Birinci Dünya Savaşı’ndan ağır yenilgi ile ayrılan Almanya kendisine imzalatılan Versay Antlaşması’ndan büyük utanç duyuyordu. Savaşın suçlusu olarak görülmeleri ise Alman halkını iyice kızdırmıştı. Versay’ın ağır yaptırımları ile gururu büyük ölçüde incinen Almanya yeni bir savaş hazırlıklarına başladı. Bu hazırlıkları fark eden Fransa savaş istemediği için hemen savunma hattı inşaa etmeye başladı. Andre Maginot tarafından ortaya atılan bu savunma fikri kısa zamanda uygulamaya konuldu. Bu yazımızda Fransa’nın Almanya’dan gelebilecek saldırıya karşı savunmak için inşaa ettiği Maginot Hattı hakkında enteresan bilgiler ve Fransa – Almanya arasındaki büyük mücadele hakkında bahsettik. Keyifli okumalar!
1. Fransa Savunma Hattını Kurdu
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa, Almanya’nın yeniden kendisine saldırmasını bekliyordu. Fransa savaştan sonra maddi, manevi açıdan büyük kayıp verdi. Aynı kan gölünün tekrar yaşanmaması için Fransa-Almanya sınırına güçlü bir savunma hattı oluşturmaya karar verdi. Bu hat Fransız devlet adamı ve aynı zamanda Birinci Dünya savaşında er olan Andre Maginot’un ısrarla savunduğu bir fikirdi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızla inşa edilmeye başlanan hat, 1925 yılından sonra savaşın uzak olduğunu düşünülerek yavaşlatıldı. 1930 yılında tekrardan yenilenmelerle birlikte hızlandırılan inşaat Belçika denizine kadar uzatılmak istendi fakat Belçika buna izin vermediği için tam olarak bitirilemedi.
2. En Küçük Ayrıntı Dizayn Edilmişti
Kale adı verilen dairesel yapılardan oluşan hattın ana kısımları birbirine bağlayan tünelleri vardı. Maginot hattı, hat boyunca yer altında kesintisiz haberleşme ve ulaşımı sağlıyordu. Hava temizleme sistemi ve enerji sağlamak için bulunan jeneratörler o zamanın koşullarına göre ileri teknoloji içeriyordu. Cephaneliklerin konulduğu bölgenin yanı sıra askerler için de uzun süreli yaşam alanı oluşturuldu. Kafeteryalar, özel odalar ve hatta güneşlenme yeri de bulunan bu hat askerler için oldukça kullanışlıydı. Hatta o kadar fazla kullanışlıydı ki Fransa askerlerinin savaş modunu düşürüyordu. Milyon dolarların harcandığı bu hat performansını gösteremeden savunmasız hale getirildi.
3. Maginot’un At Gözlüğü Vardı
Fransa’nın inşaa ettiği savunma hattı olarak kurulan Maginot Hattı hakkında enteresan bilgiler arasında yıllar süren bir çalışma gerçekleştiği bulunmaktadır. Gelişen teknoloji ile de sürekli kendini yenileyen bu hattın en kötü özelliği, dizaynı ve uygulanışı fikir açısından kendini yenilememiş komutanların eline bırakılmasıydı. Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan tekniklerin yeniden işe yarayacağı düşünülerek inşa edildi. Özellikle bu yapı Almanya’nın gelişimi takip edilmeden yapılmıştır. En büyük hata ise, düşmanın sadece belirli bir yönden geleceği düşüncesi ile yerleştirilmiş olan top makinelerinin yön değiştirememesiydi. Bundan dolayı Fransa’yı kandırarak arkadan saran Almanlar için yıllarca üstüne düşünülmüş Maginot hattı hiçbir işlev göremeden devre dışı kaldı. 6 ay gibi bir zamana kadar dayanılması beklenen bu hat yaklaşık sadece 6 saat faaliyet gösterebildi.
4. Mainstein Planı Uygulandı
Almanya, kendisine yüklenen Birinci Dünya Savaşı’nın başlatanı olan ülke suçlamasının altından kalkmak, Versay’ın antlaşmasının ağır koşullarından kendini bir an önce kurtarmak ve doğuya doğru büyüyen saf Alman ırkından oluşan büyük Alman İmparatorluğunu kurmak istiyordu. Bunu sağlamak için ise batıda büyük tehdit oluşturan Fransa ve İngiltere’yi etkisiz hale getirmesi lazımdı. Fransa’nın kurmuş olduğu Maginot savunma hattını da göz önüne alarak bir plan yapıldı. Mainstein planında ilk hedef düşmanı şaşırtmaktı. Belçika ve Hollanda’yı işgal ederek düşmanı kuzeye çekti. Maginot hattının zayıf halkası olan Arden Ormanları’ndan geçerek kuzeye çekmiş olduğu orduyu arkadan da kuşatmış oldu.
5. Fransa Gözlerini Gerçeğe Kapadı
Mainstein planı göründüğü kadar kusursuz değildi. Aslında çok büyük bir açığı vardı. Hollanda ve Belçika’ya saldırarak Fransa ve müttefik devletlerini yanıltıp esas kuvvetlerini geçilemez diye anılan Aden ormanları tarafından geçirirken Fransa keşif uçakları bunu fark etti. Aden ormanlarının kimse tarafından aşılamayacağı düşünüldüğünden o bölgeye askeri anlamda ağırlık verilmemişti. Fransızların keşif uçakları tur sırasında Alman askerlerinin ordu halinde Aden yolu üzerine yığıldığını görüp gerekli yerlere bildirdiyseler bile ne Fransız ne de İngiliz askeriyesi buna inanmadı hatta olanak bile vermedi. Gözle görülmüş duruma tamamen gözlerini kapamaları savaşı artık tamamen Almanya lehine yaptı.
