Fernando Botero, Kolombiyalı bir figüratif sanatçı ve heykeltıraştır. Onun sanatını bir kez gördüğünüzde asla unutamazsınız. İnsanları ve figürleri büyük, abartılı bir hacimde tasvir etmektedir. Latin Amerika’da en çok tanınan ve alıntılanan sanatçı olarak kabul ediliyor. Biz de Fernando Botero’nun abartılmış hacimli resimleri hakkında dikkat çeken bu içeriğimizi sizlere sunmak istedik. Keyifli okumalar!
1. Büyütmeyi Seviyor Olması
Fernando Botero için söylenebilecek en doğru kelimeler büyütme, abartma, dolgunluk olabilir. Fernando Botero’nun sanatlarından herhangi birini gördüğünüzde ne demek istendiğini anlıyorsunuz. Onun resim yapma şeklini başka bir sanatçıdan rahatlıkla ayırt edebilirsiniz. Tarzın kendi adı bile var: BOTERISMO. Bu sadece Botero’nun imzası değil, aynı zamanda politik eleştiriyi veya mizahı temsil etme şeklidir. Botero sanatını icra ederken kullandığı hacimli figürler ile diğer sanatkârlardan ayrılmaktadır. Özellikle Latin Amerika’da oldukça ilgi gören bir sanatı vardır. Hatta diğer ülkelerde de fazlaca eseri bulunmaktadır.
2. Hayatının Zor Başlaması
Botero 1932’de Kolombiya’nın Medellin kentinde doğdu. Babası David, 40 yaşında aniden öldü. Botero küçük bir çocukken suluboyaya başladı. 1944’te babasının ölümünün ardından aile hayatında önemli bir rol üstlenen amcası, onu boğa güreşçileri için bir eğitim okuluna kaydettirdi. Ancak yeğeninin boğalarla dövüşmekten daha çok boğaları çizmeye ve boyamaya ilgi duyduğunu fark etti. Botero’nun ilk çalışmaları -boğaların ve matadorların resimleri- boğa güreşlerine bilet ticareti yapan bir adam tarafından satıldı. 1948’de henüz 16 yaşındayken Medellin’deki en önemli gazetelerden birinde ilk illüstrasyonlarını yayınladı.
3. Eski Ustaları İncelemesi
Botero, 20 yaşında, Bogota’daki Salón Nacional de Artistas’ta ikincilik ödülünü kazandıktan sonra, bir grup sanatçı arkadaşıyla birlikte seyahat eden bir teknede Avrupa’ya geçiş yaptı. Madrid’de bir yıl boyunca günlerini Prado’nun Eski Ustalarını kopyalayarak geçirdi. Daha sonra İtalyan Rönesansı’nın Ustalarını incelemek için Paris’e ve ardından Floransa’ya taşındı. Bu, daha önce Avrupa, sanatını yalnızca üretim yoluyla görmüş olan sanatçı için bir aydınlanma dönemiydi. Botero, bu ilk yıllarda sanat okullarına kayıt yaptırırken, kendisini öncelikle kendi kendini yetiştirmiş biri olarak görüyordu. Böylece Avrupa gezisi de amacına ulaşmış oluyordu.
4. Ünlü Tabloları Kopyalaması
Fernando Botero’nun dikkat çeken abartılmış hacimli resimleri hakkında yazımızda sırada ünlü sanatçıların eserleri kopyalaması yer alıyor. Leonardo da Vinci, Rubens, Velasquez, Jan van Eyck’in klasik eserlerinin sayısız versiyonunu yarattı. Eski Ustaları kopyalama sevgisi sanatında ve tanınmasında büyük bir etki gösterdi. Ayrıca çalışmaları zaman zaman oldukça politiktir. 1990’lardan başlayarak, Kolombiya’nın ülkesinde meydana gelen uyuşturucuya bağlı şiddete odaklanan bir dizi çizdi. Bir tablo, Pablo Escobar’ın Ölümü, Kolombiyalı uyuşturucu baronunun polis tarafından vurularak öldürülmesini tasvir ediyor.
5. Kolombiyalı Vatansever Olması
Botero ülkesini oldukça seviyor. Hatta kendisine “Kolombiyalı Sanatçıların En Kolombiyalısı” unvanını bile vermiştir. Kolombiya halkı da bu sevgiye çok iyi bir şekilde karşılık vererek ülkede onun adıyla meydanlar, yollar ve plazalarla bulundurmaktadır. Bu da Coltejer Sanat Bienali’nde birincilik ödülü alarak beğeniyle yaptığı resimde oldukça güzel görülmektedir. Ayrıca Escobar’ın Salvador Dalí ve Pablo Picasso gibi sanatçıların eserlerini kara para aklamak için kullandığını biliyordu. Hatta Botero’nun, Escobar’ın evine yapılan bir baskında eserlerine el konulduğunu öğrendiğinde dehşete düştüğü bildirildi.
