1. Anasayfa
  2. Yaşam

Kekemeliğe Son Verecek Etkili Tedavi Yöntemleri


0

Genel olarak çevrenizde sözcükleri sıkça tekrar eden ve duraklayarak konuşan insanları görmüşsünüzdür. Bu tür insanlarda kekemelik adı verilen bir konuşma bozukluğu söz konusudur. Hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlamalar veya duraklamalar sonucu oluşan konuşma akıcılığının bozulması kekemelik olarak adlandırılır. Çocuklarda yetişkinlere kıyasla daha fazla kekemelik bulunur. Özellikle okul öncesi çağında olan çocukların %5’i kekeme iken, yetişkinlerin %0,73 civarı kekemedir. Genellikle bu kişilerin ne konuştuğuna değil, daha çok nasıl konuştuğuna odaklanılır. Dinleyen kişiler gibi, konuşanlar da bunun farkında olduğu zaman büyük bir kaygı ve korku hissederler. Bu nedenle kekemeliğe son verecek olan tedavi türleri arasında etkili tedavi yöntemleri listesini sizler için hazırladık. Konuşma bozukluğuna sahip olan insanları daha iyi anlayabilmek ve onlara ne gibi tedavi yöntemlerinin iyi geldiğini gösterebilmek için farkındalık oluşturmak istedik. İyi okumalar dileriz!

1. Akıcılık Şekillendirme Tekniği

Kekemeliği Giderecek Olan En Etkili Tedavi Yöntemleri

Kekemeliğe son verecek etkili tedavi yöntemleri listemizin ilk sırasında akıcılık şekillendirme tekniği yer almaktadır. Bu tekniğin asıl amacı, bireydeki akıcı olmayan konuşmayı akıcı bir konuşmaya dönüştürmektir. Akıcılık şekillendirme tekniğinde öncelikle bireye yeni bir konuşma biçimi kullanması öğretilir. Bu konuşma biçimi, uzatılmış bir konuşma biçimidir. Bunun için bireye fazlasıyla yavaş konuşması teşvik edilir. Konuşmanın akıcılığının sağlanabilmesi için yavaş konuşması oldukça gereklidir. Bireyin ses tellerinin yanında bulunan kaslardaki gerginlik konuşmanın sağlıklı bir şekilde oluşabilmesinin önüne geçer. Gerginlik nedeniyle konuşmayı başlatmak kişi için oldukça zor olabilir. Zorluğun ortadan kalkması için konuşacağı kelimenin ilk sesini zorlanmadan çıkarması konusunda destek olunur. Aynı zamanda bireyin konuşmayı üretebilmesi ve yeni sözcükleri telaffuz edebilmek için nefes kontrollerini yapabilmesi sağlanır. Her sözcüğü rahat bir nefes ile kasılmadan söylemelidir. Bu tekniğin bireyde kekemeliği azaltıp azaltmadığına bakılır ve sonucun etkililiğine göre başka bir teknik kullanılabilir.

2. Modifikasyon Terapisi

Kekemeliğe Son Verecek Etkili Tedavi Yöntemleri

En yaygın yaklaşımlardan biri olarak bilinen modifikasyon terapisi 1973 yılında Charles Van Riper tarafından ortaya çıkmıştır. Modifikasyon terapisinin asıl amacı, kekemeliği tamamen ortadan kaldırmak değil, kekemeliğin daha az zahmetli olmasını sağlayacak biçimde bireylerin (özellikle çocukların) kekemelik ile başa çıkmalarını sağlamaktır. Bu terapi sayesinde birey kekemeliği daha iyi tanır hale gelir. Kekemeliğin tamamen ortadan kaldırılmasını hedefleyen “Akıcılık Şekillendirme Tekniği”ne oldukça karşı olan bu terapi yöntemi, bireylere bilerek kekemeliği öğretir ve bunun farkına varmaları sağlanır. İlk olarak bireye kekelemesi söylenir ve birey bu sayede zorlandığı zamanlara karşı kendisini duyarsız bir hale getirir. Burada asıl amaç, bireyde oluşan olumsuz duyguların birçoğunu gidermektir. Bireye dil- konuşma terapisti veya uzman kişi tarafından söyleyeceği kelimenin ilk heceleri tekrar ettirilmeye başlanır. Bu sayede bireyler, kekelemeye başladığı anları fark ederler. Doğru geribildirimler sonucunda kekemeliği olan bireyler, konuşmalarına daha çok dikkat etmeye başlarlar. Böylece takıldıkları noktaları kendileri farkında olarak düzeltebilirler.

