Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit’in Efsaneleşmiş Aşkı

Aşk, Arapça bir kelime olan “ışk” kelimesinden türemiştir ve sözlüklerde anlamı, bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu olarak geçer. Uygarlık tarihinde aşklarıyla öne çıkan önemli âşıklar bulunmaktadır. Romeo ile Juliet, Paris ile Helen, Frida ile Diego, Şah Cihan ile Mümtaz Mahal, Tahir ile Zühre gibi tarihte yerini almış, edebiyat dünyasında üzerine eserler yazılmış âşıklar bulunmaktadır. Bunların dışında Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit’in aşkı da efsaneleşmiş bir öyküdür. Şiirle, resimle ve sanatla yoğrulmuş iki insanın bir araya gelmesi gayet tabiidir fakat bu sevgiyi her zaman yüksek tutmak gereklidir. Bu içeriğimizde Türk siyasi tarihine damga vurmuş başbakanlarımızdan ve Türk şiirinin önemli şairlerinden Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit’in efsaneleşmiş aşkından bahsedeceğiz. Keyifli okumalar!

1. Ayrı Evlerde Doğan İki Çocuk

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Mustafa Bülent Ecevit, 1925 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Fahrettin Bey daha sonraları vekillik de yapmış olan bir hekim, annesi Nazlı Ecevit ise önemli bir ressamdır. Bülent ismi sözlükte yıldızı yüksek olan, talihli ve yüce anlamlarına gelir; bu temenni ile Ecevit’e bu isim konulmuştur. Babası Fahrettin Bey, Kastamonu’da görevliyken çok sevdiği Ecevit bölgesini soyadı olarak belirlemiştir. Zekiye Rahşan Aral ise Selanik göçmeni bir ailenin çocuğudur ve 1923 yılında Bursa’da dünyaya gelmiştir. Robert Kolejinde okuduğu yıllarda resim sanatı ile ilgilenen Rahşan; dekorlarını hazırladığı bir okul piyesinde şiir okuyan Bülent Ecevit ile sahnede tanışmış ve bu büyük aşk ikisinin de oldukça ilgi duyduğu sanat vasıtasıyla başlamıştır. İkisi de siyasetten uzak kalmaya gayret gösterse de ilerleyen yıllarda Türk siyasetine damga vuracak kişiler olarak karşımıza çıkmaktadır.

2. Genç Şairin Aşkı

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Bülent Ecevit, bu genç kızı çok beğenmiş ve bir arkadaşının aracılığıyla tanışmak istemiştir. Bu tanışmadan sonraki bir kır gezisinde birbirilerini yakından tanıyınca ilişkileri başlamıştır. Ömürlerinin merkezine sanatı, edebiyatı ve resmi alan çift, duygularını her zaman yüksek tutmuş, birbirlerinin en sadık sırdaşı olmuştur. Bülent Ecevit, okuldayken ara sıra ortadan kayboluyor, dönüşünde ise bir şiir veya çeviri ile geliyordu. Ünlü Hint şairi Tagore’den yaptığı şiir çevirileri çok beğenilmişti. Bu şiirler adeta, Bülent Ecevit’in ilerideki gösterişten uzak, sade yaşamının birer önsözü oluyordu. İyi derecede İngilizce bilen Ecevit, mezun olduktan sonra kendisine güvenen bir genç olarak tercüme bürolarında, gazetelerde çalışabileceğini biliyordu. Böylece çok istediğini edebiyat ve şiirden uzak kalmamış olacaktı. Aklı ise hep Rahşan’daydı ve onunla hayatının sonuna kadar beraber olmak istiyordu.

3. Sade Bir Evlilik Teklifi

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Aşkı efsaneleşmiş ve dillere destan olmuş Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit’in bir araya gelmesi evlilikle taçlanmıştır. Çift birlikte kuru fasulye ve pilav yedikten sonra Dolmabahçe’nin merdivenlerinde göz göze gelmiş ve gösterişsiz yaşamı hayatının felsefesi yapan Ecevit, basit bir evlilik teklifi etmiştir. Rahşan daha çok küçük olduğu için ailesinin ne düşüneceğini merak ederek teklifi belirsiz şekilde bırakmıştır. Okul hayatları bittikten sonra aile yaşamına Ankara’ya geri dönen çift ara sıra görüşme imkânı buluyordu. Bülent Ecevit mezun olduktan sonra tercümanlığa başlayıp para kazanmaya başladı. Rahşan ailesine evlenmek istediğini söyledikten sonra Ecevit, Rahşan’ın babası ile tanışmaya gider ve kendine olan güvenini, Rahşan’a olan sevgisini bizzat onun ailesine de gösterir. Bu süre zarfı içinde Rahşan günlerce ağlamış ama sonunda çok sevdiği Bülent’ine kavuşmuştur. Aile arasında yapılan bir nişan ile evlilik yolunda bir adım attılar.

