Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

5 dk okuma süresi


Ajanlık ve casusluk uzun zamanlardan beri devletlerin kullandığı bir bilgi toplama yöntemidir. Kendi içlerindeki gruplardan ve özellikle rakip devletlerden bilgi toplamak dönemi fark etmeksizin üstünlük sağlamak için sık sık kullanılan bir görevdir. Çok tehlikeli olması ve çok yüksek riskler içermesi nedeniyle genelde erkeklerin tercih edildiği bir iştir. Ancak tarihte erkeklerden daha başarılı olmuş kadın casuslar da bulunmaktadır. Bunlardan biri de ünlü dansçı kimliğiyle tanınmış Mata Hari’dir. Yakalanıp kurşuna dizildikten sonra bile arkasında büyük bir sır perdesi bırakan casus Mata Hari’nin, hâlâ kimin için çalıştığı tarihte soru işareti olarak kalmış. Bu içeriğimizde dans eden casus Mata Hari’nin oldukça gizemli yaşam öyküsü hakkında konuşacağız. Keyifli okumalar!

1. Çocukluğu

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Mata Hari, yani bu ismi almadan önceki adı olan Margaretha Geertruida Zelle, 1876 Hollanda’da dünyaya gelmiştir. Babası hali vakti yerinde bir iş adamı annesi ise dönemin soylu kişilerinden biriydi. Oldukça zengin bir hayat süren Margaretha, soyluların gittiği okullara gidiyordu. Aradan birkaç yıl geçince babasının işleri bozuldu, birikimleri yok oldu ve iflasın eşiğine geldi. Aradan geçen kısa bir zaman sonra da annesiyle babası boşandı. 15 yaşına kadar annesiyle yaşayan Margaretha annesinin de vefat etmesiyle bir başına kaldı. Annesinin vefatından sonra da akrabalarının yanına taşınmak zorunda kaldı ve hayatının sancılı dönemleri kendini göstermeye başladı.

2. Evliliği

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Margaretha, 18 yaşına geldiğinde ana sınıfı öğretmeni olmak için liseye gitmeye başladı. O yaşlarda oldukça alımlı, güzel ve çekici olması herkesin dikkatini çekiyordu. Hatta okul müdürü bile onun güzelliğine kapılıp ona âşık olmuştu. Okul müdürü onunla flört etmek isteyince akrabaları onu okuldan aldı. Bunu takip eden aylarda Margaretha evden kaçarak amcasının yanına yerleşti. 19 yaşına geldiğinden evlenip üzerindeki baskılardan kurtulmak istiyordu. O dönemde gazetede yayınlanan bir evlilik ilanı gözüne çarptı. İlanın sahibi Hollanda sömürgesi altında olan Endonezya’da görev yapan yüzbaşı Rudolf Mac Leod’tu. İstediği fırsat ayağına gelmişti.

3. Şafağın Gözü

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Yüzbaşı Rudolf’la evlendikten kısa bir süre sonra Endonezya’nın Java adasına taşındılar. Orada Margaretha ve eşinin bir oğlu ve bir kızı oldu. Evlenmesine rağmen pek de mutlu bir hayatı olmadı Margaretha’nın çünkü kocasının metresi vardı. Endonezya’da bulunduğu sürede yöresel geleneklerini ve egzotik dansını iyice öğrenen Margaretha, daha sonra yöresel dans gruplarında sahne almaya başladı ve kendine yeni bir isim buldu. Sahne ismi artık Mata Hari’ydi. Anlamı Malayca dilinde “Şafağın Gözü”, Hintçede ise “Şafağın Gözbebeği”. Böylece dans eden casus Mata Hari’nin gizemli yaşam öyküsü, yavaş yavaş oluşmaya başladı.

4. Avrupa’ya Dönüşü

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Endonezya’da bulundukları zamanlarda Mata Hari’nin evliliği çok kötü gidiyordu. Bunun üzerine de 1899’da oğlunun trajik bir şekilde ölüşü hayatını daha beter hale getirmişti. Söylentilere göre hizmetçilerinden ya da aile düşmanlarından biri tarafından zehirlenmişti. Bu olaydan sonra Hollanda’ya tekrar dönen çift orada boşanma kararı aldı. Kızının kendi velayetinde olmasını isteyen Mata Hari, kocasını ikna edemedi ve kabul etmek zorunda kaldı. Daha sonra ise kızları da henüz 21 yaşındayken vefat etti. Beş parasız bir şekilde kalan Mata Hari, Paris’e yerleşme kararı aldı. Şansını sirklerde dansçı olarak kullanmak üzere yola çıktı.

5. Şöhret Oluşu

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Paris’e yerleştikten sonra bir sirkte sahne almaya başlayan Mata Hari, Endonezya’da öğrendiği egzotik ve baştan çıkarıcı dans stilleriyle adından bahsettirmeye başlamıştır. Sahne adı olarak Mata Hari’yi kullandı. Şanını daha da arttırmak için kendi hakkında abartılı hikâyeler anlatmaya ve dansı bir doğu manastırında öğrendiğini söyledi. Sonuç olarak önce Paris’te daha sonra da tüm Avrupa şehirlerinde adından söz ettirir oldu. Hem güzelliği hem de baştan çıkarıcı dansı etrafına tüm nüfuzlu ve elit kişileri topladı. Özellikle yüksek rütbeli Alman ve Fransız generallerle ve askerlerle iyice içli dışlı olmuştu. O zamanlar Birinci Dünya Savaşı patlak vermek üzereydi.

