Gördüğünüzde içinizi ısıtan, sımsıkı sarılmak istediğiniz pofuduk bir hayvan düşünün. Bu tanıma uyan, hayvanlar âleminin en sevimlilerinden akla gelen ilk isim elbette Pandalar! Sevimli dış görünüşlerinin yanı sıra, sempatik hareketleriyle de yüzümüzü güldürmeyi başarıyorlar. Fakat ne yazık ki, bilindiği üzere bu değerli türün nesli de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın ve Çin’in bu konu ile ilgili çalışmalar yürüttüğünü bilmekteyiz. Sizler için derlediğimiz dünyanın en sevimli hayvanları pandalara dair ilginç bilgiler nelerdir, hep birlikte göz atalım. Keyifli okumalar!

1. Doğal Ortamlarına Alışmaları Zaman Alır

Pandalar gerçekten çok ilginç canlılardır, yetişkin bir panda çiftleştikten 4 ya da 5,5 ay süren bir gebelik döneminden sonra dünyaya sadece 1 ya da 2 bebek panda getirebilmektedir. Bebek pandaların boyu ilk doğduklarında annelerinden kat kat küçük olmaktadır. Yani bebek pandanın annesi tarafından ciddi bir korumaya ve bakıma ihtiyacı vardır, pandalar nazlı hayvanlardır. 100 ya da 150 gr civarında doğan bebek pandalar ilk doğduklarında gözleri görmemektedir ve bundan dolayı da 1,5 ay geçmeden annelerinden ayrılamamaktadırlar. Gelişimlerini tam olarak 1,5 yaşına geldiklerinde tamamlamış olurlar, işte o zaman annelerinden ayrılabilirler.

2. Anne Panda Yavrusunu Dikkatle Korur

Bebek pandalar küçük ve savunmasız olurlar. Dünyaya geldiklerinde gözleri kapalı olan bebek pandaların, birkaç hafta sonra gözleri açılmaktadır. Fakat bebek olmalarına rağmen, duyma yetileri yetişkin pandalara göre çok daha iyidir. Bu dönemleriyle ilgili en mühim ayrıntı, dişi pandanın çok şefkatli bir anne olmasıdır. Anne panda bebeğine çok düşkündür, onu kollarının arasında tıpkı insanların bebeklerini salladıkları gibi sallar ve büyük bir sabırla emzirir. Hayvanlar aleminde yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalardır. Fakat bazı durumlarda iki yavrudan zayıf olanı ölüme terkettiği de görülmektedir.

3. Renkleri Aslında Bir Kamuflajdır

Ayıgiller familyası, memeliler sınıfından olan pandalar, siyah ve beyaz renkten oluşan canlılardır. Diğer canlılarda olduğu gibi, pandalarda da derisinin veya tüylerinin rengi bulunduğu doğal yaşama uyum göstermesi ile bağlantılıdır. Beyaz tüyleri, karlı günlerde diğer vahşi hayvanların saldırılarından saklanmak için bir kamuflaj görevi görmektedir. Bacak ve kol bölgelerinde bulunan siyahlık ise, yaz aylarında en sevdikleri bambunun gölgesinde dinlenirken onları kamufle etmeye yaramaktadır. Diğer hayvanlara mesaj veren bir özelliğe sahip kulaklarıyla da pandaların dış görünümlerindeki sevimliliğinin altında kusursuz bir yaratılış yatmaktadır.

4. Sevimli Olmalarına Rağmen Cesurdurlar

Çok tehlikeli bir hayvan olmamalarına karşın, tehlike hissettikleri anlarda, diğer vahşi hayvanların saldırılarında kendilerini korumayı iyi bilirler. Örneğin küçük pandalar bile çok yetenekli bir tırmanıcı olduklarından, bu anlarda ağaç dallarına kaçarlar. Kaçamadıkları durumlarda ise iki ayaklarının üstünde durup olduklarından büyük görünmeye çalışarak düşmanı sindirmeye gayret ederler. Sivri tırnaklı ön ayakları olduğu için düşmanlarının üzerinde derin yaralar bırakabilmektedirler. Bunun dışında yine tehlike hissettikleri anda yüzme becerilerini de çok iyi kullanabilen canlılardır. Dünyanın en sevimli hayvanları pandalara dair ilginç bilgiler, görünüşleri baz alındığında gerçekten şaşırtıcıdır.

5. Günleri Bambu Yiyerek Geçer

Pandalar, etçiller takımından olmalarına rağmen bambu yapraklarını daha çok severler. Bambu, nem dolu bir bitki olduğundan hem onları tok tutar, hem de günlük sıvı ihtiyaçlarını karşılar. Bu nedenle onlara “bambu ayısı” da denilmektedir. Günlerinin neredeyse yarısını bambu yiyerek geçiren pandalar, bu sebepten tembelleşirler. Bu sevimli hayvanlar günde 38 kilograma kadar bambu yiyebilmektedirler. Çok fazla yemek yiyen sevimli pandalar, buna bağlı olarak da çok fazla dışkı yaparlar. Suyu da bambu kadar sevdiklerinden genelde evleri su kenarlarında bulunmaktadır. Su ihtiyaçlarını da böylelikle kolayca giderebilmektedirler.

