Geçmişten günümüze insanlık pek çok hastalık dalgasına yakalanmıştır. Kara veba, ispanyol gribi, cüzzam gibi pek çok tehlikeli ve bulaşıcı hastalık milyonlarca kişinin yaşamını yitirmesine neden olmuştur. Modern tıp teknikleri sayesinde yukarıda saydığımız hastalıkların tedavisi bulunmuş ve o hastalıklar yeryüzünden silinmiştir. Ancak daha yolun başında olduğumuzu varsayabiliriz. Ne yazık ki daha yüzlerce hastalığın tedavisi hâlâ bulunamamıştır. Bu hastalıklara yakalanan kişilerin hayatlarının nasıl değiştiği, nasıl bir duyguya sahip oldukları hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ne yazık ki. Ya da belki de bilmek istemiyoruz. Bir geçmiş olsun deyip hayatımıza devam ediyoruz. Aşağıda sıraladığımız filmler de tam olarak bu hastalıklara yakalanan kişilerin hayatlarını anlatan temalarda. Belki bir nebze de olsa onlarla empati kurmamızı sağlayacak türden. İşte hastalıkların insan hayatında yarattığı tahribatları anlatan filmler! Keyifli okumalar!
1. Yaşamak / Ikiru (1952)
Yaşamak filmi, 1952 yılında gösterime giren, tamamı siyah beyaz olan Japon yapımı bir filmdir. Film II. Dünya Savaşı sonrasını ele alır. Oldukça sıkıcı bir hayatı olan devlet memuru Kanji Watanabe meslek hayatı boyunca her gün aynı şeyleri yapmaktadır. Tam 30 yılını hiçbir şey yapmadan sadece oturduğu masada kâğıt işleriyle harcayan Kanji, bir gün kanser olduğunu öğrenir ve hastalığını öğrendikten sonra fazla zamanı olmadığını fark eder. Hayatının yarısının sıkıcı geçtiği fark eden Kanji, kalan zamanını hayatına anlam kazandıracak şeylerle harcamak için büyük bir gayret gösterir. Uzun zamandır bir değişimin olmadığı hayatı, bu kararından sonra çok daha farklı bir hal alacaktır.
2. Fil Adam / The Elephant Man (1980)
8 dalda Oskar’a aday gösterilen bu film, 19. yüzyıl İngiltere’sinde geçmektedir. Aynı zamanda Joseph Merrick’in gerçek hayat hikâyesinden esinlenilerek çekilmiştir Fil Adam. Çok ender rastlanan bir hastalık yüzünden ileri derecece şekil bozukluğu yaşayan Joseph, çok kötü bir hayat yaşamaktadır. Dış görünüşü yüzünden hayvanat bahçesinde tıpkı egzotik bir hayvan gibi sergilenmekte ve aşağılanmaktadır. Bir gün genç bir doktor olan Frederick Trever onu fark eder ve yaşadıklarından dolayı onu bu hayattan kurtarmak ister. Daha önce yaşamadığı bir ilgi ve şefkatle yaklaşır ona. Ancak Joseph’in hayatı boyunca yaşadığı kötü anılar kolay kolay peşini bırakmaz. Hastalıkların insan hayatında yaptığı psikolojik tahribatları anlatan filmler için iyi bir örnek olarak gösterilir bu yapım.
3. Lorenzo’nun Yağı / Lorenzo’s Oil (1992)
1992’de çekilmiş olan Lorenzo’nun yağı ALD hastalığı taşıyan bir çocuk ve onun için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışan ebeveynlerini konu alır. ALD hastalığının sonucu kesin ölümdür. Lorenzo’nun bu hastalığını taşıdığını ve 2-3 yıllık ömrü kaldığını öğrenen Lorenzo’nun anne ve babası bu hastalığa bir çare bulabilmek için ellerinden geleni yapar. Ne var ki ikisinin tıp ile ilgili hiçbir bilgisi yoktur. Aylarca sabahlara kadar kütüphanelerde bu hastalıkla ilgili bilgi toplayan babası, sonunda ALS’nin beyine verdiği zararın nedenini bulur. Kandaki yağ asitlerinden kaynaklanmaktadır. Hemen uzmanların da olduğu bir panel düzenler ve uzman doktorların dahi bulamadığı bu sonucu açıklaması ona büyük bir destek verir. 1 yıldan daha kısa bir sürede annesinin verdiği desteklerle de Lorenzo ölümden kurtulur.
4. Philadelphia (1993)
Philadelphia’da başarılı bir eşcinsel bir avukatın AIDS hastalığına yakalanmasını öğrenmesi ve bunun için yaptıkları mücadeleler anlatılmaktadır. Patronuyla arası iyi olan Andrew bir gün AIDS virüsü taşıdığını öğrenir ve sonrasından işinden bir neden olmaksızın kovulur. Kovulma nedeni söylenmemesine rağmen sebebini tahmin eden ve şaşıran Andrew, çalıştığı şirkete dava açar ve hukuksal süreç başlar. Bu dava, aynı zamanda AIDS kurbanı olan bir insanın toplumdaki yerini sorgulayan bir davanın başlangıcıdır. Bu hukuk mücadelesinde ona en büyük desteği en yakın arkadaşı Denzel verecektir. Bu davada konu eşcinsellere yönelik ayrımcılık olacaktır.