3. Diyafragmatik Solunum Tekniği

Kekemeliği Giderecek Olan En Etkili Tedavi Yöntemleri

Bu teknik aslında diyafram yolu ile bir soluk alıp verme tekniğidir. Bilimsel olarak tüm memelilerde rahat bir nefes alma biçimi olan diyafragmatik solunum, kekemelik için gayet uygun bir yöntemdir. Bunun nedeni ise kekeme olan bir bireyde konuşma esnasında solunum ihmalinin söz konusu olmasıdır. Kekeme olan birey nefes alır. Hava akciğerlere gelir fakat göğüs bu esnada yükselmez. Diyafram kasılır ve karın şişer. Bu nefes tekniği, bireyin nefesini düzenlediği için bireydeki stres azalabilir ve bu sayede kekemelik daha hafif bir hale gelebilir. Birey, gözlerini kapatarak nefesine odaklanır, bu duruma daha iyi odaklanabilmesi için mümkün olduğunca sessiz bir ortamda yer almalıdır. Bu teknik sırasında birey, düşüncelerinin aklından geçip gitmesine izin verir. Düzenli bir şekilde yapılan bu nefes egzersizi sayesinde bireydeki kekemelik azalabilmektedir.

4. Elektronik Akıcılık Cihazı

Kekemeliğe Son Verecek Etkili Tedavi Yöntemleri

Konuşmadaki akıcılığı arttırmak için çeşitli cihazlar bulunmaktadır. Kekemeliğin tedavisinde 50 yılı aşkın bir süredir kullanılan bu cihaz, kişinin kendi sesini işitsel olarak kendisine dinletmektedir. Bir diğer adı olan işitsel geribildirim etkisi ile birey, konuşmasını yavaşlatacaktır. Eğer yavaşlatmazsa makinede bir sinyal meydana gelir. Konuşmayı taklit eden bu cihaz sayesinde bireyin sesi hafifçe geciktirilir. Kendi sesinin yansımasını duyan birey, günlük olarak bu cihazı rahatça kullanabilir. Bu tekniğin kullanılması sonucunda yapılan araştırmalar ile birbirinden bağımsız sonuçlar elde edilmiştir. Kekemeliği olan bazı bireylerin kekemeliğinde önemli oranda düzelmeler söz konusuyken bazı bireylerde az oranda düzelme veya hiçbir şekilde düzelmeme durumu söz konusudur. Bireyin bu cihazı denemesi sonucunda olumsuz etkiler oluşuyorsa farklı tedavi yöntemleri denenebilir.

5. Bilişsel Davranışçı Terapi

Kekemeliği Giderecek Olan En Etkili Tedavi Yöntemleri

Ruh sağlığını geliştirici etkisi olan bilişsel davranışçı terapi, psikososyal müdahale içeren bir terapidir. Bu terapi yönteminde bireyde işlevi olmayan bilişsel bozulmaları değiştirmek amaçlanır. Bunlar kişinin düşünceleri, inançları ve tutumlarıdır. Anksiyete, tik bozukluğu, yeme bozuklukları, hafif derecede depresyon için sıkça kullanılan bilişsel davranışçı terapi, kekemelik için de kullanılır. Bu yaklaşıma göre kekemelik, birincil belirtiler olarak davranışsal, psikolojik ve sosyolojik belirtilere sahiptir. Kekeme olan bireye yönelik kendisinden hem de çevresindekilerden olumsuz tepkiler meydana gelmektedir. Kendisini toplum içinde konuşurken veya bir arkadaşı ile konuşurken yetersiz hisseder. Bu sebeple düşük öz güvene sahip olurlar. İnsanların kendisi hakkında oldukça kötü düşünceleri olduğunu zanneder. Bu durum, kekeme olan bireyler için başarılı oldukları konularda bile başarısız olmalarına yol açabilir. Bilişsel davranışçı terapi sayesinde bireyde yer alan bu inanç ve tutumlar ortadan kaldırılmaya çalışılır. Olumsuz inançların ve tutumların yerini olumlu olan inançlar ve tutumlar alır. Öncelikle terapide, kekemeliği daha kötü bir hale getirecek durumlar ele alınır. Bu durumlar birey tarafından fark edilir ve sonrasında terapist bunları değiştirmeyi öğreterek bireydeki benlik saygısı, kaygı ve stres gibi sorunların önüne geçer. Böylelikle kekemeliği olan bireyin kendine olan güveni yükselir, çevresindekilerin kendisini olumsuz etkilemesine izin vermez bir duruma gelebilir.

