Yazarlığa 1974 yılında postmodernizm ile başlayan ve hala büyük ustalıkla eserler yazan Orhan Pamuk edebiyatımızın en önemli isimlerinden birisidir. Aynı zamanda Nobel Ödülü kazanan ilk Türk vatandaşı olarak Edebiyat Tarihine adını yazdıran Orhan Pamuk, bizler için gurur kaynağı haline gelmiştir. İşte hepinizin okuması önerilen Nobel Edebiyat Ödüllü Orhan Pamuk’un değerli kitapları listesi. Keyifli okumalar!
1. Masumiyet Müzesi
Usta yazar Orhan Pamuk’un okunması gereken önemli eserlerinden birisi Masumiyet Müzesi’dir. Orhan Pamuk’un kızı Rüya’ya armağan ettiği bu eseri; aile, günlük hayat, arkadaşlık ve mutluluk gibi konuları barındırır. Aşk romanı olarak bilinen Masumiyet Müzesi kitabı aynı zamanda İstanbul’da müze haline getirilir. Bunun sonucunda ise bu kıymetli eser, kitaptan esinlenilerek kurulan ilk müzenin esin kaynağı olur. Romandaki karakterlerden Kemal, Füsun’a olan sevgisinden ötürü onu hep hatırlamak için onun eşyalarını biriktirir. Kurulan müzede de Kemal’in topladığı eşyalar sergilenir.
2. Kar
Kar romanı, Nobel Edebiyat Ödüllü Orhan Pamuk’un değerli kitapları arasında yer alan önemli eserlerden birisidir. Bu kıymetli eserde Orhan Pamuk, toplumu ele alır. Türkiye’nin siyasi hayatının izlerini taşıyan Kar romanı, aynı zamanda Orhan Pamuk’un görüşlerini de içerisinde barındırır. Kıymetli yazar Orhan Pamuk, Kars’ta geçen bu romanı ile doğu kesimlerde yaşayan toplumumuzun eğitimsizlik, yokluk ve ilgisizlik içerisindeki durumunu gözler önüne sermeye çalışır. Romanın ana karakteri ise, yurtdışında yaşayan ve ülkesine devamlı yardım etmeye çalışan Ka’dır.
3. Kara Kitap
Orhan Pamuk’un 1990 yılında yayınlanan Kara Kitap adlı eseri dünyaca bilinen ve sevilen bir eserdir. Eser, Şeyh Galip’in Hüsn-ü Aşk isimli kıymetli eserinin günümüze uyarlanmış versiyonudur. Karakterler ise iki kitap karşılaştırıldığında, birbirleriyle eşleştirilebilir. Celal Salik karakteri Mevlana ile Avukat Galip karakteri ise Şeyh Galip ile eşleştirilebilir. Kitabın konusuna bakıldığında; Avukat Galip’in karısı Rüya onu terk eder. Karlı kış gününde onu arayan Avukat Galip, Celal Salik’in yazılarını okur. Bu yazılardan yola çıkarak Rüya’yı bulmaya çalışır fakat bulamaz. Artık onu rüyalarında canlandırır.
4. Benim Adım Kırmızı
Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı adlı romanını ”En renkli ve en iyimser romanım.” diyerek tanıtır. En çok dile çevrilen ve en çok okunan bu eser hem aşk romanı hem tarihi roman hem de cinayet romanı olarak kabul edilebilir. 1998 yılında yayımlan Benim Adım Kırmızı eseri, Nobel Ödüllü Orhan Pamuk’un Değerli kitapları arasında yerini hâlâ korur. Romanda III. Murat’ın saltanat döneminde bir kitap yazılmasını istemesi üzerine, o kitabın hazırlanışındaki zorlu süreç ustaca anlatılır. Eğer tarihin tozlu sayfalarında heyecanla süzülmek istiyorsanız, dünyaca okunan bu kitabı kesinlikle okumalısınız.
5. Beyaz Kale
Orhan Pamuk’un tarihi roman olarak nitelendirilen Beyaz Kale eseri Nobel’e giden yolda onu yücelten eserlerden birisidir. Sayfa sayısı olarak bakıldığında en az sayfa sayısına sahip olan eser olmasına rağmen, iki farklı kültürün birbiriyle çarpışması ustalıkla işlenir. Ayna taktiği kullanılan romanda 17. yüzyıl döneminin İstanbul’u anlatılır. Bu dönemde korsanlar tarafından bir Venedikli köle olarak satılır. Astronomi, fizik ve resimle ilgilenen bir insan kendisiyle aynı alanlara ilgi duyan Venedikliyi satın alır. Zamanla birbirlerinin iç dünyasına, kültürüne ve bakış açısına doğru yola çıkarlar.
