Müze denince aklınıza muhtemelen ilk olarak güzel ve şık binalar içerisine gizlenmiş tarihi eserlerle dolu yerler gelir. Ancak bazı müzeler var ki, içerisinde aklınıza gelmeyecek ve sizleri oldukça şaşırtacak nesneleri barındırır. Kimisi biten ilişkilerden geriye kalanları, kimisi favori yemeğini, kimisi de geçmiş yıllardaki işkence aletlerini sergileyen birçok farklı müze var desek? İşte sizler için dünya üzerinde en tuhaf koleksiyonlara sahip olan ve ilginç nesnelere ev sahipliği yapan yerler arasından derlediğimiz müzeler… Keyifli okumalar!
1. Kanalizasyon Müzesi
Tuhaf koleksiyonlara sahip, sizi oldukça şaşırtacak en ilginç müzeler arasında Brüksel’de bulunan kanalizasyon koleksiyonuyla oldukça farklı bir mekân ilk sırada geliyor. Kanalizasyon Müzesi tuhaf ve alışılmadık bir koleksiyona sahip olsa bile şehir için oldukça önemli bir pozisyonda bulunuyor. Seine Nehri’nin önemli bir rol oynadığı müze; hangi dönemlerde hangi kanalizasyonların yapıldığını, kanalizasyonların ne amaçla ve ne şekilde yapıldığını, Brüksel şehrinin su döngüsünü ve kanalizasyon işçilerinin yerin altında bulunan bu yerde üstlendikleri görevleri anlatmak üzerine kurulu. Bir gün yolunuz Brüksel’e düşerse Kanalizasyon Müzesi’ni yakından gidip görebilirsiniz. Müze, Salı-Cumartesi saat 10.00-17.00 arasında ziyaretçilerini karşılamakta.
2. İngiliz Çim Biçme Makinesi Müzesi
Düşündüğünüzün aksine müzeler her zaman tarihi sahneler için değil zaman zamanda farklı tutkular için bir araya getirilen koleksiyonlardan oluşur. İngiliz Çim Biçme Makinesi Müzesi’de bu koleksiyonlara verilebilecek oldukça iyi bir örnek. İsminden de anlaşılacağı üzere İngiliz çim biçme makinelerinin başrol oynadığı bir müze. Kraliyet mensubu Prens Charles ve Prenses Diana’ya ait oldukça pahalı, dünyanın en hızlı ve en büyük çim biçme makinelerini de içinde barındıran müze; uluslararası bir üne sahip. Geçmişten günümüze pek çok model makine ile antika parçaları, el yazması malzemelerden oluşan arşivleri bu mekân içerisinde görebilirsiniz. Müze, Pazartesi-Cumartesi arasında saat 09.00-17.30 saatlerinde kapılarını açık tutuyor.
3. Avanos Saç Müzesi
Kapadokya kendine has bir büyüye sahiptir. Özellikle peribacaları, yer altı şehirleri oldukça ilgi çekicidir. Ancak Kapadokya’da bulunan Avanos Saç Müzesi bu büyüye daha da farklı bir hava katan bir yer. Müzenin kuruluş hikayesinde, çömlekçi Galip Körükçü’nün değer verdiği bir arkadaşının Avanos’tan taşınması yatar. Körükçü ayrılıkla baş edebilmek için ondan hatıra olarak bir tutam saç alır. Bu hikâyeye üzülen her kadın dükkanına gelir ve bir tutam saç bırakır. Öyle ki bazı kadınlar hikâyeyi derinleştirip fotoğraflarını ve ufak notlarını da bırakır. Böylece zamanla o ufak dükkân, saçlardan oluşan koleksiyonla beraber bir müze halini alır. Hatta bu koleksiyon, Guinness Rekorlar Kitabına girmiştir. Galip beyin koleksiyonunu istediğiniz zaman gidip görebilirsiniz.
4. Avrupa Ekmek Müzesi
Avrupa Ekmek Müzesi, sabahları uyandığınızda gidip bir somun ekmek alabildiğiniz bir yer olmasa da tuhaf koleksiyonlara sahip en çekici ve ilginç müzeler arasında yer alıyor. Bu müzede yemek sofralarının baş tacı olan ekmeğin tarihine dair pek çok bilgiye sahip olabilirsiniz. Ekmek Müzesi, Avrupa’da yerel ekmek yapımı eğitiminin yanı sıra fırıncılık, tahıl tarımı, ekmek ve sanatın uyumu ve değirmencilik hakkında sizleri donanımlı bir hale getirecek oldukça ender bir mekân. Müze içerisinde geçmiş dönemlerden kalmış olan fırınları, Neolitik Çağa ait ekmek vagonlarını, hatta mükemmel bir ekmek için gereken tarif ve pişirme ile alakalı püf noktalarını bile bulabilirsiniz. Hafta içi Çarşamba-Cuma arası ve hafta sonları açık olan bu yer keşfetmeniz gerekenler listenizde mutlaka olmalı!
5. Siriraj Tıp Müzesi
Bir diğer ismi “Ölüm Müzesi” olan Siriraj Tıp Müzesi Tayland’da bulunmaktadır. Özellikle tıp alanında uzman ve öğrenci olan kişilerin ziyaret ettiği bu müze, aynı zamanda halka açıktır. Ancak bu yerde fotoğraf çekmek yasaktır. Çünkü telefon sinyalleri veya kullanacağınız flaşlar, koruma altına alınan bedenler için oldukça tehlikelidir ve bozulmalara yol açabilir. İçerisinde yedi farklı müze barındıran Siriraj, deforme olmuş veya hastalıklı bebeklerin koruma altına alındığı camekanların, cinayet kurbanlarının veya hastalıklı insanlardan geriye kalanların sergilendiği bir alandır. Oldukça ürkütücü olan bu müze, 1886 yılında Kral V. Rama tarafından inşa edilmiştir. İlginç koleksiyonları ile ünlü olan Tıp Müzesi, sadece salı günleri kapalıdır. Gidip görmek isterseniz aklınızda bulunsun.