6. Uykuya Çok Düşkün Birer Tembeldirler

Pandalar çoğu zaman bambudan başka bir şey yemeyi tercih etmemektedirler. Buna bağlı olarak da bambu bitkisinin sindirimi uzun sürdüğünden ve bambudan çok fazla enerji alamadıklarından dolayı genelde hep uyumaktadırlar. Tembel oluşlarının da sebebi bu olarak gösterilir. Zamanlarının önemli bir çoğunluğunu yiyecek arayarak, bulduktan sonra da onu güzelce tüketerek ve sonrasında da dinlenme ihtiyacı duyup, uykuya dalarak geçirmektedirler. Pandalar uykuyu çok severler ve sırf bu yüzden çiftleşmeye bile üşenebilmektedirler. Sakin bir yapıları olduğundan ve uykuya da düşkün olduklarından uyuyan bir panda nazikçe sevilebilmektedir.

7. Fizyolojik Yapıları Yaşamlarıyla Uyumludur

Dev pandaların güçlü pençe kasları kafasından pençesine doğru birleşmektedir. Büyük azı dişleri lifli yapıdaki bitki parçalarını ezmeye ve öğütmeye yarar. Bir dev panda bir başparmak ve beş parmak olmak üzere alışılmışın dışında bir pençeye sahiptir. Bu başparmak aslında sesamoid kemiğinin (anatomide bir kemiğin bir kiriş içine iyice yerleşmesiyle oluşan kemik) değişmesiyle oluşmuştur. Bu oluşum da pandaların bambuları rahatça yemesine yardımcı olur. Bir dev pandanın yaklaşık olarak 25 cm uzunluğunda bir kuyruğu bulunmaktadır. Ayrıca pandalar eski Çin ve Japon uygarlıklarına göre kutsal hayvanlardır.

8. Maddi Çıkarlar Risk Sebebidir

Pandalar Çin’in dağlık alanlarında yaşadıklarından, alanları sınırlı ve sıkışıktır. Ayrıca yaşadıkları bölgelerin ortalama sıcaklıkları da günden güne artmaktadır. Bu artışın sebebi olarak ekonomik çıkarlar gösterilmektedir. Bambu hasatından kazanılan kereste kazancının artması ve buna bağlı olarak da yabani pandaların yiyeceği olan bambuların yok olması onlara büyük anlamda sıkıntı yaşatmaktadır. Ne yazık ki, 1973 yılından başlayıp 1984 yılına kadar olan süreçte Asya’nın 6 bölgesindeki yabani pandaların nüfusu %50 civarında azalmıştır. Dev pandalar bir otçulun günlük besini ile idare ettikleri halde, bir etçilin basit sindirim özelliklerini yitirmemişlerdir.

9. Türleri Yok Olma Tehlikesindedir

Bu sevimli canlılar, dünya üzerinde Çin ve Tibet ormanlarında yaşamaktadırlar. Fakat ne yazık ki, nesilleri tehlike altındadır. Hatta şu anda vahşi yaşamda sadece 2000 adet panda kaldığı bilinmektedir. Nesillerini yok olmaktan kurtarmak adına, Çin bu konuyla alakalı olarak çeşitli koruma çalışmaları yürütmektedir. Ayrıca Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın da, bu konuyla ilgili çeşitli kampanyaları bulunmaktadır. Örneğin onlar aracılığı ile bir pandayı evlat edinip yaşamı için ona destek olunabilmektedir. İşin en güzel kısmıysa, bu özenli çalışmaların onların neslini korumak adına gerçekten işe yarıyor olmasıdır.

10. Koruma Çalışmaları Devam Etmektedir

Dev pandalar Çin’in Yangtze Havzası’ndaki bambu ormanlarında yaşamaktadırlar. Burası, bioçeşitlilik bakımından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olarak gösterilmektedir. Burada, tıpkı pandalar gibi nesli tehlike altında olan pek çok hayvan ve bitki türü barınmaktadır. Çin’de doğal ortamda yaşayan pandaların sayıları yaklaşık 1000 civarındadır. Buradaki bambu ormanlarının giderek yok olması, pandaların hayatını da tehdit etmektedir. Çin hükümetinden yardım sinyali alan WWF, 1980 yılından bu yana pandaların korunması için önemli kampanyalara imza atmaktadır. Pandalar bugüne kadar 50 doğal rezerv kurularak korumaya alınmıştır.