Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

5 dk okuma süresi


Anadolu, tarih boyunca birçok önemli şahsiyetin yetiştiği bir coğrafya olmuştur. Bu önemli şahsiyetlerden biri de Yunus Emre’dir. Yunus Emre, Anadolu’da Türk ve İslam kültürlerinin birleşmesini sağlamıştır. Düşünceleri, eserleri ve şiirleriyle insanlığa örnek olmuş, yol göstermiş bir tasavvuf ehlidir. İçeriğimizde tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre’nin yaşamına yakından bakarak sade ve etkileyici yönlerine dair daha detaylı bilgiler bulacaksınız. Keyifli okumalar!

1. Yaşadığı Dönem

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Türkçe şiirin öncüsü, ünlü tasavvuf ve halk şairi olan Yunus Emre’nin, Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmaya başladığı dönemde Orta Anadolu’da doğduğu bilinmektedir. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sarıköy’de yetişmiş bir erendir. Yaşamını ise Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Tapduk Emre’nin dergâhında sürdürmüştür. Doğumu ve yaşamı bazı Türk beyliklerinin kurulmaya ve büyüyerek genişlemeye başladığı döneme denk gelmektedir. Ayrıca yaşadığı dönem iç çekişmelerin ve siyasi kavgaların olduğu, kuraklıklarla ve kıtlıklarla mücadele edilen, maddi ve manevi çöküntülerin yaşandığı zamanlardır. Böyle bir zamanda yaşaması fikir ve düşüncelerinin oluşmasına da zemin hazırlamıştır.

2. Eğitim Hayatı

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Yunus Emre’nin eğitim hayatına dair bilgileri incelediğimizde çok net ve açıklayıcı bilgilere ulaşamasak da eğitimiyle ilgili bazı rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetlere göre Yunus Emre, medresede başarılı olamamıştır. Bunun üzerine “Tanrı Mektebi’ne” başlayıp bu yönde dersler almaya başladığı bilinmektedir. Ayrıca Sadi Şirazi’den ve Mevlana Celaleddin Rumi’den eğitim alarak Farsça öğrendiği ve bu dilde tercümeler yapabildiği söylenmektedir. Yunus Emre’nin divanındaki bazı beyitlere bakılarak onun Konya’da eğitim almış olabileceği düşülmektedir. Yunus Emre’nin ilmi ilahi aşk ve ahlaktan ibarettir. Bu yüzden tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi eğitimlerini yetiştiği tekke ve çevre içinde aldığı düşünülmektedir.

3. Edebi Yönü

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Türk düşünce dünyasının en büyük şairlerinden biri olan Yunus Emre, çok sayıda eser ve sayısız şiir yazmıştır. Şiirlerini çoğunlukla hece ölçüsüyle yazmıştır fakat farklı ölçülerde de denemeleri olmuştur. Hece ölçüsüyle yazmış olduğu dörtlüklerin yanı sıra beyitler ve gazeller de kaleme almıştır. Bazı şiirlerinde Arapça ve Farsça tamlamalardan da yararlanarak yazı dilini zenginleştirmiştir. İslam inanışının üzerinde durmaktan çekindiği birçok sorun eserlerinde merkeze alınarak işlenmişlerdir. Şair duyup düşündüklerini, 13. yy. Türkçesiyle oldukça basit, sade ve anlaşılır bir dille kaleme alarak yazmıştır. Mısralarında Allah’a karşı sevgi dolu inanışını basit fakat etkili bir söyleyişle dile getirdiği görülmektedir.

4. Dili ve Sanatı

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Yunus Emre’nin sanatının ve dilinin etkileyiciliğinin asıl nedeni duru ve içten anlatımından kaynaklanmaktadır. Yunus Emre’nin sanat anlayışı, dini ve milli değerleri birleştirdiği mısralarında kendini gösterir; millileşen tasavvufa, Türkçe’nin en güzel ve en güçlü özelliklerini kullanarak tercüman olur. Yunus’un şiirlerinde tasavvufun söylenmesi güç olan fikirlerini ve heyecanlarını sanki berrak bir su içindeymiş gibi duru bir yazı diliyle işleyebilmesi hemen dikkat çekmektedir. Bu dönemde Yunus Emre, Oğuz şivesi ile yazmış ve şiirlerinde kendi devrinin konuşma dilini sıklıkla kullanmıştır. Devletin resmî dili Farsça iken şiirlerini halkın konuştuğu dille yazması halktan yana olduğunu ve şiirlerini halk için yazdığını incelikle göstermektedir.

5. Etkilendiği Kişiler

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Mevlana Celaleddin Rumi, Anadolu’nun İslamlaşması ve Türklerin Müslüman oluş sürecinde etkili olmuş önemli kişilerden biridir. Yunus Emre’nin ise Mevlana ile görüştüğü ve etkisinde kaldığına dair kuvvetli rivayetler vardır. Yunus Emre’nin tasavvufi düşüncelerini işleyiş biçiminin halk tarafından çok sevilmesinde ve Türk tasavvuf edebiyatının gelişmesinde büyük etkisi vardır. Bu tasavvufi eğitimlerini Tapduk Emre dergâhında almış ve onu kendisine örnek alarak çalışmalarına devam etmiştir. Bunların yanı sıra eğitim için birçok yere gitmiş, geziler yapmış ve ilimleri sırasında Hacı Bektaş’ı Veli ile karşılaşmıştır. Hacı Bektaş’ı Veli’nin ona karşı tavrı ve verdiği derslerin de ilim ve fikir hayatına etkileri olmuştur.

