Bir başarı hikâyesini okumaktan herkes zevk alır. Özellikle de hikâyenin kahramanı, bütün zorlukların üstesinden geliyor ve çalışmasının karşılığını alıyorsa! Bu temele dayalı onlarca film ve roman sahnelenmiş ancak bu hikâyelere sadece kurgularda rastlanmıyor. Gerçek hayatta da böyle hikâyeler var. En ilgi çeken hikâyelerin sahipleri ise ünlü isimler. Başarıyı yakalamış ünlü sanatçılar, öyküleriyle herkese ilham veren isimler olmayı başarmışlar. Yoksulluk ve diğer pek çok sorunla karşılaşan isimlerin, kendi kaderlerini nasıl çizdiklerini öğrenmek sizi de hayatınızı şekillendirme konusunda cesaretlendirebilir. Böyle bir başarı öyküsü arıyorsanız içeriğimize göz atabilirsiniz. Keyifli okumalar!
1. Jim Carrey
Eternal Sunshine of The Spotless Mind ve Truman Show gibi yapımların yıldızı Jim Carrey, her zaman sevilen bir oyuncu değildi. Komedi filmleriyle dünya çapında hayranlara sahip olan ismin öyküsüyse pek de güzel anılarla başlamıyor. Carrey 12 yaşındayken babası işini kaybetmiş. Ailenin tek gelir kaynağını kaybetmesiyle Carrey’nin okulu bırakıp işe başlamaktan başka seçeneği kalmamış. Kapıcı ve güvenlik görevlisi olarak çalışan Carrey’nin komedi yeteneğine olan inancı onun umudunu kaybetmemesini sağlamış. Komedi çevresine giriş yapan Carrey, başlar başlamaz dikkat çeken bir isim olmuş. Mizahtaki yeteneğinin daha kişiye ulaşması ona Hollywood’un kapılarını açmış. Zor günlerden sonra kendine olan inancını kaybetmemesi onu başarıya ulaştırmış.
2. Selena Gomez
Amerikalı yıldız Selena Gomez, şu an uluslararası üne sahip bir isim. Dünyanın en tanınmış isimlerinden biri olan Gomez’in hayatının mükemmel olduğunu düşünebilirsiniz. Ne yazık ki durum her zaman böyle değilmiş. Annesi 16 yaşındayken Selena’yı dünyaya getirmiş. Tahmin edersiniz ki 16 yaşındaki biri için aynı anda tek başına çocuk büyütmek ve geçim sağlamak kolay olmamış. Çevresindeki çocuklardan daha azına sahip olarak büyüyen Gomez, kariyeri için ilhamını da annesinden almış. 7 yaşında televizyon dünyasına giriş yaparak kariyerine başlayan yıldız, sağlık sorunlarıyla da başa çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda Lupus teşhisi konulan Selena, zihinsel sorunlar başta olmak üzere hastalığının yarattığı zorlu durumlarla başa çıkıyor. Mücadelenin zorluğunu bilen yıldız, zihinsel sorunlar hakkında farkındalık yaratmak için çalışmalar yürütüyor.
3. Leonardo DiCaprio
Hollywood’un gözde isimlerinden Leonardo DiCaprio, aynı zamanda en çok beğenilen oyunculardan biri. Hatta kariyerinin bir döneminde en çok kazanan oyuncuydu. Dünya yıldızlığına ulaşan yolu ise pek de rahat geçmemiş. Zorluklarla çocukluğundan itibaren yüzleşmeye başlayan Leo’nun ailesinin maddi durumu ve yaşadıkları mahalle pek de iyi değilmiş. Uyuşturucu, şiddet ve suçla küçük yaşlarda tanışan yıldız, kendi deyimiyle, “spekturumun diğer tarafını da görmüş”. Sıkı çalışmasıyla bir özel okuldan burs kazanan DiCaprio, burada da kolay bir yaşam sürmemiş. Okuldaki öğrenciler tarafından dışlanmış, zorbalığa ve şiddete uğramış. Bu olayların onu hayallerinden uzaklaştırmasına izin vermeyen Leo, Robert De Niro ile beraber This Boy’s Life filminde yer alarak başarılı kariyerine başladı.
