Dünya’nın birçok farklı noktasında gerçekleşen bilimsel gelişim artık müzelere yerleşiyor ve en popüler olan bilim müzeleri her yıl yüz binlerce ziyaretçi alıyor. İçerisinde en eski teknolojilerin sergilendiği arkeolojik salonlardan, gökbilim gibi köklü bilimsel keşiflerin simüle edildiği salonlara, sanayi sonrası mühendisliğin gelişimini takip edebileceğiniz ve aklınıza gelebilecek tüm uzay teknolojilerini deneyimleyebileceğiniz etkileşimli alanlara erişebilirsiniz. Çocuklar ve yetişkinler için farklı alternatifler sunan müzeler, bilimsel gelişimin gelecek nesillere aktarılmasını amaçlıyor. Aileniz ile farklı dünyalara yolculuk yapmak istiyorsanız, gelin bu müzeleri hep birlikte inceleyelim!
1. Gwacheon Bilim Müzesi / Güney Kore
Ana binada 6 sürekli sergi salonu, 1 özel sergi salonu ve 6 farklı tema parkının bulunduğu müze inanılmaz bir manzaraya sahip. 47.000 m² büyüklüğündeki Gwacheon düzlüklerine kurulmuş. Gwacheon Bilim Müzesi 2008’den beri etkileşimli ve sürekli sergi alanları, konferans ve görsel sanat etkinlikleri ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Müzenin destekçileri ise dünyaca ünlü teknoloji yerel teknoloji üreticileri Samoo Mimarlık ve Samsung Mühendislik. Müze içerisinde havacılık ve fırlatma kontrol simülatörleri, biyoloji, tıp, robotik, enerji üretimi ve çevrecilik alanlarında etkileşimli açık hava ve kapalı alan sergi salonları bulunuyor. Iron Man’in zırhının incelendiği bir bölüm de bu müzede ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Müzenin dikkat çeken diğer bölümleri ise dinozor iskeletleri, etkileşimli jeoloji turlarının olduğu, Kore’nin ekosisteminden parçalar bulunan Arkeoloji sergisi ve Kore yaşam bilimlerinin ve geleneksel teknolojilerin bir arada bulunduğu alanlar. Ayrıca güneş saati gibi köklü bilimsel keşifler de bu müzede yerini alıyor.
2. Deutsches Müzesi / Almanya
1903 yılında Alman Mühendisler Cemiyeti tarafından finanse edilen ve Oscar Won Miller tarafından planlanan bu müze Almanya’nın ihtişamlı sanayi ve teknolojik alt yapısını gözler önüne seriyor. Dünya’nın en büyük bilim müzesi olma unvanına sahip müzenin 1906’dan 1925’e kadar planlanması ve yapımı sürmüş ve çeşitli sebeplerden dolayı farklı müzelerde sergilenen eserler 1925’te Münih’te sergiye açılmıştır. Restorasyon çalışmalarının 2028’e kadar sürmesi bekleniyor. Müze 4 farklı bölgeye ayrılmış durumda: Müze adasında yer alan ana bina, Münih Flugwerft’te bulunan Schleissheim Havacılık Müzesi, Theresienhöhe bölgesinde bulunan Verkehrzentrum adıyla ulaşım müzesi ve Bonn kentinde bulunan 4. Ek bina. İçerisinde ilgi çekici bir maden müzesi, havacılık tarihine ait teknolojilerin simüle edildiği bir müze, uzay teknolojileri müzesi ve denizcilik teknolojilerinin bulunduğu alanlar ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca çocuklar için etkileşimli bilim alanları var.
3. Londra Bilim Müzesi / İngiltere
1857 yılında kurulan Londra Bilim Müzesi, Dünya’nın her yerinden ilgi gören, en popüler bilim müzeleri arasındadır. Londra’nın güney Kensington bölgesinde 1851 yılında, tüm milletlerin sanayi eserlerinin sergilenmesine tanıklık eden “Sergi Yolu” üzerinde bulunuyor. Tabiri caizse müze içerisinde bilime dair yok yok! Müzeye ilk girişte karşılayan Enerji salonu İngiliz Sanayi Devrimi’nin öyküsünü anlatıyor. Sırasıyla uzay, modern dünya, sergileri ve diğer katlarda güncel olarak ev aletlerinin gelişimi, tıp ve eczacılık, saatçilik, matematik gibi disiplinlere ait sergiler var. Yukarı doğru ilerlediğinizde serginin en dikkat çeken kısmı olan Wonderlab salonu, havacılık sergisi gibi diğer alanlarla karşılaşıyorsunuz. Birçok gezici müzeye de ev sahipliği yapmış olan Londra Bilim Müzesi’nin çocuklar ve yetişkinler için etkileşimli bilim adına farklı etkinlikleri ziyaretçilerini bekliyor. Yılın farklı zamanlarında farklı gezici müzeleri ve etkinlikleri ile aktif bir dinamik bir bilim müzesi olma özelliği taşıyor. En can alıcı kısmı ise Londra’da kamu müzelerinin tamamen ücretsiz olmasıdır.