6. Kırmızı Saçlı Kadın
Orhan Pamuk, 2016 yılında yayınladığı Kırmızı Saçlı Kadın romanında, efsaneler ile doğu-batı sentezini harmanlar. Romanda, Sofokles’in Oidipus hikayesini ve Firdevsi’nin Şehnamesini eserine yansıtmıştır. Aşk, baba-oğul ilişkilerini ve kıskançlığı tarihsel olaylar üzerinden başarılı bir şekilde anlatır. Roman karakteri Cem, babası tarafından terk edilir ve bir gün Güngörende kuyu kazarken kırmızı saçlı bir kadına aşık olur. Bu iki olay Cem’in hayatını şekillendiren olay haline gelir. Baba-oğul kavgasını ve aşkı yoğun bir şekilde hissedebileceğiniz bu nadide eseri, kesinlikle okunacaklar listenize eklemelisiniz.
7. Cevdet Bey ve Oğulları
Milliyet Roman Ödüllü olan Cevdet Bey ve Oğulları romanı, Orhan Pamuk’un ilk romanıdır. Orhan Pamuk bu kıymetli eserini, Thomas Mann’ın ”Bud-denbrook Ailesi” adlı kitabından etkilenip yazdığını ifade eder. 19. yüzyılın gerçekçi sosyal romanı olan bu roman; gayrimüslimlerin tüccarlık yaptığı dönemde, Cevdet Bey’in Müslüman olarak büyük bir şirket kurması ve aile hayatı anlatılır. Türkiye’nin modernleşme sürecinin anlatıldığı eserde, iki dönemin izleri görülür. Cevdet Bey, son dönem Osmanlı’yı ve Cumhuriyet döneminde modernleşen yeni Müslüman zenginleri temsil eder.
8. Kafamda Bir Tuhaflık
Sosyal roman anlayışıyla yazılan Kafamda Bir Tuhaflık romanı, Nobel Ödüllü Orhan Pamuk’un Değerli Kitapları listesindedir. İstanbul’daki kentsel ve toplumsal değişiklikler romanda anlatılır. Orhan Pamuk bu eserinde sıradan insanların gözünde değişen ve gelişen İstanbul’un tablosunu çizer. Politik, dinsel ve sosyolojik çatışmalar yaşanırken aslında her şeyin değiştiğini eserde ustalıkla anlatır. Roman çok sayıda kahraman ve olay barındırır ayrıca kitabın içerisinde soyağacı ve kronoloji bulunur. Bu kitapta boza satıcısı olan Mevlüt’ün hayatı üzerinden, İstanbul’un 40 yıllık değişimine şahit olabilirsiniz.
9. Sessiz Ev
Sessiz Ev adlı roman, usta yazarımız Orhan Pamuk tarafından kaleme alınan Cevdet Bey ve Oğulları’ndan sonraki ikinci romanıdır. Roman, anne ve babalarını kaybeden üç kardeşin babaannelerini ziyaret etmek için geçirdikleri bir haftayı anlatır. Bu kardeşlerden üçü de birbirinden farklıdır. Kardeşlerden birisi alkolik ve umutsuz bir karakterdir. Diğer kardeş ise, devrimci bir öğrencidir. Kardeşlerden sonuncusu ise, Amerika hayalleri kuran birisidir. Olay örgüsüne bakıldığında, siyasi sağ-sol kavramı işlendiğini görebilirsiniz. Kahramanların düşünceleri ve anıları ön plandadır.
10. Yeni Hayat
Hepinizin bildiği Orhan Pamuk’un, ”Bir gün bir roman okudum tüm hayatım değişti.” Sözü ile başlayan eseridir. Eserde görülen mekan modern İstanbul’dur. Orhan Pamuk’un postmodern romanının izlerini bu eserinde rahatlıkla görebilirsiniz. İstanbul’da yaşayan, 22 yaşındaki Osman, okuduğu bir kitaptan etkilenir ve yeni hayatını kurma arayışına başlar. Bu yeni hayatın adresi olarak kitapta Anadolu gösterilir. Roman okurun kafasını karıştıran kimlik arayışı ve değişimleri süreci ile devam eder. Romanı okurken anlam aranmaması gerektiği düşüncesi bariz bir şekilde fark edilir.
Yorum bırak