4. Mark Wahlberg
Bir dönem en çok kazanan aktör ünvanının sahibi olan bir başka isim ise Mark Wahlberg. Onun hikâyesi de Boston’da, maddi durumu iyi olmayan bir ailede başlıyor. Dokuz çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu büyüyen Wahlberg’in, maddi sıkıntılar sebebiyle suç dünyasına girmekten başka bir seçeneği kalmamış. Uyuşturucu satmaya başlayan oyuncu, bu dönemde şiddete ve tacize maruz kalmış. Üstüne kendisi de bir bağımlı olmuş. 45 gün hapishanede kalmış. Çıktığındaysa suç dünyasına dönmemiş. Kariyerine odaklanmak için yemin etmiş. İlk başlarda şarkı söylemekle işe başlayan Wahlberg, Calvin Klein çekimleriyle dikkat çekmiş. Bu çekimlerden sonra da filmlerde rol almaya başlamış. İlk birkaç yılda da Renaissence Man, The Basketball Diaries ve Boogie Nights gibi kariyerinin en bilinen filmlerinde yer almış.
5. Oprah Winfrey
Zorlu günlerden sonra refaha ulaşa bir diğer isim ise Oprah Winfrey. Net değeri 3 milyarı geçen Oprah’nın bir zamanlar kıyafet alacak parası olmadığı patates çuvallarından yapılma elbiseler giydiğine inanmak zor. Bu zorlu durumun üstüne 6 yaşında, kaldığı yatılı evin sahibi tarafından fiziksel tacize uğramış. 9 yaşından 14 yaşına kadar kuzeni tarafından cinsel tacize uğramış. Buradan kurtulup babasının evine gitmiş. Hamile olduğunu bile bilmeyen Oprah, doğum yapmış ama iki hafta sonra bebeğini kaybetmiş. Bu kadar olayın ortasında onu kurtaran ise babasının ona yaptığı yönlendirmeler olmuş. Hayatı düzene girmeye başlayan Oprah, üniversiteden burs almasına rağmen WLAC-TV’de ilk kadın haber sunucusu olmak için okulu bırakmış. Daha sonra bir radyo şovu ve ardından The Oprah Winfrey Show’u yaparak televizyon tarihinin en başarılı isimlerinden biri olmuş.
6. Jay-Z
Müzik dünyasının en zengin isimlerinden olan Jay-Z, Brooklyn’de uyuşturucunun yaygın olduğu bir bölgede büyümüş. Dört kardeşin en küçüğü olan Jay-Z, gerçek adıyla Shawn Corey Carter, büyüdüğü durumu şarkılarında da sıkça anlatılıyor. 11 yaşında babasının onları terk etmesiyle yoksullukla da yolu kesişmiş. Şiddetle, çetelerle ve silahlarla büyüyen Jay-Z, uyuşturucu satışına başlamış. Büyüdüğü ortamın etkisiyle kendi kardeşini vurduğu bile olmuş. Hayatını değiştiren müziğe ilgisiyse doğum gününde hediye edilen Boombox ile başlamış. Bu hediyeyle beraber rap yapmaya ve söz yazarlığına başlamış. 1989 yılında Jaz-O, Shawn’ın mentörü olmuş, ona rap müziğin ilkelerini öğretmiş. Shawn da onu onurlandırmak adına sahne adı olarak Jay-Z’yi seçmiş. Daha sonra başarıyı yakalamış ve benzer çevrelerde büyüyen herkese öyküleriyle, ilham veren ünlü sanatçılar arasında yerini almış.
7. Edward Munch
12 Aralık 1863 tarihinde, Norveç’te dünyaya gelen Edvard Munch da hayata kolay bir başlangıç yapmayan isimlerden. 5 yaşındayken annesi tüberküloz sebebiyle hayatını kaybetmiş. Munch 14 yaşındayken aynı hastalık kız kardeşinin de ölümüne sebep olmuş. Babasını ve erkek kardeşini de genç yaşta kaybetmiş. Hayatta kalan kız kardeşi ise yaşanılanlar üzerine çeşitli zihinsel sorunlarla yaşamış. Hayatındaki bu detaylara baktığınızda ilk sanat eserinin adının “The Sick Child” (Hasta Çocuk) olması pek de şaşırtıcı olmuyor. Munch’ın hayatının yönü ise bir başka ressamın, Christian Krohg’un yardımıyla değişmiş. Munch’ın ihtiyaç duyduğu yönlendirmeleri ve cesaretlendirmeleri yapan Krohg, ekspresyonist ressamın en büyük etkilerinden biri olmuş. Hayatının son yıllarında da sinir krizleriyle başa çıkmaya çalışan Munch, ölümünden önce bütün eserlerini Oslo şehrine bıraktı.
