Sürekli yemek yaptığınız zamanlarda, yediğiniz yemekler size sıradan gelmeye başlayabilir. Özellikle bu bir rutine dönüşürse, akşam yemeklilerinizi renklendirmek isteyeceksinizdir. Şansınıza, mutfaktayken en büyük farkı yaratan küçük dokunuşlardır! İştah kabartacak bir akşam yemeği hazırlamanın püf noktaları ile günlük yemeklerin lezzetini kolayca arttırabilirsiniz. Biraz baharatla ya da yeni öğrendiğiniz bir numarayla, her akşam yediğiniz yemek size yepyeni bir tecrübe gibi gelebilir. Şimdiden afiyet olsun!
1. Tereyağını Taze Tutun
Tabii ki mutfağınızdaki her şey taze olmalıdır. Fakat bu kural özellikle yağlarınız için geçerlidir. İster katı ister sıvı yağ olsun, yağlar çoğu yemeğin temelinde olduğu için yemeğin tadını tamamen değiştirecek özelliklere sahiplerdir. Bu yüzden bozulmaya yüz tutmuş bir yağ ile yemeğe başlayarak lezzetli olabilecek bir öğünü bozmak istemezsiniz. Tereyağı ve sıvı yağdaki yağlar ekşimiş olabilir ve o yüzden yemeklerinize kötü tatlar katabilir. Bu süreci yavaşlatmak için yağınızın oksijene maruz kalma zamanını en aza indirmelisiniz. Eğer tereyağınızı çok sık kullanmıyorsanız buzdolabı yerine dondurucuya koyarak yağınızın daha uzun ömürlü olmasını sağlayabilirsiniz.
2. Kendi Soslarınızı Hazırlayın
Özellikle sağlıklı bir diyet listesi uyguluyorsanız, salata haftada en az iki kere yediğiniz bir öğün haline gelmiş olabilir. ‘Çiftlik sosu’ olarak da bilinen ranch sosu hazır aldığınızda size daha ağır ya da kalorili gelebilir. Bunun yerine kendi soslarınızı kendiniz hazırlayın. İnternette sos hazırlamak için harika tarifler olduğu gibi, her zaman farklı bir bakış açısı ile kendi sosunuzu yaratabilirsiniz. Soslarınızı sadece salata için kullanmak zorunda değilsiniz. Aynı zamanda patateslerle, et ya tavuğunuzla da sosunuzu yakıştırabilirsiniz. Böylece alışık olduğunuz ve sizin için sıradan hale gelmiş bir yiyecek yeni bir anlam kazanacaktır. Ev yapımı soslarınızla her yemeği daha lezzetli bir hale getireceğinize emin olabilirsiniz.
3. Her Şeyi Önden Hazırlamayın
Yemek yaparken zaman kazanmak için bazı şeyleri önceden hazırlamak isteyebilirsiniz. Fakat ön hazırlık yapmak adına tüm sebzeleri kesmeye başlamamalısınız. Özellikle sarımsak ve soğanları tam zamanında doğramaya çalışın. Sarımsaklar ve soğanları kestiğiniz anda zamanla aşırı derecede güçlenen keskin kokuları açığa çıkartmış olursunuz. Tam olarak bu nedenden dolayı yapabileceğiniz en iyi şey bunları son anda kesmek olacaktır. Eğer bir hatayla önceden dilimlerseniz, doğranmış soğanları bir bardak suya 1 yemek kaşığı karbonat ve su çözeltisi ile yumuşatabilirsiniz. Bu özellikle çiğ uygulamalar için çok pratik bir çözümdür. Fakat tekrar yemeğe atmadan önce soğanlarınızın iyice yıkanıp durulandığından emin olmalısınız.
4. Mevsim Yemekleri Pişirin
En sevdiğiniz yemek, mevsiminde değilse bile size mutlaka daha cazip gelecektir. O yüzden özellikle de seçici bir yemek severseniz, bildiklerinize bağlı kalmak sizin için daha kolay bir seçenek olacaktır. Fakat yıl boyunca bir ürünü tadarsanız ya da sürekli o ürünü pişirirseniz, istediğiniz tadı alamayabilirsiniz. Bunun nedeni her sebze ve meyvenin kendi mevsiminde yetişmesi ve en güzel tadının o mevsimde oraya çıkmasıdır. Yiyeceklerinizi aldığınız markete, dünyanın diğer ucundan sebzeler uçurulmuş olsa bile, mevsiminde tüketeceğiniz sebzeler daha taze ve lezzetli olacaktır. Eğer taze ve lezzetli sebzeler ile yemeğinizi pişirirseniz çok daha tatmin edici bir yemek yersiniz. Bu yüzden tüm sebzeleri mevsiminde tüketmeye özen göstermelisiniz.
5. Tuzu Kararında Tutun
Bazen yemeğinizin tadını bozan etkenler kolay dokunuşlarla çözülebilir. Bir yemeğin aşırı tuzlu olması kolaylıkla tadını bozabileceği ve tüm yemeği mahvedebileceği için tuz miktarına çok dikkat etmelisiniz. Daha sağlıklı öğünler yaparken, düşük yağın tadını telafi etmek için fazladan tuz eklemek gibi bir tuzağa düzebilirsiniz. Fakat tuzu her zaman için kararında tutmalısınız. Tuz yerine koyabileceğiniz diğer seçenekleri gözden geçirin. Örneğin yeni otlar ve değişik baharatlarla yemeğinizi renklendirebilirsiniz. Hem sizin sağlığınız hem de damak zevkiniz için tuzu çok kullanmamaya çalışın.