6. Hacmi Keşfetmesi
Botero’nun erken dönem sanatsal ilhamı hem Latin Amerika’dan hem de Avrupa’dan geldi. Botero’nun yaratıcı hayal gücünü ilk ateşleyenler arasında Meksikalı muralistler ve İspanyol ustalar Pablo Picasso ve Juan Gris vardı. Bir gitar yapımını denedikten sonra Kübist atılımını gerçekleştiren Picasso’nun aksine, Botero sanatsal ‘eureka’ anını bir mandolinle yaşadı. 1956’da Mexico City’de yaşarken Botero, alışılmadık derecede küçük bir ses deliği olan bir mandolin boyadı. Enstrümanın abartılı oranlarda olmasına izin verdi. (Aynı zamanlardan benzer bir çalışma 2019’da Christie’s’de satıldı.) Böylece sanatçının ömür boyu süren hacim keşfi başladı.
7. Şişman Değil Hacimli Sevmesi
Botero, genellikle ince bir hiciv markasıyla kaplanmış, yuvarlak, tuhaf figürler ve nesneler içeren benzersiz tarzıyla dünya çapında tanınmaktadır. Mekânı ve perspektifi manipüle ederek figürlerinin anıtsallığına dikkat çekmektedir. Onları içeremeyecek kadar küçük görünen mekânlarda göstermektedir. ‘Şişman insanları’ resmetmemekte kararlıdır; boyadığı şeyin ‘hacim’ ve ‘biçimin şehveti’ olduğunda ısrar ediyor. Sirk, Eski Ustaların yeniden yorumları, çıplaklar, Latin Amerika sokak sahneleri, ev hayatı gibi çeşitli konularda formun hacmini ve duygusallığını araştırmaya devam etmektedir. Genelevler ve siyasi figürlerin portreleri ile ilgilenmektedir.
8. Devasa Koleksiyonu Olması
Fernando Boter’nun dikkat çeken abartılmış hacimli resimleri hakkında yazımızda sırada devasa sanat koleksiyonu yer almaktadır. Botero, 19. ve 20. yüzyılın Avrupalı Ustalarından bir dizi tabloya sahiptir. Ayrıca 300’den fazla eserini Medellin’deki Museum de Antioquia’ya ve Bogota’daki Banco de la República’ya bağışladı. Koleksiyonun ikinci kısmı Bogota’daki Botero Müzesi’nin temelini oluşturdu. Ayrıca memleketindeki Medellin’de görülebilen sayısız Botero heykelinin yanı sıra, sanatçının anıtsal eserleri Almanya’da New York, Paris, Barselona, Madrid, Kudüs, Bamberg ve Ermenistan’da Erivan sokaklarında da görülebilir. Hepsi her gün büyük bir ziyaretçi kalabalığı çekiyor.
9. Eserine Saldırı Gelmesi
1994’te Botero başarısız bir kaçırma olayının hedefiydi. 1995’te bir terörist grup, Medellin şehrine bağışladığı Pájaro (Kuş) heykelinin altına bir bomba yerleştirdi. Bir müzik festivali sırasında meydana gelen saldırıda 23 kişi öldü, 200 kişi de yaralandı. Bu beklenmeyen saldırıya Botero’nun yanıtı, La Paloma de la Paz’ı (Barış Güvercini) daha önceki eserin parçalanmış kalıntılarının yanına yerleştirilmiş bir heykel olan Medellin’e bağışlamak oldu. Memleketindeki Medellin’de görülebilen sayısız Botero heykelinin yanı sıra, sanatçının anıtsal eserleri Almanya’da New York, Paris, Barselona, Madrid, Kudüs, Bamberg ve Ermenistan’da Erivan sokaklarında sergileniyor.
10. Çalışmaya Devam Etmesi
Fernando Botero’nun dikkat çeken abartılmış hacimli resimleri hakkındaki içeriğimizde, eserlerine aralıksız devam etmesine değiniyoruz. Fernando Botero 2021 yılı itibariyle 89 yaşında olmasına rağmen yorulmadan sanatı üzerinde çalışmalarına devam ediyor. Paris, Monte Carlo, Pietrasanta ve New York’ta yaşıyor. Hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor. Bu arada, Botero’nun resim ve heykellerine olan talep hala artıyor. Müzayedelerde satılan eserlerinin fiyatları da bunu gösteriyor. Sizler de artık eserlerini gördüğünüzde hemen tanıyacak belki de ismini hatırlayamayacağınız bu sanatçının eserlerine sahip olmak isteyeceksiniz.
