İnsan vücudu, adeta keşfedilmeyi bekleyen derin bir okyanus gibidir. Eski çağlardan beri araştırılması büyük bir tabu olarak görülen, ancak yakın tarihimizde özellikle tıp biliminin gelişmesiyle daha çok yaşamın kurtarılması için hayati öneme sahip olan vücudumuz, inanılmaz özelliklere sahip organik bir yapıdır. Her gün yeni keşiflerin bulunması, haliyle insan vücudunu daha da ilgi çekici hale getirmektedir. Halen keşfedilmeyi bekleyen büyük sırlarla dolu insan vücudu, daha önce hiç duymadığınız ilginç özellikleri fark etmesek bile her gün sergilemektedir. Peki nedir bu özellikler? Sizin için araştırdık. Keyifli okumalar!

1. Cilt Yenileme

Çoğu zaman organ olarak düşünmediğimiz, ama aslında diğer iç organların tümünü koruyan ve en önemli vücut organlarımızdan biri cildimizdir. Cildimiz bizi ve kas yapımızı dış etmenlere karşı koruyan bir bariyerdir. Dolayısıyla da dış etmenlerden gelen etkilere karşı koyduğundan oldukça yıpranır. Cilt hakkında en şaşırtıcı keşfettiğimiz bilgi ise şudur. İnsan vücudu, yaşam süresi boyunca yaklaşık 20 kilo deri yenilemektedir. Onlarca önemli görevi bulunan cildimiz yandığında, yaralandığında, kesildiğinde, ezildiğinde kısacası zarar gördüğünde kendini yenileme özelliğine sahiptir. Tabi ki yaşa bağlı olarak bu yenilenme aydan aya azalmaktadır.

2. Mide Asidi

Mide, insan anatomisi bakımından vücut için en önemli görevlerden bazılarını üstlenmektedir. Bilindiği gibi midemizde farklı türde asitler üretebilmektedir. Asit denildiği zaman, akla her şeyi eritebilen bir sıvı gelir. Aslında büyük anlamda doğru. Bu asidin vücut içerisinde ne işi var diye düşünebilirsiniz. İşi ise şudur: Yediğimiz besinleri, besinlerin içindeki zararlı mikrop ve bakterileri eritir. Ancak mide asitleri, midenin zarını da aslında eritir! Fakat eriyen mide değil. Midenin salgıladığı kalın mukus tabakasıdır. Bu tabaka da ağır mide asidine karşı durmadan mukoza salgılar. Bu mukoza da mide zarını koruma görevi görür.

3. Beynin Harcadığı Enerji

Beyin insan vücudunun kontrol mekanizmasıdır. Tüm organların, karar verme mekanizmasının baş merkezidir. Oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan beyin, insan vücudu tarafından üretilen oksijenin ve kalorinin toplam %20’sini harcamaktadır. Başka bir deyişle insan vücudu, günlük yaktığı kalorinin %20’sini beyin üzerinden gerçekleştirir. Halen keşfedilmeyi bekleyen ilginçliklerle dolu insan vücudu içinde bulunan beyin, aynı zamanda uyurken bile 20 Watt’lık bir enerji tüketir. Düşünmenin de enerji harcadığı anlamına gelen bir durumdur bu. Daha da açıklamak gerekirse yerden 1 kiloluk eşyayı 1 metre yüksekliğe 1 saniye içinde kaldırmaktır bu enerjinin eşdeğeri.

4. Tüylerin Diken Diken Olması

Tüylerinizin diken diken olduğu bir durumu mutlaka yaşamışızdır. Vücudu dev tüylerle kaplı hayvanlar, bu hareket ile bir tür ısı yalıtımı sağlamaktadır. Ancak pilomotor refleks denilen tüylerin diken diken olma durumu, antik zamanlardan gelen bir tepki olduğu düşünülmektedir. Yani kendimizi soğuk-sıcak, korku, ani şok ya da yırtıcı hayvanlar gibi tehlikelere karşı korumak için vermiş olabileceğimiz bir tepkidir. Ve vazgeçebileceğimiz bir tepkidir ama alışkanlık işte. Artık cildimizde eskisi kadar kıl olmasa dahi vücudunuz aynı tepkiyi vermeye devam ediyor. Kısaca bu durumun genlerden kaynaklandığı iddia ediliyor.

5. En Güçlü Kas

Vücudumuzu detaylarıyla birlikte tanıyalım listesinin son maddesinde önce bir tahminde bulunmanızı isteyeceğiz. Sizce bir insan vücudundaki en güçlü kas hangisi olabilir? Tahmini zordur, çünkü insan vücudundaki en güçlü kas ne bacak ne de kol kaslarında. Hiç ummadığınız dil de… Evet dil, yiyeceklerdeki kimyasalları algılayan ve onların kayda değer olup olmadıklarını bildiren papila aracılığıyla yiyeceklerin tadını beyne iletmektedir. Ortalama bir insanda 10 bin adet tat alma dokusu bulunuyor. İnsanlar her 3 ile 10 günde bir, yeni tat alma dokuları üretiyor. Ancak yaş ilerledikçe bunun sayısı giderek düşüyor ve yaşlı insanların dilinde ortalama 5 bin adet tat alma dokusu bulunuyor.