4. Evlilik ve Aile Yaşamı

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Birbirlerinin ilk aşkı olan bu çift, çocuk esirgeme kurumunun bahçesinde sade bir nikâh töreniyle dünya evine girdiler. Nikâh merasimlerinde kâh sıkılmışlar kâh çok mutlu olmuşlardır. Aslında ikisi de okullarından yeni mezun olmuş, hayatın telaşı içerisinde yaşam savaşına katılmışlardır. Ecevit, okul dönemlerinde yazdığı şiirlerde aşk ve kadın temasını sık sık işleyen şiirler yazmıştır ancak Rahşan ile tanıştıktan sonraki bütün şiirlerinde kadın olarak onu işaret etmiştir. Daha sonra Londra’ya basın ataşesi olarak giden Ecevit ve Rahşan bir yıl kadar ayrı kalsalar da Londra’ya Rahşan’ın da gelmesiyle hayatlarına orada devam etmişlerdi. Ecevit ailesinin en fakir oldukları dönem de bu döneme denk gelmiştir. Kiraları uygun olsun diye şehrin çok ötesinde bir evde yaşıyorlardı. Bu bunalımlı dönemde nikâh yüzüklerini ve saatlerini satmak zorunda kalmışlardı.

5. Sanattan Siyasete Ecevitler

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Ecevit ailesi, duygulu, sanata düşkün ve okumayı kendilerine amaç edinmiş bir aileydi. Yemeklere ayırmadıkları paralarını sanata ve özellikle kitaplara ayırıyorlardı. Taksitle ansiklopediler satın alıp maaşlarını alır almaz soluğu kitapçılarda alıyorlardı. Ecevit, Hint felsefesini yakinen tanımak için Sanskritçe öğrenmeye başladı. 1950’li yıllarda Demokrat Parti’nin başa geçmesiyle ülkeye dönüş kararı aldılar. Yurda döndükten sonra Ulus gazetesinde çalışmaya başlayan Ecevit, sanat ve edebiyat yazılarından başka Demokrat Parti’yi de hedef alan sert yazılar yazmaya başlar. 1954 yılında CHP’ye üye olunca siyasi kariyeri de başlamış olur. 1957 yılında eşiyle birlikte ABD’ye giden Ecevit, Harvard Üniversitesi’nde incelemelere başlamıştır. ABD’de kaldığı süre boyunca ikili, siyasetin içerisine iyice girmeye başlamıştır.

6. Millet Vekilliği ve Genel Başkanlık

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Ecevit yurda döndükten sonra Ankara vekili olarak meclise girmiştir. 1960’larda ikili “Ortanın Solu” fikrine iyice yaklaşmıştır. Ecevit, şiirden giderek uzaklaşsa da bağlarını kopartamaz ve Rahşan’a ithaf ettiği “Yapamadığımız” şiirinde siyasetin doğası gereği içine girdiği durumu anlatır. Partinin ekonomik sıkıntıda olduğu dönemlerde Rahşan Ecevit, bir büro kurarak partiye gelir sağlamak istemiştir. Çift, sık sık Ankara dışında gezilere çıkarak doğaya yönelmiş, sevdikleri yaşamın içerisinde kendilerini bulmuşlardır. 1972’de CHP’nin genel başkanı seçilerek kitleleri sürükleyen Ecevit, siyasete eşini de beraberinde getirmiştir. Bülent Ecevit artık Karaoğlan olmuş, türkülerde “50. Senenin Aydın Kişisi” olarak göreve çağrılıyordu. Dağlar ve taşlara adı yazılan Ecevit, seçim kampanyaları için Anadolu’yu karış karış gezerken eşi Rahşan da beraberinde partinin imajını ve geleceğini şekillendiriyordu.

