Aşk bütün toplumlarda ve kültürlerde var olmuş en evrensel ve en yüce duygulardandır. Bedensel ve zihinsel olarak insanlar üzerinde yarattığı etkiyle bazen çok tatlı bazen de çok acı yaşanmışlıklara sebep olmaktadır. Edebiyat dünyasına verdiği ilham, efsaneleşen eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Yazarlar, hikayelerin sonunu bir masal gibi ya da bir kabus gibi bitirebilmişlerdir. Kitapların sonu nereye varırsa varsın okuyucuya aşkın en tasvir edilemez halleri bile yansıtılmaya çalışılmıştır. Anlattığı aşk hikayeleriyle kalbinizi eritecek en romantik kitaplar listemizi sizler için hazırladık. Keyifli okumalar dileriz!
1. Günlerin Köpüğü
1947 yılında yayınlanan eser, Fransız yazar Boris Vian tarafından kaleme alınmıştır. Sürreal zeminde yazılan kitap, yazar tarafından iki günde tamamlanmıştır. Fantastik anlatımıyla okuyucuyu şaşkınlığa sürüklerken, oluşturduğu metaforlarla en orijinal kitaplar arasındadır. Bu sebeple, kitabı şiirsel bakış açısıyla okumak farklı bir tat katacaktır. Yozlaşmış ilişkiler içerisinde yaşanan bir aşk konu alınmaktadır. Romanın kahramanı Colin varlıklı bir genç adamdır. Çok sevdiği uşağı Nicholas’ın evlenebilmesi için mirasının üçte birini hibe etmiştir. Mirasının bağışladığı kısmına ileride çok ihtiyacı olacaktır. Kendisi için aradığı büyük aşkı sonunda bulmuş ve Chloe ile evlenmiştir. Mutlu evliliklerini ve hayatlarını gölgeleyen şey ise Chloe’nun yakalandığı ender bir hastalıktır. Chloe’nin akciğerinde çıkan zambak çiçeği, hayatlarını farklılaştıracak, sevgi ve fedakarlığın sınırlarını yaşatacaktır.
2. İkna
Jane Austen’in tamamladığı son romanı olan İkna, 1818 yılında yayımlanmıştır. Sade bir dille nüktedanca yazılan İkna, felsefi bir bakış açısına sahiptir. Austen, aşk hikayesinin paralelinde sistem ve toplum eleştirisi de yapmaktadır. Kitap, dönemin İngiltere’sindeki sınıf farklılığının ayrılığa sebep olduğu bir aşk hikayesi geçmişine sahiptir. Sir Walter ve ailesi gelir düzeylerinin düşmesiyle evlerini satılığa çıkarıp Bath’e taşınırlar. Eski evleri Mr. Croft adında bir denizciye satılmıştır. Sir Walter’ın kızı Anne ve Mr. Croft’un kardeşi Yüzbaşı Wentworth arasında geçmişte büyük bir aşk yaşanmıştır. Anne bu aşkı sınıf farklılıkları ve toplum baskıyla bitirmiştir. Tekrar karşılaşmaları aşklarının yeniden alevlenmesine sebep olacaktır. Yeniden başlamaları ilerlemeleri için yeterli olmayacak, aşmaları gereken engellerle mücadele etmek zorunda kalacaklardır.
3. Muhteşem Gatsby
Amerikalı yazar F. Scott Fitzgerald tarafından kaleme alınmıştır. Kitap, yoksul bir aileden gelerek zengin olmuş bir milyonerin hayattaki tek saplantısını anlatmaktadır; Daisy… Gatsby ve Daisy beş yıl öncesinden birbirine tutkuyla bağlanmış iki aşıktır ama hayat istedikleri gibi gitmez. Yollarının ayrılmasıyla Daisy kendisine yeni bir hayat kurmuştur. Gatsby ise hayatta edindiği tüm gücü Daisy’e vermek için beklemektedir. İlmek ilmek planladığı bekleyişi neticelenir. Yaşadıkları romantizm en güçlü duyguların yansıması olur. Tekrar kavuşmalarına rağmen Gatsby her zaman daha fazlasını isterken, Daisy de mevcut hayatını bırakmakta kararsız kalacaktır… “Caz Çağı” olarak bilinen 1920’li yılların tüm coşkusunu ve ihtişamını kitapta yansıtan Fitzgerald, ihtişamın arkasındaki umutsuz hayatları ve abartılı yaşamları da gözler önüne sermektedir. Gatsby’nin saplantılı aşkı da Caz Çağı’nın bir yansıması gibi ayna özelliğindedir.
