Yüzyıllardır insanlığın hayal gücünü geliştiren ve sınırlarını zorlayan bir konu ile karşınızdayız. Dünyanın sonu hakkında ilk izleri milattan öncesine kadar dayanan senaryolar daha önce yaşanan veya gerçekleşmesi beklenen birtakım olaylara kadar uzanıyor. Tarihin belirli dönemlerinde yaşamış önemli şahsiyetler bu senaryolar konusunda insanları özellikle uyarıyor. Burada, dünyanın sonunu getirecek, tarihten beri süregelen ve gerçekleşme ihtimali yüksek olan senaryoların detaylarını göreceğiz. Hazır mısınız!
1. Karadeliklerin Dünyayı Yutması
Birçok bilimkurgu filmine konu olan karadelikler ömrü tükenmiş yıldızların kendi içine doğru çökmesiyle oluşur. Bilim insanlarına göre güneş sistemimizin içinde gezegenimizi tehdit eden herhangi bir karadelik oluşumu gözlemlenmemiştir. Fakat önümüzdeki dönemlerde bir anda ortaya çıkmayacaklarının hiçbir garantisi yoktur. Doğal karadeliklerin dışında birde İsviçre’nin Cenevre kentinde CERN Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi olarak yeraltına inşa edilen tesiste bilim insanları atom çarpıştırarak enerji elde etmeye çalışıyor. Ayrıca burada mikroskobik boyutlarda karadelikler oluşturarak bir karadeliğin ufkunun ardında neler olduğunu görmeyi amaçlıyorlar. Eğer bir gün başarırlarsa ve bu karadelik kontrolden çıkarsa mikroskobik boyutlardan gezegenimizi yutacak konuma gelebilir ve dünyamızın sonunu getirebilir.
2. Arıların Soyunun Tükenmesi
Yıllardır ünlü fizikçi ve bilim insanı Einstein’ın söylediği iddia edilen “Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür.” sözü, aslında tam olarak kendisine ait mi belli olmasa bile doğruluk payı çok yüksek. 1990’lı yıllardan beri dünyadaki arı kovanı sayısı neredeyse yarı yarıya düşmüş durumda. Arı üreticileri ve bilim insanları tam olarak nedenini bulabilmiş değil. Doğal yaşam döngüsünde çok kritik bir yeri olan arılar bu şekilde yok olmaya devam ederse bu zinciri kırıp dünyadaki canlı oluşumun sonunu getirebilir. Milyonlarca tarım arazisi ve ürünü arılar sayesinde işlemeye devam ediyor. Arıların bu devamlılığı sürdürmemesi halinde insanlık ve dünyadaki diğer canlılar büyük bir kıtlığa, daha sonrasında yok olmaya mahkûm kalıyor. Dünyanın sonu hakkında belki de ciddiye almamız gereken ve gerçekleşmesi beklenen en yüksek ihtimalli senaryolar arasına girebilecek bir felaket olabilir.
3. Süper Volkan Patlaması
Doğal yapısı itibariyle normal volkanların neredeyse 100 katı daha güçlü olan süper volkanlar dünyada var olmaya devam ediyor. Bilim insanlarına göre deprem gibi herhangi bir dış etkene gerek kalmadan patlayabilecekleri düşünülüyor. Neredeyse yüz bin yılda bir olarak nadir bir şekilde gerçekleşmesi beklense bile patlama olduğunda dünyanın iklimi ve ekosistemi yerle bir olacağı öngörülüyor. Tahminlere göre en son 70.000 yıl önce Endonezya’da bir süper volkan patlaması yaşandığı belirtiliyor. Daha sonraki 8 yıl boyunca kül bulutları nedeniyle volkanik kış dönemine girilmiş ve yerkabuğunun ısısı önemli ölçüde düşmüştür. Ayrıca canlı varlıkların nesli neredeyse tükenmeye yaklaşmıştır. Yakın bir tarihte herhangi bir patlama beklenmese bile, bilim insanları bunun yaşanacağı zamanın büyük bir felaket olacağını ve canlı yaşamı tehdit eden en önemli unsurlardan biri olduğunu sürekli belirtmeye devam ediyor.