6. Konsantrasyon Yoksa Zafer de Yok
Alman ordusu yenilmenin ezikliğini atmak ve intikam almak için tüm hırsıyla yıllardır çok aktif ve ful konsantre şekilde savaş hazırlıklarını sürdürdü. Fransa için aynı şey geçerli değildi. Fransız ordusu Almanlar kadar hırslı değildi ve savaşın kazananı oldukları için intikam düşünceleri de yoktu. İlk yıllarda savunma üzerine yapılan hazırlıklar ve askeri hazırlıklar verimliydi. Sonrasında beklemekten sıkılan Fransız ordusu için konsantrasyon dağınıklığı ortaya çıktı. Almanların dinamik taarruz antrenmanları aksine Fransızların savunma antrenmanları daha hareketsizdi. Beklemek sıkıcıydı, savaşın ne zaman başlayacağını bilemezdiniz. Yıllar geçtikçe sürekli yapılan antrenman alarmları artık rutinleşmişti ve ordu alarmlara duyarsız kalmayı başladı.
7. Robotlaştıran İlaçlar Kullanıldı
Alman ordusu Pervitin adı verilen, içerisinde mentamfetamin bulunan ilacı kullanıyorlardı. Pervitin içerisinde bulunan metamfetamin insana enerji veriyordu. Fransa her ne kadar inanmasa da Alman ordusu bu ilacı kullanarak 3 gün uyumadan Arden ormanlarında yürümüştür. İlaç yan etki olarak insana deli cesareti veriyordu. Bu tam da Hitler’in ordusundan istediği bir durumdu. Savaş yaklaştıkça Birinci Dünya Savaş’ı görmüş Alman askerlerini korku salmaya başlamıştı. Bu ilaç onların morallerini de yükseltiyordu. Alman ordusunu dinç tutmak için savaş esnasında da sürekli kullanılan ilaç, gece uyumayan ve panzer birlikleri tarafından ekstra kullanılıyordu. Pervitin insanı robotlaştırıyordu ama ordu, savaş ortamında güçsüz kalıp ölmek yerine bu ilacı tüketmeyi tercih ediyorlardı.
8. Almanya Teknolojinin Öneminin Farkındaydı
Maginot hattı ne kadar üzerine çalışılıp büyük paralar harcansa bile teknolojik inovasyon açısından geride kalmıştır. Almanya cephede teknolojinin önemini çok iyi kavrarken Fransa kavrayamamıştır. Almanlar son model tanklar üretirlerken, Fransızlar Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma tank özelliklerini yeterince geliştirmeyerek üretmeye devam etti. Fransa askeri bakımdan her ne kadar üstün olsa bile Almanların zeki, çevik, yenilikçi yapısı ve bitmek bilmeyen çalışkanlığı bu açığı çok rahatça kapatabildi. Almanya modern teknolojinin hepsini kullandı. Teknoloji ile geleneksel harp yaklaşımını birleştirmeyi başarırken Fransa geleneksel harp yaklaşımıyla savaşa hazırlandı.
9. Fransa İç Sorunlarını Çözemedi
Savaş öncesinde ve esnasında Fransa kendi içinde siyasi konularda fikir ayrılıkları yaşıyordu. Siyasiler tarafından bir bütünlük sağlanamadığı için Almanya’nın hızlı ilerleyişi göz önünden kaçtı. İlerleyiş fark edilse bile önemsenmedi. Fransa Maginot Hattı’nı bir şekilde gündemde tutmaya çalışsa bile bunun dışında herhangi bir savaş hazırlığına yeterince vakit ayrılmadı. Hatta savaşın yakın zamanda görülmediği düşüncesiyle bir süre hat yapımına ara bile verildi. Birinci Dünya Savaşı’ndan zaferle ayrılan Fransa, kazanmanın getirdiği rehavetle yenilikleri takip edemedi ve ayak uyduramadı. Aynı savaş stratejini uygulamayı düşündü. Komutanların da Birinci Dünya Savaşı’ndan kalmış olması askeriyeye yeni bakış açısı kazandıramadı. Komutanların çoğu savaşçı bir tutum yerine Almanya’ya nezaket gösterdi.
10. Hitler İntikamını Utandırarak Aldı
Fransaya karşı kazanılan zafer sonrasında Hitler geçmişi yeniden yeni sonuçla yaşattı. 1918 yılında Alman ordusunun savaş yenilgisini kabul ettiği aynı tren vagonunda bu sefer yenilgi imzasını atan taraf Fransa oldu. Hitler ateşkesi imzaladıkları aynı tren vagonunu getirip Almanların Birinci Dünya Savaşı’nda teslim olduğu kompiyene koydurdu. Bu kez medyada aşağılanma sırası Fransa’daydı. Bu savaş Hitlerin en büyük başarısı ve Birinci Dünya Savaşı’na gösterilen en büyük tepkidir. İmzadan sonra Hitler vagonu Almanya’ya gönderdi ve 1918 yılında ateşkesin imzalandığı yerde vagonu yok ettirdi.