7. Yeni Bir Renk: Ecevit Mavisi

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Bülent Ecevit, seçim kampanyalarında çok yorulunca seçim otobüsü fikri ortaya çıkar. Ecevit konuşma yaptığı sırada Rahşan, halkın içerisindedir ve halktan bazıları Ecevit nerede? diye sorarlar. Rahşan da şu mavi gömlekli diye tarif edince aslında beyaz gömlekler içinde mavi rengin ne kadar öne çıktığını görür. Böylece yıllarca Ecevit ile özdeşleşen bir renk ortaya çıkar. Ecevit bazı gittiği yerlerde suikast girişimine de uğramıştır ve bu korkuyu çift beraber yaşamıştır. 1978 seçimlerinde partilerini birinci parti haline getiren çift, acı gerçeklerle de yüzleşmek zorunda kalmışlardır. 1980 Darbesi’nin olduğu gece tutuklanan Ecevit, sık sık 12 Eylül askeri rejimini eleştirip bir dışarıda bir hapiste yaşamına devam etmeye başlamıştır. Bu ayrılıklarda yine eskisi gibi şiirler yazarak bedenin tutsak ama fikirlerin tutsak olmadığı bir ülke özlemiyle özgürlüğün ne kadar önemli bir değer olduğunu belirtmiştir.

8. Ayrı Kalan Ecevit Ailesi

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Ecevit, CHP genel başkanlığından istifa ettikten siyasi yasakların da gelmesiyle dergilerde yazmaya devam etti. Tutuklandığı sırada özgürlük için bedel ödemek zorunda olduğunu söyleyen Ecevit hapisteyken Rahşan, iki adet mum alıp bir tanesini eşine gönderdi. Yılbaşı gecesinde tam saat 00.00’da birbirlerini anımsayarak söndürdüler ve karanlıkları aşklarıyla aydınlattılar. Hapisteyken mektuplaşmalarda birbirlerine olan özlemlerinden bahsederken Ecevit, eşinin tekrar resim yapmaya dönmesini de istemektedir. Rahşan Ecevit ise dışarıda eşinin istediği belgeleri topluyor, seçim sıkıntısı çekiyor, eşine temiz çamaşır ve yemekler götürmek istiyordu. Bu ekonomik bunalımla birlikte eşyaları da satmaya başlamıştır. Birkaç yıl öncesinde kitleleri peşinden sürükleyen çift, ancak mahkeme zamanlarında birbirlerini yakından görebilir hale gelmiştir.

9. Yeni Bir Hareket: DSP

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

1985 yılında Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit, DSP’yi kurmuştur. Bülent Ecevit, siyasi yasakları kalktıktan sonra partinin başına geçmiştir. 1997 yılında “Elele Büyüttük Sevgiyi” şiir kitabını yayımlamıştır. 2004 yılında ise partiden ayrılarak emeklilik hayatına geçmiş olur. Emeklilik yıllarında yine şiire yönelen Ecevit, eşi Rahşan ile birlikte gözlerden uzak sadece ve mütevazı hayatına kaldığı yerden devam etmiştir. 60 yılı beraber geçirdikten sonra 2005 yılında Bülent Ecevit vefat edince eşi Rahşan Ecevit, cenaze arabasının peşinden saatlerce yürümüş, hiç oturmamış yorgun bedeni ile o da ölüme meydan okumuştur. Ölümünden yıllar sonra yapılan röportajda Bülent Ecevit’i rüyasında hiç görmediğini çünkü her gün birlikte yaşadığını ve hiç ayrılmadığını, kalbinde hissettiği birisinin rüyalarda olamayacağını belirtmiştir. Rahşan Ecevit de 2010 yılında hayatını kaybetmiştir.

10. Şiirlerde Yaşayan Ecevitler

Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit'in Efsaneleşmiş Aşkı

Bülent Ecevit, Türk edebiyatı için önemli denebilecek güzel şiirler yazmıştır. İlk şiirlerinde mistik bir şair olan Ecevit, daha sonra yazdığı şiirlerinin merkezine kadın olarak Rahşan’ı almıştır. “Elele Büyüttük Sevgiyi” şiirinde, köstebeğinden taşına, tırtılından kelebeğine ve kuşuna her şeyin merkezine sevgiyi aldıklarını, böylece sevgiyi de büyüttüklerini söylemiştir. Aşk merkezli şiirlerinde bireysellikten toplumsallığa da yönelen Ecevit, şairlerin yüzyıllardır ilham aldığı doğanın kalbinde arayışa yönelmiş, şiiri doğayla bütünleştirmiştir. Şiir sanatının yanında annesinin ve sevdiği Rahşan’ın ressam olması ikiliyi heykel ve seramik gibi sanatlara da yöneltmiş, böylece güzel sanatlardaki motifleri de şiirlerine taşımıştır. Efsaneleşmiş Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit’in aşkı bize şunu göstermektedir: Türk siyasi yaşamına damga vuran ikili, sanattan siyasete kadar birçok alanda insanlığa örnek olabilecek davranışlarıyla bizlere rehber olmaya devam edecektir. Saygıyla anıyoruz.

Mobil sürümden çık