Tarihsel birçok olayın sinemaya uyarlanması hepimizin sıkça karşılaştığı bir durum. Tüm dünya üzerinde kitlesel hareketlere dönüşmüş 68 kuşağının maceraları da beyaz perdede kendine yer bulan tarihsel bir dönem. Hippilerin renkli hayatı, hak arama çabası, savaş karşıtlığı, marjinal politik fikirler derken sinema sanatına eşsiz bir kaynak sağlayan dönem haklı olarak kendine beyaz perdede yer buluyor. Bu sayede sinema, o dönemleri yaşayamayanlar ve fikir sahibi olmak isteyenler için en kestirme yol olarak karşımıza çıkıyor. 68 kuşağını merak eden sinemaseverlere özel o dönemi sosyopolitik şekilde işleyen ve dönemin atmosferini konu edinen en başarılı filmler listesini hazırladık. Keyifli okumalar!
1. Zabriske Point
1970 yılında Michelangelo Antonioni tarafından beyaz perdeye aktarılan Zabriske Point filmi, şiddetin hüküm sürdüğü bir dönemde başlayan bir aşkı konu alıyor. İtalyan yönetmenin bir Avrupalı gözüyle Amerikan toplumunu çözümlüyor. Amerikan üniversitelerinin birinde 68 yılıyla birlikte gelen düzen karşıtlığını öğrenci protestoları üzerinden anlatarak dönemin ruhunu ortaya koyuyor. Filmin yanında müziklerinin Pink Floyd gibi müzik tarihinin en iyi ve önemli gruplarından biri tarafından yapılmış olması da filmi izlenir kılan bir başka nokta. Hem müzikleri hem bol aksiyonu hem de dönemin şartlarını fevkalade anlatan film, dönemi merak edenler için kült filmler arasında yer alıyor.
2. If
1968 yılında erkek öğrencilerden oluşan yatılı bir okulda, katı kurallar ve oldukça disiplinli bir ortamda öğrenim görmeye çalışan öğrenciler bu durumdan bunalmış olarak kendilerine bir özgürlük alanı oluştururlar. Bu özgürlük alanını okulun geneline yaymaya kalktıklarında ise sert ve otoriter bir duruşla karşılaşırlar. Yönetmen Lindsay Anderson, dönemin şartlarının iyi çözümlemesinin yanında eğitim sistemine yaptığı göndermelerle mevcut sistemi eleştirmekte. Film, 1969 yılında Cannes’dan Altın Palmiye ödülünü kazandı. Filmin başrollerinden Malcolm McDowell başarılı performansıyla Stanley Kubrick’in dikkatini çekerek A Clockwork Orange filminin kadrosunda yer buldu.
3. Something in the Air
2012 yılında Venedik Film Festivali’nden en iyi senaryo ödülüyle dönen Something in the Air filmi, 70’lerin başında Paris’de geçiyor. Dönemin hareketli günlerini kahramanları arasındaki aşk üçgeni ile harmanlayan filmin yönetmen koltuğunda Oliver Assayas oturuyor. Henüz lisede okuyan Gilles, kendini dönemin fikir hareketlerine kaptırır. Bir yandan etkilendiği radikal fikirler diğer yanda kişisel ihtiraslar arasında kalmış ruhların duygusal çatışması onları bir arayışa sürükler. Paris’ten önce İtalya’ya ardından İngiltere’ye doğru uzanan yolcukları, dönemin gençlerinin arayış ve tutkularına ışık tutmakta.
4. Redoubtable
Film, dönemin en büyük yönetmenlerinden biri olan Jean Luc Godard’ın Çinli Kız filminin çekimleri sırasında tanıştığı kendinden yirmi yaş küçük başrol oyuncusu Anne Wiazemsky ile yaşamaya başladığı aşkı konu alıyor. Filmin yarattığı etki ve dönemin koşulları Godard’ın kendini sorgulamsına neden oluyor. Yönetmenliğini Michel Hazanavicius’un yaptığı filmde Godard rolünü Louis Garrel canlandırıyor. 68 kuşağını ve duygusal hezeyanları Godard üzerinden biyografik olarak işleyen Redoubtable filmi, döneme dair çekilen en başarılı filmler arasında yer alıyor. Godard’ın hayatına ve döneme dair fikir sahibi olmak isteyenler keyifle izleyebilirler.
