1. Anasayfa
  2. Kültür

Mutlaka Bilinmesi Gereken Dünyaca Ünlü 10 Sanat Eseri


0

Çeşitli ülkelerin sanat başkentlerindeki müzeler, katedraller ve sanat evleri, dünyanın en büyük zihinleri ve yetenekleri tarafından yapılmış bazı olağanüstü başyapıtları ile doludur. Bazıları yüzlerce yıl öncesine dayanmakta ve bugün onları görenleri etkilemeye devam etmektedir. Bazıları ise akranların gölgesi altında kalarak hak ettiği değeri görememiştir. Biz de sizler için detaylı bir araştırma yaparak mutlaka bilinmesi gereken dünyaca ünlü 10 sanat eseri ile birlikte arkalarındaki etkileyici, aynı zamanda ilham verici hikâyeleri bir araya getirdik. Keyifli okumalar!

1. Mona Lisa – Leonardo da Vinci

Mutlaka Bilinmesi Gereken Dünyaca Ünlü 10 Sanat Eseri
Louvre Müzesi, Paris

Günümüzde Paris’teki Louvre Müzesi’nde yüksek güvenlikli bir bölümde sergilenen ve tüm sanat eserlerinin başyapıtı sayılabilecek olan Mona Lisa portresi, tüm tablolar arasında en ünlü, en tartışmalı ve en gizemli olanıdır. 1503-1506 yılları arasında hem büyüleyici bir sanatçı hem de mühendis olan Leonardo da Vinci tarafından resmedilmiş ve Lisa Gherardini olarak adlandırılan Mona Lisa ve onun esrarengiz gülümsemesi, sergilendiği günden itibaren dünyanın dört bir yanından meraklılarını kendine çekiyor. Bu esrarengizliğin temel nedenleri içerisinde ise portrenin epey realist bir çalışma olması, Da Vinci’nin insan vücudu arkasındaki anatomik yapıya olan hakimiyeti ve yine sanatçının gölge ve ışık geçişlerini ustaca kullanması gösterilebilir.

2. The Last Supper – Leonardo da Vinci

Son Aksam Yemeği
Santa Maria Delle Grazie Manastırı, Milan

1494-98 yılları arasında resmedilmiş Da Vinci’nin bir diğer şaheseri The Last Supper (Son Akşam Yemeği), İncil’in en ünlü sahnelerinden birini gösteriyor. Diğer sanat eserlerinin aksine müzede değil, Milano’da bulunun Santa Maria Delle Grazie isimli bir manastırın duvarını kaplayarak ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Eserin bu kadar önemli olmasının sebepleri arasında İsa ve cennetin üst katlarındaki diğer havarileri ile verilen son defa yenilecek yemeği görselleştiriyor olması verilebilir. Eserle ilgili bir diğer tuhaf ve oldukça tartışmalı olan durum ise tabloda herhangi bir kadın figürüne rastlanmaması. İsa’nın sağ tarafındaki kişinin cinsiyet tartışmaları defalarca işlenmiş olsa bile kesin olarak bir şey söylemek mümkün değil.

3. The Creation of Adam – Michelangelo

Mutlaka Bilinmesi Gereken Dünyaca Ünlü 10 Sanat Eseri
Sistine Şapeli, Roma / Vatikan Şehri

Dünyanın en ünlü freskleri, Vatikan Müzesi’ndeki Sistine Şapeli’nin tavanını kaplamaktadır. Michelangelo, görseldeki freskin The Creation of Adam (Adem’in Yaratılışı) çiziminin tamamlanması ve boyaması tam dört yıl sürüyor ve resimdeki ellerin ikonik tarzda olan birbirine teması, günümüzde dahi popülerliğini koruyor. Michelangelo’nun eserin içine olağanüstü bir biçimde yerleştirdiği anatomik yapı, 21. yüzyılın sanat tarihçileri tarafından hâlâ gizemini koruyor. Bu durum da eserin değerini paha biçilemez kılıyor haliyle. Bir diğer önemli sebebi ise İncil ile ilgili olan yaratılış kitabında Tanrı’nın Adem’e hayat verişini resmediyor olması.

4. David – Michelangelo

David
Akademi Galerisi, Floransa

Davut Heykeli, mutlaka bilinmesi gereken dünyaca ünlü 10 sanat eser, hatta belki de tüm rönesans çalışmalarının arasında en büyük şaheserlerden bir tanesidir. Michelangelo, 1501 ile 1504 yılları arasında, İncil’de bahsi geçen Davut’u temsil eden bu heykeli mermerden oyar. 5,17 metre ölçülerinde olan bu olağanüstü eser belli bir süre Floransa’nın şehir meydanında da sergilenir. Ancak heykelin zarar görmesini önlemek amacıyla yine Floransa’da bulunan Akademi Galerisi’nde koruma altına alınır. Eski yerine ise bir kopyası yapılır. Dolayısıyla günümüzde şehir meydanında sergilenen Davud heykeli aslında eserin detaylı bir reprodüksiyonudur.

5. Pietà – Michelangelo

Mutlaka Bilinmesi Gereken Dünyaca Ünlü 10 Sanat Eseri
St. Peter Bazilikası, Roma

Michelangelo, Meryem Ana ve İsa Mesih’e ait bu nefes kesici heykeli 1500’de Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası’nda sunduğunda henüz 25 yaşındadır. Meryem’in İsa Mesih’in ölü bedenini kucaklayışı, başka hiçbir heykeltıraşın yakalayamadığı gerçekçilikte heykele aktarılması, eseri oldukça değerli bir hale getirir. Eserin bir diğer dikkat çekici yönü ise tüm detayların tek bir mermer bloğundan yontulmuş olması. Pietà heykelini daha da enteresan kılan taraf ise artist Michelangelo’nun altına imzasını attığı ilk ve tek eser olması. Heykele yakından bakıldığı zaman Mary’nin omzunda sanatçı tarafından atılan imzayı görmek mümkün.

