Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

6 dk okuma süresi


“Tuhaf” modern sanat eserleri için sıklıkla kullanılan bir tabir. Pek çok kişi, topluluk ve kuruluş modern sanatın algılanamaz bir garipliğe sahip olduğundan yakınarak modern sanatçıları halktan ve kamuoyundan uzaklaşmakla suçluyor. Hatta bu çatışma farklı modern sanat akımlarını takip eden sanatçılar arasında skandal yaratan tartışmalar çıkmasına bile yol açabiliyor. Kendini ifade etmekte zorlanan sanat eserleri açık artırmalarda olağanüstü miktarlardan alıcılar buluyor, yüksek prestijli müzelerde sergileniyor veya basın bültenlerini meşgul ediyorlar. Bu eserlerin bazıları düşünce akımlarının kaderini değiştirebiliyor ve yeni bir dönem başlatabiliyorlar. İçlerine gizlenen fikirleri ve duyguları ise ancak sanatçının kendisi veya sanat eleştirmenleri açıklayabiliyorlar. Sizler için dünyanın en tuhaf ve en sıra dışı 10 sanat eseri ile içerikleri üzerine bir inceleme listesi hazırladık. Sanatla kalın!

1. Fountain, 1917

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Marcel Duchamp tarafından 1917 yılında yapılan heykel bir pisuvarın “R. Mutt” ismiyle imzalanmasından ibaretti ve bu eserle sanat tarihinin akışını değiştirdi. New York’taki Bağımsız Sanatçılar Topluluğu’nun açılışında sergilenmesi için hazırlanan eser gönderildiği komite tarafından reddedilmişti. Çünkü komiteye göre “Çeşme” veya “Fountain” bir sanat eseri değildi. Duchamp’ın eser hakkındaki yorumu ise şöyleydi: “Amacım, güzelliği veya çirkinliğiyle herhangi bir şekilde ilgimi çekmeyen bir obje seçmekti. Yani, baktığında bir ilgisizlik noktası bulmak.” Duchamp, önceki eserlerinde de yaptığı gibi “sanat nedir?” sorusunu Çeşme ile sorarken bir sanat eserinin sahip olması gereken kriterleri de acımasızca eleştiriyordu. Onun bu eleştirisi, modern sanatta esere ve eserin gereksinimlerine olan bakış açısını geri dönülemez biçimde değiştirerek yeni bir dönem başlattı.

2. Duvara Bantlanmış Muz, 2019

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Provokatif eserleriyle bilinen İtalyan heykeltıraş Maurizio Cattellan’ın eseri “Duvara Bantlanmış Muz” bir çağdaş sanat galerisi tarafından gerçekleştirilen açık arttırmada 120 bin dolardan alıcı buldu. Koli bandıyla duvara yapıştırılmış bir muzdan ibaret olan sanat eseri, alıcılarına muz bozulduğunda uygulamaları gereken işlemleri adım adım anlatan bir el kitabıyla birlikte teslim edildi. Üç parçadan oluşan “Komedyen” isimli ses getiren bir çalışmanın ilk parçası olan eserin ne ifade etmeye çalıştığı ise sanat galerisinin kurucusu Emmanuel Perrotin tarafından açıklandı. Eserin anlatmayı amaçladığı fikirlerin ve yönelttiği eleştirilerin artık küresel ticaretin bir simgesi ve bir mizah unsuru olduğunu, sanatçının nesneleri haz ve eleştiri araçlarına dönüştürme konusunda yetenekli olduğunu belirtti. Yani eser sanat eseri olmasından çok, sanat eserine dönüştürülmüş sıradan bir nesne olmasıyla öne çıktı.

3. Piss Christ, 1987

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

İtalyan-Amerikalı sanatçı Andres Serrano’nun 1987 yılında tamamladığı sansasyonel eser Piss Christ çağdaş sanatın en çarpıcı ve en agresif eserlerinden biri. Serrano’nun kendi idrarı ve kanını doldurduğu bir kavanoza yerleştirdiği İsa figürünün bir fotoğrafı olan eser, modern Amerikan kültürüne yönelik rahatsız edici bir eleştiri olması için özellikle dikkat çekici materyallerle tasarlanmış. Eser ABD’de Haç sembolünün ve İsa’nın değersizleştirilmesi, İsa’nın öğretilerinin kötüye kullanılması ve bencil çıkarlara alet edilmesine yönelik bir eleştiri ve kınama niteliğinde. Sanatçı temelde eseri ile İsa’nın insanlık için çektiği acıları yansıtmak ve sembolik değerinin kritikliğini insanlığa tekrar hatırlatmak istemiş. Ancak eser tasarlandığı ve planlandığı anlamlarda algılanmak yerine ulusal bir skandala dönüşerek gündeme oturdu. Hristiyan topluluklarda nefret uyandıran eser, sergilendiği pek çok sergide de tahribata uğradı.

