl kumlarının yüksek sıcaklığından koruyarak hızlı hareket etmesini sağlar. Kum kedisi, gündüzleri kazdığı serin yuvasında saklanır ve geceleri avlanır. Fazlasıyla hızlı, çevik ve iyi bir avcıdır. Kemirgenler, kuşlar, böcekler ve sürüngenlerle beslenir. Su ihtiyacının büyük bir çoğunluğunu avlarından elde eder ve su kıtlığına dayanıklıdır. Yalnız yaşamayı tercih eden kum kedisinin bazı bölgelerde yaşam alanları, aşırı insan yerleşimleri nedeniyle daralmaktadır.
10. Çöl Balığı
Balık denince sadece denizde yaşadığı düşünülse de, çöl balığı kurak ve yarı kurak iklimlerde de yaşayabilen bir balık türüdür. Genel olarak Afrika’nın çöl bölgelerinde görülür. Fiziksel yapısı, aşırı sıcak ortamlara uyum sağlayabilir. Vücudundaki suyu uzun süre tutabilme yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda, vücudu tuzlu suda da yaşayabilecek dayanıklılıktadır. Genellikle yağmurdan oluşan su birikintilerinin olduğu yerlerde yaşar. Sular azaldığında ise kuma gömülü kalabilir ya da farklı bir su kaynağına geçebilir. Su bitkileri ve küçük omurgalılarla beslenir. Bulunduğu çevreye göre beslenme şekli geliştirebilir. Gözetim kabiliyetinin yüksek olmasından dolayı tehlikelere karşı hızlı tepki verebilir. Aynı şekilde, avlanırken de çok kıvrak ve seri hareket eden çöl balığı ekosistemin olağan dışı canlıları arasındadır.