4. Şanghay Astronomi Müzesi / Çin
2014 yılında ABD’li bir firma tarafından projesi tasarlanan ve Dünya’nın en büyük astronomi merkezi, planetaryumu olmak üzere inşa edilen Şangay Astronomi Müzesi, 2021 yılında açıldı. Sıra dışı mimari tasarımı dünyaca dikkat çekti. Thomas J. Wong tarafından tasarlanan müze “Uzayda her şey daima hareket eder ve her şey kuvvetler sistemi ile yönetilmektedir.” anlayışını yansıtmak üzere tasarlanmış. Tasarımında dik açıya yer verilmeyen bina 58.600 metrekarelik devasa bir alana kuruldu. Müze girişinde karşılayan gözlem kulelerinin isimleri Çin mitolojisinde güneş ve aydan esinlenerek verilmiş. Xihe kulesi’nde güneşe dair gözlemler yapılırken; Wangshu kulesinde gece ay, gezegen ve yıldız gözlemleri yapılabiliyor. 120 eserin sergilendiği müzede Çin astronomi ve uzay teknolojileri son teknolojiler kullanılarak sergileniyor. Müze içerisinde veri görselleştirme, VR teknolojisi, sanal gerçeklik, biyometrik teknolojileri gibi birçok etkileşimli bilim alanları mevcut. Çocuklar için farklı gözlem seçeneklerini de içinde barındırıyor. Müzeyi gezmeden 7 gün önce mutlaka randevu almalısınız.
5. Galileo Müzesi / İtalya
İtalya’nın önemli bilim tarihi değerlerinden biri olan Galileo Galilei’nin kayıp sağ el orta parmağının da içinde bulunduğu ilginç eserlerin yer aldığı bu müzede Medici Ailesi ve Lorraine Grand Dukes gibi birçok ismin de koleksiyonları bulunuyor. 1930 yılında halka açılmış olan müzenin ilk adı Enstitü ve Bilim Tarihi Müzesidir. 1972 yılında Galileo Müzesi olarak Floransa Üniversitesi tarafından kurulmuştur. 11. yüzyıldan kalma bir tarihi yapı olan Palazzo Castellani yapısının içine kurulmuş olan bu müzenin içerisinde dönemin simya teknolojileri ve daha önce görmediğiniz aletler ile bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Eski laboratuvar örnekleri, cerrahi aletleri, saatler, pusulalar, hesap makinesi, küre ve güneş saati gibi astronomik ölçümlerde kullanılan tarihi araçlar 5 binden fazla sayıdaki koleksiyon parçalarından yalnızca bazıları. Ayrıca Medici ailesine ait eşyalar, dönemin Lorraine Hanedanı tarafından toplanan aletler gibi ilgi çekici sergiler bulunmaktadır. Arno Nehri’nin kıyılarında bulunan bu müzede bilimsel-tarihi bir İtalya yolculuğuna çıkabilirsiniz.
6. NEMO Amsterdam / Hollanda
1997 yılında açılmış olan ve etkileşimli bilim konusunda oldukça aktif sergileri olan NEMO Amsterdam, Dünya’nın en yeni ve en popüler enerji teknolojilerini bünyesinde toplayan bilim müzeleri arasında. NEMO binası Renzo Piano adlı İtalyan mimar tarafından tasarlandı. 19.500 eserlik devasa koleksiyonu içerisinde aydınlatma, elektrik elektronik mühendisliği, enerji depolama ve dönüştürme konularında, temelde odak noktası 20. yüzyıl’ın en yeni ev teknolojilerini olan sergileri ziyaretçilerin katılımlarıyla oldukça eğlenceli hâl alıyor. NEMO 5 katlı bir yapı içerisine konumlandırılmış olup, “Bilimin nasıl işlediğini anla!” sloganıyla: Fenomena, “Günlük teknolojiyi çöz!” sloganıyla: Technium, “Evrenin yapı taşları hakkında bilgi edin!” sloganıyla: Elementa, “Kim olduğun hakkında daha fazlasını keşfet!” sloganıyla: Humania, “Enerji ile oyun.” Sloganıyla: Energetica salonlarını içeriyor. En üst katta ise panaromik bir manzara ile kafeterya ve yemek alanlarının bulunduğu NEMO Amsterdam, interaktif deneyimler için muazzam bir seçim. Tesis dışında dijital dünyanın etkileşimli sergilerini içeren NEMO De Studio, 2021 yılında ziyaretçilerine açıldı.