6. Tavadaki Proteini Saklayın
Bir et yemeği pişirdikten sonra tencerenin dibine yapışan kahverengi kısımları yıkamadan önce iki kez düşünün. Bu kısımlar yanık ve zararlı değildir. Aksine yiyebileceğiniz protein kaynaklarıdır. Tencerenin dibinde kalmış bu karamelize parçalar doğu şekilde çıkarıldığında çok iştah açıcı olabilir. Sıcak tavanın içine bu kahverengi kısımları tavanın dibinden çıkaracak bir sıvı dökün. Normal su ya da et suyu dökebileceğiniz gibi, şarapta dökebilirsiniz. Dökeceğiniz şarap aynı zamanda yemeğinize eşsiz bir tat katacaktır. Sıcak tavayı döktüğünüz sıvıyla yağdan arındırdığınız zaman bu kısmı kullanabilirsiniz. Bir kaşık yardımıyla bu sosu yemeğinize dökün. Yemeğinizin tadındaki değişimizi sizde anında fark edeceksiniz.
7. Fırını Ustaca Kullanın
Fırından çıkan tüm yiyeceklerin kendine has bir tadı ve ayrı bir lezzeti olur. Fakat yemek yapmak için fırını kullanıyorsanız, mutlaka bilmeniz gereken birkaç püf nokta vardır. Fırının ilk kuralı; esmerleşme lezzete eşittir. Yani eğer fırına attığınız yemeğin üstü esmerleşmemişse, muhtemelen henüz olmamış demektir. İşte bu yüzden fırında ekmek, turta ve kek yaparken dış kısmı koyu bir altın rengi olana kadar fırından çıkartmamalısınız. Hafif kahverengilik görüyorsanız, fırından yiyeceğinizi alabilirsiniz. Eğer turta tarzı tatlıları cam tabakla pişirirseniz renk gelişimini rahatlıkla takip edebilirsiniz. Fırın tepsinizde puf börekler yapmaya çalışıyorsanız altlarını kaldırarak eşit kızarmışlar mı diye kontrol edebilirsiniz.
8. Hangi Otu Kullanacağınızı Bilin
İştah kabartacak bir akşam yemeği hazırlamanın püf noktaları arasında başka detayda sert otları ne zaman pişireceğinizi bilmektir. Kekik, biberiye, adaçayı ve mercanköşk gibi sert otları pişirme işleminin başlarında yemeklere eklemelisiniz. Her ne kadar bu tarz otları yemeğe daha sonradan eklemeye alışık olsanız da mutlaka daha önceden koymayı denemelisiniz. Tatlarından hiçbir şey kaybetmeyecekleri gibi, bu şekilde kullandığınız anda bu otları daha çok seveceksiniz. Çünkü bu şekilde, dokularının daha az müdahaleci olmasını sağlarken maksimum lezzet salarlar. Yani sert tatlar yumuşayarak tüm yemeğe dağılırlar. Fakat maydanoz, kişniş, tarhun, frenk soğanı ve fesleğen gibi hassas otları son dakika saklayın, aksi takdirde taze aromasını ve parlak rengini kaybederler.
9. Sirke Deneyin
Eğer yemeğinizin fazladan bir şeye ihtiyacı olduğunu hissediyorsanız fakat tuz ya da tereyağına uzanmak istemiyorsanız bunun çok basit bir çözümü vardır. Sadece sirke deneyin. Ortalama bir yemeğin tadını çok kısa bir sürede daha iyi hale getirmek için en pratik yoldur. Sirke, yemeğinize hafif ve ferahlatıcı bir tat katacaktır. Sade beyaz sirkesi kolayca elinizin altında bulunsa da başka sirkeleri de denemelisiniz. Örneğin balzamik sirke, çok tuzlu bir çorbada tadı dengeleyebilir ya da kırmızı şarap sirkesi kızarmış etin lezzetini canlandırabilir. Basit bir sirke, iştah kabartacak bir akşam yemeği hazırlamanın püf noktaları arasında en kolay yöntem gibi görünse de yemeğinize çok büyük bir farklılık katacaktır.
10. Harika Bir Sunum Yapın
Belki de çok iyi bir aşçı değilsinizdir ve püf noktaları deneseniz de yemeklerinizin tadını bir türlü beğenmiyorsunuzdur. Ya da belki yemek yapmaktan hiç hoşlanmıyorsunuzdur ama yeme kısmı kulağınıza harika geliyordur. Hiç sorun değil. Dışarıdan söyleyerek bile iştah açıcı bir akşam yemeği görüntüsü hazırlayabilirsiniz. Sadece harika bir sofra kurun! Yemek ne kadar harika olursa olsun aslında her şey sunumda biter. Bu yüzden dışarıda yemek yiyeceğiniz zaman sosyal medyaya fotoğraf yollamak adına tüm telefonlar çıkar. Çünkü ortalama bir restoranda bile tabaklarla ve ortamla harika bir sunum oluşur. Bu yüzden harika bir yemek hazırlamak istiyorsanız en sevdiğiniz masa örtüsünü ve tabaklarınızı çıkartarak fotoğraf çekmeye değecek bir sofra hazırlayın.