4. Uzaylı İstilası
Özellikle 1950’li yıllardan sonra bilimkurgu kitaplarına ve filmlerine çokça konu olmayı başarmış ve hala soru işaretleriyle dolu bir senaryo olarak hayatımızda yer almakta. Ufo görüntüleri, uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia edenler, devletlerin uzaylılar hakkında bilgilerini sakladığını düşünenler gibi birçok farklı düşünce ve komplo teorisi var. 2021 yılı itibariyle A.B.D. hükümeti resmi olarak ufoların varolabileceğini ve çeşitli devlet kurumları tarafından takip edildiğini itiraf etti. Eğer bir gün gezegenimiz dışından bizi takip eden dünya dışı varlıklar kötü niyetle bize saldırırlarsa veya istila edilirsek insanoğlu buna hazır mı bilmiyoruz. Gezegenler arası rahat bir şekilde seyahat edebilecek ve başka gezegenleri gözlemleyebilecek bir teknolojiye sahip medeniyetlere karşı elimizdeki silahların yetersiz olduğu aşikâr. Eğer böyle bir istila gerçekleşirse bu insanlığın ve dünyanın sonunu getirebilir.
5. Dünyayı İçine Çeken Sel
Alman bir bilim insanı olan Johannes Stöffler tarafından ortaya atılan kehanette 1499 yılında 20 Şubat 1524 tarihinde gökteki 20 gezegen kavuşumu gerçekleşecekti ve dünyayı devasa bir sel alacaktı. Avrupa’daki birçok devlet bile bu teoriyi destekledi. Bununla ilgili yüzlerce kitapçıklar çıktı ve bilgilendirmeler yapıldı. Bu bilgi yayılmaya başladıktan sonra özellikle gemi ve tekne yapımcıları zenginleşmeye başladı. Bu felaketin geleceğine inanan zenginler kendilerine gemi ve tekneler yaptırarak kurtulacaklarını düşünmüşlerdi. Kehanetteki tarih geldiğinde ise insan yığınları zenginlerin gemilerine binmek için birbirlerini eziyorlardı. Bu kaos ortamında yüzlerce insan bir kehanet uğruna yaşamını yitirmiştir. O gün sadece yağmur yağması dışında herhangi bir olay olmaması Stöffler’in popülerliğini yitirmesine neden olmuş olsa da dünyayı devasa bir selin içine çekeceği senaryosu hala gerçekleşmesi beklenebilecek felaketlerden biri olarak hayat bulmakta.
6. Yapay Zekanın Yükselişi
Özellikle Matrix gibi film serilerine konu olmuş yapay zekâ ve robot dünyasının, kontrolü ele geçirip insanlığı ve dünyadaki canlılığı yok edeceğine inanılan senaryodur. Son yıllarda önemli bilim insanları ve iş adamları bu durumdan özellikle korkmaktadır. Stephen Hawking, Bill Gates, Elon Musk gibi isimler başta olmak üzere yapay zekâ konusunda dikkat edilmesi nooktasını ayrıca işaret ediyorlar. İçinde bulunduğumuz yüzyılda makineler yeterince zeki olmasa bile önümüzdeki yıllarda çok daha ileri bir seviyeye ulaşabilirler. Eğer kendi bilinçlerini elde edebilecek kadar güçlenebilirlerse ileride insan ırkını ve dünyadaki yaşam belirtilerini tehlike olarak görebilirler. Yüksek ihtimalle gerçekleşmesi beklenen bu teori dünyanın sonu hakkında bize bilgi veren senaryolar listesinde ilk sıralara gelebilecek düzeyde bir durumdadır.
