Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Sosyal ortamlarda duyulan çekingenlik hissi zaman zaman hepimizin yaşadığı bir durumdur. Hatta içinde yaşadığımız kültür bu davranışları mütevazilik, usluluk olarak değerlendirip desteklemektedir. Bu bakımdan çekingenlik, üzerinde çok durulmayan bir sorun olarak gözükebilir. Ancak sosyal fobi çekingenliğin sınırlarını oldukça aşan bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkar. Kişiye yaşattığı kaygı bakımından oldukça zorlayıcıdır. Bu içeriğimizde sosyal fobiye dair bilmeniz gerekenleri derledik. Hayatınızı sosyal ortamlardan kaçma ve sıkıntısına katlanma ikilisi arasında sürdürüyorsanız ya da sadece sosyal fobinin ne olduğunu merak ediyorsanız bu liste tam size göre!

1. Sosyal Fobi Nedir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Sosyal fobi, diğer adıyla sosyal anksiyete bozukluğu, kişilerin çeşitli sosyal durumlarda küçük düşeceği, utanç duyacağı, yargılanacağı korkusu yaşamasıdır. Topluluk önünde yemek yeme, konuşma, bir şeyler yaparken izlenme gibi durumlar kişide yoğun kaygı uyandırır. Hatta bu kaygıya toplum içinde kişinin huzursuzluğunun fark edilmesi korkusu da eklenmektedir. Sosyal fobisi olan bireylerin temel korkusu başkalarının önünde küçük düşmek olduğundan yalnız başınayken sorun yaşamazlar. Ancak sosyal ortamlar şiddetli bir kaygı yaşattığından, sosyal fobisi olan kişilerde çokça sosyal ortamlardan kaçınma davranışı görülmektedir. Kaçınma davranışı ise kişilerin sosyal hayatlarını, okul ve iş yaşantılarını olumsuz yönde etkiler.

2. Çekingenlikten Farkı Nedir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Öğretmenler odasının önünde yaptığınız “ben tıklıyorum, sen konuşacaksın” pazarlıklarını bir düşünün. Sunum öncesi karnınızdaki kelebekleri ya da. Bunlar gibi çeşitli toplumsal olaylarda kaygılanmak ve çekinmek oldukça normaldir. Sosyal ortamlarda birçoğumuzun belli çekinceleri olur. Bunları yaşamak bizleri sosyal fobi kategorisine sokmaz. Ancak rezil olma korkusu kişiyi o durumlardan kaçınmaya itiyorsa, birçok sosyal ortamdan kaygılar yüzünden uzaklaşılıyorsa sosyal fobi üzerine düşünülmelidir. Kişiler bazen de kaygı verici duruma katlanmaya kendilerini zorlayabilir. Ancak bu fazlasıyla sıkıntı verici bir deneyim haline geliyorsa sosyal fobiden şüphelenilmelidir. Sosyal fobi bu gibi açılardan çekingenliğin sınırlarını aşan bir rahatsızlık olarak görülür.

3. Belirtileri Nelerdir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Sosyal fobi fizyolojik, psikolojik ve davranışsal açıdan çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Hızlı kalp atışı, terleme, yüz kızarması, nefes darlığı, titreme, kaslarda gerginlik ve mide-bağırsak rahatsızlıkları sosyal fobinin fiziksel belirtileri olarak sıralanabilir. Sosyal fobisi olan kişiler genelde kendilerini yetersiz, güçsüz, eksik hisseder. Bu yüzden toplum önünde yetersizliklerinin ve güçsüzlüklerinin ortaya çıkmaması için çeşitli davranışlarda bulunurlar. Sürekli kaygılı olsalar da belli etmeye çalışırlar. Çoğunlukla sosyal ortamlarda konuşmazlar. Konuşacakları zaman ise söyleyecekleri hazır kalıplar halinde daha önceden düşünülmüştür. Bunun temelinde de hata yapma korkusu vardır. Bulundukları ortamlardan çekip gitme arzuları yoğundur. Göz teması kurmakta da zorlanabilirler.