6. Savaş Yılları

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

1912 yıllarında Fransa’da milliyetçilik ve vatanseverlik iyice hat safhadaydı. Vatanına hizmet etmek isteyenler önüne geleni casuslukla suçlayabilecek kıvamdaydı. Çünkü ülkeler arası gerginlik aşırı yüksekti. Paris sokaklarında casuslar kol geziyordu. Tam da bu yıllarda Mata Hari, özellikle alman generallerle aşırı derecede yakın ilişkiler kuruyordu. Onlarla yatıp kalkıyor, metreslik yapıyor ve beraber yaşıyordu. Tüm bunlar Fransız istihbarat güçlerinin gözünden kaçmıyordu. Üstüne iyice şüphe çeken Mata Hari’yi suçlayacak kesin bir delil bulamıyorlardı. Yine de boş durmayan Fransız istihbaratı Mata Hari adına bir suç dosyası açtı ve onu sorguya çekti.

7. Bir Numaralı Şüpheli

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Özellikle savaş dönemindeki hal ve hareketleriyle baş şüpheli durumuna düşen ve bir alman casusu olma ihtimali olan Mata Hari, sorgu sırasında suçlamaları ret ederek Fransa’ya bağlılığını dile getirdi. İsterlerse alman generallerden öğrendiklerini onlara sunabileceğini söyledi. Bu teklifi hemen kabul eden istihbarat ekibi yine de onu sınır dışı ederek önce İspanya’ya daha sonra da İngiltere’ye yollamayı kararlaştırdı. İspanya’ya geçen Mata Hari orada belli bir süre geçirdikten sonra İngiltere’ye ayak bastı. Durum hakkından haberdar olan İngiltere, karaya ayak basar basmaz onu tekrar İspanya’ya yolladı. Tüm bu olaylar dans eden casus Mata Hari’nin gizemli yaşam öyküsü içinden bir tanesidir.

8. İlginç Bir Tesadüf

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

İspanya’ya geri yollanan Mata Hari, eski şöhretini kaybetmiş ve parasızdı. Yine de belli bir nüfuzu bulunuyordu. Tüm gözler onun üzerindeyken yine de şüpheli davranışlar sergilemekten de geri kalmıyordu. Madrid’de hâlâ alman kara ve deniz subaylarına metreslik yapıyor ve onlarla vakit geçiriyordu. İlginçtir ki tam da o sıralarda alman deniz altları müttefik gemilerini başarılı bir şekilde bombalıyor ve batırıyordu. Bu haberlerin Fransa gündemine bomba gibi düşmesi de hiç şaşırılacak bir durum değildi. 1917 yıllarında Mata Hari, birdenbire Fransa’ya dönme kararı aldı. Arkadaşları tarafından şüpheli bir durumda olduğu ve bu yüzden gitmesinin tehlikeli olabileceği söylenmesine rağmen bir şeyden korkmadığını dile getirerek cesur bir davranış sergiledi.

9. Dedikodular

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Mata Hari’nin hem Fransa için hem de Almanya için çalışan çifte bir ajan olduğu dedikodusu ortaya atıldı. Ortada yeterli kanıt olmamasına rağmen gelişen olaylar durumu bu şekilde özetliyordu. Çünkü savaş başlarında Berlin’de bulunan Mata Hari, ölmeden önce kızına alman ve rus generallerden öğrendiği bilgileri masum sayılabilecek mektuplarla yolluyordu. Tam olarak kesinliği bilinmese de iki taraf için yeteri kadar şüpheli olan bu durum karşısında alman istihbaratı Mata Hari Fransa’ya doğru yola çıkarken ona 30.000 marklık bir senet vermişti. Bu senet kimine göre Mata Hari’nin hizmetine karşılık verilen bir ödüldü kimine göre ise Paris’te bulunan H21 rumuzlu bir ajana vermesi gereken bir senetti.

10. Kurşuna Dizilişi

Dans Eden Casus Mata Hari’nin Gizemli Yaşam Öyküsü

Fransa’ya doğru yola çıkan Mata Hari, tahmin edilebileceği gibi gözler üstündeydi. İstihbarat tarafından alınan bilgilere göre yakalanıp üstünde bir alman çekiyle bulunması, onun vatan haini bir casus olduğunu kanıtlar bir belge niteliğindeydi. Derhal tutuklanıp hapse atılan Mata Hari, suçlamaları kabul etmedi ve başı dik bir duruş sergiledi. Daha sonra ise “Belki bir fahişe olabilirim ama asla bir casus değilim!” sözünü söylediği bilinmektedir. Halka kapalı bir duruşmada idamına karar verilen Mata Hari, 15 Ekim 1917’de kurşuna dizildi. Kurşuna dizilmeden önce gözlerinin bağlanmamasını isteyen Mata Hari, bir cesaret örneği sergiler. Kimi söylentiye göre de kendisine nişan alan ölüm mangasına öpücükler yollayan güzel dansçı, 12 kişilik askerin 8’inin onu ıskalamasına veya vurmaktan vazgeçmesine neden olur. Böylece dans eden casus Mata Hari’ini gizemli yaşam öyküsü, ardında birçok gizemi barındırarak tarih sayfalarında yerini alır.


Bu içeriğe ifadenle renk ver!

Beğen Beğen
4
Beğen
Mutlu Mutlu
0
Mutlu
Eğlenceli Eğlenceli
0
Eğlenceli
Üzgün Üzgün
0
Üzgün
Olamaz Olamaz
0
Olamaz
Kızgın Kızgın
0
Kızgın
Komik Komik
0
Komik
İlginç İlginç
1
İlginç

Yorum bırak