4. Yüzyılın Aşkları
Can Dündar tarafından kaleme alınan Yüzyılın Aşkları kitabı 2006 yılında yayımlanmıştır. Yüzyılın Aşkları, on ayrı aşk hikayesinden oluşmaktadır. Tanıdık simaların özel hayatlarına şahitlik ettiğimiz kitapta, tarihe damgasını vuran isimlerin farklı yönleri de gözler önüne serilmektedir. Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım, Enver Paşa ve Naciye Sultan, Nâzım Hikmet ve Piraye, Adnan Menderes ve Ayhan Aydan, Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu, Melih Kibar ve Çiğdem Talu, Yüksel Menderes ve İpek Kramer, Yılmaz Güney ve Fatoş Güney, Yıldız Kenter ve Şükran Güngör. Melih Kibar ve Çiğdem Talu, Selahattin Pınar ve Afife Jale hikayeleri anlatılan isimlerdir. Tarihe adını yazdırmış bu isimlerin efsaneleşmiş sevdaları Can Dündar’ın güçlü kalemiyle birleşince, bilinen hikayeler bile en çarpıcı haliyle okuyucuda iz bırakmıştır.
5. Milena’ya Mektuplar
Yayım tarihi 1952 yılı olan Milena’ya Mektuplar, Franz Kafka tarafından kaleme alınmıştır. Kafka 1919 yılında bir cafede tanıştığı Milena ile bir yıl sonra mektup aracılığıyla konuşmaya başlar. Kafka ölümcül hastalığı nedeniyle kaldığı Meran’dan Milena ile iletişim kurmaya devam eder. Beş yıl mektuplaştığı Milena ile sadece beş kere görüşebilmişlerdir. Milena, Kafka’nın sırdaşı, tutkusu ve umudu olacaktır. Mektuplar kısa sürede bir aşk romanına evrilir. Kafka öyle duygulu ifade eder ki kendisini, gerçek bir romantizme tanıklık etmiş oluruz. Mektuplar çok kişisel olduğu için üzerine fikir ayrılıkları yaşansa da Kafka’nın aşkına, ümit eden romantizmine, hayattaki korkularına şahitlik ediyoruz. Milena’nın o sırada evli olması, Kafka’nın duygularını ifade edişindeki resmiyetinde ve naif üslubunda görülebilmektedir. Anlattığı aşk hikayeleriyle kalbinizi eritecek en romantik kitaplar içerisinde yer almaktadır.
6. Doktor Jivago
Zamanında SSCB görüşlerine uygun olmadığı için reddedilmiş olan roman, Boris Pasternak tarafından kaleme alınmıştır. 1957 yılında ilk defa İtalya’da basılmıştır. Sovyet toplumundaki gelişmeler eşliğinde ilerleyen roman, destansı aşk hikayelerini anlatmaktadır. Şair Doktor Yuri Jivago evlidir ve eşi Tonya tarafından da çok sevilmektedir. Şairin ilhamı ise eşinden ziyade sevgilisi Lara’dır. Şair, iki kadın arasında kalarak sadakat ve ihtiras arasında ikilem yaşamaktadır. Bir ara sadakati tutkusunu bastırıp Tonya’ya sadık kalacağını söylese de gelişen olaylar Lara ile ilişkilerini tekrar başlatmıştır. Üç aşığın etrafında dönen kitapta okuyucular, ikilemler eşliğindeki tutkulu olaylara şahitlik ediyor. Anlattığı aşk hikayeleriyle kalbinizi eritecek en romantik kitaplar arasında yer alan Doktor Jivago kahramanları, tutkuyu, çöküşü ve sevdayı derinden hissedecektir.