6. İnsan Kokusu

Yeryüzünde bulunan her birey yani her insan vücudu, kendine has bir kokuya sahiptir. Bunun tek istisnası ise tek yumurta ikizleridir. Tabi ki insan vücudu kokusu ter bezlerine, salgıladığımız hormonlara, hatta beslenme düzenine göre dahi değişebilmektedir. Tabi ki burada çevresel etmenler de etkilidir. Korktuğumuzda, âşık olduğumuzda, terlediğimizde kısaca duygu değişimlerinde vücudumuz kimyasal kokular yaymaya başlar. Bazı kokular duyulmayacak kadar hassastır. Ancak halen çözülmemiş sırlarla dolu insan vücudu keşfedilmeyi bekleyen bir deniz gibi olduğundan daha önce duymadığımız binlerce koku türü olabilir.

7. Göz Kırpma

Hayatımızın yaklaşık 5 yılı sadece göz kırpmaya harcıyoruz. Herkesin bildiği gibi, bu eylem gözler için çok önemlidir. Çünkü göz kırpma eylemi koruma ve bakım mekanizması olarak kullanılır. Sürekli açık tutulması mümkün olmadığı için gözleri kayganlaştırıp dinlendirir. Ayrıca gözleri kırpmak, bir koruma dürtüsüdür. Diyelim bir nesne yüzünüze doğru geldiğinde hemen gözlerinizi refleks olarak kırpma gereksinimi duymuyor musunuz? Evet ise, onları korumaya çalışmanız normal bir durum! Aynı zamanda bu eylemin sadece biyolojik bir açıklaması yoktur. Farklı kültürlerdeki kullanışları ise birçok anlama gelir. Ancak vücudumuzun ilginç özelliklerine yoğunlaşacağımızdan bu konuyu başka bir yazımıza bırakıyoruz.

8. Solakların Farkı

Yeryüzünde milyarlarca insandan 708 milyon kişi solaktır. Çoğu insana göre daha azınlıkta olan solak kişiler, yapılan bir dizi araştırmaya göre sağ eli kullananlardan bazı alanlarda daha önde. Fizikten kaynaklanabilir ki solak insanlar, güçlerini saat yönünün tersine uyguladıklarında daha güçlüdürler. Yani solak bir kişi, sağ elini kullanan bir kişiye göre kavanozu açarken çok daha kolay açacağını göstermektedir. Ancak kavanozu kapatırken ise zıt yöne güç uygulanacağı için sağ elini kullanan insanlar kapatma işlemini daha kolay yapacaktır. Özellikle spor alanında solaklar rakiplerine göre daha başarılı. Nedeni ise rakiplerinin sağ elden hamle yapmasını beklerken sol elden gelen hamleye karşı şaşırması.

9. Damarların Uzunluğu

Vücudumuzda kalpten çıkan ve tüm vücuda kanın yayılmasını sağlayan damarlar vardır. Bu damarlar da organlarımızın düzgün çalışabilmesini sağlayan kanı oraya ulaştır. Kirli kanı ise alır. Bir günde kan, vücudumuzda ortalama 100.000 km yol almaktadır. Bu demek oluyor ki, vücudumuzdaki tüm damarların uç uca eklenmesi halinde toplam uzunluğu ortalama 100.000 km’ye ulaşıyor. Beyne ait olan kılcal damarların uzunluğu ise yaklaşık 650 km’dir. Kısaca normal bir insan, dünyanın çevresini 1 değil, yaklaşık 2,5 kez dolaşacak uzunlukta damara sahiptir. Ve kalp, bu damar ağına günlük olarak hiç durmadan kan pompalar. İnsan vücudu halen keşfedilmeyi bekleyen şaşırtıcı sırlarla dolu değil mi?

10. Su Oranı

Herkes bilir ki su, insan vücudunun olmazsa olmadır. Öyle ki bir insan en fazla 3-4 gün susuz yaşayabilir. Vücudumuzun da ortalama %60’ı sudan oluşur. Erişkin bir erkeğin vücudunda yaklaşık %60 su vardır. Çocuklarda %65-75 iken, kadınlarda ise %50 civarındadır. Yaşlandıkça da vücutlarda yağ dokusu artar ve su oranı azalır. Vücudumuzda ki suyun üçte ikisi hücrelerin içinde, geri kalan üçte birlik su ise damarlarımızda, sindirim sisteminde, dokular arasında ve vücut boşlukları içinde bulunuyor. Yetişkin bir 70 kiloluk bir erkekte 42 litre su bulunur. Bunun yaklaşık 28 litresi hücre içinde, geri kalan 14 litresi ise hücre dışındadır.