7. Salgın Hastalıklar
2020 ve 2021 yılına damga vuran covid-19 pandemisi ile birlikte aslında salgın hastalıklara karşı ne kadar hazırlıksız ve çaresiz durumda olduğumuzu farkettik. Tarihe baktığımızda savaşlardan ve doğal afetlerden bile çok daha fazla insanın canına mâl olmuş çeşitli hastalıklar ve salgınlar ortaya çıkmıştır. Orta çağ Avrupa’sı nüfusunun üçte ikisini yok etmiş olan kara veba, 1920 yılında ortaya çıkan ve yine milyonlarca insanı hayattan koparan İspanyol gribi gibi daha birçok salgın hastalık tarihte var olmuştur. Sadece 2000 yılından sonra dünya iki salgın hastalık riskinden geçmiştir ve üçüncü riskte kontrolü elden kaybetmiş ve bütün dünyaya covid-19 yayılmayı başarmıştır. Milyonlarca insanı saniyeler içerisinde kontrolsüz bir şekilde öldürebilmesinden dolayı tehlike sınırı en üst seviyededir. Ayrıca dünyanın ve insanlığın sonunu getirebilecek en olası, ortaya çıkması en kolay senaryolardan bir tanesidir.
8. Nükleer Savaş
Çok uzak olmayan bir geçmiş dönemde, soğuk savaş zamanlarında, dünya hiç bu kadar nükleer felaket tehlikesi ile karşı karşıya kalmamıştır. Atom bombasının icadı ile birlikte dünya, toplu yıkım ve kitlesel imha silahlarına yönelmeye başlamıştır. Zamanla savaşlar daha kısalmış ve nükleer güç tamamen caydırıcı etken olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bütün bunlara rağmen nükleer silahsızlanma kampanyaları sonuçsuz kalmıştır. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyada belli ülkeler bu güce sahiptirler. Nükleer silahın etkileri fazlasıyla bilindiğinden dolayı devletler bunun bir çözüm olmadığını bilse bile küresel bir nükleer çatışma anında dünyanın geri dönülemeyecek bir şekilde mahvolması işten bile değil. Nükleer güç sebebiyle canlı hayatın saniyeler içinde dünya üzerinden silinmesi ve dünyanın yok olması gerçekleşme ihtimali yüksek senaryolar arasında yer almaktadır.
9. Dünyaya Meteor Çarpması
Yıllardır herkesin aklından çıkmayan bir diğer senaryo ise dünyaya bir meteorun çarpması ve gezegenimizi yok etmesidir. Bir gün içerisinde bile binlerce asteroit dünyaya çarpmakta veya daha karaya ulaşamadan havada yanarak yok olmaktadır. Fakat dünya atmosferinin yakamayacağı kadar büyük bir gökcismi dünyaya doğru gelirse ne yapacağız? Bu konuyla ilgili hem çok fazla komplo teorisi var hem de bilim adamları tarafından hazırlanmış simülasyonlar var. Şu anlık böyle bir durum gerçekleşirse cismin yönünü değiştirmek için nükleer başlıkların kullanılması düşünülüyor. Fakat teoride bile fazlasıyla zahmet isteyen bu plan eğer gerçekleşemez ise ve devasa bir asteroit dünyaya çarparsa bu hem canlı yaşamın hem de dünyamızın tamamen sonunu getirebilir.
10. Buzul Çağının Dönüşü
Kartopu dünya olarak adlandırılan bu senaryo aslında gerçekleşme ihtimalinden çok kesin gerçekleşecek bir olgudur. Gezegenimiz var oluşundan itibaren toplamda 2 kere tamamen buzullarla kaplanmıştır. Son buzul çağı yüz bin yıldan fazla zaman önce son bulmuştur. Buzul çağının yaşanmasının sebebi ise dünyanın ekseninin zamanla yalpalamasıdır ve düzelene kadarda tamamen buzullarla kaplı olması durumudur. İçinde bulunduğumuz zaman dilimi ise daha bu buzul çağının yaz başı gibi düşünülebilir. Önümüzdeki binlerce yıl içerisinde buzul çağını tekrar yaşayacağız. Ayrıca insanların iklime etki etmesiyle birlikte dünyanın dengesi çok daha kolay bozulmaya başlamıştır. Er ya da geç yaşanacak olan bu senaryo insanlık ve dünyanın sonu hakkında bilgimiz olan en net ve gerçekleşmesi beklenen senaryolar arasında yer almaktadır.