4. Akşam Yemeği Partisi, 1979

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Judy Chicago’nun 1979 yılında tamamladığı eseri “Akşam Yemeği Partisi” sıklıkla eleştirildi. Feminist bir eser olan “Dinner Party” üçgen şeklindeki büyük bir masada bulunan 998 tabak ve örtüden oluşuyor. Her bir tabak tarihin akışını değiştiren kadınları temsil ediyor. Örtülerde kadınların isimleri yazarken her biri birbirinden farklı olan tabaklarda ise vajinayı andırması için tasarlanan desenler bulunuyor. Brooklyn müzesinde 5 yıl boyunca büyük bir salonda sergilenen eserde yalnızca bir erkeğin ismi istisnai olarak bulunuyor. Erkek Yunan heykeltıraş Kresilas’ın ismi Cresilla ismine dönüştürülüp altın harflerle esere eklenmiş. Eser çağdaş İngiliz sanatçı Cornelia Parker tarafından vajina figürünün kontrolsüzce öne çıkarıldığını ve tarihi değiştiren kadınlardan çok sanatçı Judy Chicago’nun egosunu yücelttiği gerekçesiyle sertçe eleştirilmiş. Parker ayrıca kadınları vajinaya indirgediği için de Chicago’yu eleştirmiş.

5. Öz Serisi, 1991

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Dünyanın en tuhaf ve en ilginç 10 sanat eseri arasında “Öz” içerdiği materyaller dolayısıyla en aşırı olanlarından biri. İngiliz sanatçı Marc Quinn tarafından 1991 yılında ilk modeli ile tasarlanmaya başlanan ve 2022 yılı itibariyle hala bitmeyen bu eser serisi bir dizi otoportre modelinden oluşuyor. Marc Quinn her 5 senede bir, 5 ay boyunca biriktirdiği 5 litre kanını silikon bir kalıbın içinde işleyerek kendi büstünü yapıyor ve “Öz” serisini oluşturuyor. Yapımında kullanılan materyalleri huzur kaçırıcı ve rahatsız edici bulunduğu için sıklıkla eleştirilen eser bazı sanat çevrelerinde ise otoportre türüne yeni bir bakış açısı getirdiği için ilgiyle karşılanıyor. Marc Quinn serinin “sadece modelin şekline sahip olmayan, aslında modelin kendi etiyle yapılmış” bir eser olduğunu söyleyerek otoportre türünün sabit kurallarını yıkmak istediğini belirtmiş. Yani serisinin amacı başından beri heykelde özgünlük arayışıymış.

6. Kutsal Bakire Meryem, 1996

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Chris Ofili’nin “Sensation” isimli sergisinin en çok tepki çeken ve eleştiri alan eseri olan Kutsal Bakire Meryem, çarpıtılarak yaratılan özgün bir Meryem ifadesinden oluşuyor. Sanatçı resmi üretirken kullandığı malzemelerde özellikle rahatsız edici materyallerden yararlanarak dikkatleri yapıya çekmek istemiş. Fil dışkısı, kolajlanmış pornografik resimler, reçine, harita iğneleri ve başka pek çok alışılmadık materyalden yararlanan Chris Ofili, yalnızca materyal seçimleri açısından değil, aynı zamanda Meryem’i siyahi resmeden ilk sanatçı olmasıyla da kamuoyunda yankı uyandırmayı başarmış. Figürün çevresinde kelebek şeklinde resmedilmiş vajinalar yerleştirilmiştir. Resim 1999 yılında New York şehrinde sergilendiği sırada dönemin belediye başkanı tarafından “iğrenç” olarak nitelendirilmiş ve dava edilmiştir. Başkan davayı kaybetse de serginin dünyadaki pek çok müzedeki gösterimi iptal edilmiştir.

7. Bir Hanedanlık Vazosunu Kırmak, 1995

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Dünyanın en tuhaf ve en garip 10 sanat eseri listemizde sıra Çin’de ulusal bir krize sebep olan 3 fotoğraflık bir seriye geldi. Orijinal ismiyle “Dropping a Han Dynasty Urn” Çinli aktivist Ai Weiwei’nin 2000 yılı aşkın bir süredir Çin kültüründe yüksek sembolik ve tatihi değeri bulunan bir vazoyu elinden bırakarak parçalamasıyla oluşuyor. 3 sade ama etkili fotoğrafla özetlenen bu tarihi ve sıra dışı an, ilk maddede bahsettiğimiz “Fountain” gibi bir sanat eserinin sahip olması gerektiğine inanılan kriterleri eleştiriyor. Ai Weiwei, eserin sergilenmesi sonrasında karşılaştığı olağanüstü eleştiriyi ise Çinli lider Mao Zedong’un şu sözüyle cevaplıyor: “Yeni bir dünya inşa etmenin tek yolu eskisini yok etmektir.” Weiwei, eseriyle hedeflediği gibi pek çok Çinliye de ilham vermeyi başardı. Sergilere yanlarında Çin antikalarıyla gelen ziyaretçiler, bu antikaları gözler önünde parçalayarak sanatçıya destek verdiler.