6. Dünyaya Bakış Açısı

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Tasavvuf şairi olan Yunus Emre’nin yaşamına bakıldığında temelde sade olan iki farklı dünya görüşü olduğuna dair bilgiler elde edilmektedir. Yaşamının belirli dönemlerinde Yunus Emre, medresede yetişmiş bir molla gibiyken diğerinde ise postu tekkeye sermiş bir derviş gibidir. Molla Yunus günlük hayatında evinde barkında, namazında niyazında, işinde gücünde düzene uygun bir adam olmuştur. O yüzden Yunus Emre bu dünyanın gelip geçici ve fani olduğu görüşündedir. Asıl olanın ebedi âlem olduğunu bilir ve gayesi Allah’a ve Cemaline aşktır. Yunus Emre kendisi için gariban, fakir bir hayat tercih etmiştir. O saadet ve mutluluğu insanların sıkıntılarında, sevgisinde aramış, çaresizlerin çaresi olmayı istemiştir.

7. İnsan Sevgisi

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Yunus Emre’nin hayatında insan sevgisi fazlasıyla büyük bir yer tutmaktadır. İnsana bu kadar değer vermesinin en önemli sebebi “yaratılanı Yaradan’dan ötürü” sevmektir. Ayrıca sevdiklerinde Allah’tan izler yakalamaya çalışmıştır. Bu görüşü benimsediği için kalp kırmayı da Kâbe’yi yıkmakla eş değer olarak görmüştür. Bu düşüncenin dayanağı Kâbe’nin beşeri bir yapıyken; kalbin Allah’ın yarattığı ve hangi insanın kalbinde Allah’ın konumlandığını bilmenin mümkün olmamasıydı. Düşünce biçimi Allah aşkı aracılığıyla insana verdiği değeri özetlemektedir. Yunus Emre’nin tüm bu sevgisi ve inceliği sanatında, edebiyatında, şiir ve ilahilerinde işlenmiş, İslam’ın emri ve insanın nasihate olan ihtiyacı doğrudan kendi sesiyle anlatılmıştır.

8. Düşünce Dünyası

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Bir tasavvuf şairi olan Yunus Emre’nin yaşamına bakıldığında düşünce dünyasının da sade olduğuna dair bilgiler elde edilmektedir. Eserlerinde görüşlerine yer veren Yunus Emre bilim, bilgi, Allah, gerçek, aşk, ölüm gibi konulardaki düşüncelerini bir potada eritmiştir. Yunus’a göre bilim bir amaçtan ziyade bir araçtır. Bilimi kendilerine amaç edinenlerin güç sarhoşluklarıyla ve bilgileriyle üstünlük taslayabileceğini bildiğinden bu düşünce yolunu seçmiştir. Oysa Yunus’a göre, mutlak varlıktan başka varlık yoktur ve bütün var olanlar Allah’ın çeşitli görüntülerinden fazlası değildir. Bu yüzden gerçek varlığa ulaşma, kurgudan ibaret olan dünyadan kurtulma, varlıkta yok olmayı amaçlamıştır. Ermişler makamına ulaşmak için hayat boyu çalışmıştır.

9. Nefis Terbiyesi

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Nefsini terbiye etmek isteyen Yunus Emre Tapduk Baba’nın dergâhında “erbaine” girmiştir. Dergâhın kırkıncı gününde nefsine hâkim olup olamayacağı konusunda bir imtihandan geçirilir. İmtihan sürecinde Yunus Emre, kapıdan şeyhin kızı olduğunu söyleyen bir ses duyar. Fakat kapıyı açmaz. Kız Yunus’u ikna etmek için birçok yol dener ve en son “kendini benimle imtihan et” der. Bunun üzerine Yunus nefis imtihanıyla yüzleşmek için kapıyı açtığında siyahlı bir adamla karşılaşır. Bu aslında Yunus’un nefsiydi ve onu şöhretle kandırmaya çalışmıştı. Nefsini ne kadar öldürmeye çalışsa da başarılı olamadı. Zira nefis, ne kadar terbiye edilirse edilsin, şerrinden emin olunamayan bir imtihan unsuru olmuştu.

10. Seyahatleri

Tasavvuf Şairi Yunus Emre’nin Sade Yaşamına Dair Bilgiler

Bir tasavvuf şairi olan Yunus Emre’nin yaşamına bakıldığında eğitimini tamamlamak için derviş gibi sade bir hayat sürdüğü ve yolculuklar yaptığına dair bilgiler elde edilmektedir. İlmini tamamlamak için onlarca farklı menzile gitmiş, nefsini terbiye etmeye çalışmış ve celal terbiyesinden geçmeye çalışmıştır. Yunus Emre eğitim yolcuklarından sonra bir de bilgilerini insanlığa yaymak için yola çıkmıştır. Öncelikle Azerbaycan, İran ve Anadolu’nun doğusuna kadar birçok farklı coğrafyaya ve bölgeye yolculuklar yapmıştır. Ardından Sivas, Kayseri, Nahçıvan, Şiraz, Maraş, Tebriz ve Şam gibi birçok kültür merkezine gitmiştir. Buralarda kendi tasavvufi düşüncelerini yaymayı ve gönüllüleri eğiterek aydınlatmayı amaçlamıştır.


Bu içeriğe ifadenle renk ver!

Beğen Beğen
19
Beğen
Mutlu Mutlu
8
Mutlu
Eğlenceli Eğlenceli
6
Eğlenceli
Üzgün Üzgün
2
Üzgün
Olamaz Olamaz
2
Olamaz
Kızgın Kızgın
0
Kızgın
Komik Komik
2
Komik
İlginç İlginç
4
İlginç

Yorum bırak