8. J.K. Rowling
J.K. Rowling, anlattığı öyküleriyle herkese ilham veren biri olmanın yanı sıra bu öykülerle başarıyı yakalamış ünlü sanatçılar arasında gösteriliyor. Harry Potter dünyasının yaratıcısı olan yazar, seriden sonra söyledikleriyle pek de güzel tepkiler almadı. Yine de bu onun başarısını gölgelemiyor. Yazdığı kitaplarla dünyanın ilk milyarder yazarı olan Rowling’in yaşadığı zorluklar 25 yaşında annesini kaybetmesiyle başlamış. Yeni bir başlangıç ümidiyle Portekiz’e taşınan yazar, orada evlenmiş ve bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. 1yıldan kısa süren evliliğinin ardından kızıyla beraber Birleşik Krallık’a dönmüş. Buradaki yaşamını ise “Modern Britanya’da evsiz olmadan ne kadar fakir olunabilirse” şeklinde anlatıyor. Kızıyla beraber yaşadığı zorlu günlerde kitaplarına güvenen Rowling, ilk kitabıyla 12 yayınevi tarafından reddedilmiş. Denemeyi bırakmayan Rowling, tarihin en başarılı yazarlarından.
9. Jennifer Lopez
Şov dünyasının 10 parmağında 10 marifet isimlerinden biri Jennifer Lopez. Dansçı, oyuncu, şarkıcı ve moda tasarımcısı olan yıldızın öyküsü Bronx, New York’ta başlıyor. Üç kız kardeşin ortancası olarak küçük bir apartman dairesinde büyüyen Lopez’in ailesi maddi sıkıntılar yaşıyormuş. Bu sıkıntıları çocuklarının da yaşamasını istemeyen aile, çocuklarının başarılı olmaları için İngilizce konuşabilmeleri gerektiğini bilincindeymişler. Bu nedenle disiplinli bir çalışma anlayışıyla çocuklarını yetiştirmişler. Onların üniversiteye gitmeleri için uğraşmışlar. Jennifer dans etmeyi tercih ettiğinde de annesiyle arasında bir sürtüşme yaşanmış. Lopez, birçok gece dans stüdyolarında evsiz yaşamı ve bir geleceği olup olmadığını düşünmüş. Bu düşüncelerini kendini hayallerine adamak için kullanan Lopez, kısa zamanda “In Living Color” ile başarılı kariyerine başlamış.
10. Tom Cruise
Geçtiğimiz günlerde film setinde gerçekleşen bir olayla anılan Tom Cruise, şüphesiz Hollywood’un en tanınan isimlerinden. Mission Impossible serisinden, A Few Good Men ve Eyes Wide Shut filmlerinden tanıdığımız yıldız, babasıyla sorunlar yaşamış. Babasını “bir zorba ve korkak” ve “bir şey yanlış gittiğinde sizi tekmeleyecek” biri olarak anlatan Cruise, bu ilişkisinden hayat dersleri çıkarmış. Annesi kız kardeşini ve Tom’u alıp ayrıldıktan 10 yıl sonra babasını kanserden ölürken görmüş. 14 yaşına kadar, Amerika’da ve Kanada’da 15 ayrı okula giden oyuncu, disleksi ile de mücadele etmiş. Üniversite’yi maddi durumlar sebebiyle bir yıl sonra bırakmak zorunda kalmış. Bunun üstüne New York’a taşınan yıldız pek çok işin ardından 1981 yapımı Endless Love’da ilk rolünü kapmış. Daha sonrası herkesin tanıdığı Tom Cruise olmuş. Cruise, röportajlarına göre hala çocukluk sorunlarıyla başa çıkıyor.