8. Istakoz Telefon, 1936

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Salvador Dali’nin sürrealist yani gerçeküstücü bir eseri olan “Istakoz Telefon” sanatçının en sıra dışı eserlerinden biri. Dali, eserlerinde yararlandığı sürrealist düşünce ve sanat akımının köklerini Avusturya doğumlu Yahudi nörolog Sigmund Freud’un teorilerine dayandırıyor. Eserin arkasında yatan fikir, doğrudan açıklanmak yerine Dali’nin 1936 yayınlanan “Salvador Dali’nin Gizli Yaşamı” adlı kitabında geçen bir yazıda ortaya çıkıyor. Dali telefonlar ve ıstakozlardan bahsettiği bir metinde şu cümleyi kullanıyor: “Bir restoranda ıstakoz sipariş ettiğimde neden hiç pişirilmiş bir telefonun servis edilmediğini anlamıyorum.” Alçıdan yapılan bir ıstakoz figürünün sıradan bir telefonun üzerinde servis edildiği eserin toplamda 11 versiyonunu hazırlayan Dali, bunlardan beşini renkli, altısını da beyaz hazırladı. Eserlerin tamamı sürrealist sanat eserleri koleksiyoncusu olan Edward James için hazırlandı.

9. Campbell’in Çorba Konserveleri, 1962

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

Pop art akımının tüm dünyada en önemli temsilcisi olan Andy Warhol tarafından 1962 yılında tamamlanan “Campbell’s Soup Cans” 32 tuvalden oluşan bir resim serisidir. Eser, yapıldığı dönemde aktif olan Campbell Soup Company tarafından piyasaya sürülen çorba konservelerinin 32 çeşidinin resmedilmesiyle oluşur. Resimler popüler kültür üzerine başarılı bir eleştiri yapabilmesi sebebiyle ABD’de pop sanatında önemli bir sembol olmakla beraber sıklıkla taklit edilmiştir. Eserde yansıtılan birbirinin neredeyse tıpatıp aynısı olan konserveler pop kültüründe yer alan her şeyin bir öncekinin tekrarı, kopyası veya taklidi oluşunu eleştiriyordu. Soyut dışavurumculuk akımının bakış açısıyla tasarlanan resimler başta aşağılayıcı bulunduğu için eleştiri yağmuruna tutulmalarına rağmen zamanla pek çok pop ikonunun resimleri temel alarak ürettiği eserlerle birlikte küresel çapta kabul gördüler.

10. Dondurulmuş Köpekbalığı, 1991

Dünyanın En Tuhaf 10 Sanat Eseri

1991 yılında tamamlanan eser, “Genç İngiliz Sanatçılar” topluluğunun en çok öne çıkan sanatçılarından Damien Hirst’e aittir. Orijinal adı “Yaşayan Birinin Aklındaki Ölümün Fiziksel İmkansızlığı” olan bu eser, formaldehit ile doldurulan bir akvaryumun içine konulan canlı bir kaplan köpekbalığının sergilenmesiyle oluşuyor. 1990’lı yıllar içinde İngiliz sanatını ikonik bir biçimde temsil ettiği kabul edilen eserin, gerçek fiyatı tam olarak açıklanmasa da farklı kaynaklarda 8 ila 12 milyon dolara satıldığı kabul ediliyor. Orijinal, özgün ve rahatsız edici bir biçimde ölüm kavramını vurgulamak istediğini belirten Hirst, zihin yaşadığı sürece fiziken ölümün mümkün olmadığı düşüncesini aktarmak istediğini ifade ediyor. Yani sanatçı Damien Hirst, köpekbalığının teknik olarak ölü sayılamayacağını temel alarak, bedenin yanında zihnin de çürümeye başlamadığı sürece insanın ölü sayılamayacağına vurgu yapıyor.


Bu içeriğe ifadenle renk ver!

Beğen Beğen
34
Beğen
Mutlu Mutlu
17
Mutlu
Eğlenceli Eğlenceli
11
Eğlenceli
Üzgün Üzgün
3
Üzgün
Olamaz Olamaz
3
Olamaz
Kızgın Kızgın
3
Kızgın
Komik Komik
3
Komik
İlginç İlginç
17
İlginç

Yorum bırak