5. Kız Kardeşimin Hikâyesi / My Sister’s Keeper (2009)
2009 yılında gösterime giren Kız Kardeşimin Hikâyesi oldukça sıra dışı hikâyesiyle hastalıkların insan hayatında yarattığı duygusal tahribatları anlatan filmler içerisinde yer buluyor. Filmin konusu şöyle: Anna, doktorların önerisiyle lösemi ablası için ileride böbrek nakli gerçekleştirilmek için planlanan bir çocuktur. Doğumunun amacı birkaç yıl ömrü kalmış ablası için kan, ilik ve böbrek gibi tedavi yöntemlerinin kendinden alınıp ablasına nakledilmesidir. Annesi ve babası ablasını kurtarmak için mesleklerinden vazgeçmiş kişilerdir. Yıllar sonra büyüdüğünde Anna şok bir kararla ailesine kendi vücudunda tıbbi müdahaleleri kısıtladıkları için dava açar. Bu gelişmeyle ailede parçalanmalar başlar.
6. Şimdi Ya Da Asla / The Bucket List (2007)
ABD yapımı Şimdi Ya Da Asla (The Bucket List) kanser teşhisi konmuş iki yaşlının aynı hastanenin aynı odasında birbirini bulmasıyla başlar. İkisinin de fazla zamanı kalmamıştır. Şu zamana kadar çeşitli nedenlerle yapamadıkları şeyleri bir kâğıda yazarlar. Carter 45 yıl araba tamirciliği yapmış ve ailesini geçindirmek için büyük fırsatları geri çevirmiştir. Edward ise maddi olarak hiçbir sıkıntısı olmayan zengin biri ve aynı zamanda hastanenin sahibidir. Bir gün ikisi aynı odada sohbet ederken Carter bir kâğıda yapmak istediklerini yazar. Edward’ın dikkatini çeken bu durum sonucu o da listeye birkaç şey ekler. Olaylar da bu şekilde gelişir. İki yaşlı paraşütle atlamaktan tutun, Afrika’da safariye kadar her şeyi yaparlar.
7. Şansa Bak / 50/50 (2011)
Gerçek bir hikâyeden esinlenerek çekilen Şansa Bak (50/50) hastalıkların insan hayatında yarattığı tahribatları anlatan filmler içerisinde yer bulur kendine. 27 yaşındaki Adam’ın hayatı gayet yerinde ve keyiflidir. Bir radyo programları için metin yazarlığı yapmaktadır. Güzel ve yetenekli ressam bir sevgilisi ve eğlenceli arkadaşlarıyla mutlu bir yaşamı vardır. Ara sıra gelen sırt ağrıları sonucunda kontrole gider ve nadir görülen omurga kanserine yakalandığını anlar. Bundan sonrası ise onun için zor olacaktır. Bu duruma hazırlıksız yakalanan Adam verdiği kararlarla hayatını nasıl değiştireceğini gösterecektir. Çoğunluğu eğlenceli ve komik olan Şansa Bak filmi arkadaşlığın ve sevginin ne denli önemli olduğunu anlatan cinsten.
8. Aşk / Amour (2012)
Aşk, 80 yaşlarında olan iki emekli müzik öğretmeninin sakin ve sıradan bir hayat yaşarken yaşlılığın getirdiği bir hastalık yüzünden nasıl sıkıntılı günler geçirdiklerini anlatır. Anne ve Georges emekli müzik öğretmenleridir. Bir de evli ve onlardan uzakta yaşayan kızları vardır. Bir gün Anne büyük bir kriz geçirir ve felç olur. Kocası onun iyiliği için elinden geleni yapar fakat yaşlılığından dolayı onun da yapacakları bir yere kadardır. Bunun üzerine Georges Anne için iki özel hemşire tutar. Günler onlar için zor olur. Çünkü Anne’nin durumu gitgide daha da kötüleşmektedir. Tüm bu yaşananlardan sonra bu uzun evlilikleri bir kez daha bağlılık testinden geçmektedir.
9. Kırık Çember / The Broken Circle Breakdown (2012)
Belçika yapımı olan Kırık Çember, iki zıt insanın birbirlerine âşık olup evlenmesi ve çocuklarının erken yaşta kansere yakalanmasını konu almaktadır. Didier ve Elise iki farklı hayat tarzı olan kişilerdir. Elise konuşkan, sevecen ve canlıyken Didier daha sakin ve içe kapanık biridir. Elise dövmecilikle uğraşır ve inançlı biridir. Didier ise müzisyenlik yapan ateist bir kişiliktir. Kader onları bir yerde buluşturduğunda birbirlerine âşık olurlar ve evlenirler. Hayatlarını sanki son günleriymiş gibi çılgınca geçirirler. Ancak küçük kızları doğup 6 yaşına bastığında hayatları alt üst olur. Çünkü kızları Maybell ciddi ve ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır. Bundan sonraki süreç ise ikisi için zordur.
10. Her Şeyin Teorisi / The Theory of Everything (2014)
Her Şeyin Teorisi, ünlü fizikçi Stephan Hawking’in hayatının anlatıldığı 2014 yapımı drama ve biyografi temalı filmdir. Film Stephan Hawking’in hayatını, karısı Jane ile olan ilişkisini, üniversite yıllarında yaşadıklarını ve hastalığını anlatmaktadır. Hawking Cambridge Üniversitesi’de üstün zekâsıyla herkesin ilgi odağı durumundadır. Üniversitede tanıştığı Jane ile 1965 yılında evlenir. Ancak henüz 21 yaşındayken ALS hastalığına yakalandığını öğrenir. Bu haberden sonra ikisinin tüm hayatı farklı bir şekle bürünür. Tüm kötü olasılıklara cesaretle göğüs geren çift bir de çocuk sahibi olur. Fakat yıllar geçtikçe hastalığın etkileri yükselir ve hayatları daha da zor bir duruma gelir. Hastalıkların insan hayatında yarattığı tahribatları konu alan filmler içerisinde bulunur Her Şeyin Teorisi.