4. Nedenleri Nelerdir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Her psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi sosyal fobinin gelişiminde de hem biyolojik hem de çevresel etkenler söz konusudur. Genetik yatkınlık sosyal fobide etki eden biyolojik faktörlerden biridir. Beyindeki bazı kimyasallarda farklılık sosyal fobi gelişiminde rol oynayabilir. Ailede sosyal fobi geçmişi de kalıtsal açıdan aktarılabilir. Bunların yanı sıra doğuştan getirmiş olduğumuz kişilik özelliklerimiz sosyal fobiye yatkınlığımız etkileyebilir. Bazılarımız yeni ve alışılmamış durumlara korku ve çekingenlik tepkisi vermeye eğilimli olabilir. Anne-babanın sevgiden yoksun, eleştirel, kontrolcü ve kısıtlayıcı tutumları sosyal fobi için önemli çevresel faktörlerdendir. Toplum önünde alay edilmek, dışlanmak gibi çocuklukta yaşanan sosyal deneyimler de sosyal fobiye zemin hazırlayabilir.

5. Kişinin Yaşamında Nelere Yol Açar?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Sosyal fobi sosyal yaşamı büyük ölçüde etkileyen bir rahatsızlıktır. Birçok açıdan işlev kaybına yol açar. Kişi sosyal ortamlara girmekten kaçındığından arkadaş edinmesi zorlaşır. Kurduğu arkadaşlık ilişkileri, insanlarla etkileşime duyduğu kaygı sebebiyle yüzeysel kalabilmektedir. Toplu ortamlarda kendini ifade etmede zorluk, okul başarısını etkileyebilmektedir. İş yaşamında gereken çeşitli görevlerde zorlanacağından kariyeri sekteye uğrama ihtimali vardır. Kişinin günlük yaşamında yaşadığı zorluklar aslında bir kısır döngü gibi birbirini besler. Sosyal ortamlarda rezil olma korkusu kişiyi sosyalleşmekten uzak tutar. Toplumsal alanlardan uzak durmak sosyal becerilerin gelişimini olumsuz etkiler. Bu becerilerin eksikliği ise kişiyi sosyal ortamlarda zorlayacağından rezil olma korkusunu tetikler ve döngü yine başa döner.

6. Belirtileri Tetikleyen Sosyal Durumlar Nelerdir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Günlük yaşama dair birçok olağan durum sosyal fobisi olan kişiler için bir ıstırap haline gelmiştir. Sosyal fobi özelden genele çoğu sosyal durumda kendini gösterir. Telefonla konuşmak, toplu ortamlarda yemek yemek, ortak tuvaletleri kullanmak, pazarlık yapmak, alınan ürünü iade etmek, para üstü istemek gibi pek çok günlük olay sosyal fobi belirtilerini tetikleyebilmektedir. Sosyal fobiye sahip bazı insanlar sadece belli alanlarda kaygı belirtileri gösterebilirler. Bu sosyal fobinin yaygın olmayan türüdür. Örneğin öğrencilik yıllarında yaşanan kötü bir anı yalnızca okul ve öğrencilik alanlarında korku ve kaygı yaratır. Çoğu sosyal durum kaygı belirtilerine sebep oluyorsa ve kaçınma isteği uyandırıyorsa bu sosyal fobinin yaygın türüdür.