7. Kaliforniya Bilim Akademisi / ABD
Sürdürülebilir dünyanın sanata dönüştüğü bir merkez olan Kaliforniya Bilim Akademisi, Dünya’nın en büyük doğa tarihi müzesi olmak üzere kurulmuş. Doğa ile yakın ilişkisini sağlayan en önemli özelliği 1853’ten bu yana çevreyle ilgili çalışmalar sürdüren Bilim Akademisi’nin kaynaklık etmesi. Müzenin kurulma tarihi resmiyette 1874’tür. Müze binasının yangın geçirmesi ile Amsterdam NEMO’nun da mimarlığını yapan İtalyan mimar Renzo Piano, şimdiki yeni müzenin projelerinin mimarı olmuştur. Mimarın deyimiyle bu yapı, “Barbar zamanlarda, sanatın ve çağdaşlaştırmanın konforlu bir hatırlatması.” niteliğinde. Müzenin kurulma amacı halka açık bir bilimsel eğitim kaynağı olması, içerisinde Kimball Doğa Tarihi Müzesi ve Morrison Planetaryumu, Dünya Yağmur Ormanları sergisi ile Steinhard Akvaryumu bulunmaktadır. Dev planetaryumları ile dikkat çeken müze aynı zamanda sürdürülebilir ve doğa dostu tasarlanmış. Önceki binaya göre %50 daha az su tüketen, yağmur suyunu dönüştüren, %90 doğal aydınlatma ile donatılan ve geri dönüştürülmüş betondan üretilen yapı aynı zamanda 2,5 dönümlük yeşil bir çatıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
8. ArtScience Müzesi / Singapur
Müze 5.000 metrekarelik devasa 21 sergi alanına sahip. Şubat 2011’de kurulduğu tarihten beri Leonardo Da Vinci, Salvador Dali, Andy Warhol, Vincent Van Gogh ve M.C. Escher gibi büyük sanatçıların sergilerine ev sahipliği yapan ArtScience Müzesi, Singapur’un gözbebeği. 2011’den bu yana inanılmaz sanat akımlarına ve görsel şölenlere tanık olan ziyaretçileri, müzenin hayatlarında sanata olan bakış açısını değiştirdiğini söylüyor. Müzenin mimarı Moshe Safdie, müzenin binasını nilüfer biçiminde tasarlamış. 10 taç yaprağını andıran görüntüsü, 10 farklı sergi alanını oluşturuyor. Yuvarlak taban ile birleşen yapının tabanı yağmur suyunu topluyor ve bina içine dağıtıyor. Müze bu güne kadar BIG Data, parçacık fiziği, paleontoloji, deniz biyolojisi, kozmoloji gibi birçok çağdaş bilimden esinlenen sergiler düzenledi. Onlarca gezici müzeyi de barındıran ArtScience Müzesi, her dönem farklı sergileri ziyaretçilere duyuruyor. “What’s On at ArtScience Museum” linki üzerinden güncel programı takip edebilirsiniz.
9. Doğa Tarihi Müzesi / ABD
Hepimizin çocukluk hatırası, 2006 yapımı Müzede Bir Gece filminin aksiyon dolu sahnelerinin çekildiği müze olan Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, Dünya’nın hiç kuşkusuz en popüler olan bilim müzeleri arasındadır. Central Park’ta New York şehrinin en gözde yerlerinden birinde olan müzede 34 milyondan fazla bitki, hayvan ve fosil, mineral, kaya, göktaşı, insan kalıntıları, insan kültürel eserleri mevcut. 190.000 metrekarelik alan, 2021 verilerine göre yılda 5 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor. Müze içerisinde Dijital 2D ve 3D tiyatrolar, özel sergiler, alışveriş alanları var. En dikkat çeken alanlar ise dinozor fosillerinin bulunduğu salon ve gerçek boyutlu balina maketi. Central Park’tan çıktığınızda karşınızda bulunan 4 devasa blok ve birbirine bağlı 25 binadan oluşan müzenin 570.000 metrekarelik gezinme alanı, uygulama aracılığıyla iPhone ile iPhone Touch etkileşimli olarak online gezilebiliyor. Dünya’daki türlerin çeşitliliğine dair, tüm antik canlı yaşamını ve evreni inceleyen önemli bilimsel çalışmaların bulgularını barındıran müzede 40’tan fazla sergiyi ziyaret edebilirsiniz.
10. Bilim ve Endüstri Şehri / Paris
Özellikle çocuklar için etkileşimli alanları ile okul gezilerinin vazgeçilmez noktası olan Paris Bilim ve Endüstri Şehri, 1986 yılında resmi olarak açılmıştır. 55 hektarlık alana yayılmış olan müzenin tarihi önemi ise bu geniş alanından kaynaklanıyor. 55 hektarlık alanda oluşturulmuş yapıların büyükbaş hayvan pazarı alanına kurulması ve çevre mezbahanelere olan yakınlaşmasından kaynaklı olarak, çevresindeki mezbahane alanları, 1980 yılında mezbaha rehabilitasyon projeleri ile müze alanına katılmış. Müzede Birinci, ikinci ve üçüncü seviyelerde Explora adı verilmiş, etkileşimli matematik, fizik (ses ve ışık oyunlarını içeren), astronomi, enerji, doğa gözlemleri alanları mevcut. -1 seviyede çocuklar için ayrılan 1992 de oluşturulan Çocuk Şehri, sonrasında gelen Sağlık Şehri, Ticaret Şehri bulunmakta. Ticaret şehri özellikle çevre müzelere emsal olmuş. Müze içerisinde Louis Lumière sineması, kongre merkezi gibi etkinlik alanları ve bir akvaryum da ziyaretçilerine sunuluyor.