6. Destek Grupları

Kekemeliğe Son Verecek Etkili Tedavi Yöntemleri

Genellikle yurt dışında yaygın olan destek grupları, kekemeliği olan bireylere oldukça katkı sağlar. Kekemeliği olan bireyler bu destek gruplarında davranış ve tutumları hakkında geribildirimler alırlar. Bir destek grubunda, kekemeliği olan birey diğer insanların karşılaştığı sorunları çözdüğünü görecektir. Gruptaki diğer insanlar, bireyin karşılaştığı sorunlara çözüm getirebilmektedir. Kekemelik artık birey için büyük bir problem gibi görünmeyecek, küçük bir problem haline gelecektir. Ayrıca destek grubu, kekeme olan bireyin duygusal durumunu geliştirir. Gruptaki diğer insanların deneyimlerini duymak, hayata dair bakış açısını geliştirir. Kişi kendisini sinirli veya depresif hissettiğinde, önceden gerçekleştirdiği davranışları artık değiştirme yoluna gidecektir. Aynı durumda olan kişilerle konuşmak, farklı seçenekleri olduğunu görmesine yardımcı olacaktır. Kekemeliği olan bireyler için özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde oldukça fazla destek grubu bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde Ulusal Kekemelik Birliği’nin destek gruplarının üyelerini içeren çalışmalar yapılmıştır. Çalışmada ankete katılanların %57,1’inin destek grubunun kendi imajını “çok olumlu” etkilediğini, katılımcıların olumsuz bir etkisi olduğunu belirtmediği görülmüştür.

7. İlaç Tedavisi

Kekemeliği Giderecek Olan En Etkili Tedavi Yöntemleri

Kekemeliğin tedavisi için özel bir ilaç olmamakla birlikte kullanılan bazı tıbbi ilaçlar mevcuttur. Özellikle küçük yaşlarda başlanan tedaviler, araştırmalara göre daha olumlu sonuçlar vermektedir. Etken maddesi pagoclone olan ilaç, kekemeliğe karşı bir nebze yararlı olabilmektedir. Özellikle beyinde bulunan ve rahatlamayı sağlayan GABA nörotransmitterinin etkililiğini arttırabilmektedir. Uyku ve sersemlik gibi yan etkilerinin bulunmaması da birey için avantajdır diyebiliriz. Ancak bu konu hakkında yapılan araştırmalar gösteriyor ki ilaç tedavilerinin etkileri bireyden bireye değişkenlik göstermektedir. Kekemeliği kontrol etmek veya hafifletmek için birkaç farmokolojik yöntem araştırılmıştır. Genel olarak her birinin kekemeliği ortadan kaldırmada tek başına yeterince etki etmediği gözlenmiştir. Eğer kekeme olan bireyin ilaç tedavisi alması gerekiyorsa alabilir. İlaç tedavisinin yanı sıra mutlaka dil- konuşma terapistlerinden, konuda uzman olan psikologlar ya da psikiyatrlardan destek alınması gerekmektedir.

8. Progresif Gevşeme Teknikleri

Kekemeliğe Son Verecek Etkili Tedavi Yöntemleri

Kekemeliğe son verecek etkili tedavi yöntemleri listemizin sonuncusu progresif gevşeme teknikleridir. Gevşeme tekniklerinden biri olan bu teknik, kekemeliğin tedavisi için kullanılabilir niteliktedir. Odak noktası konuşmanın temel organları olan dudak, dil, çene gibi organların hareketini sağlayan kasları rahatlatmaktır. En iyi progresif gevşeme stili, kekeme olan bireyin sırtüstü uzanarak gözlerini kapatması şeklindedir. Birey birkaç kez derin nefes alınır ve ardından çenesini 2- 3 saniyelik sıkar. Daha sonra gevşetir. Ardından dilini, üst damağına doğru iyice bastırır, birkaç saniye bekledikten sonra gevşetir. Sonrasında birey, dudaklarını kapatarak dudaklarını sertçe birbirine doğru bastırır ve birkaç saniye sonra gevşetir. Önerilen bu egzersizleri günde en az 5 kez yapan bireyin kekemeliğinde azalmalar görülebilmektedir.

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    destekledim
    Destekledim