6. Instant Ramen Müzesi
Koca bir kâse içerisinde, sıcak bir Ramen’e (Erişte) kim karşı koyabilir? İşte erişte severlerin bayılacağı bir müze! Instant Ramen Müzesi tahmin edebileceğiniz gibi Japonya’da bulunmaktadır. Hazır erişte ve kâse Noodle’ların yaratıcısı olan Momofuku Ando anısına düzenlenen bu müzeye giriş ücretsizdir. Eğer erişte sever biriyseniz burada ziyaretçi olarak kendi eriştenizi zevkinize göre hazırlayabileceğiniz bir fabrika bulunmaktadır. Öte yandan dilerseniz Ramen atölyesinde, erişte hamurunuzu bile kendiniz hazırlayabilirsiniz. Tabi ki sergi alanında birbirinden farklı pek çok çeşit Instant Ramen kutularıyla Ando’dan geriye kalan bu lezzetli mirasın tarihsel gelişimini gözlemleyebilirsiniz. Ramen severlere haftanın sadece salı günleri hariç kapısını açık tutan bu müzeyi ziyaret etmelisiniz.
7. Meguro Parazitoloji Müzesi
Aklınıza daha önce hiç parazitleri yakından görüp hatta onlarla fotoğraf çekebileceğiniz gelmediyse bir haberimiz var! Evet, bu organizmalarla yakından tanışmanız mümkün. Meguro Parazitoloji Müzesi, Japonya’nın Tokyo kentinde Dr. Satoru Kamegai tarafından kurulmuş olan bir müzedir. Yeryüzündeki parazit çeşitleri, bu organizmaların yaşam döngüleri ve onlar hakkında detaylı bilgi sahibi olabileceğiniz eşsiz bir mekân. Müze iki katlı sergi alanıyla, ilk katta günümüze kadar korunmuş olan örnekleri ve parazitoloji bilimi hakkında kitaplardan oluşan kütüphaneyi, ikinci katta ise akrilik tabletler içine gömülü gerçek parazitleri ve müzeden hatıra olarak alabileceğiniz eşyaları sergilemektedir. Eğer ufak canlılara ilginiz varsa, bu müzeyi ziyaret etmeyi düşünmelisiniz.
8. Bitmiş İlişkiler Müzesi
İkili ilişkilerin sonu genelde hep hüzünlüdür. Ancak Bitmiş İlişkiler Müzesi sayesinde görüyoruz ki ilişkisi biten insanlar bir şekilde bu durumla başa çıkabiliyor. Burası, en ilginç müzeler arasında olduğu gibi tuhaf koleksiyonlara sahip müzeler arasında da oldukça dikkat çekici bir yere sahip. Müze kurucusu Drazen Grubisic’in biten dört yıllık ilişkisinden sonra, geriye kalan eşyaların sergilendiği ve zamana karşı korunacak bir yer inşa etmesi ile ortaya çıkan bu hüzünlü yer, zamanla Hırvatistan’da en çok ziyaret edilen on birinci müze haline gelmiştir. Nesnelerin, anıları ve duyguları olduğu düşüncesini gözler önüne seren Bitmiş İlişkiler Müzesi, her gün 10.00-21.00 saatleri arasında, ilişkilerin izlerini taşıyan nesneleri yakından görmenize olanak sağlıyor.
9. Ulusal Hardal Müzesi
Hardal düşkünlerinin içerisinde kaybolabileceği bir adres olarak Ulusal Hardal Müzesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin en tuhaf koleksiyonlara sahip oldukça ilginç müzeler listesinde başı çekmektedir. Kurucusu Barry Levenson’un favori beyzbol takımının World Series’ı kazanamamasından doğan bu müze, Levenson’un 1986’da başlattığı hardal koleksiyonunu içerisinde barındırır. Müze bazı özel günler kapalı olmakla beraber geri kalan her gün açıktır ve giriş ücretsizdir. Burada altmıştan fazla ülkeden getirilen hardal koleksiyonu görebileceğiniz gibi, hediyelik eşya dükkanında çok sayıda hardalın tadını deneyimleyebilirsiniz. Seçenekleriniz arasında sıcak hardal, tatlı ve meyveli hardal, acı biberli hardal, hatta yaban turplu hardal bile bulunuyor!
10. Amsterdam İşkence Müzesi
Amsterdam’ın merkezinde bulunan bu küçük müze, tarih sahnelerinde yaşanmış acı ve şiddeti iliklerinize kadar hissettirebilecek cinste. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Amsterdam İşkence Müzesi, karanlık odalardan oluşan karmaşık bir labirenttir. Her koridorun sonunda bir oda ve odanın içinde bir işkence aleti bulunur. Giyotin, parmak vidaları, utanç flütü, demir kızlık, kuru kafa kırıcı, erguvan sandalyesi gibi nesnelerin örneklerini burada görebilirsiniz. Öte yandan işkence ve işkence yöntemleri hakkında yazılmış pek çok kitabı burada okuyabilirsiniz. Haftanın her günü 10.00 ve 23.00 arasında açık olan bu müze, işkence tarihi ve işkence aletlerinin detaylı kullanımı ile alakalı bilgi alabileceğiniz eğitim programları ve eğitim turları sunmaktadır.