6. Guernica – Picasso

Guernica
Reina Sofia Müzesi, Madrid

Kübist sanatçı Pablo Picasso’nun en ünlü eserlerinden bir tanesi olan Guernica, 1937’de Alman’lar tarafından Guernica’nın bombalanmasına dikkat çekmek amacıyla resmedilir. Savaş trajedisini anlatan bu şaheser, 3 metreyi geçen bir yüksekliğe sahip. Eser zaman içerisinde insanlığın bir göstergesi haline geldiği ve içerdiği derin anlamlar insanlık tarafından daha yeni yeni anlaşılmaya başlandığından, mutlaka bilinmesi gereken dünyaca ünlü 10 sanat eseri içerisinde çok önemli bir yeri var. Guernica’nın modern zamanda dahi inceleniyor oluşunun sebebi ise eserin ortaya çıkışının arkasındaki hikâye ve İspanya politikasına karşı edindiği tavrın görsel deneyimler ile aktarılıyor olmasıdır. Eser aktif olarak Madrid’de bulunan Reina Sofia Müzesi’nde sergilenmekte.

7. The Scream – Edvard Munch

Mutlaka Bilinmesi Gereken Dünyaca Ünlü 10 Sanat Eseri
Ulusal Galeri, Oslo

Edvard Munch’un bir dizi dışa vurumcu resimleri arasında en ünlü olan eseri Scream (Çığlık), günümüzde Oslo’da bulunan Ulusal Galeri’de sergileniyor. Görselde görülen arka plan aslında Norveç’teki bir manzaradır. Önde gözüken figür ise modern yaşamın acılarını temsilen çığlık atmaktadır. 1893 ve 1910 yılları arasında boyanmış dört versiyonu bulunan eserlerden iki tanesi Oslo Ulusal Galerisi’nde, diğeri ise aynı şehirdeki Munch Müzesi’ndedir. Dördüncüsü, 2012 yılında 120 milyon dolara satılır. En eski sürümü ise (1893’ten itibaren) Ulusal Galeri’de sergilenirken 1994’te çalınır. Birkaç ay sonra kurtarılan eser, eski yerine teslim edilir.

8. The Starry Night – Vincent Van Gogh

Yıldızlı Gece
Modern Sanat Müzesi, New York

Vincent Van Gogh’un 1889 yılında kaldığı hastane penceresinden gördüğü Saint-Rémy manzarasını resmettiği Starry Night (Yıldızlı Gece) isimli tablo, ressamın en büyük şaheseri olarak kabul edilir. Mutlaka bilinmesi gereken dünyaca ünlü 10 sanat eseri arasından kendini sıyırabilen bu fantastik tablo, 1941’den bu yana New York’taki Modern Sanat Müzesi’ndeki yerini koruyor. Bu bilgiler ışığında, pek çok yetenekli sanatçının bir araya gelerek ortaya çıkardıkları “Loving Vincent” filmi de Van Gogh’un Yıldızlı Gece tablosundan etkilenerek hazırlanıyor. Filmin tamamı yapılan yağlı boya tabloların bir birleşimi olduğundan sanatçının kendisini ve bu tablo ile birlikte daha pek çok eserinin arkasında yatan duyguları ve hissettirdiklerini anlamak daha mümkün hale geliyor.

9. The Birth of Venus – Sandro Botticelli

Venüsün Doğusu
Uffizi Galerisi, Floransa

Sandro Botticelli tarafından 1485-1487 yılları arasında boyanmış The Birth of Venus (Venüs’ün Doğuşu) isimli tablo, aslında denizden doğan Venüs tanrıçasını resmetmektedir. Eserin ilk nerede sergilendiğini bilmemekle birlikte kayıtlara göre ilk defa Floransa’nın gelmiş geçmiş en büyük üne sahip ailelerden birisi olan Medici ailesi tarafından sergilenir. Günümüzde ise Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde görenleri büyülemeye devam ediyor. Antik çağların bir alegorisi olarak değerlendirilen bu ünlü eser, o dönemlerde talihsizlik denebilecek şekilde Leonardo Da Vinci’nin eserlerinin gölgesi altında kalır. Hatta o kadar ki aynı zamanda arkadaş olan Boticelli ve Da Vinci arasındaki çekişmeli durum birçok film ve kitaba konu olur.

10. Girl with a Pearl Earring – Johannes Vermeer

Mutlaka Bilinmesi Gereken Dünyaca Ünlü 10 Sanat Eseri
Mauritshuis Galerisi, Hollanda

Johannes Vermeer’in şahsı ve bu esrarengiz resmi hakkında kesin bilgilere yeterince ulaşılamamış olsa da bu büyüleyici portre Barok tarzının enfes bir örneğidir. Girl with a Pearl Earring (İnci Küpeli Kız) isimli bu tabloda dokunaklı bir masumiyet, saflık ve sadelik ustalıkla işlenmiştir. Renklerin tezatlığı ve arka plan derinliği hayranlık veren bir kompozisyon oluşturur. 1665 yılı civarında resmedilmiş olan bu ünlü tablo, günümüzde Hollanda’daki Mauritshuis Galerisi’nde bulunuyor. Tablonun arkasındaki hikâye ise Griet isimli bir hizmetkarın ustası ile arasında olan bu estetik görüşmede Griet’in kulağına eşinin değerli inci küpesini takmış olması.

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    destekledim
    Destekledim