5. La Chinoise
La Chinoise, Fransız Yeni Dalgası’nın başarılı yönetmenlerinden Luc Godard’ın imzasını taşıyor. Godard’ın sinema anlayışını şekillendiren film, dönemin şartlarına ilişkin önemli ipuçları veriyor. Beş kişilik arkadaş grubu üzerinden şekillenen filmde grup Mao’nun fikirleri üzerinde hemfikirdirler ancak uygulamada birbirlerinden oldukça farklı düşünmekteler. Haliyle bu da aralarında gerilime ve çatışmaya sebep oluyor. Başarılı kurgusu ile sinematografik olarak oldukça başarılı bir film olmasını yanında Marksist felsefeyi irdelemesiyle donanımlı bir seyirci kitlesine hitap eden filmin restorasyonlu halini internette bulabilirsiniz.
6. The Dreamers
Gilbert Adair’in The Holly Innocents adlı kitabından uyarlanan filmin Başrollerini Michael Pitt, Louis Garrel ve Eva Green paylaşmakta. Senoryosu da Adair’in kaleminden çıkmasına rağmen filmin yönetmeni olarak Bernardo Bertolucci karşımıza çıkıyor. İki kardeş olan Isabelle ve Theo aileleri tatile gittikleri Paris’te bir eyleme katılırlar ve Amerikalı Matthew ile yolları da bu eylemde kesişir. Evlerine davet etmeleriyle birlikte bu üçlünün macerası başlar. Fransız Yeni Dalgası’nın en güzel örneklerinden biri olduğu düşünülen film, sinemaseverlere kaliteli zaman geçirmeyi vaat ediyor. Film, 68 kuşağını beyaz perdeye en başarılı şekilde aktaran ve dönemin ruhunu işleyen filmler arasında bulunuyor.
7. Easy Rider
İki maceraperest motorcunun hikayesini konu alan Easy Rider filminin başrollerini Peter Fonda, Dennis Hopper ve Jack Nicholson’ın paylaşıyor. Film, uyuşturucu satışından kazandıkları parayla motosiklet üstünde Amerika’yı gezerek harcayan iki motorcunun hikayesini konu alıyor. Bir yol hikayesi olmasının yanında 68 ruhunun özgürlüğe olan düşkünlüğünü de izleyiciye yansıtmayı başarıyor. Easy Rider filmi 1998 yılında Kongre Kütüphanesi’nin kararıyla kültürel, estetik ve tarihi bakımdan önemli filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verildi.
8. Tout Va Bien
Jean Luc Godard ve Jear Pierre Gorin tarafından yönetilen film politik drama kategorisinde yer alıyor. Fransız Yeni Dalgası’nın iki önemli yönetmeninin ortaklaşa çalıştığı filmin baş rolünü aktivist kimliğiyle tanınan Jane Fonda üstleniyor. Tüm dünyada sol görüşün rüzgarının estiği 68 yılından birkaç yıl sonrası anlatılıyor. Bir fabrikadaki işçilerin grevi Amerikalı bir kadın gazeteci tarafından anlatılıyor. Oldukça radikal ve kışkırtıcı bir film olarak görülün Tout Va Bien kapitalist düzene eleştiriler yöneltiyor. Aynı şekilde sol siyasetin de işçi hakları savunmak konusundaki yetersizliği de filmdeki eleştirilerden nasibini alıyor.
9. Across the Universe
Bir müzikal özelliği gösteren Across the Universe filmi, Beatles’ın 33 şarkısından oluşan bir olay örgüsüne sahip. Filmin yönetmenliğini Frida filminden tanınan Julie Taymor üstlenmiş bulunuyor. Filmde Beatles’ın yanı sıra Janis Joplin, Kurt Cobain, Jimi Hendrix gibi müzik tarihinin en bilinen simaları da filmde yer alıyor. Savaş karşıtlarının özellikle Vietnam Savaşı sonrasında sesini yükseltmesiyle başlayan protestoları konu alıyor. Yetmişli yıllardaki savaşın gereksizliği ve barışa için verilen mücadeleye müzikal bir perspektifinden bakmak ve Beatles hayranları için kaçırılmayacak filmlerden biri durumunda.
10. Nes En 68
Sosyalist isyanların öğrenci protestolarının arasında yaşanan bir aşk hikayesine odaklanan filmin yönetmenliğini Olivier Ducastel ve Jacques Martineau beraber üstlendiler. Geçmişten günümüze siyasal yaşamın dönüşümünü gözler önüne seren film üç saat gibi süresi uzun olmasına karşın bir çırpıda bitirilebilecek akıcılıkta. Kadın hakları, cinsellik, homofobi gibi toplumsal birçok konuya değinen filmde düzen karşısında dejenere oluşuna da tanıklık ediliyor. Döneme ilgi duyanlar ve kendisini günümüzdeki toplumsal hareketlerin ilk günleri hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için harcadığınız zamana değecek kalitede bir yapım.