7. Ne Zaman Başlar?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Sosyal fobi, belirtilerini genelde ergenlik döneminde gösterir. Çocuklarda ve ergenlerde oldukça sık rastlanan psikiyatrik rahatsızlıklardandır. Başlangıç yaşının erken olması ve yaygınlığı bakımından erken yaşta tedaviye başvurmak önemli olsa da tedavisi çoğunlukla uzun yıllar sonraya kalır. Bunun sebebi çocuklarda sosyal fobi belirtilerinin çekingen kişilik özellikleriyle karıştırılmasıdır. Dolayısıyla aileler çözüm arama davranışında bulunmazlar. Aileler çocuklarında gördükleri sosyal kaygı belirtilerinin büyüyünce düzeleceğini de düşünebilirler. Bu gibi sebepler dolayısıyla sosyal fobi tedavisinin ertelenmesi bu rahatsızlığın yaşam boyu sürmesine sebep olmaktadır. Ancak özellikle ergenlik gibi sosyal ilişkilerin fazlasıyla önemli olduğu bir dönemde sosyal fobinin fark edilip tedavi edilmesi kritiktir.

8. Cinsiyetle İlişkisi Nedir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Yapılan çalışmalar sosyal fobinin toplumda kadınlarda erkeklerden daha yüksek sıklıkta görüldüğünü göstermektedir. Ancak erkekler kadınlara göre daha fazla tedavi arayışına girmektedir. Erkeklerin toplum içinde sahip oluğu sosyal roller onları sosyal ortamlarda daha aktif olmaya zorlayabilmektedir. Bu yüzden daha fazla tedavi arayışına girdiklerini söyleyebiliriz. Kadınların sosyal fobi belirtileri göstermesi ise toplumda daha uygun gözükmektedir. Yüz kızarması, sesin kısılması gibi belirtiler kadınlara yakıştırılırken erkekler için bir eksiklik olarak anlaşılmaktadır. Ancak yine de kadın ya da erkek olmak sosyal fobiye sebep oluyor diyemeyiz. Toplumsal farklılıklar her iki cinsiyeti de sosyal fobinin gidişatı açısından farklı etkilemektedir.

9. Hangi Hastalıklar Eşlik Eder?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Sosyal fobi ile yaşamak ruhsal açıdan oldukça zorlayıcıdır. Bu yüzden depresyon sosyal fobiyle beraber çok sık görülmektedir. Çoğunlukla sosyal fobi depresyondan önce başlar. Sosyal açıdan izole olmak, derinlikli ilişkiler kuramamak, romantik ilişkilerde zorlanmak, iş yaşamında ilerleyememek gibi zorlu yaşam olayları depresyon için zemin hazırlar. Sosyal fobili kişiler kaygı ve gelişen depresyon belirtilerini hafifletmek için alkol ve madde kullanımına yönelebilmektedir. Uzun vadede bu davranış, kişileri alkol ve madde bağımlılığına kadar götürebilmektedir. Görüldüğü üzere ruhsal hastalıklar birbiriyle yakından bağlantılıdır. Bu sebeple önemsenmeyen ya da tedavisi ertelenen bir rahatsızlık başka birçok soruna daha yol açar. Sosyal fobi de eşlik eden rahatsızlıklar göz önünde bulundurularak önemsenmelidir.

10. Neler İyi Gelir?

Çekingenliğin Sınırlarını Aşan Bir Rahatsızlık Olarak Sosyal Fobi

Toplum içinde hata yapmamak adına davranışları sürekli kontrol altında tutmak kişiyi güvende hissettirse de etkili bir çözüm değildir. Bu, gün içinde çok büyük bir enerji gerektirir. Kontrolün bırakıldığı zamanlar ve aktiviteler yaratmak, enerjiyi bu alanlarda harcamak faydalı olabilmektedir. Ayrıca fazla kontrollü ve temkinli olmak davranışlarımızı samimi ve doğal olmaktan uzaklaştırır. Toplum önünde rezil olmak hemen hemen herkes için kötü bir deneyimdir. Bu yüzden rezil olunduğu düşünülen bir anı aslında en insani yönümüzdür. Yine de sosyal fobi belirtileri çekingenliğin sınırlarını aşan bir rahatsızlık olarak hayatı alt üst eder hale geldiyse bir uzmandan destek almak en doğrusudur.

Mobil sürümden çık