7. Başucumda Müzik
Başucumda Müzik, Kürşat Başar’ın yazdığı dokunaklı bir aşk hikayesidir. Gerçek bir hikayeye dayandığı için okuyucunun gözünde etkileyiciliği de artmıştır. Romanda aşık bir kadının hislerine, aşık bir erkeğin göze aldıklarına şahit oluyoruz. Romanın anlatıcısı kadın kahraman, aniden aldığı kararla bir hariciyeciyle evlenir. Kocası Turgut’un mesleği gereği gençliklerinin büyük bölümü yurt dışında geçer. Ankara’ya geldiğinde, siyasi hayatı ve çapkınlığıyla meşhur Fuat ile tanışır. Fuat onu çok etkilemiştir. Karşılaştığı bu yoğun duyguları karşılıksız kalmaz. Fuat’ın kadından isteği ise Turgut’la olan evliliğini sonlandırmasıdır. Kadın bu isteğe olumsuz cevap vererek yurt dışına gider. Bu mesafe aralarındaki bağlılığa engel olamaz ve aşkları mektuplar üzerinden ilerler. Fuat’ın ısrarlarıyla sonunda kocasını terk eder ama Fuat’ın geleceği beklenmedik bir şekilde ilerleyecektir ve kadını da etkileyecektir…
8. Sımsıcak
Sımsıcak, Amerikalı aşk ve macera kitapları yazarı Julie Garwood kaleminden çıkmıştır Kitap 2009 yılında yayımlanmıştır. Sinema öğrencisi olan Lyra, okul projesi üzerinde çalışırken farkında olmadan kendisinde olmaması gereken bir CD’yi elinde ulaşır. CD’nin içindeki bilgiler, takip edilmesine ve saldırıya uğramasına sebep olur. Peşine düşen adamlardan kurtulmak isteyen Lyra FBI ajanı Sam Kincaid ile tanışır. Birbirleriyle vakit geçiren ikili sıcak bir aşkın pençesine düşecektir. Lyra duygularına hakim olmaya çalışırken, Sam işini ve özel hayatını ayrı tutmak için çaba gösterecektir. Yaşadıkları ikilemler birbirlerine güvenmelerini geciktirse de birlikte hareket etmek zorunda kalacaklardır. İçten içe yaşadıkları tutku, entrikaların ortasındaki hayatlarına ışık saçacaktır.
9. Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler
İlk yayım tarihi 2002 yılı olan Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler, Alman yazar Jan-Philipp Sendker tarafından yazılmıştır. Aşkın mucizevi yanını okuyucuya en iyi yansıtan kitaplardan biridir. Gerçek hayatın içerisinde yaşanmış bir aşk hikayesi gibi okuyucuyu saran ve meraklandıran olay örgüsüne sahiptir. Okuyucunun beraber yolculuk ettiği Julia, yıllar önce kaybolan babasını bulmak için gizemli bir serüvene atılır. Bu serüven için bulduğu şey, geçmişten kalma bir mektuptur. Babasının 40 sene öncesinde yazıp göndermediği bu mektup, gizemli bir kadına yazılmıştır. Julia babasının büyük aşkının yaşamış olduğu yere giderek geçmişi araştırır. Geçmişte kalan muhteşem bir aşkın en derin duygularını öğrenecek ve unutulmaya yüz tutmuş bir yaşamın sırlarını açacaktır.
10. Senden Önce Ben
Senden Sonra Ben, Amerikalı yazar Jojo Moyes tarafından yazılmıştır. Louisa Clark, 20 yaşından beri çalıştığı işini bir anda kaybeder. Başka iş tecrübesi olmayan Louisa, kaza sonucu kötürüm kalan Will Traynor’ın bakıcısı olarak işe girer. Will kaza sonrası hayata küsmüştür ve karamsar düşünceler içinde yaşamaktadır. Kazadan önce yaşadığı hayatın tam aksini yaşadığı için kendini öldürmeyi dahi düşünür. Louisa, sivri dilli Will’e empatiyle yaklaşır ve ona yardımcı olmaya çalışır. Will Louisa’yı tanıdıkça ondaki ışığı görür ve olduğu saf ve sıradan halinden daha farklı olduğunu fark eder. Hayata bakışları, yaşam tarzları iki farklı insan birbirine yara bandı olacaktır ve romantik bir aşk yaşayacaklardır. Zamanla gri hayatları renklenecek, duygudan duyguya koşan iki insan olarak zorlu kararlar vermek zorunda kalacaklardır. Anlattığı aşk hikayeleriyle kalbinizi eritecek en romantik kitaplar arasında yer almaktadır.
